1- BEYKOZ'DA ORMAN YANGINI-1
Haber: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL DHA
Beykoz Riva'da ormanlık alanda yangın çıktı. Yangına Beykoz, Riva ve Çavuşbaşı itfaiye grupları müdaha ederken söndürme helikopteri de havadan destek veriyor.
Görüntü Dökümü:
-Yükselen dumanlar
============
-(ek bilgi ve görüntülerle)
2- KURŞUNA HEDEF OLAN HİRANUR O ANLARI ANLATTI
Parkta oynayan çocukları sessiz olun diye uyaran komşu havaya ateş açtı. Mermi 7 yaşındaki Hiranur'un sırtına saplandı.
Ciğerine 2 santim kala durduğu anlaşılan merminin çıkarılıp çıkarılmayacağına doktorlar karar verecek.
Hiranur Demircan,
"Arkadaşlarımla paten kayıyorduk. Sonra bize 'ses çıkarmayın' diye bağırdı. Sonra silah sesi duyduk. Sırtımda bir acı hissettim. "
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL DHA
Pendik'te bayramın 1.gününde yaşanan olay iddialara göre söyle gelişti; Demircan ailesinin 7 yaşındaki kızları Hiranur arkadaşlarıyla birlikte oturdukları sitenin çocuk parkında oyun oynuyordu. Sitenin hemen karşısında bulunan binada oturan B.B çocukları 'gürültü yapmayın' diyerek uyardı. Çocukların parkta oyun oynamaya devam etmesi üzerine yine iddiaya göre B.B oturduğu dairenin camından silahla havaya ateş etti. Silah sesi üzerine parktaki çocuklar saga sola kaçmaya başladı. Hiranur da eve gitti. Hiranur'un annesine sırtının ağrıdığını söylemesi üzerine anne Serenay Demircan kızının vücudunu kontrol etti. Sırtındaki kanları fark eden anne küçük kızını komşularıyla birlikte hastaneye götürdü. Hastanede yapılan muayenede merminin kemiği delip küçük kızın ciğerine 2 santim kala durduğu anlaşıldı. Yapılan müdahaleyle hayati tehlikeyi atlatan küçük kız, plastik cerrahi servisine sevk edildi. Merminin çıkarılıp çıkarılmayacağına doktorlar karar verecek. Bayram Demircan ailesi için kabusa dönerken parktaki çocukların ifadeleri üzerine aile, ateş ettiği iddia edilen B.B'den şikayetçi oldu. Olay yerine gelen Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri şüpheli B.B'yi gözaltına aldı. Polis merkezine götürülen B.B ifadesi alındıktan sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
"İLLA ÖLMESİ Mİ LAZIM"
Baba Hasan Demircan, "Bayramın 1. günü çocuklar parka inmiş. Biz de kurbanla alakadar oluyorduk. Fazla gürültü yapıyor diye camdan çıkıp önce çocuklara bağırıyor, küfür ediyor. Daha öncesinde de defalarca bu şekilde yapılmış. Daha sonra 3-5 dakika sonra biri çıkıp ateş ediyor. Ateş ettiğini görenler var. Sadece o camda hareket olduğunu gösteren kamera kayıtları var. Çocuğun sırtında mermi var. Ama şu an bu şahıs dışarıda. Çocuğun hayati tehlikesi yokmuş. Ölmesi lazımmış veya komaya girmesi gerekiyormuş içeri alınabilmesi için. Çünkü hayati tehlikesi yok demek ya ölmesi lazım veya ölümle pençeleşmesi lazım. Biz burdan onu anladık" diye konuştu.
"ELİMDE KAN GÖRDÜM"
Hira Nur ise o anları şöyle anlattı; Biz parkta oynuyorduk. Arkadaşlarımla paten kayıyorduk. Sonra bize 'ses çıkarmayın' diye bağırdı. Sonra silah sesi duyduk. Sırtımda bir acı hissettim. Elimle dokunduğumda elimde kan gördüm. Hemen annemin yanına koştum. Sonra beni hemen hastaneye götürdüler"
"SIRTINDA DELİK VARDI"
Anne Serenay Demircan ise "Kızım yanıma geldi. Sırtında delik vardı, kan akıyorsuk. Çok korktuk. Ambulansı beklemeden hemen hastaneye götürdük. Bizi hem kızımın vurulması hem de o şahsın dışarıda dolaşması çok üzdü"dedi.
Görüntü Dökümü
EK GÖRÜNTÜ
-Baba Hasan Demircan ile röp
-Anne Serenay Demircan ile röp
-Hiranur ile röp
-Çocuğun o anları anlatması
-Parktan görüntü
-Genel ve detay görüntü
-Hiranur'un röntgen görüntüsü
GEÇİLEN GÖRÜNTÜ
GÜVENLİK KAMERASI
-Çocukların parkta oynaması
-Kaçışmaları
=============
3- MAHKEMEDEN MİLYONLARI İLGİLENDİREN KARAR
"Müşterinin çalınan eşyasından mağaza sorumlu"
Haber-Kamera: Hayati ARIGAN - Cansel KİRAZ - Harun UYANIK/İSTANBUL
Mağazalarda çalınan müşterilerin eşyalarına yönelik İstanbul Tüketici Mahkemesi emsal bir karara imza attı. Nişantaşı'nda gittiği ünlü bir giyim firmasının mağazasının soyunma kabininden paltosu ve cebindeki cep telefonu çalınan avukat, açtığı tazminat davasını kazandı. Hırsızlık olayının giyim firmasının mekan itibarıyla sorumluluk alanında kalan yerde işlendiğini belirten mahkeme, güvenlik görevlisi ve güvenlik kamerası bulundurmanın günümüz teknolojisi gereğince adetten olduğunu belirterek mağazanın hizmet kusuru bulunduğunu belirtti. Mahkeme mağazanın çalınan telefonunun değeri 2 bin 520 TL tazminatı müşterisine ödemesine karar verdi.
Avukat Hacı Asım Özcan bir arkadaşıyla, 2014'te Şişli Nişantaşı Teşvikiye Caddesi'nde ünlü bir giyim mağazasına gitti. Beğendiği kıyafetleri soyunma kabininde deneyen Özcan, giydiği kıyafetin bir beden büyüğünü almaya gitti. Döndüğünde kabine astığı paltosunun çalındığı gören avukat, mağaza yetkililerine durumu haber verdi. Paltosunun cebinde bulunan telefonunu arkadaşının telefonundan arayan Özcan, cep telefonunun çalan melodisinden hırsızın halen mağaza içinde olduğunu fark etti.
HIRSIZ MAĞAZADA YAKALAYIN
Avukat Özcan hırsızın mağazadan ayrılmadan önlem almasını mağaza müdürüne söyledi. Ancak mağaza müdürü böyle bir şey yapamayacağını belirtti. Polis merkezine giderek şikayetçi olan avukat Hacı Asım Özcan, mağazadan zararının giderilmesini istedi.
Mağaza yetkilileri çalınan eşyada kendi sorumluluklarının bulunmadığını belirterek Özcan'ın zararını karşılayamayacağını belirtti. Bunun üzerine avukat Özcan, İstanbul Tüketici Mahkemesi'ne telefonunun değeri olan 2 bin 520 TL'lik tazminat davası açtı.
MAĞAZANIN GÜVENLİK YÖNÜNDEN HİZMET ZAAFİYETİ
Avukat Haci Asım Özcan'ın, alış veriş yaptığına dair fatura, polis ifadesi ve dinlenen tanığının ifadesinin hırsızlık olayını doğruladığını belirten mahkeme, mağazanın güvenlik zafiyeti yönünden hizmet kusurunun bulunup bulunmadığını araştırdı.
Mahkeme gerekçeli kararında, hırsızlık olayının ünlü giyim firmasının mekan itibarıyla sorumluluk alanında kalan mağazasında işlenmiş olması ve güvenlik görevlisi, kamera kayıtları kullanmak suretiyle muhtemel zanlıların veya olayın oluş biçiminin artık günümüz teknolojisi gereğince adetten olması nedeniyle hizmet kusurunun olduğunu belirtti.
