DHA YURT BÜLTENİ-12

İdlib halkı için anlamlı proje

Suriye'nin İdlib kentinde yaşayan savaş mağduru sivillerin gelir elde etmesi ve hayata tutunması amacıyla OICHF tarafından hayata geçirilen 'Esnaf ve Sanatkarları Destekleme Projesi' kapsamında 18 iş yeri açıldı. Gıda, otomotiv, sağlık ve giyim sektörlerinde faaliyet gösterecek iş yerlerinin işletimi, bölge halkından ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilen sivillere teslim edildi. Bu kişiler, dükkanlardan elde ettikleri gelirle ailelerinin geçimlerini sağlayabilecek.

KENDİ PARASINI KAZANACAK

Dükkanların kuruluş ve 3 aylık işletim sermayeleri OICHF tarafından karşılanarak hibe edildi. İdlib'e bağlı Maaret Mısrin'de proje kapsamında elbise dükkanı işletmeye başlayan 3 yetim annesi Baraa el Abud (43), ailesinin geçimi çalışarak sağlayabildiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Abud, kadın ve çocuklara hizmet veren elbise dükkanının yoğun ilgi gördüğünü belirterek, "İç savaşta kocamı kaybettikten sonra çocuklarımla birlikte çok zor günler yaşadım. Yaklaşık 2 yıl boyunca yardım kuruluşlarının gıda desteği ile hayatta kalma mücadelesi verdik. Bugün ise çocuklarımın geçimini sağlayabileceğim bir iş imkanı buldum. Kadın ve çocuk elbiseleri sattığım dükkan bölge halkı tarafından yoğun ilgi görüyor" dedi.

EL AÇMAYACAĞIZ

Suriye'de iç savaşın başlaması nedeniyle üniversite eğitimini yarıda bırakan Sadullah Gadhun ise işletimi kendisine devredilen döner dürüm dükkanı sayesinde kardeşlerine ve eşine bakabileceğini söyledi. Gadhun, işlettiği dükkanın İdlib'e bağlı Sarmada ilçesinde bulunduğunu ve kısa sürede kar etmeye başladığını belirterek, "Yıllardır savaşın gölgesinde yaşayan Suriye halkının böyle projelerle desteklenmesi bizleri ümitlendiriyor. El açmak yerine kendi ayaklarımız üstünde durabilme imkanı elde edebildiğimiz için şükrediyoruz" diye konuştu.OICHF tarafından hayata geçirilen projenin genişletilebilmesi için fizibilite çalışmaları sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR

Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI (Hatay), - ================================

'İrem Su'nun canının tesellisi yok' Burdur'da, üniversite öğrencisi İrem Su Akkaya'nın (19) trafik kazasında yaşamını yitirmesine ilişkin duruşma, Antalya'daki Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'nde görüldü. Duruşma sonrası açıklama yapan İrem Su'nun teyzesi Selda Avcı, "Bu adama 'katil' dediğimiz için suçlanıyoruz. Evet, bu bir cinayettir. Can gitti can. İrem Su'nun canının tesellisi yok" dedi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) İstiklal Yerleşkesi kavşağında 13 Mart sabahı meydana gelen kazada, Süleyman Emre Kılınç yönetimindeki 42 DIP 19 plakalı otomobil ile uzman çavuş Emre Esmer'in kullandığı 03 RF 575 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada Süleyman Emre Kılınç, yanındaki İrem Su Akkaya ve Beyza Din (19) ile diğer otomobilin sürücüsü Emre Esmer yaralandı. Kaza sonrası kaldırıldığı Burdur Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalesinin ardından Isparta'ya sevk edilen MAKÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi İrem Su Akkaya, 1 gün sonra yaşamını yitirdi.

SÜRÜCÜ 1.92 PROMİL ALKOLLÜ ÇIKTI

Tedavisinin ardından gözaltına alınan otomobil sürücüsü Emre Esmer'in, yapılan testte, 1.92 promil alkollü olduğu belirlendi. Kırmızı ışık ihlali yaptığı da öne sürülen Esmer, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Esmer, 'bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmak' suçundan 9 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Mahkeme heyeti, cezada indirim yapılmasına yer olmadığına hükmetti. Emre Esmer'in sürücü belgesine de 2,5 yıl süreyle el koyulmasına karar verildi.

