CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Enis Berberoğlu başta olmak üzere hiçbir milletvekilinin hapishanede olmasını istemiyoruz. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Onları hapishaneye koyan yargı sistemini de kınıyoruz." dedi.
CHP İstanbul 36. Olağan İl Kongresi, Bostancı Gösteri Merkezi'nde saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Kürsüye "Hak, Hukuk, Adalet" sloganı eşliğinde çıkan Kılıçdaroğlu, konuşmasına, "Bu kongrede bir eksiğimiz var, temel bir eksiğimiz var, hapishanede bir milletvekili arkadaşımız var. Hiçbir günahı ve suçu olmamasına karşın aramızda olmaması, hapishanede olması, demokrasinin, hukuk sisteminin bir ayıbıdır ve hukukun siyasallaşmasıdır. Gönlümüzde yatan şudur: Milletin oyuyla seçilen milletvekillerinin, hapishanede değil, parlamentoda görev yapmaları gerekir. Halk onları parlamentoda görev yapsın diye seçti ve Ankara'ya gönderdi." sözleriyle başladı.
Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşü yaptıkları sırada Berberoğlu'nun hapishanede kitap yazdığını dile getirerek, "Biz yürürken, o yatarken kalbimiz aynı duygularla çarpıyordu. Türkiye'nin ve çocukların geleceği, ülkemizin onuru, demokrasimiz için hep birlikte mücadele ettik. İster yatalım ister yürüyelim, ister kavga edelim ister barışalım, bütün çıkarlar Türkiye'nin görkemli bir devlet olması içindir. Ağzımızdan bir söz, bir eleştiri, bir övgü çıkıyorsa bunun tek bir nedeni vardır, Türkiye'yi büyütmek, yüceltmek ve uluslararası arenada saygın bir konuma getirmek. Enis Berberoğlu başta olmak üzere hiçbir milletvekilinin hapishanede olmasını istemiyoruz. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Onları hapishaneye koyan yargı sistemini de kınıyoruz." diye konuştu.
"Kırmadan dökmeden, bilgiye dayalı söylemlerle yola çıkacağız"
İstanbul'un dünya tarihinde önemli bir yerinin olduğunu ancak aynı dünyanın sorunlarını yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bize, İstanbul'un anahtarını teslim eden Fatih Sultan Mehmet'e minnet ve şükran borçluyuz. Fatih Sultan Mehmet, o anahtarı bize verdi ama o anahtar 1919'da elimizden alınmak istendi. Çanakkale Boğazı'nı geçenler Dolmabahçe'nin önünde demirlediler, o anahtarı geri almak için ama bir kahramanımız vardı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Geldikleri gibi gidecekler' dedi ve Fatih Sultan Mehmet'in anahtarını hiç kimseye teslim etmedi. Biz, anahtarları birilerine teslim etmek için boğazın kapılarını açanlar gibi düşünmüyoruz. Biz yeri geldiği zaman demokrasi, insan hakları, bağımsız yargı uğruna mücadele etmesini biliriz ve bu yoldan hiç kimse bizi geri döndüremez." ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'u yıllardır yönetenlerin "Biz İstanbul'a ihanet ettik." dediğini belirterek, partililere şöyle seslendi:
"O ihanet bıçağını İstanbul'un göğsünden çıkaracak olan bizleriz. İstanbul'u yeniden görkemli günlerine kavuşturmak bizim boynumuzun borcudur. Herkes, özellikle İstanbullu kardeşlerim şunu çok iyi bilsinler, 2019 geliyor, referandumda hangi sonucu elde ettiysek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde daha büyük çoğunlukla aynı sonucu elde edeceğiz. İstanbul'u, İstanbul'a ihanet edenlere bırakmayacağız. Bu mücadeleyi yaparken, kırmadan, dökmeden, bilgiye dayalı söylemlerle yola çıkacağız. İstanbul'u eğer alacaksak İstanbul'da yaşayan her partili önce İstanbul'un tarihini, Fatih Sultan Mehmet'i, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bilecek, çıkacak ve anlatacak. Ayrıca İstanbul'a yapılan ihanetleri bilecek, tek tek anlatacak. 'İstanbul'u nasıl yaşanabilir bir kent yapacağız'ın mücadelesini verecek. Biz İstanbul'u neden istiyoruz? Onların yaptıklarını yapmak, İstanbul'u ranta teslim etmek, doğasını katletmek, tarihini yok etmek için değil. Topkapı Sarayı'nda bütün İstanbul'u gören bir adalet kulesi var. İstanbul'a sözümüz söz, adaleti getireceğiz, ağaçta da yeşilde de yaşamda da özgürlükte de adaleti İstanbul'a getireceğiz. İstanbul yaşanabilir bir kent olacak. Beş yılın sonunda çok daha farklı, dünyanın en büyük metropolleriyle rekabet eden bir İstanbul olacak."
Halka hem sorunları hem çözümleri anlatmak için gideceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, her partiliden bilgiye dayalı söylem, bilgiye dahalı muhalefetle halkın önüne gitmesini istedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dünyanın en zengin ülkelerinden birisi olduğunu belirterek, "Bütün mesele, para yerli yerinde kullanılmıyor, birileri tarafından götürülüyor. Biz, götürene değil, millet için harcayana öncelik vereceğiz. Kaynağımız da imkanımız da var. Eksiğimiz dürüst ve namuslu siyasetçi. Biz, dürüst ve namuslu siyaset anlayışını, İstanbul'un yönetimine de Türkiye'nin yönetimine de egemen kılacağız." dedi.
"Rant düzenini yıkacağız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iç politikada ciddi sorunlarının olduğunu dile getirerek, "Emekli geçinemiyor. Sözde sosyal güvenlik sisteminde reform yaptılar, 2008'de. Bugün, asgari ücret üzerinden birisi emekli olursa, ona bağlanacak emekli aylığı 718 lira 69 kuruş. Eğer sözde o reformu yapmasalardı eski kanun yürürlükte olsaydı bugün asgari ücret üzerinden emekli olan bir kişi bin 822 lira aylık alacaktı. Sosyal güvenlik açığını kimin sırtından kapatmaya çalıştılar? Emeklinin sırtından. Bugüne kadar emekli aylıklarından sisteme aktardıkları para 120 milyar lira. Emekliye verilmesi gereken para alındı, başka yerlerde harcandı." diye konuştu.
Türkiye'nin temel sorunlarından birinin de işsizlik olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Yüzde 11,1 büyüme olmuş. İşsize bakıyorsun yerinde duruyor, emekliye bakıyorsun, paraya muhtaç, asgari ücretliye, memura bakıyorsun geçinemiyor, çiftçiye bakıyorsun 'zarar ediyorum' diyor. Sanayiciye bakıyorsun 'rahat değilim' diyor. Kim aldı yüzde 11,1? Ben size söyleyeyim; yüzde 11,1'i rantiye kesimi aldı, rantçılar aldı, faizciler aldı. Her yerde söyleyin, bu hükümetin adı tefeci hükümettir. Tefecilere hizmet ediyor bu hükümet. Ne demek tefeci hükümet? Ne demek tefecilere çalışan hükümet? Son 15 yılda sadece yurt dışında bir grup faiz lobisine ödedikleri para 179 milyar dolar. Bir avuç tefeciye ödenen para. Kim ödüyor? İşçiye, emekliye, esnafa vermiyorlar ya işte o paralardan. Oralardan alıyorlar bir grup yurt dışındaki tefeciye ödüyorlar. İçeride de bir gruba ödediler. Son 15 yılda 620 milyar lira, eski parayla 620 katrilyon lira. 620 katrilyon lirayı kim aldı? Emekli almadı, memur almadı, esnaf almadı, taşeron işçisi o da almadı, kim aldı? Bir avuç insan aldı."
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu Ankara'daki beyler ve onların yandaşları, dünürleri, enişteleri, oğulları gittiler Man Adası'nda şirket kurdular, şirket kurdurttular ve Türkiye'de vergi vermemek için her türlü dümeni çevirdiler. Bunu her yerde söyleyin, ev kadınına söyleyin. Musluğu açarken 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Man Adası'ndan dolarlar gelir, Man Adası'na dolarlar gider, bu ülkeye vergi ödememek için. O nedenle milli değil, gayri milli bir iktidarla beraberiz. Kendi ülkesine vergi vermemek için, kendi ülkesine vergi ödememek için yurt dışında vergi cennetlerinde şirket kuranlar milli de olamazlar, yerli de olamazlar. Onların tek bir adı var, onlar gayri millidir." diye konuştu.
Alın teri dökenlerin hakkını koruyacaklarını savunan Kılıçdaroğlu, "Kim üretiyorsa başımızın üzerinde yeri var. Ama elinde viski bardağı, bir masa, bir sandalye, cebinde dolarları götürecek, hükümete borç para verecek, dünyanın en yüksek faizini alacak, 80 milyon faiz ödeyecek, Ankara'daki beyler de onlara para aktaracak. Bu düzeni yıkacağız. Rantiyeyi yıkacağız, rant düzenini yıkacağız." ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de birinci sınıf demokrasi olması gerektiğini dile getirerek, "Bizim insanımız üçüncü sınıf demokrasiye layık değil. Birinci sınıf, özgürlükçü, sorgulayan demokrasi, herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir demokrasi, güçlü bir parlamenter sistem ve güçlü bir sosyal devlet istiyoruz." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › CHP İstanbul İl Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?