Engin Altay: "Demokrasimiz açısından 2013'de güzel şeyler yaşanmadı" -

MELTEM YILMAZ - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 2013'ün, artıyla kapatılmadığını, Türkiye ve Meclis'te bu yıl güzel şeyler yaşanmadığını savunarak, "Kamu vicdanında itibarı kalmayan Meclis'in seçimlerle yenileneceği, kirlenmiş hükümetin değişeceği, 2014'deki en büyük beklentimiz" dedi.

Altay, AA muhabirine, geride kalan 2013 yılını değerlendirdi, yeni yıla ilişkin beklentilerini anlattı.

Engin Altay, Meclis'in Türkiye'den bağımsız bir yer olmadığını ifade etti. Altay, 2013'ün Meclis açısından verimli geçmediğini savunarak, vatandaşların günlük yaşantısını doğrudan etkileyen kanunların üretilmesi konusunda Meclis'in beklenilen performansı gösteremediğini söyledi.

Bu yılın Gezi, yolsuzluk, türban, dershane, çözüm süreci tartışmalarıyla geçtiğini dile getiren Altay, bunlarla ilgili somut, vatandaşların günlük yaşantısını kolaylaştıran şekilde kanunların Meclis'te üretilemediğini belirtti.

Altay, Meclis'in 147 kanun çıkardığını ancak bunun 115'inin uluslararası anlaşmaları onaylayan kanunlar olduğunu kaydederek, gerçek anlamda ise 32 kanun çıktığını dile getirdi.

Bu yılın Türkiye için çok hareketli ve vatandaşlar açısından sıkıntılı geçtiğini ifade eden Altay, Gezi olaylarının, 2013'e damgasını vurduğunu, bunun Meclis'e de yansıması olduğunu anlattı. Çok sayıda milletvekilinin polisler tarafından darp edildiğini, kendisinin de dahil bir çok milletvekilinin bibergazına, tazyikli suya maruz kaldığını belirten Altay,"Demokrasimiz açısından hem Türkiye hem Meclis'te 2013'de güzel şeyler yaşanmadı. Bir tek iyi şey oldu, demokrasinin, Türkiye'nin geleceğine yönelik inancımız biraz arttı. Gezi ruhu, Türkiye'de gençlerin, bizim onları itham ettiğimiz gibi siyasal duyarlılıktan uzak, günübirlik, popüler yaşayan gençlik olmadığını, gençler tüm ülkeye gösterdi. Bu açıdan geleceğe yönelik umudumuz arttı. Ama demokrasi adına, ekonomik sorunların çözümü noktasında Türkiye'de 2013 bir artıyla kapatılmış bir yıl değil, hem Meclis hem de genel yaşadıklarımız açısından" diye konuştu.

-"TBMM'nin sorunlara alet edilmesi"

Altay, 2013'te kamuoyunun dikkati çeken ön önemli konulardan birinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "türban silahını yeniden ele alması" olduğunu ileri sürdü. Altay, Erdoğan'ın, iktidar partisi içindeki çatlağı kapatmak için her seçimde yaptığı gibi türbanı bir koz olarak gündeme getirdiğini, türbanlı milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu'na girdiğini söyledi.

Erdoğan'ın, daha sonra dershane tartışmasını başlattığını ifade eden Altay, "Birlikte yola çıktıkları kimi çevrelerle, ciddi bir yol ayırımına geldiler. Bu bir savaşa, iç hesaplaşmaya dönüştü. Ama Türkiye'nin ve TBMM'nin, bir siyasi partinin kendi içindeki sorunlara alet edilmesi, TBMM'nin o sorunların çözüldüğü bir arenaya çevrilmesi de Meclis açısından doğru ve olumlu olmadı" dedi.

-"Ayıplı Meclis"

CHP Grup Başkanvekili Altay, 2013'ün, "Türkiye'de asrın, Cumhuriyet tarihinin, Anadolu'daki en büyük yolsuzluğun ortaya çıktığı yıl" olduğunu öne sürdü. Altay, bu tartışmaların Meclis'in gündemini de etkilediğini dile getirdi.

Ortaya çıkan yolsuzluğun, Sayıştay raporlarının niye kaçırıldığını da ortaya koyduğunu belirten Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meclis, 2013'te biraz ayıplı bir Meclis oldu. 24. Dönem parlamentosunun, halen tutuklu milletvekili krizini çözememiş olması, 2013'ü böyle kapatıyor olması, TBMM'nin itibarı açısından hiç hoş, iyi olmadı, TBMM'ye yakışmadı. Milletvekillerinin cezaevinde olması, 2013'ü kapatırken Meclisimiz için ayıp, defodur, firedir. Kendi üyelerinin temel hak ve özgürlüklerini, hukukunu koruyamayan bir Meclis'in hak ve özgürlük temelli bir anayasa yapabilme gücü, şansı yoktur. Meclis Başkanı bu konuda çok çekimser davrandı. Tutuklu milletvekili sorunu, herşeyden önce Meclis Başkanı'nın sorunu olmalıydı. Buna yönelik olarak Meclis Başkanı'nın atması gereken adımları atmadığını gördük. Bir yandan üyeleri hapishanede olan, bir yandan asrın yolsuzluğuyla sarsılmış, bir yandan Gezi sürecinin Türkiye'de yarattığı havayı görememiş, insanların temel hak ve özgürlükler, çevre ve doğa hassasiyeti noktasındaki duyarlılıklarına göz yuman bir Meclis olarak, 2013'ü değerlendirmek mümkün.

Bütün bunların önüne asrın yolsuzluğu geçti. Burada şimdilik Meclis'in dört üyesi de var. Bu dört kişinin, bu işlere bulaşması Meclisimiz için hoş olmadı, yakışmadı, TBMM'nin itibarına büyük gölge düştü. Hükümetten gereğini yapmasını beklerken, Meclis Başkanı'nda da bir açıklama bekledik. Meclis Başkanı, bu konuda da çok ağırdan aldı. Umarım Meclis Başkanı, yeni yıl mesajı verirken bu duruma da değinmeli."

-"Çok iyimser bakmamızı engelliyor"

Altay, Hükümet'in bu yaklaşımının 2014'e çok iyimser bakmalarını engellediğini ifade etti.

2014'te yerel seçimler ve cumhurbaşkanı seçimleri olacağına işaret eden Altay, "Belki cumhurbaşkanı seçimleriyle milletvekilliği seçimi de birleşebilir. Kamu vicdanında itibarı kalmayan Meclis'in de bu seçimlerle yenileneceği, Meclis'in içinden çıkan bu kirli hükümetin, kirlenmiş hükümetin de değişeceği, 2014'deki en büyük beklentimiz" diye konuştu.