DOSYA, ÜST MAHKEMEDE GÖRÜŞÜLDÜ

Emre Esmer'in avukatı ile İrem Su Akkaya'nın ailesi, kararı Antalya'daki Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'nde görülen duruşmaya; tutuklu sanık Emre Esmer, Burdur E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. İrem Su Akkaya'nın ailesi, arkadaşları, Beşiktaş ve Fenerbahçeli taraftarlar ile taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme heyeti, İrem Su Akkaya'nın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'ndan rapor istenmesine karar verdi. Heyet, ayrıca olay yerinde keşif yapılmasını da istedi. Sanığın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

Duruşma sonunda, Burdur MAKÜ Öğrenci Toplulukları ile Genç Fenerbahçeliler, üzerinde 'İrem Su için adalet' yazılı pankart açtı. Beşiktaş'ı temsilen katılan 'Çarşı' grubu temsilcileri, üzerinde İrem Su'nun fotoğrafının olduğu 'Adaletsizliğin olduğu her yerde bir Beşiktaş atkısı açan olacaktır elbet' yazılı pankartı taşıdı.

TEYZEDEN TEPKİ: CAN GİTTİ CAN

İrem Su Akkaya'nın teyzesi Selda Avcı, duruşmanın yine ertelenmesine tepki göstererek, "Hazırlanması gereken evrak o kadar kolay ama sürekli erteleniyor. Her türlü delile rağmen hakkımızı alamıyoruz. Dağ başında yaşanan kazaların mağdurları haklarını nasıl alacak? Evladını kaybedip, bunun peşinden koşamayacak insanlar var. Sanık avukatı yayın yasağı istedi. Mahkeme kabul etmedi" dedi.

Sanık avukatının savunmasına da tepki gösteren Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Avukat, sürücünün çok hızlı olması halinde aracın takla atması gerektiğini söylüyor. Zaten araba takla atacaktı. Tabelaya takıldığı için atmadı. Orada Beyza ile Emre de ölseydi, o zaman mı ceza verilecekti? İrem Su'nun tek canı kıymetli değil mi? Sanık 1.92 promil alkolle şehirler arası yola çıkıyor. Bu adama 'katil' dediğimiz için suçlanıyoruz. Evet, bu bir cinayettir. Maktulü öldürene de katil denir. Bu da katildir. Yurt dışında bir kişinin ölümüne neden olan 25 yılla yargılanıyor. Biz burada 9 yıl 9 ayı bile kesinleştiremiyoruz. Bu cezayı alsa bile bu adam 5,5 yıl yatacak. Yasa yok, kanun yok, kural yok, kırmızı ışık yok ama bunun cezası 6 ay ehliyete el koymak ve 700-800 TL para cezası kesiyorlar. Can gitti can. Bir ailenin tek evladı toprağın altına gitti. Hala diyorlar ki 'Ben son 2 ay maaşımı alamadım, maaşım kesildi benim. Hayatıma devam etmek istiyorum' diyor. Derdimiz bu. Bizim hangimiz hayatımıza devam ediyor. Benim ablam, eniştem hayatına devam edebiliyor mu? Sanığa niye hak ettiği ceza verilemiyor. Biz neden kanunlarımızla yasalarımızla normal bir ülke olamıyoruz. Hak edilen ceza verilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. İrem Su'nun canının tesellisi yok. Trafikte ölen hiçbir masumun tesellisi yok."

Baba Halil Akkaya ise "Biz her gün de olsa buraya geleceğiz. İrem Su'nu ruhu rahat edene kadar bizim içimiz soğumayacak. O güne kadar biz buradayız. Bilirkişi raporunda tespit edilen hız yanlıştı. Raporda ölçtükleri mesafe 200 metre deniyor. Oysaki mesafe 350-400 metredir. Kaldı ki bu tarz hız ölçümlerinin trafik bilirkişisi değil makine mühendisleri tarafından yapılması gerekmektedir. Yapılan hesap da yanlıştır. Kesin ölüm nedeni istiyorlar. Sanırım cezayı düşürmeye çalışıyorlar. Önemli olan bundan sonra başka İrem Su'lar gitmesin. Cezalar artırılsın" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------------------Adliye önündeki öğrenci gruplarından görüntüAdliye dış plan ve taraftar gruplarından görüntüPankartlardan görüntüAnne, baba ve teyzeden görüntüTeyze Selda Avcı'nın konuşmasıBaba Halil Akkaya'nın konuşmasıHaber-kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

================================

Sokakları 'cadılar' bastı

Antalya'nın tarihi Kaleiçi sokaklarında korkutucu kostümler giyerek 'Cadılar Bayramı'nı kutlayanlar ilgiyle izlendi.İlk kez İngiltere'de ortaya çıkan, Pagan ve Hristiyan kökenli bir gelenek olan, İngilizcede 'Halloween' olarak bilinen 'Cadılar Bayramı', Antalya'da da kutlandı. Muratpaşa ilçesinde bulunan tarihi Kaleiçi eğlence mekanlarında 'Halloween Party' etkinlikleri düzenlendi. Cadılar Bayramı'nın simgesi olarak bilinen içi boşaltılmış gülen surat şeklinde tasarlanan balkabağının içinde yanan mumların yer aldığı eğlence merkezleri, renkli görüntülere sahne oldu. Eğlence merkezlerinin önünde partiye özel makyajlar yapıldı. Genellikle cadı, zombi, vampir, Joker kostümlerini giyenler, ürkütücü makyajlarıyla Kaleiçi sokaklarına renk kattı. Özel kostüm ve makyajların hakim olduğu partilere katılanlar, geç saatlere kadar eğlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------Kaleiçi Üç Kapılar'dan giriş yapan cadılardan görüntüKostümlülerden detayBal kabaklarından detayÖzel makyaj yapımından detayCadıdan detaylarKöpek ve balkabaklarından detaySokakta kostümle dolaşanlardan detayCadılar bayramı partilerinden görüntülerHaber-Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA,

===============================

Hobi olarak başladığı elma üretiminin ticaretine başladı

BİTLİS'te Mahmut Çoban, köyünde hobi olarak oluşturduğu elma bahçesinden bu yıl 3 ton ürün alınca, bu işin ticaretini yapmaya başladı.

Merkeze bağlı Ekinli köyünde yaşayan Mahmut Çoban, zamanını geçirmek için 4 dönüm arazisine 2005 yılında 250 elma fidanı dikti. Çoban, her yıl bakımlarını yaptığı meyve ağaçlarından bu yıl 3 ton verim elde etti. Bitlis'in meyve çeşitliliği açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirten Çoban, hobi olarak başladığı elma üreticiliğinde bu yıl mecburi ticaret yapmak zorunda kaldığını söyledi.

Yetiştirdiği ürünlerin lezzzetli ve organik olduğunada dikkat çeken Çoban, "Ekinli köyünde bulunan yaklaşık 4 dönüm arazi üzerinde hobi olarak meyveciliğe başladım. 2005 yılında zamanımı geçirmek üzere oluşturduğum bahçemde zamanla ağaçlar büyüdü ve meyve tutmaya başladı. Verim arttıkça da bu işin ticaretini yapmak zorunda kaldım. Burada yaklaşık 250 civarında meyve ağacı var. Bu yıl yaklaşık 3 tona yakın bir meyve hasadı bekliyoruz. Bu bahçede 3 çeşit elma yetişiyor. Bunlar starking, arap kızı ve golden türü mevcuttur. Bunları her yıl bu dönemde hasat ediyoruz. Eğer güzel saklanabilirse kış boyunca tüketilebilecek özelliğe sahiptir. Lezzetli ve organik bir meyvedir. Herhangi bir kimyasal karışımı yoktur" diye konuştu.

KOOPERATİFLEŞME OLMALI Bölgede meyve yetiştiricilerinin kooperatif çatısı altında bir araya gelmelerini istediklerini, bunun da öncülüğünü Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün yapması gerektiğini belirten Çoban, "Bölgede üretici çok. Gönül isterdi ki bu üreticiler bir kooperatif çatısı altında bir araya gelsinler. Bu şekilde ürünlerini daha iyi pazarlayabileceklerine inanıyorum. Bunun da öncülüğünü yapacak kurum Tarım ve Orman Müdürlüğü'dür. Böyle bir oluşumla bir araya gelen çiftçilerimiz olursa, ilimiz genelince meyvecilik yapanları tek çatı altında toplayabilirsek, Bitlis ve çevresinde yapılan meyve üretimi bölgenin büyük bir ihtiyacını karşılayacak kapasitededir. Maalesef pazar ortamında sıkıntı var. İnşallah Tarım ve Orman Müdürlüğümüz buna öncülük ederse, buradaki üreticiler daha kaliteli ürünler ortaya çıkaracaktır" dedi.

SON HASAT BİZDE

Bitlis ve çevresinde hasadın geç olduğuna dikkati çeken Çoban, "Bitlis'in iklim şartları ağır. Meyve çeşitliliği fazladır. Sonbahar aylarına girdiğimiz bugünlerde meyveye soğuk vurdukça, daha da lezzetlenip, meyve kendini korumaya alıyor. Bu da uzun süre bekletilmesine rağmen bozulmamasına neden oluyor. Bölgede en son hasat Bitlis'te yapılıyor. İmkanlar elverdikçe geç yapılan hasat meyvenin kalitesini de artırıyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------------------Elma bahçesinden görüntü-Daldaki elmalardan detayLAR-Elma toplayan bahçe sahibi Mahmut Çoban'dan görüntü-Toplanan elmalardan detaylar-Mamhut Çoban ile röportaj-Özel ve genel detaylarÖzcan ÇİRİŞ/BİTLİS, ================================

Kahramanmaraş'ta 8 uyuşturucu satıcısı gözaltına alındı Kahramanmaraş'da polisin uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlediği operasyonda 2'si kadın, 8 kişi gözaltına alındı. Polis, şüphelilerden uyuşturucu alan 10  kişiye de adli işlem yaptı.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu satıcılarına yönelik yaptığı çalışmada bir grubu takibe aldı. 'Torbacı' diye tabir edilen sokak satıcıları ile onlara uyuşturucu sattığı belirlenen 9 kişiyi tespit eden polis, gerekli delilleri topladıktan sonra bugün şafak vakti Kahramanmaraş'ta 5, Gaziantep'te 6 olmak üzere 11 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda Adem K., Mahmut Ö., Nazım H., Mehmet Ç., Hacer C., Senem Ö., Mehmet G. ve  Şahin D. gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyetteki sorgularının ardından hastanede sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.Şüphelilerden uyuşturucu aldığı belirlenen 10 kullanıcıya da adli işlem yapan polis, adresinde bulunamayan bir kişinin de yakalanması için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Polis minibüsünün gelişiŞüphelilerin indirilmesiHastaneye alınmalarıDoktor odasına alınmalarıHastaneden çıkarılmalarıMinibüse binmeleriMinibüsün gidişiHaber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)================================

Gönüllü askerlik yaparak hayalini gerçekleştirdi Samsun'da vatani görevlerini yapıp 4 aylık eğitimlerini tamamlayan 54 er ve erbaş, il jandarma komutanlığı tarafından düzenlenen törenle, yemin etti. Yemin eden erler arasında askerden muaf olduğu halde gönüllü olarak gelen İrfan Kavrap'a (21), şilt verildi. Kavrap, askerlik yapma hayali gerçekleştiği için çok mutlu olduğunu söyledi.

İl Jandarma Komutanlığı tarafından 4 haftalık acemi eğitimlerini tamamlayan 54 er ve erbaş için yemin töreni düzenlendi. Törene, Samsun Valisi Osman Kaymak, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay İbrahim Güven, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile askerlerin yakınları katıldı. Törende eğitim ve sporda başarılı olan askerlere hediyelerinin verilmesinin ardından 54 er ve erbaş yemin etti. Yemin eden askerler arasında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle askerden muaf olduğu halde gönüllü askerlik hizmeti yapan İrfan Kavrap da yer aldı. Kavrap'ın hastalığı nedeniyle askerlik yapamaz raporunun olduğu ancak tek hayalinin askerlik yapmak olduğu için geçen hafta gönüllü askerlik başvurusunda bulunduğu belirtildi. Askeri kıyafetlerini giyip, asker selamı da veren Kavram, askerlik yeminiyle büyük mutluluk yaşadı. Annesi Saliha Kavrap da oğlunun yemin ettiği anları heyecanla izledi. Vali Kaymak, törende Kavrap'a gönüllü askerlik hizmetini başarıyla tamamlaması nedeniyle hizmet şilti verdi.

'ALLAH BİRLİĞİMİZİ BOZMASIN'Tören sonrasında Kavrap ve annesiyle hatıra fotoğrafı çektiren Vali Kaymak, "Törende onu yemin ederken görünce ben de çok etkilendim. Biz ölüm halinde dahi askerliği, bu bayrağı düşünüyoruz. Normalde arkadaşımız askerden muaf. En zor anında bile askerliği düşünün bu millete hiç kimse bir şey yapamaz. Aileyi tebrik ediyorum. Allah birliğimizi dirliğimizi bozmasın" diye konuştu.

'HAYALİM GERÇEK OLDU'Asker selamı vererek heyecanını annesiyle paylaşan İrfan Kavrap da "Çok mutluyum hayalim gerçekleşti. Çok sevinçliyim. Askere gidip buradaki her şeyi yaşamak eğitimi görmek kalmak sürekli aklımdaydı. Ama sağlık durumumdan dolayı askere gidemedim. Bu benim hayalimdi. Bu hayalim bugün gerçek oldu. Çok mutluyum. Televizyonda bile asker dizilerini gördüğümde duygulanıyordum askere gitmek istiyordum" dedi.

Görüntü Dökümü: ----------------------Törenden detay-Yemin edilmesi-Asker yakınlarından detay-İrfan Kavrap'tan detay-Hizmet şilti verilmesi-Röportaj-DetaylarHaber-Kamera: Hüseyin KALAY/SAMSUN,  ================================Antalya'da kuş halkalama çalışmaları başladı

Antalya'nın Serik ilçesindeki Boğazkent Kuş Halkalama İstasyonu'nda, sonbahar dönemi kuş halkalama çalışmaları başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı Burdur 6. Bölge Müdürü Rıza Kamil, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ve Serik Belediyesi ile 2016 yılında yapılan protokol kapsamında kuş halkalama çalışması yaptıklarını söyledi. Bilimsel kuş halkalamanın bir araştırma metodu olduğunu, kuşların bireysel halkalanmasına dayandığını kaydeden Rıza Kamil, "Kuşlar, halkalama lisansına sahip, eğitimli araştırmacılar tarafından güvenli yöntemlerle zarar verilmeden yakalanıyor. Ardından üzerlerine numara ve adres yazılı halkalar takılıyor. Gerekli bilgilerin kaydedilmesinden sonra serbest bırakılıyor" dedi.Boğazkent Kuş Halkalama İstasyonu'nda 10 yıldır bu çalışmanın yapıldığını, binlerce kuşun halkalandığını aktaran Rıza Kamil, "Bu istasyonumuzda halkalanan bir akkuyruk, kısa bir süre sonra Finlandiya'da yakalanarak, kayıt bildirildi. Halkalama verilerinin toplanması, doğa koruma faaliyetlerine yön verecektir" diye konuştu.Araştırma koordinatörü Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Hakan Karaardıç ise Boğazkent'in özellikle göç açısından çok önemli bir alan olduğunu ifade etti. Afrika'da kışlayan pek çok kuş türünün Akdeniz'i geçerek, Anadolu üzerinden üreme alanlarına giderken Boğazkent'ten geçtiğini anlatan Dr. Hakan Karaardıç, "Sonbahar döneminde başladığımız halkalama çalışmalarını sürdürüyoruz. Burada sis ağları dediğimiz ağlarla kuşları yakalıyoruz. Bacaklarına Türkiye kodlu alüminyum metal halkalar takıyoruz. Kuşun yaşı, cinsi, ağırlık ve kanat uzunluğunu tespit ettikten sonra doğaya bırakıyoruz. Böylelikle hem göç yolculukları hakkında hem de doğada hayatta kalma süreleri hakkında bilgilere ulaşabiliyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ ----------------Kuş halkalama çalışmalarından detaylarRöp: Rıza KamilRöpİ: Dr. Hakan KaraardıçKuşlar detay

Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK,