CHP'li Tanrıkulu: Başbakan'ın Algı Operasyonuna, Alet Olmayın

Chp İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun önümüzdeki haftadan itibaren yeni bir algı operasyonu kapsamında, bölgedeki STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geleceğini söyledi. Tanrıkulu, " Diyarbakır'dan, bölgeden iş camiası, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderlerini Ankara'ya çağırıp, onlara yeni bir algı operasyonuyla, derin devletin yeni sahibi olarak propaganda yapmaya devam edecek. Başbakan'ın ve bakanların algı operasyonuna alet olmayın" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgini Tanrıkulu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında bölgedeki sokağa çıkma yasağı, Cizre'deki bir evde kalan yaralıların alınamaması konularını değerlendirdi. Diyarbakır'da bu günlerin tarihin en yıkıcı, en tahrip edici, çok zor dönemlerinden biri olduğunu savunan Tanrıkulu, şöyle dedi:

"Diyarbakır kendi tarihinin en yıkıcı, en yakıcı, en tahrip edici gününü yaşıyor. 5 bin yıllık kentimizde bu kadar ağır yıkımı ve vahşi ölümleri görmemiştir. Bu topraklar bir çok savaş gördü, çatışma yaşadı ama bu iletişim çağında herkesin gözü önünde gerçekleşen bu ölümlere ne bu topraklar, ne de 1000 yıllardır dimdik duran Diyarbakır Surları tanıklık etti. Ama şimdi surlarımız ölümlere tanıklık ediyor. Hangi zulmü yaparsalar yapsınlar başarılı olamayacaklar. Bu zalimlere karşı da aynen Diyarbakır Surları gibi dimdik durmaya ve onların bu zulümlerini yenmeye devam edeceğiz." "OPERASYONUNA BUGÜNDEN İTİBAREN TESLİM OLMAYIN"

Başbakan Davutoğlu'nun sivil toplum örgütü temsilcileriyle önümüzdeki günlerde Ankara'da bir görüşme yapacağını, bunun yeni bir algı operasyonu olduğunu öne süren CHP'li Sezgin Tanrıkulu şöyle devam etti:

"Diyarbakır'dan, bölgeden iş camiasını, sivil toplum örgütlerini ve kanaat önderlerini Ankara'ya çağırıp, onlara yeni bir algı operasyonuyla, derin devletin yeni sahibi olarak propaganda yapmaya devam edecek. Uyguladıkları bu zalim politikaları meşrulaştırmaya çalışacak. Buradan Ankara'ya gidecek, olanlara Diyarbakır'dan bir çağrı yapmak istiyorum; ben de Diyarbakır'da yıllarca sivil toplum örgütü temsilciliğini yaptım. O tecrübelerime dayanarak söylemek istiyorum; Başbakan ve bakanların algı operasyonuna alet olmayın. Öncelikle şunu yapın, Başbakan'ın bir hoca gibi ders verir niteliğindeki nutkunu basın önünde yapmasına imkan tanımayın. ya toplantının tümünü basına açık olmasını sağlayın ya da basın önünde sizleri aşağılayan sizlere ders veren ve yakıcı savaş, ölüm dilini konuşmasına fırsat vermeyin. Bunu sağlarsa o toplantılara katılın. Kendi toplantısı 1-2 saat basına açık olacak, orada istediği sözü söyleyecek, sonra da basına kapalı sizi dinleyecek. Bu algı operasyonuna bugünden itibaren teslim olmayın. Kim giderse gitsin, ya toplantının tümünü basın önünde şeffaf olarak yapılmasını sağlayın veya kendisinin de basın önünde sizlere karış kibir dolu ve çatışma dilini kullanmalarına izin vermeyin."

Bölgedeki sokağa çıkma yasaklarına da değinen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde bir evde kalan yaralıları almak için engelleyen bir güç olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:

"Diyarbakır Sur'da 2 Aralık'tan bu yana sokağa çıkma yasağı var. Yaklaşık 60 gün oldu. Geçtiğimiz gün 5 mahallesinde daha sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sur, tamamen bir tecrit altında ve yakıp, yıkılıyor. Basına da, 'Yeni bir Sur inşa edeceğiz, insanlara konut vereceğiz' diye propaganda yapılıyor. 5 bin yıllık kentimizi yakıp, yıktınız. Şimdi TOKİ aracılığıyla yeni bir algı operasyonu yapma peşindesiniz. Yurttaşlarımızın bu propagandalara karnı tok. Sizlerin algı operasyonuna ihtiyacımız yok. Cizre'de bulanan yurttaşlarımızdan bizlere ulaşanlar oluyor. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile görüşüyoruz. Bu olay üzerinde hükümet medyası büyük propaganda gerçekleştiriyor. Olan şu, 1 haftada o evde 5 kişinin öldüğü ortada. Yaralıyken tedavi edilemedikleri için öldü. Daha kaç kişinin öleceği de belli değil. Güvenlik güçleri ateş edildiğini söylüyor. Sivil insanlar yaralıları almaya çalıştı ama onlara da izin verilmiyor. Orada yaralı yurttaşlarımızı almayı engelleyen bir güç var. O güç, açıkça 'O insanlar ölecek, biz burada savaşıyoruz, ölecekse ölsünler, onları kimse orada alamazlar, alırlarsa karşılarında bizi bulur' gibi sosyal medyada paylaşımlar var. 7 Haziran'da 'Türkiye kaosu seçti' dediler, şimdi de 'Ya başkanlık ya kaos' diyorlar. Bizlerin, masum insanların kanı üzerinde başkanlık yoluna gidecek bir sistemi inşa etmeye çalışıyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp konuşuyor. Türkiye; hiçbir döneminde eli bu kadar kanlı, ağızlarında kan damlayan bir iktidar görmemiştir. Bu kadar büyük zalimlikler yaşanmamıştır. Gözlerimizin içine baka baka halen kan ve ölüm istiyorlar. Ölen, polis, askerlerin, çocukların kanı üzerinde siyaset yapıyorlar. Bununla kendi yüzde 50'lerini konside etmeye çalışıyorlar ve başkanlığı giden yolu bu ölümler üzerinde inşa etmeye çalışıyorlar." - Diyarbakır