Mahkeme gerekçeli kararında "Tüketicinin sunulan hizmetten makul olarak beklediği faydaları güvenlik yönünden azaltan hizmetlerden olduğu kabul edilerek davasını ispatladığı sonucuna varılmıştır" dedi.
Mahkeme, ünlü giyim firmasının avukat Hacı Asım Özcan'a 2 bin 520 TL ödemesine karar verdi. Firmanın karara itiraz etti. Son sözü Yargıtay söyleyecek.
"MÜŞTERİNİN KENDİ MALINA SAHİP ÇIKMASI LAZIM"
Mağazalar, "Çalınan eşyadan mağazamız sorumlu değildir" yazısı asarak müşterileri uyarmaya çalışıyor, ancak hırsızlıklar sık sık yaşanıyor. Nişantaşı'nda bir mağazada çalışan Sultan Bakırhan, "Hırsızlığın önüne geçemiyoruz. Mağazaların da tedbir alması gerekiyor. En azından bir yazıyla. Her gelen müşteriyi uyaramazlar. Bir yazı gerekiyor. Müşterinin kendi malına sahip çıkması lazım. Telefonlarını bırakıyorlar masanın üstünde, çantalarını bırakıyorlar.Biz gördüğümüz zaman ikaz ediyoruz. Tedbiri her ikisinin de alması lazım" dedi. Nişantaşı'nda ailesi ile birlikte alışverişe çıkan Akın Altıkatoğlu ise, "Mağazanın güvenlik yetkilisi ve kameraların bu işe el atması lazım. Her mağazanın kendi güvenliğiyle ilgili tedbiri alması lazım" diye konuştu. Oya Çoban, hem müşterinin hem de mağazanın dikkatli olması gerektiğini söyledi.
"MEKANDA BULUNAN KİŞİLERİN SORUMLULUKLARI VAR"
Mağaza sahibi Ali Sefa ise müşterinin eşyasında sorumlu olmak zorunda olduğunu ifade ederek, "Çünkü mağazayı zan altında bırakıyorsunuz. Benim hiçbir ilgim olmadan zan altına giremem. Oraya tezgaha bırakmışsın ben göremem. Ben de malımın çalınıp çalınmadığını kontrol etmek zorundayım" dedi. Alışveriş yapan İlknur Yüksel de, eşyaların korunmasından mağaza ve müşterinin sorumlu olması gerektiğini kaydederek, " Herhangi bir mekana girdiğiniz zaman o mekanda bulunan kişilerin de sizi oranın misafiri olarak gördüklerine göre bir sorumlulukları var. Yarı yarıya bence bu iki tarafa bölüştürülmeli" ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü
---------
-Mağazalardan görüntü
-Mağazada gezen müşterilerin görüntüsü
-Müşteriler ile röportaj
-Esnaf ile röportaj
-Genel ve detaylar
===========
4- ESENLER'DE 2 BİNANIN ÇATISI ALEV ALEV YANDI - 1
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN-İSTANBUL DHA
Esenler'de 2 binanın çatısı alev alev yandı. O anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Esenler Turgutreis Mahallesi 460 sokaktaki bir binanın çatısında çıkan yangın kısa sürede yandaki binanın çatısına da sıçradı. Yangın nedeniyle mahalle sakinleri sokağa döküldü. Yangın cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Görüntü Dökümü:
-Yangından alevli görüntüler
==========
5- SAĞLIK VE TEKNOLOJİ FABRİKASINDA FİKİRLER İCADA DÖNÜŞÜYOR
Haber-Kamera: Enver ALAS - İdris TİFTİKCİ/ İSTANBUL DHA
Sağlık alanında yerli ve milli ürünler ortaya çıkarması için kurulan TETLAB (3 Boyutlu Tıbbi ve Endüstriyel Tasarım Laboratuvarı) Fikir Fabrikası'nda, fikirler tasarıma, tasarımlar ise ürünlere dönüşüyor. 3 yıldır yürütülen çalışmalar neticesinde patent başvurusu yapılan toplam 108 ürün, tescillenmeyi bekliyor.
Projenin başında yer alan TETLAB'ın kurucusu ve yöneticisi Dr. Leyla Türker Şener, "Bu fabrikada fikirler elle tutulur, gözle görülür bir hale gelir, ardından da insana yönelik hizmete sunulur. Sağlık alanında yerli ve milli ürünlerin üretimine katkıda bulunan bir laboratuvarız" dedi.
İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteği ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliğiyle 2016 yılında hayata geçirilen TETLAB, 2018 yılından itibaren çalışmalarına TETLAB Fikir Fabrikası adıyla devam ediyor. TETLAB tarafından 2016 yılında 31 patent başvurusu, 2017'de 47, 2018 yılının ilk yarısında ise 30 olmak üzere toplam 108 patent başvurusu ve 8 faydalı model başvurusu gerçekleştirildi. Başvurususu yapılan ve projesi yazılan, geriatride (yaşlılık hekimliği) kullanılacak 'akıllı beslenme sistemi' adlı bir ürünün TÜBİTAK tarafından yapılan patent değerlendirmesi 40 milyon Lira...
FİKİRLER TASARIMA TASARIMLARA DA ÜRÜNE DÖNÜŞÜYOR.
Sağlık alanında tematik ürünler ortaya çıkaran TETLAB Fikir Fabrikası'nda tasarım odaklı atölye çalışmaları, patent ve proje yazma eğitimleri, girişim ve inovasyon hızlandırıcı çalışmalar, 3 boyutlu yazıcı ve 3 boyutlu tarayıcı uygulamalı atölye çalışmaları yapılıyor. Farklı disiplinlerde çalışan akademisyenler, öğrenciler ve girişimciler, merkezdeki fiziksel ve dijital prototipleme cihazlarıyla ile fikirlerini tasarıma, tasarımlarını ürünlere dönüştürme imkanı buluyor. Ayrıca kadınlara yönelik de bilim, inovasyon, 'makerlab' atölye çalışmaları da gerçekleştiriliyor.
FİKİR FABRİKASINININ ÇALIŞMALARI HAKKINDA
TETLAB Fikir Fabrikası'nın kurucusu ve yöneticisi, aynı zamanda İstanbul Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Leyla Türker Şener, projenin detaylarını ve bugüne kadar yapılan çalışmaları DHA'ya anlattı.
"FİKRİ OLAN HERKES GELEBİLİR"
Fikir fabrikasında sağlık alanında medikal tasarımlar gerçekleştirildiğini belirten Leyla Türker Şener, fabrikanın 'fikri' olan herkese açık olduğunu aktardı. Şener, "Buraya hocalarımız, öğrencilerimiz, çeşitli firmalardan yetkililer geliyor. Sorunlarıyla gelenlere çözüm önerileri oluşturuyoruz. Patent başvurusu yapıyoruz, proje yazıyoruz, prototipini gerçekleştiriyoruz. Buraya fikri olan herkes gelebilir. Çözüm önerisi, projesi olan gelebilir. 2 boyutlu ve 3 boyutlu modellemeler gerçekleştirilir, 3 boyutlu yazıcılardan baskısı alınır. Bu anlamda biz sağlık alanında çalışan sistematik laboratuvarız. Bu fabrikada fikirler elle tutulur, gözle görülür bir hale gelir, ardından da insana yönelik hizmete sunulur. Sağlık alanında yerli ve milli ürünlerin üretimine katkıda bulunan bir laboratuvarız" dedi.
"108 PATENT BAŞVURUSU YAPILDI"
Bugüne kadar 108 ürüne patent başvurusu yaptıklarını kaydeden Şener, "Bunlardan sadece bir tanesine TÜBİTAK tarafından fiyat değerlendirmesi yapıldı. Bu ürünün bir yıllık satışından elde edilebilecek para 40 milyon Lira. Sadece bir üründen ülkemize yıllık kazandırabileceğimiz bir para bu. Bu ürün, geriatri (yaşlılık hekimliği) anabilim dalında kullanılabilecek akıllı beslenme sistemi. Bu ürünün başvurusu yapıldı, projesi yazıldı. Hocalarımız çalışmalarına devam ediyor. Bu ürün dünyada henüz yok.
"YIL SONUNA KADAR BU SAYIYI İKİ KATINA ÇIKARMAK İSTİYORUZ"
İSTKA'nın kendilerine çok büyük destekleri olduğunu vurgulayan Şener, "TETLAB olarak sağlık alanında, tıp fakültesi bünyesindeki tüm anabilim dallarına hizmet edecek bir laboratuvar. İnsan sağlığı için gerekli olan tüm ürünlerin tasarımları yapılabilir, yenilik içeren fikirler hayata geçirilebilir. İlk yıl 31 patent başvurumuz oldu. İkinci yıl 47, bu sene ise 6 aylık süreçte 30 başvurumuz oldu. Yıl sonuna kadar bunu iki katına çıkartmayı planlıyoruz. İstanbul Üniversitesi, 2014 yılından itibaren en çok patent başvurusu yapan üniversite. Biz bu laboratuvar ile patent başvuru sürecini daha hızlandırarak, ticarileştirilmesi pozisyonundayız. Sağlık alanında, fikri olan herkes buraya başvurabilir. Sadece hocalarımızın değil, öğrencilerimizin de patent başvuruları var. Öğrenciler, TÜBİTAK'tan ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan lisans öğrencilerine yönelik destek alıyorlar.
"ÖĞRENCİLERİN DE PATENT BAŞVURULARI VAR"
Fikir fabrikasında patent başvuruları yapan çok sayıda öğrenci de var. Onlardan biri ise İstanbul Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Melih Kaan Sarıdal... Sarıdal, özellikle dermotoloji alanında hastaların tanı ve tedavi sürecinin kısaltılmasına yönelik "Yapay zeka elementer lezyon tanı cihazı" adını verdiği projesiyle patent başvurusu yaptığını açıkladı.
GENEL SEKRETER YAVUZ: DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK
İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz da yaptığı açıklamada projenin önce bir çalışma olduğunu ve TETLAB Fikir Fabrikası'nda medikal ürünlerin icat edildiğini dile getirdi. Yavuz, "Biz genel olarak, inovasyonu ve yenilikçiliği desteklemek anlamında bir yaklaşım gerçekleştiriyoruz. Yerli ve milli teknolojik teknolojik çözümleri üretebilecek, dışa bağımlılığı azaltacak, istihdam yaratacak projelerin önünü açmaya çalışıyoruz. Burası sayesinde ithal ettiğimiz birçok üründe yerli üretim olabilecek" şeklinde konuştu.
REKTÖR AK: BURADA SESSİZ SEDASIZ DEVRİMLER GERÇEKLEŞİYOR
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise ülkenin en iyi yetişmiş insan kaynaklarını proje kapsamında istihdam edildiğini belirterek, fikir fabrikasında birçok projenin sonuçlandığını, şehrin ve bölgenin önemli eksiklerine çare getiren projeler olduğunu kaydetti. Rektör Ak, "Fikir fabrikasında fikri olan herkesi ağırlıyoruz. Burada sessiz sedasız devrimler gerçekleşiyor. Her bir proje, eminim ki ülkede yankıya yol açacaktır" ifadelerini kullandı.
Öte yandan TETLAB projesi kapsamında bugüne kadar yapılan faaliyetler arasında, 25 adet patent yazma-tarama-proje yazma eğitimi, 3 çalıştay, 12 atölye çalışması, 10 panel ve 50' ye yakın seminer gerçekleştirildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Leyla Türker Şener ile röportaj
-Şener'in TETLAB'ın çalışmalarıyla ilgili bilgi vermesi
-Şener'in patent başvurusu yapılan bir ürünü anlatması
-Patent başvurusu yapılan ürünlerden görüntüler
-Öğrencilere patent ve proje yazma eğitim verilmesi
-Patent başvurusu yapan Melih Kaan Sarıdal ile röp
-Özgül Özkan Yavuz'un açıklamaları
-Prof. Dr. Mahmut Ak'ın açıklamaları
-Genel ve detaylar
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?