Başbakan Davutoğlu, Canlı Yayında - Son Dakika
Güncel

Başbakan Davutoğlu, Canlı Yayında

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanlık seçimine değinerek, "MHP kendi adayını çıkardı.

03.07.2015 00:52

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanlık seçimine değinerek, "MHP kendi adayını çıkardı. MHP bize destek olmuş değil. MHP kendi çizgisinde yürüdü. Biz kendi çizgimizde yürüdük. Burada MHP'nin mesajı bize değil CHP'yeydi" dedi.

AK Parti Genel Merkezi'nde Kanal 7 televizyonunun canlı yayınına katılan Davutoğlu, Mehmet Acet'in sorularını yanıtladı.

İsmet Yılmaz'ın TBMM Başkanlığına seçilmesinin AK Parti-MHP koalisyonunun bir işaret fişeği olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin yeni bir siyasi tablo çıkardığını söyledi.

Davutoğlu, 13 yıl tek parti hükümetlerini idare eden bir parti olarak aslında kendilerinin yeni şartlara intibakta sıkıntı yaşayacaklarının düşünülebileceğini ancak böyle olmadığını ifade ederek, anında bütün bu tabloyu ve milletin verdiği mesajı doğru okuduklarını vurguladı.

Belli ilkeleri hem üslup, hem yöntem, hem de muhteva olarak hayata geçirdiklerini dile getiren Davutoğlu, "Yani şu anda olan şey bir sürpriz değil. İlkeli duruşumuzun bir yansıması. İlk andan itibaren 'Ülkeyi hükümetsiz bırakmayız' dedik. Bu, 'Her türlü formülü dener, gayreti gösterir, Türkiye için gerektiğinde parti çıkarlarının önüne geçen bir tutum alırız' demek. Hiçbir partinin içişlerine karışmadık. Bu parti şöyle yapsın, böyle yapmazsa şöyle olur gibi ne tehdit, ne blöf, ne rest gibi bir tavır sergilemedik. Biz ne yaptık, kendimize güvendik. 'Partimiz bir aday çıkarırsa sonuna kadar arkasında durur' diye grubumuza güvendik. Başka hiçbir şeye güvenmedik" diye konuştu.

"Diğer partilerle temas olmadı"

Davutoğlu, "Diğer partilerle hiçbir temas olmadı mı?" sorusuna, "Hayır. Benim bilgim olmadan kimse temas yapmaz. Benim böyle bir temas arayışım olmadı" yanıtını verdi.

TBMM Başkanlık seçiminde niye başarılı olduklarına ilişkin de Davutoğlu, "Şu ya da bu partinin AK Parti'yi desteklemesi dolayısıyla olmadı. Böyle bir destek de söz konusu değil. Herkes kendi yolunda yürüdü. Biz muhatabımız olan siyasi aktörlerin tutumlarını tek tek gözleyip, 'En doğru tavır ne olur' bunu belirledik" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, diğer partilerin tutumlarıyla ilgili de şöyle konuştu:

"Biz ülkeyi hükümetsiz bırakmayız derken onlar ülkeyi hükümetsiz bırakacak, yani AK Parti dışındaki formülleri birer birer gündeme getirmeye başladılar. CHP kendi dışında her partinin içişlerine karıştı. 'O öyle, bu böyle yapsın'. Sanki kendisine böyle bir hakemlik rolü verilmiş, ya da 'Sen bizim ne yapacağımızı söyle' demiş gibi. MHP ne yaptı? Bütün şeyini kapattı. Hatta o da rol biçti. 'Şunlar, şunlar koalisyon yapsın' dedi. HDP üslubunda savaş retoriğini terk etmedi. Biz kendi içinde derin bir iç muhasebe yaptık. Tabloyu gördük, okuduk. Milletin verdiği mesaj ne gerektiriyorsa onu yaptık. 258 kişilik bir Meclis grubuna sahip olmak bizatihi güçtür ama en önemli güç 258 kişinin tek bir pozisyonda entegre olması, kenetlenmesi.

Bazıları şunu bekliyordu. 'AK Parti tek başına hükümet kuramayınca kendi içinde ihtilaflar olabilir'. Olmadı. Ben tek tek bütün milletvekilleriyle görüştüm. Görüşünü almadık kimse kalmadı. Sonra ortak aklı harekete geçirdik. Herkesi dinledik. Meclis Başkanlığı'na giden süreçte de adayımızı tespit ederken herkese danışarak tespit ettik. O istişare süreci esnasında ne kimse bana gelip 'Ben aday olsam' dedi, ne de başka birisi adına kampanya yaptı. Sonuçta da iki arkadaşımız arasında, tek tek görüştüm. Önce ikisini (Nabi Avcı ve İsmet Yılmaz) ayrı ayrı aldım. Çünkü en çok oy onlara çıkmıştı. Nabi Bey'le görüştüğümde 'İsmet Bey bunu daha iyi yapar' dedi, gerekçelerini söyledi. İsmet Bey'le görüştüğümde 'Nabi Bey daha iyi yapar' dedi, gerekçelerini söyledi. Nihayet karar verdik. Sonra da bu karardan hiç feragat etmedik,  tartışma konusu yapmadık. Taktik adımlara, küçük hesaplara girmedik."

