Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikası'nın, Bolu Belediyesinde yaşanan işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla düzenlediği "Emek ve Adalet Yürüyüşü" Bolu Belediyesi önünden başlatıldı.
Hizmet-İş Sendikasınca Bolu Belediyesindeki işten çıkarmalara yönelik düzenlenen yürüyüş kapsamında çok sayıda sendika üyesi, Demokrasi Meydanındaki eylem çadırı önünde bir araya geldi.
Çalınan müziklere eşlik eden grup, zaman zaman slogan attı.
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan burada yaptığı açıklamada, çadır eyleminin 49. günü olduğunu söyledi.
İşten çıkarılan 700 işçi adına devam eden çadır eylemiyle birilerine mesaj vermeye çalıştıklarını belirten Arslan, "Bir taraftan Hak-İş üyesi olduğu için Hizmet-İş ve Hak-İş'e bağlı diğer sendikaların üyeleri olduğu için baskı, tehdit, sürgünlerle sendikalarımızdan istifa ettirilen arkadaşlarımızın her gün sayıları arttırılırken bir taraftan seçim meydanlarından, noterden taahhütname yayınlayıp 'Biz hiçbir işçimizi işten çıkartmayacağız, işine son vermeyeceğiz.' diyerek elimize noterden taahhütname yayınlayıp, Kur'an öperek millete mesaj veren Bolu Belediye Başkanına sesleniyorum; 'Bu noter taahhüdü nerede kaldı, nerdesiniz?' İşçileri, milleti, üyelerimizi, halkı kandırdınız ama Rabbimi kandıramadınız. Bunun hesabını vereceksiniz.'" diye konuştu.
Arslan, millet iradesine, Bolu halkının verdiği oylara saygılı olduklarını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Esas olan Bolu halkına, işçilerine taahhüdünü yerine getirmeyenlerin hesap vermesi gerekiyor. Bu hesabı sormak için buradayız. Bize vadedilen, taahhüt edilen, işinizle aşınızla uğraşmayacağız diyenlerin sözünü tutmasını istiyoruz. Bugün bunun için buradayız. Biz kimseyi hedef almıyoruz, söylenen sözleri konuşuyoruz. Noterden taahhütname yayınlayıp milleti kandıranlara söylüyoruz, bunun arkasında durun istiyoruz. Sözünüzü yerine getirin istiyoruz. Benim kardeşlerim, can yoldaşlarım, mücadele arkadaşlarımızın tek suçu var, Bolu Belediyesine hizmet etmek, çalışmak. Alın terleriyle, emekleriyle, fedakarlık yaparak Bolu'ya hizmet etmek, yaptıkları bu. Garipler, mağdurlar, ekmeğiyle aşından başka hiç bir şeyin hesabını yapmayan bu insanlardan ne alacağınız var Allah aşkına. Size oy vermekten, desteklemekten başka ne kusurları var."
İşten çıkarılanların işe geri alınması çağrısında bulunan Aslan, bu insanların başka bir amacının başka bir düşüncelerinin ve siyasal bir amaçlarının bulunmadığını vurguladı.
İşçilerinin sadece ekmeğinin peşinde olduğunu anlatan Aslan, şöyle devam etti:
"Bunlar işini istiyor, verin dedik, vermezseniz biliniz ki gerekirse Bolu'dan Ankara'ya Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine yürüyeceğiz dedik. Bunu bütün medya kuruluşlarında ifade ettik. Duymadılar, dinlemediler, ciddiye almadılar, önemsemediler ve bizim bunu yapacağımıza da inanmadılar. Ben o gün burada da söyledim. Şu ifadeleri herkesin dikkatle dinlemesini istiyorum. Belediye Başkanlığı koltuğunuza oturduktan sonra bunlar AK Partili dönemde, MHP döneminde girdi ben bu işçilerle çalışmıyorum bu işçilerin işine son verin diye asla ve asla söylemeyeceksiniz kimsenin aşıyla işiyle uğraşmayacağız herkesin işi herkesin aşı olacak felsefemiz bu dedi kim dedi Kemal Kılıçdaroğlu dedi. Nerede dedi Mersinde 5 Martta. Ey Kılıçdaroğlu, Adalet için, demokrasi için insan hakları için Ankara'dan İstanbul'a yürürken söylediklerin nerede kaldı. Ey Kılıçdaroğlu Mersin'de söylediğin taahhütler nerede kldı, ey CHP milleti kandırarak milleti yalan yanlış taahhütlerle kandırarak aldığınız oyların hesabı sorulmayacak mı sandınız bunun hesabını soracağız onun için buradayız.
