Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bakanların Almanya ve Hollanda'daki programlarının iptal edilmesine ilişkin,"16 Nisan'daki halk oylamasının olumsuz çıkması için daha önce açık şekilde PKK ve FETÖ, HDP, Cumhuriyet Halk Partisi destek veriyorlardı, birlikte bu kampanyadan olumsuz sonuç çıkması için çalışma yapıyorlardı. Şimdi bunlara, bunlarla aynı safta olmak üzere Almanya ve Hollanda da açık şekilde katılmıştır, taraf olmuşlardır." dedi.
Canikli, Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ı ziyaret ederek basın kapalı şekilde yaklaşık bir saat görüştü.
Ardından AK Parti Adana İl Başkanlığına giden Canikli, burada bakanların Almanya ve Hollanda'da programlarının iptal edilmesiyle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşanan durumun şaşırtıcı olmadığını, benzen sahneleri daha önce de gördüklerini söyledi.
Yapılan bu davranış biçiminin aslında baskıcı ve faşizan bir yaklaşım biçimi olduğunu dile getiren Canikli, şöyle devam etti:
"Almanya'nın ve Hollanda'nın ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik olarak saldırılarda bulunan ve Türkiye devletinin bütünlüğü, egemenliği için ciddi tehdit oluşturan terör örgütlerine kucak açtıklarını, onlara finansal destek olduklarını, terörü adeta finanse ettiklerini, onlara her türlü destek verdiklerini biz biliyoruz. Daha öncede buna benzer hadiseleri sayısız kere gördük, şahit olduk. Bugün onlardan bir tanesini daha yaşıyoruz. Bir kez daha Almanya'nın, Hollanda'nın bu konudaki samimiyetsiz yaklaşımlarını görüyoruz. Yapılan bu davranış biçimi aslında baskıcı bir davranış biçimidir, faşizan bir yaklaşım biçimidir. En temel hak olan ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasıdır."
"Maskeleri bir kez daha düşmüştür"
16 Nisan'daki referandum için halkın görüşlerini almak, en temel hak olan ifade özgürlüğünü kullanmak istediklerini belirten Canikli ancak bunun Almanya, Hollanda ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından engellediğini dile getirdi.
Canikli, bütün dünyanın bunu görmesi gerektiğine işaret ederek "Bir kere daha altını çizerek söylüyorum, bu faşizan bir yaklaşımdır. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Bütün dünyanın bunu görmesi gerekir. Özgürlüklerde ve demokratik ilkelerde, evrensel değerlerde, onların sahipliği konusunda mangalda kül bırakmayan bu ülkelerin bugün maskeleri bir kez daha düşmüştür." ifadesini kullandı.
Almanya ve Hollanda'nın CHP'nin yürüteceği kampanyaya izin verdiğini aktaran Canikli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Almanya ve Hollanda sadece PKK terör örgütüne değil, FETÖ'ye de her türlü desteği sağlamaktadır. Esasında bu iki ülke ve başka ülkeler de var. Teröre finansman sağlayan, teröre yataklık yapan ülke konumuna gelmişlerdir. Bu bir suçtur, insanlık suçudur. Teröre destek vermek insanlık suçudur. Terör örgütlerine finansal destek sağlamak insanlık suçudur. Bunları tarih kaydediyor, bütün dünyanın bunları görüp de bilmesi gerekir. Herkesin bunları görmesi gerekir. Bu insan haklarına, temel değerlere, demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne tamamen aykırılık teşkil eden bu uygulamaları herkesin görmesi lazım. 'Kralın çıplak olduğunu' buradan bir kez daha ifade edip, haykırıyoruz. Ama sonuç değişmeyecek. Sonucu değiştiremeyecekler, istedikleri kadar uğraşsınlar. Bu kampanyayla kimin terör örgütleriyle yan yana olduğunu, kimin 'hayır' kampanyası yürüttüğünü bir kez daha görüyoruz."
"Şer cephesine şimdi bir de bu ülkeler katıldı"
Başbakan Yardımcısı Canikli, yapılanlara rağmen sonucun değişmeyeceğini, değiştirilemeyeceğini belirterek "İstedikleri kadar uğraşsınlar. Hep söylüyoruz. Bu kampanyada terör örgütleriyle kimin yan yana olduğunu kimin 'hayır' kampanyası yürüttüğünü bir kez daha görüyoruz. Terör örgütleri PKK, FETÖ ve onların siyasi uzantıları HDP, CHP ve şimdi teröre destek veren bu ülkeler hepsi aynı safta. 16 Nisan kampanyasında, halk oylamasında 'hayır' oyu çıkması için hep birlikte çalışıyorlar. Aynı yerde ve aynı safta." değerlendirmesinde bulundu.
"Şer cephesine şimdi bir de bu ülkeler katıldı" diyen Canikli, şunları söyledi:
"16 Nisan'daki halk oylamasının olumsuz çıkması için daha önce açık şekilde PKK ve FETÖ, HDP, Cumhuriyet Halk Partisi destek veriyorlardı, birlikte bu kampanyadan olumsuz sonuç çıkması için çalışma yapıyorlardı. Şimdi bunlara, bunlarla aynı safta olmak üzere Almanya ve Hollanda da açık şekilde katılmıştır, taraf olmuşlardır. Yani sadece teröre destek ve kucak açmak, finansman destek sağlamak değil, aynı zamanda terör örgütlerinin 16 Nisan'da 'hayır' oyu çıkması için yaptıkları çalışmalara da destek vererek Almanya ve Hollanda bir kez daha terör örgütleriyle aynı safta olduklarını yan yana olduklarını ortaya koymuşlardır."
"Esas faşizan yaklaşım diktatörce yaklaşım budur"
Canikli, Türkiye'de herkesin açık ve özgür bir ortamda propagandasını yaptığına dikkati çekerek "Eveti ve hayırı savunanlar da açıkça propagandalarını ve çalışmalarını yürütüyorlar. Hiçbir engel yok. Hiçbir kısıtlama söz konusu değil. Esas kısıtlamayı getiren, esas baskıyı uygulayan, bizleri, Cumhurbaşkanımızı, bu tür haksız tehdit ve töhmetlerle karşı karşıya bırakan bu ülkeler. Eğer bir diktatörlük arıyorlarsa, faşizan bir yaklaşım arıyorlarsa bizim kampanyalarımıza kısıtlama konulmasıdır. Esas faşizan ve diktatörce yaklaşım budur. İki ülkeyi karşılaştırdığınız zaman aradaki farkı görürsünüz." diye konuştu.
Türkiye'de özgürce herkesin istediği gibi düşündüğünü ve istediği gibi konuşup istediğini söylediğini anlatan Canikli, "Hatta bunların önemli bir bölümü hakaret derecesine varan yaklaşımlarda dahi olmak üzere dünyanın hiçbir ülkesinde bu tür hakaret ve küfre kadar uzanan saldırılara müsaade gösterilmez ama Türkiye'de bunlar noktasında dahi hiçbir kısıtlayıcı yaklaşım söz konusu değildir. Bu kadar özgür bir ortam var. Böyle bir ülkede diktatörlükten bahsedilebilir mi Allah aşkına." ifadesini kullandı.
"Türkiye hiç olmadığı kadar özgür bir ülkedir"
Canikli, Türkiye'nin her siyasi düşünce için özgür bir ortam sunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Ama siz ifade hürriyeti çerçevesinde toplantı yapmak isteyen bakanlarımıza ve 16 Nisan referandumunda 'evet' tarafında vatandaşlarımızı bilgilendirme ve aydınlatma noktasında çalışma yapan arkadaşlarımıza bu kapıları kapatacaksınız, ifade özgürlüğünü tamamen elinden alacaksınız ve bu ülkeler özgür ülkeler olacak ve bu ülkeler demokrasi standardı yüksek ülkeler olunca ve bu yalanı yutturmaya çalışacaklar. Bakın kimse buna inanmıyor. Her şey ortada çok net. Bütün parametreler ortada. Türkiye hiç olmadığı kadar özgür bir ülkedir. Her siyasi düşünce için. Ama Almanya ve Hollanda en temel haklarda dahi çok kolaylıkla sınırlama getiren, insanların düşüncelerini boğan, insanların sesini kesen bir yaklaşım ve politika içerisindedir. Yani bir yönüyle aslında deşifre olması bir kez daha gerçek yüzlerinin ortaya çıkması açısından bütün dünyanın bunları görmesi açısından belki olumlu olmuştur."
Hiç kimsenin böyle bir durumun olmasını arzu etmediğini dile getiren Canikli, "Sonuç itibarıyla uzun yıllardan beri müttefikimiz olan ülkelerle birlikte aynı kampta olduğumuz ülkeler. Ama görüyorsunuz daha önce de benzer hadiseler yaşandı. Ama üzüntü verici bir hadise ve durum. Yine biz bir umutla bu ülkelerin bu yanlış yaklaşımlarından, bu insanların değerlerine hakaret anlamına gelen bu yaklaşımlardan vazgeçmelerini bekliyoruz. Bu faşizanca yaklaşımlarından bu baskıcı yaklaşımlarından ve terör örgütlerine destek veren bu yaklaşımlarından vazgeçmelerini bekliyoruz. Temennimiz odur." değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Güncel › Faşizan ve Diktatörce Yaklaşım' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?