Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: "Tepkilerin Çok Daha Sert, Kapsamlı ve Derinlikli Olması Gerekir" - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: "Tepkilerin Çok Daha Sert, Kapsamlı ve Derinlikli Olması Gerekir"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yeni Zelanda'da iki camiye yönelik terör saldırısına ilişkin, "Tepkilerin çok daha sert, kapsamlı ve derinlikli olması gerekir.

16.03.2019 18:30

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yeni Zelanda'da iki camiye yönelik terör saldırısına ilişkin, "Tepkilerin çok daha sert, kapsamlı ve derinlikli olması gerekir. Bu saldırıyı yapan kişi, adı Müslüman bir kişi olsaydı, Müslümanlar yerine bir kilise ya da havrada Hristiyanlar öldürülseydi dünyanın tepkisi çok daha farklı olurdu. Maalesef Müslümanlara yönelik bu tür şiddet eylemlerinin sıradanlaştırılması, normalleştirilmesi hatta yer yer şiddetin estetize edilmesi sonucunu doğuruyor." dedi.

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti'li bazı milletvekilleriyle görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kalın, Yeni Zelanda'daki terör saldırısının çok açık ve net bir şekilde son yıllarda artış gösteren Müslümanlara yönelik nefretin ve İslam karşıtlığının teröre dönüşmüş hazin örneklerinden biri olduğunu söyledi.

Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel manada İslam karşıtlığının, Müslüman nefretinin, azınlıklık ve göçmen karşıtlığının bu tür şiddet olaylarına dönüşebileceğine dair pek çok uyarıda bulunduğunu belirten Kalın, "Bunlara kulak verilmediği için bu tür hadiseleri maalesef daha sık görmeye başladık. Daha önce Norveç'te Anders Breivik adında bir kişi, 77 kişiyi benzer bir zihniyetle katletmişti. Arada Fransa'da, Amerika'da, başka ülkelerde benzer olaylar yaşandı ama bunlara dönük kapsamlı ve sistematik tedbir alınmadığı için en son Yeni Zelanda'da 49 masum insan hayatını kaybetti." diye konuştu.

Kalın, taziye mesajlarının, üzüntü ifadelerinin önemli olmakla beraber yeterli olmadığını vurguladı.

Özellikle Batılı ülkelerin yaptığı değerlendirmelerin üzüntü ifadesinden ibaret olduğunu, asıl meselenin özüyle alakalı bir değerlendirmeden yoksun olduğunu gördüklerini anlatan Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yapılan bazı açıklamalarda, örneğin bu terör eylemini kınadıklarını söylemekle beraber bu teröristin sahip olduğu zihin dünyasına ilişkin iddialarına ve ideolojisine ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığını görüyoruz. Tepkilerin çok daha sert, kapsamlı ve derinlikli olması gerekir. Bu saldırıyı yapan kişi, adı Müslüman bir kişi olsaydı, Müslümanlar yerine bir kilise ya da havrada Hristiyanlar öldürülseydi dünyanın tepkisi çok daha farklı olurdu. Maalesef Müslümanlara yönelik bu tür şiddet eylemlerinin sıradanlaştırılması, normalleştirilmesi hatta yer yer şiddetin estetize edilmesi sonucunu doğuruyor. Bu katilin, bu caninin yaptığı bu katliamı sosyal medya üzerinden canlı olarak yayınlaması da bu şiddeti estetize edip benzer hadiseleri teşvik etme gayretinin bir uzantısı olarak görülmeli."

"Bu, bir iklim ve muhit meselesidir"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğuna dikkati çekti.

Bu meselenin, sadece zihni, psikolojik sorunları olan ya da ideolojik bir sapkınlık içinde bulunan bir kişinin yaptığı hadise olmadığını söyleyen Kalın, şunları belirtti:

"Bunun arkasında yatan zihniyet dünyasının, bu insanları kimin beslediğinin, kimlerin desteklediğinin, finansal, eğitim, medya anlamında bunları kimin bu noktaya getirdiğinin çok iyi analizinin yapılması gerekir. Bu, bir iklim ve muhit meselesidir. Bu iklimi yaratan, bu muhiti besleyen, bu sorunlu ideolojik yaklaşımları ortadan kaldıracak adımların mutlaka atılması lazım. Sadece Batılı ülkeler için değil, İslam ülkelerinin de burada birlik, beraberlik içinde hareket edip dünyanın her yerinde yaşayan Müslüman azınlıklara sahip çıkması gerekir."

