Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptıkları görüşmeye ilişkin, "Her şeyden önce Sayın Merkel'e patriotlar konusunda 3 yıl Türkiye'de kalmaları sebebiyle teşekkür ettim. O da Türkiye'nin güvenliği konusunda bundan sonra iş birliği yapmaya devam edeceğimiz hususunu vurguladı. Askeri yetkililerimiz arasında bu konular görüşülecek. Türkiye ve Almanya, NATO sistemi içinde ortak bir güvenlik sistemine sahip ülkelerdir. Bu çerçevede askeri ve savunma iş birliği anlamında bundan sonra da daha yakın bir istişare içinde olacağız" dedi.
Davutoğlu ve Merkel, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin mültecilerle ilgili önem verdiği üçüncü boyutun da "Bu krizden biz acaba Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine yeni bir ivme katacak bir vizyon üretebilir miyiz?" olduğunu belirterek, AB tarihinin krizlerden vizyon üreten akılcı yaklaşımların tarihi olduğunu ve AB'nin her krizden bir vizyon ürettiğini söyledi.
Bu mülteciler krizinden sonra Türkiye-AB ilişkilerinin yeni bir ivme kazanması konusunda ortak bir perspektife sahip olduklarını vurgulayan Davutoğlu, "Merkel'in ahde vefa ilkesini Alman parlamentosunda vurgulamış olmasından memnuniyet ifade ediyoruz. Beklentimiz, ahde vefa ilkesi doğrultusunda Türkiye-AB ilişkilerini donmuş olduğu konumdan çıkartarak, yeni bir hayatiyet getirecek şekilde katılım müzakereleri sürecinin hızlanmasıdır. 17, 23, 24, 25 ve 31. fasılların açılabilmesini biz mümkün görüyoruz. Önümüzdeki günlerde 17, 23 ve 24 öncelikli olmak üzere bu konulardaki çalışmalarımızı hızlandırmak konusunda da mutabık kaldık" diye konuştu.
Dördüncü konunun da Türkiye'nin AB zirvelerine katılımı olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Katılım müzakereleri başlayana kadar bu zirvelere başbakan düzeyinde katılıyorduk. Önümüzdeki dönemde de bu katılımların tekrar sağlanması için, son olarak Cumhurbaşkanı başbakan iken 2004'te katılmıştı, daha sonra bunlar durmuştu. Ümit ederiz Türkiye, AB aile fotoğrafının içinde yer alır. Böylece de dünyaya, toplumlarımıza bir mesaj veririz. Bütün bu konularda çok dostça görüşmeler gerçekleştirdik. Ayrıca Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve özellikle Afganistan'daki gelişmeleri de ele aldık ve bu konularda atılabilecek adımları gözden geçirdik."
"Her türlü iş birliğine hazırız"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, özellikle 1915 olayları çerçevesinde Alman parlamentosundaki hareketlilik esnasında Merkel ile birçok kez telefonda görüştüklerini belirterek, AİHM'in son aldığı karar da göz önüne alınıp, bu konuda artık Avrupa'da bu tartışmaların daha akademik düzeyde cereyan etmesi gerektiğine inandıklarını kaydetti.
Bu çerçevede Türkiye olarak Alman tarihçilerinin de içinde olduğu her türlü tarih komisyonuna katılma ve destek verme konusunda Merkel'in ilkesel tutumunu bir kez daha ifade etmek istediğini dile getiren Davutoğlu, Türkiye ve Almanya'nın 1. Dünya Savaşı'nda birlikte olduklarını söyledi.
Davutoğlu, arşivlerin de kullanılması konusunda bugün uzman tarihçilerin de içinde olduğu bir tarih komisyonu oluşmasının Türkiye için her zaman atılması gereken bir adım olarak değerlendirildiğini, bu konuda da kendilerinin yapacağı, geliştireceği her türlü inisiyatife destek vereceklerini, Türkiye ile Ermenistan arasında, Türkler ile Ermeniler arasında tarihi bir uzlaşının gerçekleşmesi için çalışacak bir ortak tarih komisyonu konusunda da her türlü iş birliğine hazır olduklarını kaydetti.
Çok kapsamlı bir görüşme yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, "Ancak bizi memnun eden şudur ki bütün bu görüşmelerde ele aldığımız Türkiye ve Almanya'nın ortak bir vizyonu var. Sayın Şansölye ile bizlerin yakın çalışması, önümüzdeki aylarda eminim bu vizyonun harekete geçirilmesine büyük katkı yapacaktır" dedi.
