Akademisyenler, Başbakan Binali Yıldırım'ın ayrıntılarını açıkladığı Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesine ilişkin anlaşmanın, iki ülkenin yanı sıra Gazze'ye de ciddi katkı sağlayacağını düşünüyor.
Eski AB Bakanı ve Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Türkiye ile İsrail arasında bir süredir ilişkilerin normalleşmesi yönünde adımlar atıldığını aktardı.
Varılan anlaşmayı son derece olumlu bulduğunu ifade eden Dedeoğlu, şu görüşleri iletti:
"Gayet olumlu bir gelişme. Hem Türkiye'nin güvenliği hem de Gazze'deki ambargonun hafifleştirilmesi için olumlu bir gelişme. En ufak bir olumsuz etkisi olacağını düşünmüyorum. Çok geç kalınmış bir karar. Çok daha önce yapılması gerekiyordu. Bunun bu kadar uzamasında İsrail'in tutumu etkili oldu. İsrail'in karar vermesi zaman aldı. İki ülke arasındaki ilişkilerin iyi gitmemesi daha çok İsrail'i zor durumda bıraktı. Şartlar, İsrail'in kendi alanına sıkışmasına yol açtı. Artık şartlar değişti. Suriye belirsizliği, İran'ın Suriye'deki varlığı, Rusya durumu... Bunlar iki ülkeyi zorunlu olarak yakınlaşmaya itti, iki ülkenin yakınlaşmasını zorunlu kıldı."
Prof. Dr. Dedeoğlu, anlaşmanın çok sayıda olumlu sonucunun olacağını belirterek, "Bu durumun olumlu sonuçlarını çok yakın zamanda göreceğiz. Tabii bunun diğer ülkelerle olan sorunların çözümüne de etkisi olması kaçınılmaz. Bunlar bileşik kaplar gibidir. Birinde olumlu bir durum olması diğeriyle zorunlu olarak iyileşme olmasına yol açıyor. Artan gerilim ülkelerin iyi ilişkiler içinde olmasını zorlaştırıyor. İsrail'in Rusya ile ilişkisi malum. Rusya da ilişkileri yeniden olumluya dönüştürmek ister. Bu anlaşmanın Türkiye ile Rusya ilişkilerinin düzelmesine olumlu katkısı olacaktır." dedi.
"Anlaşma, sorunların çözümüne ciddi katkı sağlayacak"
Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mensur Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşmesinin, yeni dönem için çok iyi bir başlangıç olduğunu söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın, son derce sağduyulu, anlaşmanın ruhuna uygun bir açıklama yaptığını dile getiren Akgün, şöyle devam etti:
"Kendisinin anlaşmanın detaylarına girmemiş olması çok yararlı. Sayın Başbakanımız tarafından yapılan bu açıklama, hem İsrail hem de dünya kamuoyu tarafından takdirle karşılanıp, sorunların çözümüne ciddi katkı sunacaktır. Ayrıca, Sayın Başbakanın mutabakatın neyi kapsadığını çok açık şekilde söylemesi, 'bunun bir ateşkes değil, sorunların çözümü için bir metin olduğunu' söylemesi, gelecek açısından, Rusya gibi diğer ülkelerle olan sorunların çözümü için de önemi ipuçları veriyor. Sayın Başbakan bu çerçeve içinde, bu yaklaşımla diğer sorunlara da yaklaşırsa, eminim ki sorunların çözümü çok kolaylaşacaktır."
Prof. Dr. Akgün, anlaşmanın iki ülkenin yanı sıra Filistin için de çok olumlu sonuçları olacağını vurgulayarak, "Biliyorsunuz ki uzun yıllardır Hamas'la olan sorunlar nedeniyle Gazze üzerinde ciddi bir baskı ve ambargo bulunuyor. Bu anlaşma, bu baskı ve ambargonun hafiflemesini sağlayacak. Tabii Filistin'in özgür bir devlet gibi hareket edeceğini söyleyemeyiz. Bunun ne aşamada olacağı mutabakatın sonucunda ortaya çıkacak. Ama bu anlaşma, Gazze üzerindeki baskıların hafiflemesini kesinlikle sağlayacak. Özet olarak çok olumlu bir gelişme. Türkiye ile İsrail'in barışması oldukça olumlu bir durum." diye konuştu.
"Türkiye çıkarları doğrultusunda en doğru kararı vermiştir"
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni de kararla birlikte iki ülke arasında, bölgeyi de etkileyecek yeni bir dönemin başladığını aktardı.
Son dönemdeki gelişmelerle birlikte, Ortadoğu'da ortamın çok değiştiğini dile getiren Köni, "IŞİD'in sonu geldi. Amerika ile İran ve Arabistan ile İsrail arasında bir yakınlaşma da var. İki ülke arasında zaten bir süredir bir yakınlaşma vardı. Türkiye İsrail'in NATO'da gözlemci bulundurmasına müsaade etmişti. Bu anlaşma, Türkiye'nin yeni dış politikasında çok önemli bir adım. Değişen Ortadoğu ve uluslararası ortama göre Türkiye çıkarları doğrultusunda en doğru kararı vermiştir. Bu anlaşmanın ardından, Türkiye'nin 2009'larda olduğu gibi uluslararası politikada tekrar başat hale gelmesine geri dönülüyor. Bu durum Türkiye'nin lehine olan bir gelişme. Böyle yapılması gerekiyordu ve yapıldı." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Köni, anlaşmanın diğer ülkelerle yaşanan sorunların çözümüne de ciddi katkı sunacağını belirterek, şunları kaydetti:
" Kıbrıs'ta çıkan gazın ülkemizden geçmesini sağlayacak bir durum. Ayrıca, Rusya, Mısır gibi sorun yaşanan diğer ülkelerle de bir yakınlaşma içine girileceği belirtiliyor. Öyle görünüyor. Bu mutabakat, Türkiye'nin yeni dış politikasında önemi bir adım. Gazze'ye de ciddi katkıları olacak. Buraya insani yardım girişi sağlanacak. Sorunlar tam çözülmese de buraya can getirecek. Filistin konusundaki barış görüşmelerine de katkı sağlayacak. İngiltere AB'den çıktı. Yeni gelişmeler oluyor. Bu anlaşma Rusya ile ilişkilere de ciddi katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin düzelmesi, aynı zamanda Çin'le olan ilişkilere de katkı sağlayacak, Asya'daki pazarlar Türkiye'ye açılacak demektir. Türkiye Rusya ile de bu açılımı yapabilecek durumdadır. Bu normalleşme de Türkiye'nin lehine olacaktır. Avrupa'nın kendisini toparlaması daha zor görünüyor. Bu nedenle Türkiye'nin hem Ortadoğu hem de Asya'ya açılması gerekiyor. Bu anlaşma da bunun için çok iyi bir başlangıç."
Son Dakika › Güncel › Akademisyenlerden Türkiye-İsrail İlişkilerinin Normalleşmesine Destek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?