Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) TOBB ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Suriye'deki soruna uzun süredir dikkati çekmeye çalıştıklarını belirterek, "Suriye'deki gerginliğin potansiyel tehlikelerini anlatmaya çalışıyoruz. Nitekim, son olarak uluslararası sularda bir savaş uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesi hepimizi derinden üzmüştür"dedi.
Hisarcıklıoğlu, "Türkiye-ABD Çalışma Yemeği"nde ABD Başkanı Obama'nın Ticaret Özel Temsilcisi Ron Kirk ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Hisarcıklıoğlu, Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi kapsamında bu çalışma yemeğini düzenleme fırsatının kendilerine verilmesinden dolayı tüm yetkililere teşekkür etti.
Hisarcıklıoğlu, Türk-Amerikan ilişkileri denince hep akla iki dost ve müttefik ülke arasındaki siyasi ilişkilerin geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Uzun süre askeri ve diplomatik terimlerle tanımlanan bu ilişkilerin, maalesef iktisadi boyutu ihmal edildi. Bir başka ifadeyle, ilişkilerin iktisadi boyutu, siyasi irade beyanlarının ötesine geçemedi. Biz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, 2001 yılından beri bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyorduk. Değişen dünya düzeninde, iktisadi ilişkiler, Türk-Amerikan ilişkilerinin en güçlü sütunu olmalıydı. Bu taleplerimize ABD Başkanı Sayın Obama'nın Nisan 2009'daki Türkiye ziyaretinde bir karşılık bulduk. Bu ziyarette, sayın Başkan ikili ilişkilerimize bakışını 'model ortaklık' vizyonu ile açıklamıştı. Bu tarihten sonra, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve ABD Dışişleri Bakanı Sayın Clinton'un ikili ilişkilerin iktisadi boyutuna verdiği önem artık bürokrasinin her kademesinde hissedilmeye başlandı."
Hisarcıklıoğlu, ekonomik ve ticari konuların siyasilerin ve bürokrasinin gündeminde daha fazla yer almaya başladığını vurgulayarak, "Yeni platformlar oluşturuldu. Bunun sonucu olarak da son dönemde giderek daha fazla somut adımlar atıldı. Biz, Türk iş dünyası olarak, atılan adımları daha fazla hissetmeye başladık" dedi.
-Ticaret hacminde 2011'de ciddi bir büyüme yakaladık"-
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ABD ilişkilerinin iktisadi boyutunun, karşılıklı ticaret, yatırım, turizm, ortak teknoloji geliştirme, girişimciler arasında ilişkilerin artırılması ve üçüncü ülkelerde işbirliği çerçevesinde düşündüklerini belirterek şöyle konuştu:
"Çalışmalarımızı da bu ana sütunlar üzerine inşa ediyoruz. Karşılıklı ticaret konusunda, ticaret hacmi açısından 2011'de ciddi bir büyüme yakaladık. Yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaştık. İhracatta yüzde 22, ithalatta da yüzde 30'luk bir artış oldu. Ancak, ticaret hacminde, Türkiye olarak ABD'ye karşı açığımız giderek büyüyor. Toplam ihracatımız içinde ABD'ye olan ihracatımızın ağırlığı azalıyor. Bakın, 2001 yılında ABD'ye ihracatımızın toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 11 civarındaydı. Oysa, 2011 yılı sonu itibariyle bu oran, maalesef yüzde 3,4 düzeyine geriledi. Aradan geçen süre içinde Türkiye'nin ihracatı 30 milyar dolardan yaklaşık 140 milyar dolara yükseldi. 200 ülkeye 20 bin çeşitten fazla mal ihraç eder hale geldik."