Arslan, Hak-İş'in ve ona bağlı sendikaların hiçbir zaman bir siyasal hareketin arkasında, yanında, önünde ve karşısında pozisyon almadığını, sendika-siyaset ilişkilerini demokratik süreçlerle takip ettiklerini ancak kendilerine karşı bir hınç, düşmanlık ve hazımsızlık olduğunu dile getirerek, "Daha mazbatayı almadan üyelerimize, sendika elamanlarımıza, iş yerlerine saldırıyorlar. Ne bu hınç, düşmanlık kardeşim, ne bu karşı duruşluk. Hak-İş ve sendikaları size ne yaptı, nerede size yanlış yaptı, hangi seçimlerde 'Cumhuriyet Halk Partisine oy vermeyin' dedik, hiç kimseye demedik. Biz doğru, adaletli olanın yanında yer aldık ama bugün başta Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olmak üzere HDP ve bir kısım yandaşları Hak-İş'e bağlı sendikalara düşmanca tavır alıyorlar, üyelerimize saldırıyorlar." dedi.
Üyelerinin sürgün edildiğini, iş yerlerinin değiştirildiğini, buna direnenlerin işten atıldığını aktaran Arslan, "Buna sessiz mi kalacağız bunu yapanları söylemeyecek miyiz, bunu yapanlardan hesap sormayacak mıyız? Soracağız elbette hesap soracağız, onun için bu meydandayız, onun için Ankara'ya yürüyeceğiz. Bir tek amacımız var; arkadaşlarımız işine dönsün, bir tek arkadaşımız işine dönmeden bu mücadeleyi sonlandırmayacağız. Ben arkadaşlarımıza 25 Mayısta geldiğimde taahhüt ettim çadıra girdik. Siz var olduğunuz sürece biz var olacağız siz mücadeleyi devam ettirdiğiniz sürece biz var olacağız ve beraber olacağız. Niçin Hak-İş 2011'de bir kongre kararı aldı? Bu kararı bütün dünyaya ilan ettik, ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mazlumları Hak-İş'ten alacaklıdır." ifadelerini kullandı.
"Hak-İş'in bütün mazlumlara borcu var"
Hak-İş'in Türkiye, bölge ve yer yüzündeki bütün mazlumlara borcunun olduğunu dile getirerek, "Bu borcu ödeme vaktidir. Bugün onun için buradayız. Mazlumlarla beraber zalimlere karşı, düşmanlara karşı emek hırsızlarına karşı meydanlarda mazlumlarla beraber olmak için buradayız. Onun için zalimlere karşı direneceğiz." ifadelerini kullandı.
Arslan, dün Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 100. Kuruluş yıl dönümü etkinlikleri ve konferans için Cenevre'de olduklarını, sendikal hareket ile görüştüğünü aktararak, "Bu eylemlerimizi bu mücadelemizi bugün başlatacağımız yürüyüşü uluslararası sendikal hareket tamamiyle destekliyor ve bizim yanımızda yer aldılar. Sizlere de selamları var." dedi.
"Hak-İş olarak Hak-İş'in dışında 2 tane büyük sorumluluğumuz var." diyen Arslan, "Birincisi Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (İTUC) Başkan Yardımcılığı sorumluluğu. Bu konfederasyon dünyanın 180 ülkesinde 360 konfederasyonun üye olduğu 207 milyon üyesi olan dünyanın en büyük sivil toplum ve sendikal kuruluşudur. O kuruluş ve o kuruluşun yönetimi bu eylemin bu yürüyüşün arkasında ve size özelikle selamlarını gönderdiler. İkincisi Hak-İş aynı zamanda uluslararası Kudüs ve Filistin'e destek sendikalar birliğinin de başkanıdır. Uluslararası Filistin dostları, Filistin hareketinin bütün kuruluşları bu eylemin yürüyüşün arkasındadır." şeklinde konuştu.
Üçüncüsü konfederasyonumuz 22 sendikası 700 bin üyesi ile pek çok genel başkanımızın da burada yer aldığı hak iş ailesi de bu yürüyüşün bu mücadelenin arkasındadır. Bizi tanımayanlar ve anlamayanlar ciddiye almayanlara buradan bir kez daha sesleniyorum. İşini kaybeden arkadaşlarımız, Bolu'da, İzmit'te, Çanakkale Bayramiç'te, İzmir Menderes'te ve daha pek çok yerde işini kaybeden arkadaşlarımız işe döndürülmeli. Verdiğiniz sözün arkasında sayın Kılıçdaroğlu durmalısınız. Durmayanları durdurmalısınız ve bizi anlamalısınız. Bizim kimse ile kavgamız kimseyle ideolojik mücadelemiz yok. Biz emeğin alın terinin mücadelesini yapıyoruz. Ekmeğimizin aşımızın mücadelesini yapıyoruz. Bunun için bu mücadeleyi başlattık.
Bizi duyun bu mazlum mağdur ekmeğine aşına sahip çıkan bu insanların sesini duyun. Onları anlayın. Nasıl bir ay evine ekmek götürememenin acısını hissedin. Hep konuşursunuz ya hep istismar edersiniz ya açlığın yoksulluğun sıkıntının ne anlama geldiğini bunları görüp anlayın. İstediğimiz bu. Bu insanların asgari ücretin biraz üstünde aldıkları maaşlarından başka sermayeleri yok. Başka kapıları yok. Bunun için bunları anlayın bunları dinleyin. Bu insanların amacı işi, aşı, ekmeği. Ama siz dinlemiyorsanız biz anlatmaya devam edeceğiz. Bu arkadaşlarımızın acıları işlerine yeniden dönene kadar bizimle beraber oldukları müddetçe bizde onlarla beraber olacağız. Nereye gider ne zamana kadar devam eder. Nasıl sonuçları biz sonuna kadar sizlerle beraberiz.
Bizim üyelerimiz sendikamız, yönetim kurullarımızın açık şeffaf, gizli herhangi bir şeyini göremezsiniz. Her şey ortada. 49 gündür burada ne söylemişsek yolda da onu söyleyeceğiz. ve biz inşallah kazasız belasız ağrısız sancısız 200 kilometrelik Ankara yürüyüşünü CHP genel merkezi önünde sonlandıracağız. Mesajımızı oradan bir kez daha vereceğiz. Duymazlarsa duyacakları şekilde vereceğiz. ve bizi anlamalarını istiyoruz. Zaman geçmiş değil. Ne zaman bu arkadaşlarımız işe döndü çadırı kendi elimizle sökeceğiz diye taahhütte bulunduk. Ama bizi ciddiye almadılar. Bizi ciddiye almalarını tavsiye ediyorum. Bizi önemsemediler, önemsemeyenlere buradan mesaj veriyoruz. Bakın işte hak iş kadroları hak iş öncüleri burada ve bu yürüyüşü başlatıyoruz. Rabbim yardımcımız olsun. Yolumuz ve yolunuz açık olsun. Bu mücadelemiz kutlu ve mübarek olsun.
Son Dakika › Güncel › Hak-İş'ten Emek ve Adalet Yürüyüşü (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?