Davutoğlu, "Bu süreçte Cumhurbaşkanı, Baykal ile ilgili size bir şey söyledi mi?" sorusuna "Hayır" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal arasındaki görüşmenin nezaket görüşmesi olduğunu, içeriğini Cumhurbaşkanının kendisine anlattığını ifade eden Davutoğlu, "Bağlayıcı bir şeyi, Cumhurbaşkanının bir sözü olmadı mı?" sorusu üzerine de "Hayır. Olmaz zaten. Ne o yapar, ne de böyle bir şey usule uygun olur" diye konuştu.

"MHP bizi desteklemedi"

Davutoğlu, çıkardıkları adaya destek konusunu pazarlık meselesi yapmayacaklarını belirterek, "MHP kendi adayını çıkardı. MHP bize destek olmuş değil. MHP kendi çizgisinde yürüdü. Biz kendi çizgimizde yürüdük. Kendi başarısızlıklarını başka partilerin tutumlarına kimse yüklememeli. Sayın Bahçeli de, aslında 'Dördüncü tura adayımız kalmazsa' demekle aslında CHP'ye bir mesaj vermiş oldu. Bize değil CHP'ye mesaj verdi. Yani 'Gelin İhsanoğlu'na destek verirseniz dördüncü turda da biz desteği devam ettiririz', dedi. Nitekim onların da ortak çatı adayıydı. Burada MHP'nin mesajı bize değil CHP'yeydi. Bahçeli'nin mesajı CHP'ye idi. Bunu ben böyle okudum üçüncü bir taraf olarak" şeklinde konuştu.

Milletvekillerinin bu konuda ilkeli tutum sergileyeceğini bildiğini dile getiren Davutoğlu, "Dolayısıyla burada AK Parti kazanmadı, ilkeli duruş kazandı. Burada çözüm arayan yöntem kazandı" dedi.

Davutoğlu, Türkiye'de, AK Parti olmadan herhangi siyasi bir denklemin oluşturulamayacağının da görüldüğünü vurguladı.

- "Onlar 'Nasıl hükümet kurulamaz' formülü üzerinden çalıştı"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, daha önce blok siyasetinin çöktüğünü ve ilke siyasetinin kazandığını söylediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Blok kavramı bile bir kutuplaşma. Bu blokun içinde birbiriyle uzlaşmaz her türlü kişi, görüş, ideoloji var. Yani vaktinde başörtü konusunda en radikal tavrı almış olanlar da var HDP içinde, başörtüyle meclise gelmiş olan da var. Ulusalcı da var, bölücü de var. Nihayet blok denildiğinde gerek Türkiye'deki paralel yapı gerek bazı medya unsurları gerek uluslararası medya, AK Parti'nin kaybetmesi üzerine bir senaryo kurdukları için kaybetmek de ancak herkesin birleşmesiyle olacağı için böyle bir tablo oluştu. Bu da şunu gösterdi: Reaksiyoner tablolar, yaşamıyor. Senin kendi düşüncen, tezin ne? Tezin karşısında bir topluluğu bir araya getirmek o tezi çökertmiyor. O tez orada duruyor. AK Parti bir tez. Bunlar ise hepsi antitez. Tezin bir de 12 yılık başarı hikayesi var. Onlar, bütün stratejilerini bunu çökertmeye ayarladı. Bütün meseleleri AK Parti dışında bir meclis başkanı seçtirmekti."

Davutoğlu, kimseye hakaret etmediklerini ve kimseyi dışlamadıklarını belirterek, "7 Haziran'dan bu yana benim ağzımdan herhangi bir partiyle ilgili olumsuz bir ifade duydunuz mu? Herhangi bir liderle ilgili hakaretamiz bir sözü bir kenara bırakın negatif bir ifade duydunuz mu? Neden? Çünkü 7 Haziran bize 'Uzlaşın' dedi. Ben oturup konuşacağım kişi hakkında niye ağır ifadeler kullanayım? ya da ben oturup konuşacağım kişiye niye bir şey dayatayım?" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye "her formülü dayattığını", daha sonra başbakanlığı gündeme getirdiğini anlatan Davutoğlu, "Bunlar insani ilişkiler bağlamında da siyasi ilişkiler bağlamında da önemli hususlar. Milletimiz bunları not etmiştir. Biz, 'Hükümetsiz bırakmayız' diye çalışırken, onlar 'Nasıl hükümet kurulamaz' formülü üzerinden çalıştı" dedi.