Türkiye'nin son yıllarda son derece başarılı bir performans sergilediğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Dünyanın 18'inci, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi. 2009 ila 2011 sonu arasında 3,5 milyona yakın istihdam sağladık. Geçen yıl yüzde 8,5 oranında büyüme gerçekleştirdik. Bu büyümenin arkasındaki en önemli faktör de Türk özel sektörü oldu. Özel sektör sadece 2011 yılında 1,3 milyon kişiye istihdam sağladı. 100 milyar doları makine olmak üzere 140 milyar dolar yatırım yaptı. Türkiye, Çin ile İtalya arasındaki bölgenin sanayi devi haline geldi. İyi eğitilmiş işgücüyle, imalatta sıfır hata ile üretim yapan bir ülke oldu. 93 ülkede, 206 milyar dolar tutarında müteahhitlik faaliyetimiz var" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye-ABD ikili ticaret ilişkilerinde çok ciddi bir potansiyel ve dolayısıyla fırsatın olduğuna inandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu fırsatın değerlendirilmesi için, orta ve uzun vadede yapısal adımlara ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ancak, kısa dönemde de eğitim ve farkındalık artırıcı faaliyetlerle gelişme sağlayabileceğimize inanıyorum. Karşılıklı yatırımlarda da ticarette olduğu gibi, ciddi fırsatlar var. Türkiye'nin ABD'deki yatırımları, ABD ekonomisi için küçük olabilir. Ancak, Türkiye için, özellikle teknolojik ilerleme için, çok önemlidir. ABD'nin Türkiye'deki toplam yatırımları 8 milyar dolar civarında. Yaklaşık 1200 civarında ABD firması Türkiye'de yatırım yapmış durumda. Ama, ABD'nin Türkiye'deki toplam yabancı yatırımlar içindeki payı ise maalesef yüzde 5'ler düzeyinde. Bununla birlikte, Türkiye'nin başta yenilenebilir enerji, ilaç sanayi, savunma sanayi ve emlak olmak üzere, ciddi bir yatırım potansiyeli sunduğunu biliyoruz. Yeni teşvik sistemi, Türkiye'yi yatırım açısından daha da cazip hale getirdi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi açısından, Türkiye sürekli kendini geliştiriyor. Turizm alanında ise Türkiye dünyanın en önemli 6 turizm destinasyonundan biri haline geldi."
-"Karşılıklı olarak turist sayısını artırmalıyız"-
Hisarcıklıoğlu, ABD'den Türkiye'ye gelen turist sayısının 2011'de yaklaşık 762 bine ulaştığına dikkati çekerek, "Bu rakam elbette önemlidir. Ancak, şunu vurgulamak gerekir ki, orta büyüklükte bir Avrupa ülkesinden Türkiye'ye gelen yıllık turist sayısı neredeyse ABD'den gelen turist sayısıyla aynıdır. Karşılıklı olarak turist sayısını artıracak faaliyetler için işbirliğimizi daha da yoğunlaştırmalıyız" dedi.
Girişimcilik alanındaki işbirliğinin, ikili ilişkiler kadar, üçüncü ülkelerdeki işbirliği için de yararlı bir alan oluşturduğuna vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, üçüncü ülkelerdeki işbirliği imkanlarının herkesi heyecanlandırdığını belirtti.
Hisarcıklıoğlu, "Bugüne kadar, Irak ve Afganistan'da başarılı örnekler var. Bu örneklerin artırılması ve desteklenmesi gerekir. Başta Orta Doğu'daki komşularımız olmak üzere, Balkanlar-da Kafkaslarda, Orta Asya-da ve Afrika-da birlikte çalışmak için önemli fırsatlar var. Bu çerçevede, bölgemizdeki ülkelerin tamamını kapsayacak bir nitelikli sanayi bölgesi modelini geliştirmeye dönük önerimizi tekrarlamak isterim. Bu konuda elde edeceğimiz başarı, Türkiye-ABD ikili ilişkilerine katkı sağlaması yanında, Türkiye'nin dönüştürücü rolünden bölgemizdeki ülkelerin yararlanmasına da katkı sağlayacaktır. Bunun da liberal ekonomi, şeffaflık, barış ve istikrara katkısı olacaktır" şeklinde konuştu.