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dönem Başkanı sıfatıyla da bu konuyu en yakın takip eden lider olduğuna vurgu yaptı.

u dile getirerek, "Bugün Başkan Yardımcımız ve Dışişleri Bakanımız da Yeni Zelanda'ya gidiyor, hem Yeni Zelanda hükümetine ve halkına taziyeleri iletecek hem de oradaki toplulukla birlik beraberlik içinde oldukları mesajını verecekler. Biz bu konuyu yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bu tür hadiselerin yaşanmaması için terörün her türüne karşı hiçbir çifte standarta başvurmadan sistematik bir şekilde elbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

"Hezimetten öteye gitmeyen açıklamalar"

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeni Zelanda'daki terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerini hatırlatması üzerine Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu tür açıklamalar, hezimetten öteye gitmeyen açıklamalar. Bunlar tam da aslında teröristleri sevindiren açıklamalar. Böyle bir terör hadisesi yaşandıktan sonra artık amasız, fakatsız bunun mutlak olarak kınanması (gerekiyor). Bunu şu veya bu gibi gerekçeyle izah etmeye başladığınız zaman bu, eninde sonunda terörü meşrulaştıran bir yola çıkar. Avusturalyalı bir senatörün de dün yaptığı bir açıklama vardı. Düşünebiliyor musunuz? Saldırıya uğrayanlar, öldürülenler, katledilenler, mekanları basılanlar, tarananlar Müslümanlar. Buna rağmen günün en sonunda tekrar günah keçisi olarak öne çıkartılan, suçlanan kişiler yine Müslümanlar. Bunun bir izahı yok. Dolayısıyla burada hepimizin bu beyaz ırkçı, yeni haçlı zihniyetinin adeta yeniden reenkarnasyonu olarak karşımıza çıkan bu zihniyete karşı elbirliğiyle mücadele etmesi gerekiyor.

Bu sapık, cani katilin sözde manifestosunda Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye'ye atıflar yapması da boşuna değil. Bunun hem tarihi bir anlamı var, kendince onu anlatıyor zaten, hem de bugün Türkiye'nin geldiği nokta itibariyle neye tekabül ettiğini göstermesi açısından da manidar. Türkiye bugün dünya düzenine, dünyada yaşanan adaletsizliklere itiraz eden en önemli ülke haline gelmiş durumda. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Dünya beşten büyüktür' diyerek, dünya sisteminin adalet üretmediğini söyleyerek ifade ediyor. Dolayısıyla bu katilin, teröristin Cumhurbaşkanımızı ismen hedef göstermesi, bizim için çok şaşırtıcı değil ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı böyle hedef gösterildiği bir ortamda da herkesin Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında durması gerekir. Bu, ana muhalefet lideri de Avrupalı liderler de İslam ülkeleri liderleri de olur. Göç politikaları, mevcut dünya düzeninin eleştirilmesi gibi konulara bakıldığında bunlara karşı bizim safımızı çok net bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor."

"Hizmet siyaseti, milletimizin hayatını kolaylaştırıyor"

Öte yandan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'tan projelerine ilişkin bilgi alan Kalın, görüşmenin ardından yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Hizmet siyaseti, milletimizin hayatını her alanda kolaylaştırıyor, rahatlatıyor. Bu konuda hamdolsun AK Parti belediyeleri, hükümet, bakanlıklar olsun Türkiye'de yeni standartlar koydu. Geçen perşembe günü Ankara Şehir Hastanesi'nin açılışına gitmiştik. O eser bile tek başına Türkiye'de entegre bir şehir hastanesinin nasıl olacağına dair yeni bir standart koydu. Mesele sadece Avrupa'nın en büyük, dünyanın en büyük üçüncü hastanesini yapma meselesi değil, konsept olarak yeni bir şey gelişiyor. Aynı anda 3 bin 700 yatak kapasiteli, onlarca ameliyat yapılabiliyor. Yani orada gözden onkolojiye, ortopediden kalp, koroner aklınıza ne gelirse hepsi bir arada. Doktorlar için de çok önemli bir tecrübe. Bir arada bir kampüsün içinde beraber çalışma imkanları oluyor. Türkiye için hamdolsun yapılabilir, kolaylıkla hayata geçirilebilir projeler haline geldi."

Kalın daha sonra bir kitap evinde düzenlenen etkinlikte, kitaplarını imzaladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: "Tepkilerin Çok Daha Sert, Kapsamlı ve Derinlikli Olması Gerekir"
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Tepkilerin Çok Daha Sert, Kapsamlı ve Derinlikli Olması Gerekir' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement