Son dakika haberleri! Uluslararası Af Örgütü: "Güvenlik Güçlerinin Evin Cezaevi'ndeki Yangından Etkilenen Mahpuslara Karşı Güç Kullanması, Aşırı Düzeyde Şiddetin Bir Başka... - Son Dakika
Güncel

Son dakika haberleri! Uluslararası Af Örgütü: "Güvenlik Güçlerinin Evin Cezaevi'ndeki Yangından Etkilenen Mahpuslara Karşı Güç Kullanması, Aşırı Düzeyde Şiddetin Bir Başka...

Son dakika haberleri! Uluslararası Af Örgütü: "Güvenlik Güçlerinin Evin Cezaevi\'ndeki Yangından Etkilenen Mahpuslara Karşı Güç Kullanması, Aşırı Düzeyde Şiddetin Bir Başka...

Gelen son dakika haberine göre Uluslararası Af Örgütü, 15 Ekim’de İran’ın Tahran kentindeki Evin Cezaevi’nde çıkan yangında mahpuslara kötü muamelede bulunulduğunu belirterek, “İran güvenlik güçleri ve cezaevi görevlilerinin, yangından etkilenen bir cezaevinin duvarları arasında mahsur kalan ve kaçma şansı olmayan mahpuslara karşı keyfi ve yetki suistimaline dayalı güç kullanması, İran yetkililerinin muhalefeti ezmek için rutin olarak başvurduğu aşırı düzeyde şiddetin bir başka örneğini oluşturmaktadır. Uluslararası toplum, İran’ın uluslararası hukuk kapsamındaki ağır suçlara ve diğer ciddi insan haklarına ilişkin gitgide derinleşen cezasızlık kriziyle mücadeleye yönelik güçlü bir yanıt vermedikçe şiddete maruz bırakılanların sayısı artmaya devam edecek” açıklamasını yaptı.

21.10.2022 12:48  Güncelleme: 13:51

Uluslararası Af Örgütü, 15 Ekim'de İran'ın Tahran kentindeki Evin Cezaevi'nde çıkan yangında mahpuslara kötü muamelede bulunulduğunu belirterek, "İran güvenlik güçleri ve cezaevi görevlilerinin, yangından etkilenen bir cezaevinin duvarları arasında mahsur kalan ve kaçma şansı olmayan mahpuslara karşı keyfi ve yetki suistimaline dayalı güç kullanması, İran yetkililerinin muhalefeti ezmek için rutin olarak başvurduğu aşırı düzeyde şiddetin bir başka örneğini oluşturmaktadır. Uluslararası toplum, İran'ın uluslararası hukuk kapsamındaki ağır suçlara ve diğer ciddi insan haklarına ilişkin gitgide derinleşen cezasızlık kriziyle mücadeleye yönelik güçlü bir yanıt vermedikçe şiddete maruz bırakılanların sayısı artmaya devam edecek" açıklamasını yaptı.

Uluslararası Af Örgütü, 18 Ekim'de Tahran'daki Evin Cezaevi'nde çıkan yangında yetkililerin mahpuslara yönelik muamelesine ilişkin açıklama yaptı. 15 Ekim'de çıkan yangın esnasında güvenlik güçlerinin hukuka aykırı uyguladığı güç kullanımının araştırılması ve mahpusları ölüm, işkence ve diğer kötü muamelelere karşı korumak için uluslararası gözlemcilerin cezaevlerine erişimine izin verilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, şöyle dendi:

"EDİNİLEN TANIKLIKLAR, GÜVENLİK GÜÇLERİNİN BİRÇOK MAHPUSUN KAFALARINA VE YÜZLERİNE COPLARLA VURARAK DÖVDÜĞÜNÜ ORTAYA KOYUYOR"

"İran yetkilileri, 15 Ekim'de Evin Cezaevi'nde çıkan ve cezaevinin belirli bölgelerini saran yangından ötürü mahpusları suçladı; ancak Uluslararası Af Örgütü'nün topladığı kanıtlar, yetkililerin yangınla mücadele etme ve firarları önleme kisvesi altında mahpuslara yönelik kanlı baskılarını haklı göstermeye çalıştığı konusunda ciddi kaygı yaratıyor. Uluslararası Af Örgütü'nün mahpuslardan, ölenlerin yakınlarından, gazetecilerden ve cezaevi içindeki kişilerle iletişimi olan insan hakları savunucularından edindiği tanıklıklar, Evin Cezaevi görevlileri ve çevik kuvvet polisinin yüzlerce mahpusun üzerine defalarca biber gazı sıktığını ve birçok mahpusu özellikle kafalarına ve yüzlerine vurarak coplarla feci şekilde dövdüğünü ortaya koyuyor. Uluslararası Af Örgütü aynı zamanda, güvenlik güçlerinin çok sayıda kadın mahpusun başına silah dayadığına ve bazı erkek mahpuslara atış mühimmatı sıkmış olabileceğine ilişkin cezaevi içinden gelen görgü tanıklıklarından ötürü de ciddi kaygı duymaktadır."

Yetkililerin 8 mahpusun öldüğü, 61 mahpusun yaralandığını doğruladığı, ancak ölü ve yaralı sayısının daha yüksek olmasından endişe duyulduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti:

"İran güvenlik güçleri ve cezaevi görevlilerinin, yangından etkilenen bir cezaevinin duvarları arasında mahsur kalan ve kaçma şansı olmayan mahpuslara karşı keyfi ve yetki suistimaline dayalı güç kullanması, İran yetkililerinin muhalefeti ezmek için rutin olarak başvurduğu aşırı düzeyde şiddetin bir başka örneğini oluşturmaktadır. Uluslararası toplum, İran'ın uluslararası hukuk kapsamındaki ağır suçlara ve diğer ciddi insan haklarına ilişkin gitgide derinleşen cezasızlık kriziyle mücadeleye yönelik güçlü bir yanıt vermedikçe şiddete maruz bırakılanların sayısı artmaya devam edecek."

"BM İNSAN HAKLARI KONSEYİ, İRAN HAKKINDA ÖZEL OTURUM YAPMALI"

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin "acilen İran hakkında bir özel oturum gerçekleştirmesi ve İran yetkilileri tarafından işlenen uluslararası hukuk kapsamındaki en ciddi suçları ve diğer ciddi insan hakları ihlallerini ele almakla görevli bir soruşturma, raporlama ve hesap sorma mekanizması" kurması gerektiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu mekanizma, özellikle ihlallerin uluslararası hukuk kapsamındaki en ciddi suçları teşkil edebileceği vakalarda hesap verebilirliği sağlamak amacıyla benzeri suçlar ve ihlaller üzerine soruşturmalar yürütmelidir. Mekanizma kanıtları toplamak ve muhafaza etmek ve bunları suçlar üzerinde yargı yetkisini haiz olabilecek ulusal, bölgesel ve uluslararası mahkemelerle ve idari organlarla paylaşmak üzere yetkilendirilmeli ve yeterli kaynaklara sahip olması sağlanmalıdır. Mekanizmanın kamuya açık raporlama faaliyeti, suç ve ihlal örüntülerinin incelenmesini ve faillerin tespitini içermelidir."

"'EN KÖTÜ ÖLÜRSÜNÜZ' DİYORLAR"

Ziyaretlerin 15 Ekim'den bu yana ertelendiği ve yetkililerin yaralı mahpusların tıbbi yardıma erişmesine müsaade etmediği belirtildi. Açıklamada, bir mahpusun ailesine; "Yetkililer, yaralıların tedavi görmesine izin vermiyor. 'En kötü ölürsünüz, bir şey de olmaz' diyorlar. Burada güvenliğimiz yok. İnsanlar bizi unutursa yetkililer hepimizi katleder' dediği kaydedildi.

Açıklamada, 15 Ekim'de meydana gelen olaylara ilişkin şu detaylara yer verildi:

"Evin Cezaevi'nin 8 No'lu binasında tutulan mahpuslar, 15 Ekim, saat 20.00'den sonra 7 No'lu bina tarafından gelen silah sesleri ve çığlıklar duyduklarını belirtti. 8 No'lu binada çoğunlukla haksız yere tutuklanan insan hakları savunucuları ve muhalifler kalırken, 7 No'lu bina ağırlıklı olarak hırsızlık ve mali suçlardan hüküm giyenler için kullanılıyor. Uluslararası Af Örgütü, 8 No'lu binadaki mahpusların daha sonra, 7 No'lu binada tutulan mahpusların güvenliğinden endişe ettikleri için binanın ana giriş kapısını aşmaya çalıştıklarını anlamaktadır. Buna karşılık, gardiyanlar ve çevik kuvvet polisi mahpusların üzerine yoğun biber gazı sıktı ve metal saçmalar ateşledi. Bir görgü tanığının aktardığına göre, 8 No'lu binanın önünde bekleyen silahlı güvenlik güçleri de pencerelerden, içeride bulunan mahpuslara atış mühimmatı sıktı.

"BİR MAHPUSUN ANLATTIĞINA GÖRE, BİNLERCE MAHPUS 'SPOR SALONU'NDA DAYAĞA MARUZ BIRAKILDI"

Gardiyanlar ve çevik kuvvet daha sonra 8 No'lu binada kalan çok sayıda mahpusun ellerini kelepçeledi ve bu kişileri kafalarını ve yüzlerini defalarca hedef alarak coplarla dövdü. Güvenlik güçleri ayrıca, metal saçmalar nedeniyle yaralanan mahpusları doğrudan yaralarına vurarak dövdü. Bir mahpus, Uluslararası Af Örgütü'nün güvenilir bir kaynak aracılığıyla edindiği görgü tanıklığında, saldırılara albay denilen bir yetkilinin öncülük ettiğini ve bu kişinin mahpuslara bağırarak 'Annelerinize arkanızdan yas tutturacağım. Eceliniz geldi' sözleriyle onları tehdit ederek dövdüğünü yazdı. Mahpusun anlattıklarına göre güvenlik güçleri daha sonra yüzlerce mahpusu cezaevinin geniş 'spor salonuna' götürdü ve onları burada yine şiddetli dayağa maruz bıraktı.

"GÜVENLİK GÜÇLERİ, BİRÇOK KADIN MAHPUSUN BAŞINA SİLAH DAYAYARAK TEHDİTLERDE BULUNDU"

Kadın koğuşunun bulunduğu 5 No'lu binadaki ve başkalarının yanı sıra çifte vatandaşlığa sahip erkeklerin ve siyasi muhaliflerin keyfi olarak tutuklandığı 4 No'lu binadaki mahpuslar üst üste silah sesleri duymalarının ardından benzer şekilde binalarından çıkmaya çalıştı. Bu binalarda kalan mahpusların görgü tanıklıkları, güvenlik güçlerinin bir kez daha hukuka aykırı şekilde biber gazı sıktığını ortaya koyuyor. Tanıklıklara göre, güvenlik güçleri kadınların koğuşuna da girdi ve birçok kadın mahpusun başına silah dayayarak tehditler ve hakaretlerde bulundu.

Uluslararası Af Örgütü'nün edindiği bilgilere göre, 8 No'lu binada kalan ondan fazla mahpus metal saçmalar yüzünden acı verici yaralar aldı ve buna rağmen tedavi edilmedi veya yetersiz tedavi edildi. Kadın koğuşundaki ve 4 Nolu binadaki çok sayıda mahpus da biber gazına maruziyet nedeniyle fenalaştı. Ayrıca, Uluslararası Af Örgütü'nün görüştüğü kaynaklar birçok mahpusun aldığı yaraların ciddiyeti göz önüne alındığında, güvenlik güçlerinin atış mühimmatı sıkmış olabileceğine dair endişelerini dile getirdi."

"YETKİLİLER, CEZAEVİ SINIRLARINDA MAYIN KULLANILDIĞINI İNKAR ETMEDİ"

Açıklamada, cezaevi arazisinde bulunan mayınlar hakkında "16 Ekim'de, devlete bağlı haber ajansı Fars News tarafından yayınlanan şok edici bir haberde, bazı videolarda duyulan patlamaların, kaçan mahpusların infilak ettirdiği kara mayınlardan geldiği ifade edildi. Mahpusların mayınlara bastığına ilişkin haberler daha sonra yalanlandı ancak yetkililer, Evin Cezaevi sınırları içinde mayın kullanıldığını inkar etmedi" ifadelerine yer verildi. Mayınlara ilişkin, daha önce aynı cezaevinde kalan bir gazetecinin gözlemleri şöyle aktarıldı:

"Geçmişte düşünce mahkumu olan bir gazeteci, Uluslararası Af Örgütü'ne, Evin Cezaevi'nde 8 No'lu binada tutuklu bulunduğu Ocak 2020'de bir patlamaya tanık olduğunu ve o dönemdeki yetkililerin mahpuslara, patlama sesinin bir kedinin basması sonucu infilak eden mayınlardan geldiğini söylediğini ifade etti. Gazeteci, kara mayınlarının, cezaevi yerleşkesinin kuzey bölgesinde kalan tepelere yerleştirildiğini ve 8 No'lu binadaki bazı odalardan görülebildiğini belirtti."

"ANTİ-PERSONEL MAYINLARININ KULLANIMI HER KOŞULDA YASAK"

Son olarak, "Anti-personel mayınları uluslararası olarak yasaklanmıştır ve kullanımları her koşulda yasaktır. Devlete bağlı haber ajansının, mayınların koğuşlara yakın bir bölgeye yerleştirildiğini kabul etmesi, İran yetkililerinin insan hayatını ve uluslararası hukuku hiçe saydığını ortaya koymaktadır. Bu uygulama aynı zamanda, yetkililerin iktidarı ve denetimi sürdürmeyi amaçlayan gaddarlıklarının hiçbir sınır tanımadığının ve hayatlara mal olan hukuka aykırı gücün sistematik kullanımını içerdiğinin de bir diğer kanıtıdır" denildi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Son dakika haberleri! Uluslararası Af Örgütü: 'Güvenlik Güçlerinin Evin Cezaevi'ndeki Yangından Etkilenen Mahpuslara Karşı Güç Kullanması, Aşırı Düzeyde Şiddetin Bir Başka... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement