Dha Dış Haber - TBMM Dışişleri Komisyonu, Paris Büyükelçiliği'nde Türk Stk'larla Buluştu

Fransa'da temaslarını sürdüren TBMM Dışişleri Komisyonu Heyeti, Paris Büyükelçiliği'nde Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile toplantıda buluşarak, darbe teşebbüsü sonrası Avrupa'ya Türkiye'de olanların gerçek yüzünü aktarmak istediklerini ifade ettiler.

Paris Büyükelçiliği'ndeki toplantıya, Büyükelçi Hakkı Akil, AK Parti Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan, Paris Başkonsolosu İhsan Emre Kadıoğlu, Fransa'daki Türk dernek temsilcileri katıldı. Toplantı, Büyükelçisi Hakkı Akil'in konuşması ile başladı.

Büyükelçi Akil 'Türkiye'de 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişiminin Avrupa'da gerek basında, gerekse bazı siyasi çevrelerde yanlış mecralara oturtulmasını veya yanlı bir şekilde gösterilmesini önlemek için hükümetin ve muhalefet partilerinin bir dizi girişimi başlatılmıştır. Bunların başında da muhalefet ve iktidar milletvekillerinden oluşan Dışişleri Komisyonu üyelerinin değişik ülkelere giderek buralarda parlamenterler, basın yayın organları vatandaşlarımız ve kanat önderlerimizle toplantılar düzenleyerek yurtdışındaki yanlış algıyı gidermektir dedi. Akil, Senato AB Komisyonu Başkanı Jean Bizet ile bugün yapılan görüşmemizde de Türkiye'deki gelişmelerin yurtdışında bilinçli veya bilinçsiz, basın nedeniyle ne kadar yanlış algılandığını ve ne kadar yanlış yorumlandığını bize gösterdi. Bu çerçevede, girişimin ne kadar yararlı olduğunu muhalefet ve iktidar milletvekillerimiz bizzat gözlemledi ifadelerinde bulundu.

AK Parti Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt ise Parlamenter diplomasiyi harekete geçirmek üzere Fransa'ya geldik. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı böyle bir darbe girişiminden sonra Türkiye'de demokrasinin gelişiminde o gecenin bir milat olarak kabul edileceği fikri üzerinden muhataplarımıza bir şeyler anlatmak istiyoruz. İlk günden itibaren batı medyasının yaklaşımının bir turnusol kağıdı görevi gördüğünü, bu konuda demokratik yollarla işbaşına gelmiş bir yönetimin ve parlamentonun savunulacağını düşünürken, ABD sanki 'taraflar yarattı. ABD Dışişleri Bakanı 'Taraflara itidal tavsiye ediyoruz' dedi. Bizim karşı karşıya olduğumuz darbeye tiyatro demek gibi bir dezenformasyon üzerinden gidildi. Orada birçok insan darbeye karşı koyarken, bunun tiyatro olarak algılanması bizim açımızdan üzücüydü. Biz Türkiye'nin demokrasi, ekonomik noktasında ilerlemekten başka hiçbir şey düşünmediği bir ortamda böyle bir duruma muhatap olduğumuz için üzgünüz. Biz gayretimizden ve çaba sarf etmekten, diğer ülkelerle muhataplığımızı geliştirmek noktasında adım atmaktan geri durmayacağız açıklamasında bulundu.

Askeri vesayet, tüm kesimleri mağdur etmiştir

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem 'Demokrasi bir uzlaşma rejimidir. Demokrasiler, farklı fikirlerin bazı temel meselelerde bir araya gelip tartışıldığı yerlerdir. Hükümetle farklı düşündüğümüz çok fazla nokta var; ama aynı düşündüğümüz tek bir şey var Demokrasi hepimizin vazgeçilmezidir. Ancak demokratik bir rejimde eleştiri hakkının kullanabiliriz. Askeri vesayetin olduğu rejimlerin altında, Türkiye'de toplumun bütün kesimleri mağdur olmuştur. Herkes büyük ıstıraplar çekmiş, yaralar almıştır. 15 Temmuz darbe girişimi konusunda dört partide mutabakat oluştu. Bu mutabakat oluştuktan sonra Bekir Bozdağ Meclis kürsüsüne çıktı, konuşmaya başladı. Diğer partilerde oradaydı, yaptığı konuşma yayınlanınca darbecilerin bütün motivasyonu bitti. Çünkü darbenin birinci amacı meclisi feshetmektir. Meclis 4 partili bir irade gösterince motivasyon çöktü ve meclisi bombaladılar.

Türkiye'de yapılan 'cadı avı' değil

Batı medyası 'cadı avı' yapıldığı yönünde bir yaklaşım içerisindedir. Bu örgütle alakası olmayanların da tutuklandığını iddia eden ifadeler oluyor. Bu anlamda hükümet ne derse desin, ikna edici olmayabilir. Ama hükümet yapmış olduğu bütün operasyonlarda, ana muhalefet partisi olan bize müracaat etmektedir. Bizim de görüşümüzü almakta, önerilerimizi dinlemektedir; olağanüstü bir karşılıklı bilgi alışverişi içinde süreci yürütmekteyiz. Süreç tamamen uzlaşma ve mutabakat zemininde yürüyor. Türkiye'de bir cadı avı yapılmadığını, ana muhalefet olarak biz söylüyoruz şeklinde konuştu.

Demokrasiye karşı tarihteki en büyük saldırı yapıldı

AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal da, özellikle Avrupa'da ülkemiz hakkındaki yanlış kanaatlerin asgari düzeye çekilmesi noktasında iştiare etmek için Fransa'da olduklarını belirtti ve 'Türkiye, cumhuriyet kurulduğundan bu yana demokrasisine karşı en büyük saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu darbenin diğer darbelerden farklı yönleri vardır. İlk defa Türk ordusu içerisindeki bir grup, kendi vatandaşına, o vatandaşın vergileriyle alınan silahları doğrultarak acımasızca kurşun yağdırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa TBMM bombalanmıştır. MİT, Özel Harekat ve Ankara Emniyet Müdürlüğü bombalanmıştır. Bütün bunlardan daha da önemlisi vatandaşlarımız bombalanmış ve kurşunlanmıştır. Bizim inancımıza göre bir canı öldüren, bütün cihanı öldürmüş gibidir. Biz böyle inanıyoruz. Dolayısıyla inancı, dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, bütün canlar bizim için kutsaldır, mübarektir, muhteremdir. Ama bu vahşi örgüt, olayı o kadar farklı bir alana taşıdı ki, vatandaşımızın üzerine kurşun yağdırırken bile darbeci komutan 'Bir taraftan Fetih suresini okuyun' diyor, hem de 'Karşınızdaki it sürüsünü öldürün' diyor. Bu kadar gözü dönmüşlük, insanlığın dışına çıkma olayını ilk defa Türkiye'de görüyoruz dedi.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan ise, Türk Milleti'nin liderini ve liderinin cesaretini anlayamıyorlar ve bunun bir senaryo olduğunu söylüyor çünkü başka türlü tarif edemiyorlar bunu. Bir anda, bir çağrıyla milletin ölümü göze alarak meydanlarda olması, zikri, fikri, mezhebi düşünmeden herkesin vatanına, milli iradeye sahip çıkması bizi de umutlandırdı, çok sevindirdi. Bu olay büyük bir şerdir ama inşallah büyük bir hayır çıkacak sonucunda. Gün geçip boyutunu gördükçe, bir darbe ile sınırlı olmadığını görüyoruz. Bir ulusu, bir vatanı, bir milleti yok etme girişimi. Başka bir şeyle tarif edemem ifadelerini kullandı.