BDP'nin Apo'ya peygamber dediklerini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Apo'nun da bunlar hakkında uygun gördüğü sıfatlar, geçtiğimiz günlerde basına yansıdı; bir daha hatırlatayım BDP'nin Apo'ya peygamber dediklerini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Apo'nun da bunlar hakkında uygun gördüğü sıfatlar, geçtiğimiz günlerde basına yansıdı; bir daha hatırlatayım. Ne diyor BDP'liler için, 'şarlatan, şovmen, satılık, saf, zırtapoz' diyor Bunları biz demiyoruz, liderleri diyor. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" dedi.
Kürt kökenli vatandaşların kendi ayakları üzerinde duramayan kanlı terör örgütünün gölgesinde vesayetinde siyaset yapan partiyle arasına mesafe koyacağına inandığının altını çizen Başbakan Erdoğan, BDP ne bölgesine, ne bölge insanına ne de kendi seçmenine yönelik çözüm ve çözüm önerisi getiremediğini söyledi. Erdoğan, "Bizim çözüm önerimizi sabote etmenin, önünde engel teşkil etmenin ötesine geçemediler. Tahrik siyasetinden, vesayet mantığındaki siyasetten kendilerini kurtarıp, kendi hür iradeleriyle ortaya bir şey koyamadılar. Kandil'deki terörist başı birşey söylüyor, bunlar Ankara'dan papağan gibi tekrar ediyor" dedi.
-ZANA ÇAğrıSI-
Dün Leyla Zana'nın "silah güvencemizdir" açıklamasını da tepki gösteren Erdoğan, "Yargıya haber veriyorum, duyuruda bulunuyorum. Siz demek ki milletvekili elbisesini bunu için, bu ifadeleri kullanmak için giydiniz, öyle mi? 'Güvencemiz silahtır' diyor. O zaman bu çatının altına niye geldin? Burası demokratik parlamenter bir sistem, silahlı bir parlamenter sistem yok. O zaman buraya niye geldin, o zaman sen de dağa çıksaydın.
Kimi 'devleti tanımayız diyor', kimi AK Parti'yi düşman ilan ediyor. Bunarın tarzı kıyamet siyaseti. Yani ölüm, kan, terör, isyan, başkaldırı, meydan okuma, gemileri yakmak, kendisini uçurumdan atmak. Kendisine faydası olmayan bir partinin millete ne faydası olabilir, soruyorum.
Demokrasiyle AK Parti'nin sağladığı özgürlük ortamından yararlanıp, bize devletin kurumlarına aslan kesilenler, kanlı suç örgütü karşısında kuzu kesiliyor, boyunlarını yere eğiyor.Eğer cesaretin varsa, o cesareti bize değil, dağdaki kanlı örgüte göster."
BDP'lilerin "Ankara'da demokrat, Diyarbakır'da faşist' olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Özerklikten bahsediyorlar ya sen önce bir kendin özerk ol. Sen önce terör örgütünden özerkliğini ilan et. Senin terör örgütü nezdinde özgürlüğün, iraden yok. Neyin özerkliğini savunuyorsun. Tek parti döneminin CHP'si neyse bugünün BDP'si tıpkısının aynısı odur. Üzüm üzüme baka baka kararır. Ama bugün Doğu ve Güneydoğu'da tek parti yok; tüm Türkiye'de olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu'da da birinci parti AK Parti. Biz Kürt kökenli kardeşimizi bu baskıcı ceberut, faşizan zihniyete teslim etmeyeceğiz. Hizmet siyaseti ile, demokrasi ile yatırımlarla farkımızı net ortaya koyacağız. Onlar çözümsüzlüğe zorladıkça biz sabırla, sağduyuyla çözümü zorlayacağız" dedi.
-SURİYE-
2012'nin ilk haftasının üzüntü verecek hadiseler yaşandığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, uluslar arası gelişmeleri de şöyle değerlendirdi:
" Suriye'de gerek bizzat Esat yönetimi ile gerek tahrikler yoluyla şiddetin tırmandırıldığını toplu katliamların yapıldığını müşahide ediyoruz. Hafta sonunda ihtihar saldırısında 25 Suriye vatandaşı hayatını kaybetti. Suriye de hayatını kaybedenlerin sayısı 6 bini aştı.
-IRAK-
2003 yılından bu yana Irak'ta yüzlerce kardeşimizi kaybettik. Son bir hafta içinde de maalesef yüzden fazla Iraklı hayatını kaybetti. Irak'ta mezhep temelli bir çatışma sürecinin başlatılmasını amaçlayan son derece kanlı provokasyonların yapıldığını görüyoruz. Ne yazık ki siyasi irade bunların önünü kesek adımlar atmak yerine gerilimi artıracak etnik ve mezhebi ayrılığı körükleyecek adımlar atıyor.
Düşünün ki kendi hükümetinin içinde her alan bakanlarının evlerini tanklarla, zırhlı araçlarla kuşatan bir anlayışla biz olumlu bir gelişme bekleyemeyiz Bunu de gerçekten barış istiyor diye değerlendiremeyiz.
-NİJERYA-
Nijerya'da 39 kişi hayatını kaybetti. Tüm bu kanlı saldırıları şiddetle kınıyoruz. Masum insanlara kadınlara çocuklara ekmek kavgası içindeki yoksullara camisinde kilisesinde ibadet eden savunmasızlara saldırmak hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz. İbadet edenlere namazdan çıkanlara kuyrukta iş bekleyenlere saldıranlar bırakınız insanlıktan bile nasibini almamış kişilerdir.
Kerbela'da Nasiriye'de dua eden insanlara saldırmak İslam ile Müslümanlıkla insanlıkla nasıl bağdaşabilir. Nasıl yan yana gelebilir? Bu saldırıları yapanlar çıkıp da (Ben müslümanım) nasıl diyebilir? Allah'ın aslanı Ali bu topraklarda şehit edildi yetmedi mi? Hüseyin ve ailesi şehit edildi, yetmedi mi? Moğol saldırıları günlerce, Basra Bağdat harap edildi yetmedi mi? Bugün Bağdat'ta kendi kardeşini katledenler nazil bir fitnenin ve sapkınlığın içinde olduklarını görmüyorlar mı, göremiyorlar mı?"
Irak yönetiminin tarihi bir mesuliyet altında kalacağına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Gelecekte her zaman Yezid sıfatıyla anılmaya mahkum olacaklardır" diyerek değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Dökülen her damla kandan mesul olacaktır. O ülkeler tıpkı Kerbela'daki katiller gibi tarih boyunca bu lekeyi alınlarında taşıyacaklardır. 1970'lerde Afganistan'da işgalci güçlere karşı verilen direniş mücadelesi başarıya ulaştığında sadece Afgan kardeşlerimiz değil geniş bir coğrafya bundan gurur heyecan duydu. İran'da otoriter rejim değiştiğinde en az İran kadar tüm İslam coğrafyası bundan umut ve heyecan duydu. Filistin bölündüğünde sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam coğrafyasının kalbi kırılmıştı. İttifak sağlanınca yine aynı coğrafya sevince boğuldu. Bunlar bilinirken Irak'ta yeni kırılma, yeni çatışmalar sadece Irak'ta değil tüm İslam coğrafyasında hayal kırıldığına neden olacaktır. Irak'ta tem tarafları aklı selime davet ediyorum. Akla vicdana kalplerine kulak vermeye çağırıyorum. Irak yönetimini dini liderleri Irak üzerinde nüfuz kurmaya çalışan ülkeleri de sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Irak'ta görmek istemediğimiz tek şey yen bir kardeş kavgasıdır. Irak'ta fitnenin galip gelmemesi için Türkiye olarak girişimlerimizi sürdürmeye samimi bir şekilde gayret sarfetmeye devam edeceğiz.
-FRANSA-
Fransa Ulusal Meclisi'nin Türkiye'deki 1915 olaylarını istismar etmesi karşısında kendilerine Raunda ve Cezayir'deki soykırımı hatırlatmıştık. Cezayir Başbakanı bunu hatırlatmamızdan rahatsız olduklarını ifade etmiş. Kardeş Cezayir halkı bizim ne demek istediğimiz gayet iyi anladı. Anamuhalefet lideri de zaten gereken cevabı anında verdi. Biz yönetimlerin öncelikli görevinin halkının hissiyatını yansıtmak olduğuna inanıyoruz Bu noktada bir polemiği gereksiz görüyorum ve kardeş Cezayir halkına Türkiye'nin en kalbi selamlarını dostluk kardeşlik ve dayanışma mesajlarını iletiyorum."(ANKA/SON)
(ÜNS/ÖMR) - Ankara
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan(3): 'Apo, BDP'lilere Şarlatan, Satılık Diyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?