-"Nükleer silaha sahip bir komşu istemeyiz"-
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bulunduğu bölgenin, Türkiye-ABD ilişkilerinde bilgi değişimi, karşılıklı empati, ortak vizyon ve yardımlaşmayı gerektirdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
" İran, Irak ve Suriye, bizim komşularımız. Bu ülkelerdeki en küçük istikrarsızlık, Türk halkını genel anlamda ekonomimizi ve özellikle sınır bölgesi illerindeki ekonomilerimizi doğrudan etkiliyor. Biz, elbette nükleer silaha sahip bir komşu istemeyiz. Bunun aksi yöndeki girişimlerin, tüm diplomatik araçların kullanılarak engellenmesini isteriz. Suriye'deki soruna uzun süredir dikkati çekmeye çalışıyoruz. Suriye'deki gerginliğin potansiyel tehlikelerini anlatmaya çalışıyoruz. Nitekim, son olarak uluslararası sularda bir savaş uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesi hepimizi derinden üzmüştür. Gerekli araştırmaların bir an önce tamamlanarak, kamuoyunu tatmin edici bir çözüm bulunmasını umuyoruz."
Hisarcıklıoğlu, Suriye'de, hemen yanı baştaki akrabaların katledilmesinden, insanların evlerinden yurtlarından ayrılmak zorunda kalarak mülteci haline getirilmiş olmalarından rahatsız olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"İnsanlık dramına mevcut dünya düzeninde çözüm bulunamıyor olmasından da son derece rahatsızız. Sorunun çözümü uzadıkça, katliamlar artıyor. Suriye'de yaşam normale dönmelidir. Irak, Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biridir. Türkiye-den giden yatırımcılar, Irak'ın, özellikle Kuzeyinin ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Ancak, buradaki siyasi istikrarsızlıktan endişeliyiz. Biz, Irak'ın tamamının istikrarlı olmasını ve Irak halkının refahının yükselmesini istiyoruz.
Türkiye son otuz yılda sessiz bir tarım ülkesinden, dinamik bir sanayi ülkesine dönüştü. Üstelik bu kapsamlı değişimi istikrarlı bir biçimde gerçekleştirdik. Ben bu kapsamlı dönüşümü memleketimizin iki temel özelliğine borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Bunlardan ilki insanımızın girişimciliğidir. Biz, 1980 yılındaki politika reformları sayesinde, Cumhurbaşkanı Özal sayesinde, dışa açılarak, dünyanın parçası olarak, zenginleşebileceğimizi öğrendik. Yaparak öğrendik. Bu kapsamlı dönüşümün ikinci temeli ise, demokrasimizin gücüdür. Biz değişimin yolunun seçim sandığı olduğunu çok iyi biliriz. Üst orta gelirli bir ülke olmaktan çıkıp, yüksek gelirli bir ülke olmak istiyoruz. Bunun yolu insanımızın becerilerini geliştirmekten ve onu özgürleştirmekten geçer. Türkiye, orta gelir tuzağına düşmemek için, şimdi her zamankinden daha fazla, 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesillere ihtiyaç duymaktadır."
-Yeni anayasa çalışmaları-
Hisarcıklıoğlu, 2012 yılı sonunda yeni anayasanın yapılacağını vurgulayarak,
"Hürriyetler konusundaki şüpheleri giderecek bir büyük anayasa mutabakatının takipçisiyiz. Biz, TOBB olarak, iş dünyası olarak, bu konuda, Türkiye'de ilk defa 12 ilde ve her bölgede Amerikan usulü townhall toplantıları yaparak vatandaşlarımızın anayasal meseleleri tartışabilmesine imkan sağladık. Bunu Meclis Başkanımız ve dört partinin üyelerinin katıldığı uzlaşma komisyonunun katılımı ile yaptık. Derlediğimiz verileri şimdi yeni anayasayı yazma şerefini üzerlerinde taşıyan uzlaşma komisyonuna teslim ettik. Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. İlişkilerimiz derinleştikçe, kapsamı genişledikçe daha somut işbirliği alanları ortaya çıkıyor. Toplumun daha geniş bir bölümünü kapsamaya başlıyor. Kazanacakların veya kaybedeceklerin sayısı artıyor" diye konuştu.
Türkiye ile ABD iktisadi ilişkilerinin ihmal edilebilir olmaktan uzaklaşarak, iki ülke için de vazgeçilmez hale gelebileceğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Biz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve DEİK olarak, Türkiye-ABD gündeminde, iktisadi konuların daima önemli bir yeri işgal etmesini istiyoruz. Bunun için bugüne kadar olduğu gibi, bundan böyle de elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız" dedi.
Muhabir: Semra Orkan
Yayıncı: Affan Kulunyar - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Türkiye-Abd Çalışma Yemeği - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?