Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Amerikan yönetiminden bizim beklentimiz, YPG ve PYD'ye verdiği desteği tamamen sonlandırmasıdır. En somut garanti budur, sahada atılması gereken adım da budur." dedi.
Kalın, CNN Türk'te katıldığı televizyon programında gündeme dair soruları yanıtladı, değerlendirmede bulundu.
ABD'nin, " Suriye'nin Kuzeydoğusundaki PYD-YPG'liler Afrin'e giderlerse desteğimizi kaybederler" açıklaması hatırlatılarak, "Bu acaba yarınki görüşmenin alt yapısı mıdır? Yarın Trump'ın size yeniden garanti vermesini bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Kalın, garantinin sadece sözle olamayacağını söyledi.
Kalın, daha önce de Türkiye'ye "Münbiç civarından PYD ve YPG'nin çıkacağına" dair ve başka konularda da pek çok defa sözlerin verildiğini hatırlatarak, "Hiçbiri yapılmadı. Amerikan yönetiminden bizim beklentimiz, YPG ve PYD'ye verdiği desteği tamamen sonlandırmasıdır. En somut garanti budur, sahada atılması gereken adım da budur." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, 24 Kasım 2017'de yaptığı telefon görüşmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dile getirdiği, "DEAŞ tehdidi ortadan kalktığı zaman PYD ve YPG'ye vereceğimiz desteği bitireceğiz" sözlerini anımsatan Kalın, bunun üzerinden iki ayın geçtiğine ve sahada değişen bir şeyin bulunmadığına dikkati çekti.
Kalın, "Bizim beklentimiz aslında çok temel, basit, açık, net ve somut bir beklentidir. O da YPG ve PYD'ye verilen desteğin artık sona erdirilmesi. Bu sağlandığı zaman biz, 'O zaman bu bizim için bir güvencedir, garantidir. O zaman gelin Suriye'nin bu gününü, yarınını, Suriye halkının menfaatine olacak şekilde, konuşalım.' deriz." diye konuştu.
"Güvenliği kendi imkanlarımızla sağlamaya devam ederiz"
Trump'ın, Erdoğan ile yapacağı telefon görüşmesinde, "Sizi çok seviyorum ama maalesef bu desteği kaldıramayız. Bizim için tek geçerli güç onlardır. Çünkü ÖSO'ya güvenmiyoruz" demesi durumunda Türkiye'nin cevabının ne olacağına yönelik soruya Kalın, şu yanıtı verdi:
"Bunun cevabını Sayın Cumhurbaşkanımız aslında defalarca verdi. 'Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz, kesmeye devam ederiz'. Zeytin Dalı Operasyonu'nda olduğu gibi Afrin bölgesi, diğer sınır bölgelerinde güvenliği kendimiz kendi imkanlarımızla sağlamaya devam ederiz. Yani bir PYD-YPG gibi terör yapılanması yüzünden siz, iki NATO müttefikini nasıl karşı karşıya getirirsiniz?"
Kalın, teröre bulaşmamış diğer gruplarla Suriye sahasının bütün terör unsurlarından temizlenmesi gerektiğinin altını çizerek, "Ama siz kalkıp bir Amerikan bayrağını çekip, altında YPG-PYD'lileri koruyacağınızı zannediyorsanız, bu bir yere kadar tolere edilebilir. Bizim kendi ulusal güvenliğimiz söz konusu olduğunda, Türkiye kendi imkan ve kabiliyetleriyle üzerindeki sorumluluğu yerine getirir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ve sınırlarını korumak bizim sorumluluğumuzdur. Bunun için de biz kimseden icazet almayız." diye konuştu.
"Umarız Suriye sahasının diğer alanlarında da uygularlar"
Kalın, "PYD ve YPG'liler Afrin'e giderlerse desteğimizi kaybederler" mesajının nasıl yorumladığının sorulması üzerine de "Bu kendi başına alındığında ve izole edildiğinde olumlu bir mesajdır. Bizim sahadaki operasyon sürecimizi doğrudan etkileyen bir mahiyette değil. Umarız bunu Suriye sahasının diğer alanlarında da uygularlar." dedi.
"Amerika geri adım atmazsa TSK Münbiç'te Amerikan askerleriyle karşı karşıya gelme riskini almaya hazır mı?" sorusuna Kalın, "İşin o noktaya gelmemesi için elimizden gelen gayreti şu ana kadar gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz. Bizim böyle bir niyetimiz yok. Ama Türkiye'nin ulusal güvenliği, Suriye'nin toprak bütünlüğü söz konusu olduğunda atılması gereken adımlar da atılır." cevabını verdi.
Kalın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, "Irak hükümeti ile Sincar'a bir operasyon düzenleyebilir miyiz, bunun şartlarını konuşuyoruz" açıklamasının hatırlatılması üzerine de Irak'ta DEAŞ'ın nasıl ortaya çıktığını anlattı.
DEAŞ tehdidinin Irak topraklarında bertaraf edilmiş göründüğüne işaret eden Kalın, şunları söyledi:
"Nasıl Irak sahasında DEAŞ terör örgütü sökülüp atılabildiyse, bunun mümkün olduğu bütün dünyaya gösterildiyse, biz diyoruz ki 'Aynı şekilde PKK terör örgütünü de Irak topraklarından söküp atalım'. Bunun için biz hazırız, Irak hükümeti ve Erbil yönetimi de hazırsa gelin bunun gereğini yapalım. Bu ne sağlar? Bir kere Irak topraklarını Türkiye'ye karşı bir terör örgütü tarafından kullanılması ihtimalini ortadan kaldırır. Bu Türkiye ile Irak'ı birbirine daha da fazla kenetler."
"Terör örgütü, Kürtlerin kaderini belirleyebilecek konuma gelemez"
Kalın, "Kandil ya da Sincar'a yönelik bir operasyona girerseniz, daha farklı ne yapılabilir ki örgüt tamamıyla yok olsun?" sorusuna, örgüte karşı son derece kararlı bir mücadele verildiğini vurguladı.
Sınır ötesi operasyonlarda da bu kararlılık devam ettiği müddetçe, bölge konjonktürüyle beraber bu neticenin alınabileceğine inandıklarını belirten Kalın, "Bizim beklentimiz komşularımızın, müttefiklerimizin bu meselenin aciliyetini kavrayarak gerekli adımları atmalarıdır." diye konuştu.
Kalın, "Bu operasyonlar biter, YPG silah bırakır ya da Kürtler bu operasyondan sonra silahsızlanırsa yeniden bir diyalog süreci başlar' anlamını çıkarabilir miyiz?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürtlerle ilgili yazılan senaryoların neredeyse tamamı bu toprakların dışında yazılıyor. PKK veya bir başka terör örgütü gelip, Kürtlerin kaderini belirleyebilecek bir konuma asla gelemez bu coğrafyada. Buna ne Kürtler, ne Türkler, ne bu Anadolu topraklarının irfanı, tarihi, vicdanı izin verir. Birilerinin gelip, 'Türkiye, Kürtlerin haklarını tanımıyor, Kürtlerin kazanımlarından rahatsız' propagandasına kusura bakmasınlar prim vermemizi kimse beklemesin."
"Kartopu çağında değil, kelebek etkisi çağında yaşıyoruz"
"Rusya'nın bize verdiği desteğin samimi olduğundan ne kadar eminsiniz? Bu konuda İran ve Rusya ile uzun vadeli bir stratejik ortaklık içinde misiniz?" sorusuna Kalın, Türkiye'nin 360 derece dış politika perspektifiyle bütün bölgedeki konulara, kendi ulusal çıkarları çerçevesinde ilgi göstermeye çalıştığını dile getirdi.
Kalın, dünyanın küresel bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ve Türkiye'nin de bunun dışında kalması gerektiğinin beklenildiğini belirtti.
Türkiye'nin hem kendi çıkarlarına, hem bölge meselelerini ilgilendiren konulara kulak kabarttığında hemen birilerinin "Siz batı ekseninden uzaklaşıyorsunuz" ifadesini kullandığını anımsatan Kalın, şunları kaydetti:
"Mesele, küreselleşmenin faydalarından kendileri istifade etmek, diğer eksen olarak gördükleri ülkeleri de bundan mahrum etmek istiyorlar. Biz, kartopu çağında değil, kelebek etkisi çağında yaşıyoruz.
Aynı anda Rusya, İran, Avrupa, Amerika... mümkün değil. Yani böyle bir ittifak sistemi sürdürülebilir olmaz gibi argümanlar dile getirildi. Bizim dediğimiz şu, bakın biz dünyaya Türkiye'den bakıyoruz. Bunu yaparken de kendimizi dünyaya kapatmıyoruz."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?