İslami İlimler Olimpiyatları Ödül Töreni - Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş (3) - İstanbul

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un konuşması İslami İlimler Olimpiyatları Ödül Töreni

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:

"İmam hatip okulları meselesi, davası; Türkiye'de milletin medeniyetinin değerleriyle buluşma mücadelesinin özetidir, Türkiye'nin tarihiyle barışmasının özetidir, Türkiye'nin 3 asırdır meydan okumaya, cevap verme arayışının özetidir"

"Bu memlekette, coğrafyada, İslam dünyasının amiral gemisi olan Türkiye'de, büyük Osmanlı cihan devletinin özeti olan bu ülkede 150 yıldır nice acılar yaşadık"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, imam hatip okulları meselesinin, Türkiye'de milletin medeniyetinin değerleriyle buluşma mücadelesinin özeti olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gaziosmanpaşa Belediyesince düzenlenen İstanbul İmam Hatip Okulları İslami İlimler Olimpiyatları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, bir imam hatipli olarak yaşanılan coşkuya ortak olmaktan büyük kıvanç duyduğunu söyledi.

Törende 203 öğrenciye ödül verileceğini dile getiren Kurtulmuş, "Bugün burada bu cıvıl cıvıl salonda, siz imam hatipli kardeşlerimizin bir araya gelmesi aslında Türkiye'deki son 150 yıllık mücadelenin sonuçlarını, kimin kazandığını gösteren önemli bir şölendir." şeklinde konuştu,

Numan Kurtulmuş, törene katılan gençlerin arasından nice büyük akademisyen, bilim insanları, avukatlar, siyasetçi, bakan, başbakanlar, devlet başkanları çıkacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Aranızdan şükreden ve vererek şükrünü artıran nice iş adamları, nice zengin hanımlar, nice zengin beyler çıkacak. Ama sorumluluğumuz sadece sizin kişisel başarınızla kayıtlı, kısıtlı değildir. Siz şimdiden bu küçük omuzlarınızda, bu büyük milletin geleceğinin bütün yükünü taşıyorsunuz. Siz şimdiden etrafınızdaki tüm mazlum milletlerin, bütün Müslüman milletlerin yükünü omuzlarınızda taşıyorsunuz. Allah yükünüzü hafifletsin. Allah yolunuzu açsın, Allah adımlarınızı kuvvetlendirsin. Allah ufkunuzu açsın, göğsünüze ferahlık versin."

"Ağır bir imtihanla karşı karşıyayız"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bugün İslam dünyası olarak nice sıkıntılar, acılar yaşandığını dile getirerek, "Bir taraftan İslam dünyası bilimde geri kalmış olmanın verdiği maalesef ağır faturayı ödüyor." ifadelerini kullandı.

İslam dünyasının bir taraftan yoksulluk, iç çatışma, dışarıdan gelenlerin kötü emelleriyle üzerinde kurduğu baskıların ağır yükü altında olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"İslam dünyası her tarafından emperyalist saldırılarla karşı karşıya. Ekonomik, siyasi, kültürel olarak ve maalesef birçok alanda geri kalmış vaziyette büyük sıkıntılar yaşıyor. Ancak şunu söyleyeyim; bu sorun bugünün sorunu değildir. Bu sorun en az 3 asırdır ama açık bir şekilde 150 yıldır devam eden bir büyük sorunun, bir ağır sürecin sonucudur. Sadece kendi hayatınızla kaim de değil, aynı zamanda sizin hayatınızın sonrasında da taşınacak olan büyük bir imtihanın içerisindesiniz. Sadece önünüzdeki dönemi aydınlatmayacaksınız, 3 asırdır geri kalmışlığımızın sonuçlarını ortadan kaldıracak, 150 yıldır aşağılanmamızın, üzerimize kurulacak bu baskıların hesabını sormanın da vazifesini yükleneceğiz. Onun için ağır bir imtihanla karşı karşıyayız."

"İmam hatip, Türkiye'nin tarihiyle barışmasının özetidir"

Kurtulmuş, şu anki neslin kendi dönemlerine göre daha şanslı olduğunu dile getirerek, kendilerinin de daha öncekilere göre şanslı olduklarını söyledi.

"Bu memlekette, coğrafyada, İslam dünyasının amiral gemisi olan Türkiye'de, büyük Osmanlı cihan devletinin özeti olan bu ülkede 150 yıldır nice acılar yaşadık." diyen Kurtulmuş, 150 yıldır maalesef birbirinden kopuk iki olumsuz havanın Türkiye'nin önemli yıllarının ortadan kaybolmasına neden olduğunu aktardı.

Numan Kurtulmuş, onlardan birisinin 150 yıldır hakim olan zümrenin zihniyeti olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Onlar, 'Nasılsa biz Batı'nın karşısında yenildik. Eğer bu değerleri bırakırsak, İslami değerlerden, milli kültürümüzden, geleneklerimizden uzaklaşırsak, eteklerimizden çeken bu tarihimizden kurtulursak adam oluruz zannettiler. Ne varsa onu taklit etmeye çalıştılar. Batı'da ne varsa onu taklit ederek, adam olacaklarını zannettiler ama bu taklidin bir faturası vardı. O da geçmişi, inançları, müminleri aşağılamak ve bu memleketin aslını oluşturan, aziz milletin ana direği olan kültürümüzü yok etmek. 150 yıldır maalesef hakim oldular. Yıllarca imam hatiplilere onun için zulmedildi. Diğer tarafta da 'Biz nasılsa yenildik' diyerek, içine kapanan, kendisinden, geçmişinden, geçmişiyle yüzleşmekten korkan, bilimden uzaklaşan, dünyaya küsen geniş bir Anadolu kitlesi vardı. Tam da imam hatip okulları meselesi bu iki ucun arasındaki dengenin kurulmasıdır. İmam hatip okulları meselesi, davası; Türkiye'de milletin medeniyetinin değerleriyle buluşma mücadelesinin özetidir, Türkiye'nin tarihiyle barışmasının özetidir, Türkiye'nin 3 asırdır meydan okumaya, cevap verme arayışının özetidir."

"İmam hatipler Türkiye'nin her yerinde faaliyet gösteriyor"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bir dönem imam hatip okullarının istenmediğini ifade ederek, "Evet onlar istiyorlardı ki, imam hatip okulları olmasın. Çünkü imam hatip okulları olursa dini bütün, milletini, dinini, atasını bilen, geçmişiyle barışık bir nesil yetişir ve tüm bu yaşananları sorgular.' diye endişe ediyorlardı. Onun için baktılar ki önleyemiyorlar, 'Bari imam hatipliler ölü yıkasınlar' dediler." diye konuştu.

İmam hatiplilerin kısıtlı durmasının, toplumsal hayata karışmamasının istendiğini aktaran Kurtulmuş, "İşte tam burada o verilen mücadelenin özeti, bugün çok şükür meyvelerini veriyor. Ben imam hatibe girdikten 1 sene imam hatiplerin orta kısımları kapatıldı. Ondan önce nice zorluklar yaşadık. Sonra 28 Şubat'ı hep beraber yaşadık. Zannediliyordu ki, bu okulların kapısına kıyamete kadar kilit vurulacak. Öyle mi, tam tersi oldu. Dün kapılarında örümcek ağları oluşmaya başlayan imam hatipler, şimdi çok şükür cıvıl cıvıl, şen şekilde Türkiye'nin her yerinde faaliyet gösteriyor, milyonlarca öğrencisi var." değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu'nun birçok yerinde bu tür faaliyetlerin yapıldığını anlatan Kurtulmuş, bu meseleyi milletin kazandığını, tarihine, değerlerine, medeniyetine sahip çıkarak kendi gençliğini yetiştirdiğini söyledi.

Kurtulmuş, artık ilk dönemin bittiğini vurgulayarak, bu anlamda sayısal olarak imam hatip liselerinin çok önemli bir noktaya geldiğini ancak şimdi ikinci safhanın başladığını dile getirdi.

Şimdi bütün bu ülkenin, İslam coğrafyasının, dünyanın küresel olarak yaşadığı tüm sorunlara çözüm bulacak, medeniyeti yeniden ihya ve inşa edecek yeni nesil, genç nesil imam hatiplilerin geldiğini aktaran Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hayırlı uğurlu olsun, Allah yolunuzu açık etsin. Üç şey söylemek istiyorum. Bizim neslimizin temeli bilgidir. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Neyi bileceksiniz? Dünyayı ve kainatı bileceksiniz. Bizim için ilimler 'şu ilimler, bu ilimler' diye tasvip edilmez. Allah bize enfüsün ve afakın bilgisini öğrenelim diye Kitab-ül Hakim'ini gönderdi. Bu söylediğim bir ayet mealidir."

Bireye ait ne varsa onunla ilgili bilimleri, bilgileri geliştirmenin herkesin vazifesi olduğunu, her türlü bilimi öğrenmenin insanın enfüsüne ait olanları ortaya koymanın kendilerine göre ayetin gereğini yerine getirmek olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "İkincisi ise afakın bilgisini öğrenmek. Afak dünyadır, kainattır, uzaydır, yıldızlardır, galaksilerdir. Yani Allah'ın mükevvenat olarak tanımladığı ne varsa onun bilgisine sahip olmaktır." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, Batı ile aralarındaki farkın bunlar olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Biz bilgileri enfüsün ve afakın bilgisi olarak görür, bunların da tevhidin bilgisi altında tek bir bilim dalı olarak kabul ederiz. Dolayısıyla dünyayı bileceğiz, kainatı bileceğiz. İkincisi bütün bunları yaratan Rabbimizi bileceğiz. Bugün dünyada bu kadar çok bilgiye rağmen, bu kadar çok haksızlığın, zulmün, yoksulluğun olmasının sebebi bilgiye sahip olanların, bilginin sahibi olan Rabbi tanımaktaki bilgisizliğidir. Yani rableri Allah'ı tanımaktaki acizliğindendir. İkincisi Rabbimizi bileceğiz. Üçüncüsü kendimizi bileceğiz. Ne biliyor olursak olalım Allah'ın ilmi karşısında bizim ilmimiz sadece okyanustaki bir damla gibidir. Bu üç bilgi imam hatip ocağında, mektebinde, lisesinde adına ne derseniz, bu ocakta okutulur da onun için siz çok önemlisiniz. Hem kendinizi hem Rabbimizi hem kainatı bilmek üzere yetiştiriliyorsunuz. Bu duruşu, bilgiyi artırdığınız anda dünyanın sorunlarını çözecek ve inşallah dünyaya ışık saçacaksınız. Bizim için burası sadece bir yarış değildir, imam hatip de bir mektep değildir."

Kurtulmuş, okul diplomalarını aldıktan sonra ölene kadar devam edecek hayat mektebinin kapısından girildiğini ifade ederek, "Hayat mektebindeki okulumuza, tahsilimize sonuna kadar devam edeceğiz ama Allah, son nefesimize kadar hayat, irfan mektebinin öğrencisi olarak hayatımızı en güzel şekilde tamamlamayı nasip etsin. Bu yarışma gibi hayatınız da bir yarış. Bu yarışın içerisinde Allah hepimize öncülerden olmayı nasip etsin." şeklinde sözlerini tamamladı.