Koalisyonu benimsemediklerini seçim meydanlarında söylediklerini ama milletin "Koalisyon" dediğini aktaran Davutoğlu, koalisyon formüllerinin ne olabileceğine ilişkin olarak parti içinde kurdurduğu 5 komisyonun 2 haftadır çalıştığını, siyasi, hukuki, ekonomik alanda neler yapılması gerektiğini çıkardıklarını, MHP ile koalisyon için, CHP ile koalisyon için olabilecek çalışmaları yaptıklarını kaydetti.

Davutoğlu, diğer partilerin "AK Parti'yi istemezük" dediğini dile getirerek, "Sanki onlar karar verecek. Olmadı işte, yürümedi. Meclis başkanlığında istemediniz, peki sizin dediğiniz mi oldu? Hayır, çünkü negatif bir gündemle geliyorlar, işi engellemek için varlar. Biz ise bir şeyi yapmak, inşa etmek, ihya etmek, hükümet kurmak için uğraşıyoruz. Önümüzdeki hafta bu tablo daha da netleşecek zannediyorum" ifadelerini kullandı.

"Benim gönlümden ne geçtiği değil, milletin gönlünden ne geçtiği önemli"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Niyetiniz, arzunuz bir koalisyon hükümeti kurmak mı yoksa bir erken seçime götürmek mi?" sorusu üzerine, "bir şeyin olmayacağı üzerine hesap yapmadığı"nın altını çizerek, şöyle devam etti:

"Siyasette ihtimallerin hepsini düşünmeyen bir zihin, çözüm üretemez. Her ihtimali düşüneceksiniz. İlkesel olarak size çok zıt düşen ihtimaller az olmak üzere veya onları kenara koyabilirsiniz. Şimdi burada dolayısıyla yola başlarken, erken seçime gitmek üzere yola başladınız mı zaten başarılı olamazsınız. Yani niyetiniz neyse sonuç oraya gelir. Denilir ya 'Niyet hayır, akıbet hayır'. Niyeti düzgün olmayanın akıbeti hayır olur mu? İşte meclis başkanlığında niyet düzgün olmadığı için onlar için akıbet hayır olmadı. Bizim niyetimiz düzgün, akıbet hayır. Burada da koalisyona başlarken 'Olmasın' diye başlamam. Böyle olsa günlerdir niye istişare edelim, niye bir sürü komisyon kuralım, niye çalışma yapalım? Kimle olur, nasıl olur, hangi zamanda olur, hangi ilkeler etrafında olur, bunlar müzakere konusu."

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçim istediğine yönelik analizler bulunduğu hatırlatılarak yapılan "Pekala gönlünüzden bu geçiyor ve saklıyor da olabilirsiniz. Sonuçta bu süreç her halükarda yaşanacak" değerlendirmesi üzerine, "Ben her şeyi yaparım, millete saygısızlık yapmam. Benim gönlümden ne geçtiği değil, milletin gönlünden ne geçtiği önemli. Millet bize 'Hükümet kur' dedi. Ben tutup da millete dönüp, 'Ya sen hata yaptın, haddini bil. Bize niye böyle dedin?' demem. Milletin dediğini yapmaya çalışırım. Ama karşı taraf yapmıyor da. Sonuçta erken seçime gideceksek, onun kararını da millet takdir eder, ben takdir etmem.  Giderken psikolojik olarak da zihinsel olarak da siyaset planlaması anlamında da hazırlıklı gideriz, konuşuruz. Nihayet bu bir uzlaşı meselesidir. Uzlaşamazsak gerekçesi biz olmayız" diye konuştu.

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki görüşünü kendisiyle paylaşıp paylaşmadığına yönelik bir soruyu, şöyle yanıtladı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızla biz her konuyu bazen saatlerce görüşüyoruz. Bu konuda hiçbir zaman iletişim eksikliği ya da sıkıntısı olmadı. Bu konuda kanaatlerini de beyan etmiştir. Tabii bunlar bende mahfuz kanaatlerdir. Cumhurbaşkanının tecrübesinden de kanaatlerinden de istifade etmek Cumhurbaşkanlığı makamına saygının ve tabii Sayın Cumhurbaşkanımızla olan hukukumuzun da doğal bir sonucu. Ama nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Salı günkü grup toplantısında dediğim gibi kimse Cumhurbaşkanlığı makamını koalisyon görüşmelerinin parçası haline getirmemelidir, koalisyon görüşmelerinin bir unsuru değildir. Hal böyle olunca Cumhurbaşkanımız için de sadece kanaatlerini bana söylediği gibi, muhtemelen diyelim görüştüğü için Deniz Baykal'a veya görüşme imkanı olursa Sayın Kılıçdaroğlu'na, gerekirse benden sonra görevlendirme veya çağırmıştı davet etmişti her birini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na, gelmiş olsalardı onlara da aktarırdı herhalde kanaatlerini. Dolayısıyla onun kanaatlerini aktarması, bu kanaatler yönünde bir irade beyanı anlamına gelmez, kanaatini aktarır ama nihayetinde koalisyon müzakerelerini yürütecek olan siyasi parti liderleridir."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Davutoğlu, Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement