Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Açıklaması

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye ve Irak'taki gelişmelere ilişkin, "Suriye ve Irak'ı kurtarmamız lazım. Eğit-donat bunun bir parçası ama 'tek başına programla bunu hallederiz' dersek fazla iyimser bir yaklaşım olur ve maalesef Suriye ve Irak'ın geleceği bugünden daha kötü olur" dedi.

04.06.2015 12:38

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye ve Irak'taki gelişmelere ilişkin, "Suriye ve Irak'ı kurtarmamız lazım. Eğit-donat bunun bir parçası ama 'tek başına programla bunu hallederiz' dersek fazla iyimser bir yaklaşım olur ve maalesef Suriye ve Irak'ın geleceği bugünden daha kötü olur" dedi.

Çavuşoğlu, A Haber televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, bazı gazetelerde yer alan "Esed'e karşı savaşılmayacağına dair yazılı garanti istendiğine" dair iddiaları değerlendirirken, böyle bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti.

Eğit-donat programına ilişkin son durum hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, "programın Türkiye ve Ürdün'de başladığını, Suudi Arabistan ve Katar'da da lojistik çalışmaların yapıldığını, kısa sürede programın başlayacağını" aktardı. Kırşehir dışında bir yerde eğitim yapılmadığının altını çizen Çavuşoğlu, katılımcı sayısının da birkaç yüzü bulduğunu belirtti.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Eğit-donat birlikleri ülkeye geri döndüğünde hava saldırılarından nasıl korunacak? O takdirde Türkiye veya ABD havadan müdahale edecek mi?" sorularını şöyle yanıtladı:

"Biz başından beri güvenli bölge istiyoruz. Bunun değişik sebepleri var. Her şeyden önce sınırımızın önemli bir bölümünü DAEŞ kontrol ediyor. Bu bizim için de kabul edilemez. Eğitip donattığınız insanlar için de bir risk oluşturuyor bu. Bu nedenle mutlaka programa tabi tutulan kişilerin Suriye'ye güvenli bir bölgeden girmesi lazım. Güvenli bölge yoksa da oluşturulması ve ayrıca bu insanlara havadan koruma sağlanması lazım. Rejimin hava saldırılarını durdurması lazım. Uyarı verilmesi, gerekirse karşı tedbir alınması lazım. Havadan koruma sağlamazsanız rejim gelip bunları bombalayabilir. O zaman bu programın ne anlamı kaldı? Eğiteceksiniz, donatacaksınız, araziye gidecek, rejim gelip bombalayacak.

Amerikalılarla bunları görüşüyoruz. Aşama aşama gidiyor her şey. O konuda da kararı birlikte vereceğiz ama bizim bu konudaki tutumumuz böyle. Farklı görüşler olsa da süreç devam ediyor ama artık eğit-donat programı başladı. Bu insanlar geri dönecek. Bu konuda kararların bir an önce verilmesi lazım."

Mevlüt Çavuşoğlu, diğer terör örgütleriyle mücadele edilmek isteniyorsa sadece eğit-donat programıyla yetinilemeyeceğinin altını çizdi ve sonuç alıcı stratejilere gidilmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, bir soru üzerine, Halep'in düşmesi halinde yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalınabileceğini söyledi.

"Suriye ve Irak'ı kurtarmalıyız"

Irak'ta gönüllü gruplar olan Şii milislerin herkesi kapsayan bir yapı olmaması nedeniyle silahlarını DAEŞ'e bırakarak kaçtığını aktaran Çavuşoğlu, "İşte bu sorunu çözmemiz lazım" diye konuştu.

Henüz diğer ülkelerin Irak'a somut desteğinin yeterince görülmediğini dile getiren Çavuşoğlu, "Suriye ve Irak'ı kurtarmamız lazım. Eğit-donat bunun bir parçası ama tek başına programla bunu hallederiz dersek fazla iyimser bir yaklaşım olur ve maalesef Suriye ve Irak'ın geleceği bugünden daha kötü olur" dedi.

Türkiye'nin Musul'daki grupları kente yakın bir yerde eğitmeye başladığı bilgisini de veren Çavuşoğlu, ulusal muhafızın yeni oluşmaya başladığını ifade etti.

Adana'daki tırlar

Çavuşoğlu, Adana'da durdurulan tırlara ilişkin basında yer alan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric'in "Hangi taraf olursa olsun Suriye'de savaşan gruplara silah yollanmasına karşıyız" açıklamasının hatırlatılması üzerine, bu konunun seçim öncesi Türkiye'ye yönelik bir operasyon olduğunu ve arkasında paralel çete dahil kimlerin durduğunun belli olduğunu söyledi.

Türkiye hakkında "teröre destek veren ülke" görüntüsü oluşturma yönünde çabalar bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, "Ama bu tutmadı. Seçim öncesi bazı fotolar yayınlayarak bunu tekrar gündeme getirmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

Türkiye'nin terörle her zaman mücadele etmiş bir ülke olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, DAEŞ başta olmak üzere bölgedeki terör örgütleri ile mücadele konusunda da en kararlı ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı. Dujarric'in basın toplantısında böyle bir açıklaması olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bunlar koridorda genel bir soru soruyor. Sözcü de BM'nin 'biz karşıyız' şeklinde karar ve tutumunu hatırlatıyor. Koridorda yürürken sorulan bir soru. Sözcünün Türkiye'deki gelişmelerden de haberi yok. Birkaç gazetede bir haber çıktı diye Türkiye'ye yönelik bir açıklamaymış şeklinde değerlendirilmesi doğru değil. Bu oyunun bir parçası. En ciddi geçinmeye çalışan gazetelerde bile bunu görmeye alıştık."

Mursi hakkındaki iddialar

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Mısır'da seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Türk vatandaşlığına alınacağı yönündeki iddiaları da yanıtladı. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Böyle bir şey söz konusu değil. Bir girişim de olmadı. Ama biz başından beri özellikle Mısır'la olan ilişkilerimizin geldiği noktadan rahatsız olan dost ülkelerle düşüncelerimizi hep paylaştık. Darbe rejimini tanımamız mümkün değil. Muhalif olan herkesi yerin altına ittiler. Ne olur o zaman, bu insanlar radikalleşir ve biz buna karşıyız.

Mursi idamı hak edecek ne yaptı? Mursi'nin hapisten çıkarak gerekirse üçüncü bir ülkede yaşaması olabilir diye düşüncemizi paylaştık ama bu konuda Türkiye'yi kastetmedik. Ama biz kanunlar çerçevesinde Türkiye'ye gelen insanlara da 'neden geliyorsunuz' demiyoruz. İdeali Mursi'nin serbest bırakılarak siyasi hayata devam etmesidir. Amaç belli, siyasi motifli kararlar bunlar."

"Yaptırımlar üzerinde çalışıyoruz"

Belçika'nın 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanıma aşamasında olduğu hatırlatılarak, bu gerçekleşirse Türkiye'nin büyükelçisini çağırmasının söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Çavuşoğlu, Paris'teki DAEŞ toplantısında Belçikalı mevkidaşı Didier Reynders ile bir araya geldiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Belçika hükümetinin muhalefetten farklı olarak "soykırımın hukuki bir kavram" olduğuna inandığını belirttiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, "Ben de kendisine diğer ülkelerde kararların alınmasının ardından büyükelçileri çektiğimizi anlattım. Yaptırımlar üzerinde de çalışıyoruz. Tek hafızaya dayalı meclislerin saçma sapan karar almasını kabul edemeyiz. Kendisine bunları çok açıkça söyledik" ifadesini kullandı.

Belçika'da Frankofon Merkez Hu¨manist Demokrat Parti'nin Ermeni iddialarını tanımadığı gerekçesiyle Brüksel milletvekili Mahinur O¨zdemir'i partiden ihraç etmesine ilişkin olarak da görüşlerini paylaştığını kaydeden Çavuşoğlu, "Dolayısıyla umarım sağduyu hakim olur ve biz de bu tür kararlar almak zorunda kalmayız ama en kötü senaryoyu düşünüyoruz" dedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement