Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Cidde'de

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin El Bab operasyonunu başarıyla sonuçlandıracağını belirterek, "Arkasından daha evvel söz verildiği gibi Membiç'teki PYD unsurlarının da o bölgeden uzaklaştırılması sağlanacaktır. Böylece 5 bin kilometreye yakın bir alanın hiç bir terör örgütünün orada bulunmayacak, Türkiye'ye tehdit oluşturmayacak şekilde temizlenmesi sağlanacak ve inşallah operasyon en kısa süre içerisinde bitirilecektir." dedi.

Kurtulmuş, Suudi Arabistan'ın Cidde şehrindeki kongre sarayında, İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) tarafından düzenlenen 11. İslam Enformasyon Bakanları Konferansı sırasında AA ve TRT'ye açıklamalarda bulundu.

Toplantıya ilişkin değerlendirme yapan Kurtulmuş, toplantının dün başladığını, bugün ise bakanlar düzeyinde sürdüğünü belirtti.

Toplantının 12'ncisine Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını, bunun önemli bir adım olduğunu aktaran Kurtulmuş, 2012'de İTT ile varılan bir mutabakat sonucu, İslam İşbirliği Teşkilatı Medya Forumunun kuruluşunun da İstanbul'da gerçekleştirileceğini, böylece İTT'ye ait bir kuruluşun daha Türkiye'de bulunacağını kaydetti.

Verimli geçen toplantının ana konusunun "İslamofobia ve Teröre Karşı Mücadelede Yeni Medya Araçlarının Rolü" olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin medya konusunda büyük bir birikiminin bulunduğunu, o birikimin de diğer İslam ülkeleriyle paylaşılmasında İTT Medya Forumu'nun katkısının olacağını ifade etti.

Suudi Arabistan'ın iki televizyon kanalı ve bir gazetesiyle Türkiye'deki gelişmeleri değerlendirdiklerini anlatan Kurtulmuş, toplantılar sırasında Türkiye'nin teröre karşı ve ikili konuşmalarda Türkiye'nin FETÖ'ye karşı verdiği mücadeleleri paylaştıklarını belirtti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Taşkent'te yapılan 43. İTT Dışişleri Bakanları toplantısında FETÖ'nün, İTT tarafından terör örgütü olarak kabul edilmesinin Türkiye için çok önemli olduğunu, bu konuyla ilgili de bundan sonraki süreçte neler yapılacağının konuşulduğunu aktardı.

Rusya'nın Ankara'daki büyükelçisinin öldürülmesiyle ilgili gelişmelerin kendilerine sorulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böylece Türkiye'nin terörle mücadelesinde gerçekten ne kadar ciddi tehdit altında olduğunu, bizim sağlığını, güvenliğini sağlamak durumunda olduğumuz bir elçiye dahi maalesef son derece sinsice yaklaşarak haince, barbarca, adice bir suikastin yapılmasının mümkün olduğunu, bunun da doğrudan doğruya Türkiye-Rusya ilişkilerini baltalamak üzere yapılmış bir eylem olduğunu paylaştık. Eylemi yapan, öldürülen saldırganın FETÖ ile bağlantılarının artık yavaş yavaş ortaya çıktığı, önümüzdeki çok kısa süre içerisinde bu bağlantılar varsa bütünüyle kesinleştirilerek kamuoyuyla paylaşılacağını da buradaki dostlarımızla paylaştık."

"Türkiye, ulusal güvenliğini sağlamak için Fırat Kalkanı Operasyonu yaptı"

El Bab'daki gelişmelere ilişkin ise Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Harekatı'nın Türkiye'nin ulusal güvenliğinin bir parçası olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Numan Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Laf olsun diye, Türkiye o topraklarda gözü olduğu için oralarda bulunmayı arzu ettiği için değil, Türkiye kendi ulusal güvenliğini sağlamak için Fırat Kalkanı Operasyonu'nu yapmak mecburiyetinde kalmıştır. Orada hem DEAŞ hem PYD unsurları tarafından Türkiye'nin sınırlarındaki kentlerin, kasabaların nasıl bir tehdit altında olduğu hala hafızalarımızda canlıdır. Çok sayıda vatandaşımız oralardan yapılan saldırılar sonucu vefat etmiştir, şehit olmuştur. Türkiye birinci hedef olarak, kendi ulusal güvenliğini sağlamak bakımından bu operasyonu yapmak mecburiyetindeydi, bu operasyonu başarılı şekilde sürdürüyor. İkincisi biz Suriye'nin kuzeyinin tamamının bir terör örgütünün kontrolüne girmesinin Suriye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldıracağını ve Suriye'nin doğrudan doğruya bölünme sürecinin başlayacağını ifade ediyorduk. Bu operasyonun önemli amaçlarından birisi de buydu. Bunun için de Özgür Suriye Ordusu'yla birlikte Türkiye onlara lojistik destek vererek bu operasyonu sürdürüyor."

Cerablus'taki operasyonun bittiğini ve yaklaşık 45 bin Cerablus halkının kendi kentine geri döndüğünü belirten Kurtulmuş, El Bab operasyonunun da en kısa süre içerisinde biteceğini kaydetti.

DEAŞ'ın El Bab'da çok büyük bir yığınak yaptığını, operasyonun temkinli şekilde devam ettirildiğini anlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, El Bab'da yapılan operasyonlarda şehit düşenlere Allah'tan rahmet diledi.

Kurtulmuş, Türkiye'ye getirilen 13 yaralı askerin de en kısa sürede sağlığına kavuşmaları temennisinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Türkiye El Bab operasyonunu inşallah başarıyla sonuçlandıracaktır. Arkasından daha evvel söz verildiği gibi Membiç'teki PYD unsurlarının da o bölgeden uzaklaştırılması sağlanacaktır. Böylece 5 bin kilometreye yakın bir alanın hiç bir terör örgütünün orada bulunmayacak, Türkiye'ye tehdit oluşturmayacak şekilde temizlenmesi sağlanacak ve inşallah operasyon en kısa süre içerisinde bitirilecektir. Bu operasyonun niçin önemli olduğu, ayrıca Suriye'deki son gelişmeler dolayısıyla bir kere daha ortaya çıkmıştır. Hem Halep ve oradan gelecek olan çok sayıda insanın bir yeni göç dalgası oluşturmasının önlenmesi hem de Halep'teki kardeşlerimizin kurtarılması bakımından da bu operasyonunun fevkalade önemi vardı."

"Her iki taraf da buna uygun olarak adımlarını attı"

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un saldırı sonucu hayatını kaybetmesinin Türk-Rus ilişkilerine yansımalarına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:

"İlk andan itibaren hem biz hem Rus tarafı son derece duyarlı şekilde olayın gerçek mahiyetini anladık ve bunları her iki taraf da çok açık şekilde ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Rusya Cumhurbaşkanı Sayın Putin'in neredeyse eş zamanlı olarak bu yapılan saldırının Türkiye-Rusya arasındaki yakınlaşma ve ilişkilerin normalleşmesini önlemek için bir provokasyon olduğunu çok net şekilde ifade etti. Her iki taraf da buna uygun olarak adımlarını attı. Hemen saldırının olduğu ertesi gün Rusya'da planlanan Türkiye, Rusya, İran arasındaki dışişleri bakanları toplantısı da iptal edilmeden gerçekleştirildi."

Rus Büyükelçi Karlov'a yapılan saldırının arkasındaki nedenlerin zamanla ortaya çıkacağını bildiren Kurtulmuş, saldırıyı gerçekleştirenin tek başına, sıradan biri olmadığını vurguladı.

Numan Kurtulmuş, Türkiye aleyhine siyasi sonuçlar elde etmek isteyenlerin bu saldırıyı organize ettiğini belirterek, "Bunu geçen seneki uçak düşürme olayına bağlayabiliriz. Rus uçağını düşürenlerin FETÖ ile bağlantılı oldukları çok net bir şekilde ortaya çıktı. Onlar uçağı düşürerek Türkiye ile Rusya arasında bir kızılca kıyamet kopmasını bekliyorlardı. Ama çok şükür o süreçte de teenni içerisinde 'Ne Türkiye Rusya'dan ne de Rusya Türkiye'den vazgeçebilir' diyerek Rusya ile ilişkilerin düzelmesi için adımlar attık." diye konuştu.

Son dönemde Türkiye-Rusya ilişkilerinde önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, bu saldırıyla, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkinin onarılamaz şekilde kırılmak istendiğine işaret etti.

Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya'nın arasını açmak isteyen şer odaklarının amacına ulaşamayacağını vurgulayarak, "Her iki tarafın da son derece stratejik, dengeli ve ne olduğunu anlamış bir şekilde hareket etmeleri sonucu plan anlaşıldı. Türkiye son dönemde bölge ülkeleri arasında yeni bir stratejiyle, dış politikasında yeni bir döneme geçiyor. O dönemin temel özelliği de karşılıklı müzakereyle anlaşarak, görüşerek, konuşarak meselelerin çözülmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Halep'te sadece Suriyelilerin değil, tüm insanlığın öldüğünü vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin bu katliama seyirci kalmadığını ve insanların kurtarılması için gereken her şeyi yaptığını anımsattı.

"Herkes çifte standardı bir kenara bıraksın"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Suriye'deki iç savaşın durması, çatışmaların sona ermesi için ilgili tüm ülkelerle görüşüldüğüne değinerek, şu görüşlerini paylaştı:

"Suriye genelinde yeni bir döneme geçilmesi ve Suriye muhalefetiyle, rejim arasındaki görüşmelerle önce bir ateşkes sağlanması, arkasından tehlikeli bölgede bulunan sivil vatandaşların güvenli bölgelere çekilmesi ve üçüncü adım olarak da karşılıklı olarak müzakerelerin yeniden başlatılarak Suriye halkının istediği istikamette bir barış sürecinin yürütülmesi için Türkiye bir diplomasi trafiği dokuyor. Bunda da belli bir noktaya gelindi. Ben şahsen bu saldırının arkasında Suriye ile Türkiye'nin sağlamaya başladığı yeni barışçıl perspektiften ve atmaya başladığı bu adımlardan rahatsız olanların müdahili olduğu kanaatindeyim."

Türkiye'nin eş zamanlı olarak birçok terör örgütüyle mücadele ettiğine işaret eden Kurtulmuş, bu mücadelenin Türkiye'nin varlık mücadelesi olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, uluslararası camianın teröre karşı şeffaf olması gerektiğini ifade ederek, "Herkes çifte standardı bir kenara bıraksın, Türkiye'nin bu terörle mücadelesinde Türkiye'ye destek olsun. İnsanlık cephesinde olanlar bu tarafta olsun, insanlık düşmanı olanlar da terör örgütlerine destek versin. Türkiye'nin, artık çifte standardı, iki yüzlü yaklaşımları, terörle mücadelesinde 'bunları yapıyorsunuz ama insan haklarına saygılı olun' diyerek fren olmaya çalışan yaklaşımları artık benimsemediğini tüm dünyaya ilan ediyoruz." diye konuştu.