CHP'li Tekin: İyi Ki Paralel Yapı Varmış

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ve ardından yaşananlara ilişkin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesi gerektiğini belirtirken, "olağanüstü bir dönemdeyken Cumhurbaşkanının tarafsız kalması, müdahale etmemesi, benim kişisel düşüncem; Sayın Cumhurbaşkanı da Sayın Çiçek de anayasa suçu işliyor" diye konuştu.

"Paralel yapı" tartışmaları hakkında "İyi ki paralel yapı varmış. Nasıl öğrenecektik yoksa bu yolsuzlukları, soygunları" değerlendirmesinde bulunan Tekin, 30 Mart'ta yapılacak seçimlerin "yerel seçim olmaktan çıktığını, ahlaki bir seçim olacağını" vurguladı.

"FEZLEKELERİN İADE EDİLMESİ ANAYASAL SUÇ"

Tekin, Habertürk yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Olağanüstü bir dönem yaşandığını söyleyen Tekin, demokratikleşme ve demokratikleşme paketlerinden bugünlerde bahsedilmeyeceğini vurguladı. Dört bakan hakkında hazırlanan fezlekelerin savcılığa iade edilmesine tepki gösteren Tekin, "Anayasal suçtur. Genel Başkanımızla ilgili fezleke 24 saatte geldi. Bunlar niye gelmesin? Anayasal suçtur. Bunları geri göndermelerinin sebebini çok iyi biliyoruz. Hukuk ayaklar altında, ite demokratikleşme paketi falan bunlar hikaye. Bu fezlekelerin içinde her türlü yolsuzluk, usulsüzlük, telefon dinlemeleri var. Aldı-verdiler vardılar. Bunlar kapatmanın formülüdür, bunları kapatamayacaklar. CHP olarak sonuna kadar bunun takipçisi olacağız. Bugün itibariyle gençlik ve kadın kollarımız fezlekelerin parlamentoya gelmesi için Adalet Bakanlığı önünde çadır kuracaklar. Tüm Türkiye'ye de bu yayılacak" dedi.

"SİYASET ÇOK KİRLENDİ"

Paralel devlet iddiaları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tekin, "Paralel devlet varsa bunun tek sorumlusu iktidarın, Başbakan'ın ta kendisidir. Dün başsavcıydı, bugün geldiğimiz nokta ortada. Düne kadar bugün hakaret ettiğin savcıların başsavcısıydın. Türk siyaseti çok kirlendi. Bu kirlilikten arındırmamız gerekiyor. Paralel yapı kimdir, nasıl oluşmuştur bunu en iyi iktidar bilir, devlet, istihbarat bilir. Geçmişteki mafyalaşma-çeteleşme şimdi paralel oldu. Başbakan önceden de "paralel' tabirini de kullandı. Birileri kızabilir ama bazen de düşünüyorum; "İyi ki paralel yapı varmış.' Nasıl öğrenecektik yoksa bu yolsuzlukları, soygunları. Siyasetçi olarak biz anlattığımızda kendimizi ifade edemedik" diye konuştu.

"DİNLENMEMİZ MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?"

Yasadışı dinlemelerle ilgili, geçmişteki önerilerinin dikkate alınmadığını, 2010 yılında verdiği soru önergesiyle Başbakan Erdoğan'a "siz dinleniyorsunuz?" dediğini aktaran Tekin, kendisinin dinlenip dinlenmediğine yönelik soruya, "Elbette dinleniyoruz, hiç umurumda değil, dinlenmemiz mümkün olabilir mi?" yanıtını verdi.

Tekin, dinlemeler konusunda iktidarın lehine olacak bir düzenlemenin hukuka ihanet olacağını, AB kriterleri getirilmesi durumunda CHP'nin "gözü kapalı" buna destek vereceğini vurguladı.

Tekin, Başbakan Erdoğan'ın MHP'lilere yönelik bazı kasetilerin üzerine gitmek yerine meydanlarda seçim malzemesi yaptığını dile getirirken, ""Başbakan 76 milyonun başbakanı olduğunu unutuyor. Etme bulma dünyasıdır" ifadesini kullandı.

"DEMOKRATİKLEŞME DEĞİL, AKP'LEŞME PAKETİ OLUR"

Demokratikleşme paketinde "adaletin ihtiyaç duyduğu maddeleri destekleyeceklerini" kaydeden Tekin, "Sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak için getirdikleri maddelere elbette kalkan oluruz. Kendi ihtiyaçlarınıza göre hukuk sistemi yapamazsınız. Demokratikleşme paketi müzakere edilmesi gereken bir pakettir. Bu paket parlamentoda asgari 20-25 gün müzakere edilmeli gerekir. Sağlıklı bir şekilde müzakere edilecekse önemli değil, geç çıksın. Acelece benim ihtiyaçlarıma karşılık versin diye bir gece yarısı, müzakere etmeden paket çıkarırsanız o paket demokratikleşme değil AKP'leşme paketi olur. O paket de AKP'ye hayırlı olsun deriz" şeklinde konuştu.

"İMRALI'YA GAZETECİLER GİTMELİ"

HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere İmralı'ya farklı siyasi heyetlerin ve gazetecilerin gidebileceğine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine şunları söyledi:

"Ben İmralı'ya gitmek istemem. Ama devletin görüştüğü şahısla gazetecilerin görüşmesi normaldir, görüşmemesi kabul edilebilir değildir. Devletin istediği kadar yansıyor. Bazı bilinmeyenleri de gazetelerde öğrenme şansımız olur. Bilmediklerimizi öğrenmiş oluruz. Bu süreç hepimizi ilgilendiren bir süreçtir. Nasıl müzakere yürütüldüğünü bilmek isteriz. Aslında CHP olarak önerimiz açıktı; Akil Adamlar Komisyonu tam da bu sürecin bir parçası olacaktı. Doğrusu Akil Adamlara da çağrıda bulunmak istiyorum; bütün bu olup bitenler, yargının ayaklar altında olduğu bir ortamda bu şahsiyetlerin konuşmaması da manidardır."

"GÜL VE ÇİÇEK ANAYASAL SUÇ İŞLİYOR"

Tekin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü "göreve çağıran" açıklamaların sorulması şunları kaydetti:

"Avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatır denir. Cumhurbaşkanı sıkıştığı anda muhalefet lideri gibi cümleler kullanıyor. Cumhurbaşkanının "Ben görevimin başındayım' cümlesi beni tatmin eden cümleler değil. Fezlekelerin dönüşü Cumhurbaşkanını rahatsız etmeyecek mi? Ben Sayın Çiçek'e de sordum; niye geri gönderiyorsunuz? Bunun gerekçelerini kamuoyuna açıklayabilecek misiniz? Bu fezlekeler orada değiştirilmek istenebilir, ötelenebilir. Cumhurbaşkanı sadece fezleke konusunda değil, savcıların, polislerin görevden alınmasında devreye girmeli. Bu polisler 6 ay önce destan yazmamış mıydı? Sizin hırsızlarınızı suçüstü ederken vatan haini mi oluyor? Savcıların suçu nedir? Sadece paralel devlet, cemaat kelimeleri beni tatmin edemez, ilgilendirmez. Dosyanın içinde hukuken bir yanlışlık varsa, gelin hesap soralım ama yoksa, o ideolojik şeyi beni ilgilendirmez. Onu zamanında sen düşünecektin. Bütün bunlar, olağanüstü bir dönemdeyken Cumhurbaşkanının tarafsız kalması, müdahale etmemesi, benim kişisel düşüncem; Sayın Cumhurbaşkanı da Sayın Çiçek de anayasa suçu işliyor."

"AHLAKİ SEÇİM"

Seçimler yaklaşırken kamuoyu araştırmalarının arttığını dile getiren Tekin seçimler öncesi yapılan anketlerin "bağımsız" olmadıklarını savunarak, "Türkiye'de sağlıklı bir şekilde, bağımsız kamuoyu şirketleri yok denecek kadar az. Bakanlıklarda, belediyelerde iş yapacaksınız sonra o belediyelerle ilgili anket yapacaksınız Bu bir yerel seçim değil, yerel seçim olmaktan çıtı, bu ahlaki bir seçim olacak" vurgusu yaptı.