Davutoğlu, bugünkünün ardından Merkel'i daha uzun bir ziyaret için Türkiye'ye beklediklerini dile getirdi.
Sorular-
Davutoğlu ve Merkel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin, mülteci krizini bitirmek için Suriye içinde bir güvenli bölge kurulması talebi olduğu, bu konuda neler konuşulduğu, Türkiye'nin AB'den terörle mücadelede konusunda destek istediği, bunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin sorular üzerine, her iki konunun da gündeme geldiğini söyledi.
Suriye bağlamında son dönemde Türk hava sahasının ihlali ve Suriye'deki güç dengelerindeki değişim konusunu kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Her şeyden önce Sayın Merkel'e patriotlar konusunda 3 yıl Türkiye'de kalmaları sebebiyle teşekkür ettim. O da Türkiye'nin güvenliği konusunda bundan sonra iş birliği yapmaya devam edeceğimiz hususunu vurguladı. Askeri yetkililerimiz arasında bu konular görüşülecek. Türkiye ve Almanya, NATO sistemi içinde ortak bir güvenlik sistemine sahip ülkelerdir. Bu çerçevede askeri ve savunma iş birliği anlamında bundan sonra da daha yakın bir istişare içinde olacağız. Güvenli bölge konusunu New York'ta kendi aramızda zaten çok detaylı görüşmüştük. Bu konunun önemi şudur. Orada da aktarmıştım. Bugün mülteciler bağlamında değindik. Özellikle de Halep'e yönelik olarak son dönemde artan rejim saldırıları, DAEŞ saldırıları ve Rus hava operasyonları, Suriye'de mevcut İran kökenli milisler ve Hizbullah'ın ortak olarak neredeyse Halep'e yönelik baskısı sebebiyle yeni göçlerin gelmemesi için, bu göçlerin Suriye içinde tutulabilmesi için güvenli bir alan oluşması bir zarurettir bizim açımızdan. Özellikle Halep'e dönük olarak yapılan bu saldırılara karşı uluslararası toplumu buradan da bir kez daha bu vesileyle uyarmak istiyorum. Halep, Suriye'nin ikinci büyük şehridir. Halep'teki nüfusun büyük çoğunluğu son dört yıldır rejim baskısı altında zaten zor şartlarda yaşıyor. Özellikle Halep'e ve çevresine dönük hava operasyonları ve bundan güç bulan rejim saldırıları ve ayrıca DAEŞ'in de yine Halep'e dönük saldırıları bizi ciddi şekilde kaygılandırmaktadır. İdlib ve Halep civarındaki bu gelişmeler yeni göç dalgalarına sebebiyet verebilir. Bu konuda Sayın Merkel'e elimizdeki istihbari ve askeri bilgiler bağlamında da bazı bilgiler aktardım. Birlikte bunları konuştuk. Suriye'ye yönelik yabancı müdahalesinin yol açabileceği sonuçları da kapsamlı şekilde ele aldık."
Davutoğlu, memnuniyetini de ifade etmek istediği konunun, Merkel'in özelikle Suriye'de ve Ortadoğu'daki gelişmeler konusunda Türkiye ile birlikte hareket etme hususunda geniş bir perspektife sahip olması olduğunu, Kuzey Irak'ta da Kürt Bölgesel Yönetimi'ne destek bağlamında Türkiye ve Almanya'nın Barzani'ye destek verdiğini söyledi.
Bu anlamda DAEŞ'e karşı verilen bu desteklerde koordinasyon yapılmasının herkesin ortak gayretleri ve niyeti olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bunları geniş kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını kaydetti.
Davutoğlu, teröre karşı mücadele konusunun ise zaten uluslararası bir yükümlülük olduğunu belirterek, "Türkiye ve AB'nin normları açısından bir yükümlülük. Türkiye bugün eş zamanlı olarak DAEŞ, PKK ve DHKP-C örgütlerinin terör saldırısına muhatap oluyor" dedi.
Dün ve bugün terör saldırısında hayatını kaybeden askerler için taziyelerini sunduğunu dile getiren Davutoğlu, bu konuların da kendi aralarında paylaşıldığını söyledi.
Davutoğlu, "Terörle mücadele konusunda da Türkiye ile Almanya arasında, özellikle Türkiye ve Avrupa arasında daha genel iş birliğinin artması konusunda da mutabık kaldık" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu-Merkel Ortak Basın Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?