Başbakan Erdoğan: Türkiye'deki Darbe Tecrübeleri Herhalde CHP'ye Yetmiyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP heyetinin Mısır ziyaretine ilişkin, "Bu konuda mevcut Türkiye tecrübeleri herhalde onlara yetmiyor, şimdi dışarıdaki darbe deneyimlerinden de bir şey kazanmanın veya kendi kazanımlarını onlara aktarmanın gayreti içerisinde olacaklardır Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'da düzenlenecek G-20 Zirvesi'nde ABD Başkanı Obama ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşeceğini söyledi. Erdoğan, G-20 zirvesinin Suriye konusunu görüşme bakımında çok çok önemli bir zemin olacağını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, G-20 Zirvesine katılmak üzere özel uçak "ANA" ile saat 12.57'de Rusya'ya gitti. Başbakan Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve diğer ilgililer uğurladı.

Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da Rusya'ya gitti.

Başbakan Erdoğan, Rusya'ya hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi.

Rusya temaslarına ilişkin bilgi veren Erdoğan, daha sonra ise gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye'de kimyasal silah kullanılmasının anımsatılması üzerine Erdoğan, kimyasal silah konusunda yeni bir delile ihtiyaç kalmadığını ifade ederek, "Orada şehit edilmiş olan o yavrularımızın zaten bütün görüntülerini dünya gördü. Bizler de izledik. Oralarda dikkat edilirse bir kurşun yarası veya kan gibi bir şeyi değil, onların sadece sararmış, kimyasal bombalarla onların şehit edildiğini, o kimyasal silahlarla onların öldürüldüğünü çok açık net zaten görüyorsunuz. Rejim şu anda bunu kabul ediyor. Rejimin kabul etmediği "Bunu biz yapmadık, mualifler yaptı' gibi şeklinde. Böyle bir taktik uygulama gayretindeler. Şu anda kendi içlerinde de zaten kimyasal silah kullanıldığını ifade edenler de son zamanlarda olmaya başladı. Bunları da görüyoruz. Şu anda tabi Amerika'nın bu konuda iddialı çıkışları var, bizim de aynı şekilde. Biz bunlar birbirimizle de tabi paylaşıyoruz" dedi.

-"ÇOK ENTERASAN"-

Rusya Devlet Başkanı Putin'in Suriye'ye olası askeri müdahale ile ilgili, "Kimyasal silah kullanımının kanıtlanması durumunda, BM kararına rıza göstermeyi gözardı etmeyeceğiz" şeklinde açıklamalarına yanıt veren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Putin "Eğer böyle bir şey bize getirilir, açıklanırsa bizim de duruşumuz bundaki süreçte değişecektir' şeklinde bir açıklaması var. Bu da bir şeyi gösteriyor. Putin'in askeri müdahaleye karşıyız derken, burada kimyasal silah olması halinde taraftarız veya yanında yer alırız gibi bir yaklaşımın içerisine girmesi çok enterasandır. Neticesi ölüm olan saldırıda ne kullanırsanız kullanın bize göre bu suçtur. İnsanlık suçudur. Yani uçaklarla bombalayıp öldüreceksin, tank topla öldüreceksin suç olmayacak kimyasal silahla öldürürsen suç olacak. Bir defa öldürmek suç. Kimyasal olan daha vahşidir diyebilirsiniz, olabilir. Ama eğer olaya vahşet noktasından bakarsan, bunun yorumuna girilirse, uçaklardan bombalamak suretiyle öldürmek çok daha vahşi olabilir. Bu ayrı bir yorum meselesidir. 100 bini aşkın insan öldürülüyor buna ses çıkarmayacaksınız ama bin 300 kişi veya 130 kişi öldüğü zaman olayı bu kimyasal olduğu için suçtur diyeceksiniz. Eğer bu bize ispatlanırsa biz bunu Birleşmiş Milletlerde destekleriz diyeceksiniz. Bunu anlamakta ben zorlanıyorum doğrusu."

-"G20 ZİRVESİ BU KONULARI DA GÖRÜŞME BAKIMINDA ÇOK ÇOK ÖNEMLİ BİR ZEMİN OLACAK"-

Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama'nın Suriye'ye yönelik askeri müdahale kararını Kongre'ye bırakmasını da bir soru üzerine değerlendirdi. Olası müdahale durumunda Türkiye'nin konumunu şartların belirleyeceğini anlatan Erdoğan, "Biz şu anda her türlü koalisyonun içerisinde yer almaya hazır olduğumuz daha önce söyledik. Bunu bir gönüllüler koalisyonu olarak da değerlendiriyoruz. Obama'nın Kongre kararı belki kendi iç siyasi kararı olarak değerlendirilebilir. Burada kendine olan belki güveninden de bu kaynaklanabilir. Görüldüğü gibi Obama bu şekilde hareket ederken aynı şekilde Cameron yine kongreyi bu noktada kendisi için önemserken attıkları adımlardan sonra da kendi insiyatiflerini kullanmanın da tabi gayreti içerisindeler. İlk verilen kararların nihai olmadığı bundan sonraki süreçte de buna benzer adımların atılabileceği şu anda tartışma konusu. Öteyandan Fransa'da Hollande'ın bu konuya ne kadar olumlu baktıklarını açıklıyor. Onlar bir müdahaleye hazır olduklarını, bunun olabileceğini açıklıyorlar. Tabi bizim şu anda katılacağımız G-20 zirvesi bu konuları da görüşme bakımında çok çok önemli bir zemin olacak. Gerek kolektif görüşme de gerekse de ikili görüşmelerde bunları tabi gündemimizde tutacağız" diye konuştu.

-"BU GÖRÜŞMEYİ İYİ DEĞERLENDİRİRİZ"-

Erdoğan, bir gazetecinin "G-20 zirvesinde Obama ve Putin ile bir görüşme planlandı mı?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

"Obama'nın yarın açılışta bulunup ayrılacağına dair bir haber geldi. Ama buna rağmen kısa da olsa bir görülme yapma imkanımız kendileriyle olacak. Aynı şekilde Putin orada gelen bütün ülkelerle görüşmeler yapacaktır, ev sahibidir. Putinle de görüşmemiz olaca. Bu tabi farklı bir ülkede olsaydı bu görüşme daha uzun süreli olabilirdi. Ancak kendi ev sahipliğinde olduğu için bütün ülkelerle de görüşeceği için belki daha da kısa olabilir. Fakat bizim konumuz farklı. Biz şu anda özellikle Suriye konusunda, sınırında önemli gelişmeler yaşanan bir ülke olması açısından bu görüşmeyi iyi değerlendiririz."

-"CHP'NİN NE IRAK'A NE MISIR'A VEREBİLECEĞİ HİÇBİR ŞEY YOKTUR"-

Türkiye-Mısır ilişkileri ve İstişareler için bir süre önce Ankara'ya çağrılan Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı'nın bugün Mısır'a dönecek olmasına ilişkin Erdoğan, Botsalı'nın Mısır'daki durumu müzakere etmek için Türkiye'ye çağrıldığını vurgulayarak, "Biz büyükelçiliği kapatıyoruz diyerek bir adım atmadık. Sadece müzakereler için bu konular için çağırdık. Bunun ardından da kendisini tekrar gönderiyoruz ama Mısır'daki şartlar çok daha farklı istikamette gelişirse bunu yeniden farklı bir şekilde değerlendiririz" yanıtını verdi.

CHP heyetinin Mısır ziyaretiyle ilgili olarak ise Başbakan Erdoğan, CHP'nin Mısır ziyaretini CHP açısından önemsediğini altını çizerken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Demokrasiye bakışı açısından, darbelere bakışı açısından tecrübelidirler. Bu konuda mevcut Türkiye tecrübeleri herhalde onlara yetmiyor, şimdi dışarıdaki darbe deneyimlerinden de bir şey kazanmanın veya kendi kazanımlarını onlara aktarmanın gayreti içerisinde olacaklardır. Böyle bir ziyaret diye telakki ediyorum. Çünkü CHP yönetiminin veya CHP'den gidecek olanların ne Irak'a ne Mısır'a verebileceği hiçbir şey yoktur. Olsa olsa alabileceği bir şey vardır. Veyahut da işte Mısır'da darbe yönetimine "işte biz de böyle darbeler yaptık' veya "böyle darbelerin arkasında bulunduk, askeri darbe şöyledir, sivil darbe böyledir' gibi bunlar noktasında bir paylaşımı olabilir. Ülkemizde hani kim kimdir ansiklopedik bir çalışma var yaŞimdi bunların da durumu böyle olacaktır. Siyasette kim kimdir veya hangi parti nedir, nasıldır bunun tanınması bakımından isabetli olur diye düşünüyorum."

-"SURİYE KENDİSİ NE KADAR HAZIRDIR BUNU BİLEMEM"-

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat'ın "Olası bir müdahalenin bölgesel bir savaş çıkaracağı" şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması ve sınır komşusu olarak Türkiye'nin olası bir kimyasal saldırı ve Esad'ın vereceği karşılıklar konusundaki hazırlıklarının sorulmasına "Şu anda Türkiye böyle bir şeye hazır olmadığı diye bir soruyu düşünürsek çok yanlış olur" karşılığını veren Başbakan Erdoğan, "Ülkemiz böyle bir şeye her an hazırdır. Suriye kendisi buna ne kadar hazırdır bunu bilemem" dedi.

Esad'ın neye dayanarak böyle bir açıklama yaptığını bilmediğini vurgulayan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Şu anda Suriye'de, Suriye halkı kardeşlerimiz çok ciddi bir yönetim krizi içerisinde, orada şu anda yokluğu yaşıyor, yaşam mücadelesi veriyor. Bu yaşam mücadelesine tahammül edemeyen yaklaşık 5 milyon insan ise bir kısmı ülke içinde değişik mekanlarda bulunuyor, yaklaşık 2 milyon civarında insan da Suriye'yi terk etmiş durumda. Bunlar bir şeyi gösteriyor; demek ki Suriye şu anda bir bunalımın içerisinde. Siz kendi insanınızı şu anda yönetemiyorsunuz. "Burada kalın' çağrısına rağmen vatandaş artık güvenemiyor. Sivil yerleşim yerlerindeki insanlara bile saldıran bir zihniyet var. Tamamen bir dikta zihniyeti karşısında vatandaş da kaçacaktır. İşte bütün bunların değerlendirmeleri yapılıyor. Temenni ederim ki biran önce barışı, güvenliği sağlayamadığı, yönetemediği Suriye halkına daha fazla zulüm etmez ve Suriye'den ayrılır" ifadelerini kullandı. (ANKA/DEVAM)

(HM/ÖZK) - Ankara