GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Detaylar- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu ile röportaj Türkiye'nin "sosyal risk haritası" çıkartılacak- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu: - "Türkiye'nin sosyal risk haritasının çıkartılıp dezavantajlı, avantajlı kısımları görülüp, standart bir reçeteyle değil, nerede problem varsa o bölgeye ait lokal problemlere lokal çözümler üreterek çözüm odaklı yol haritası çıkarmayı amaçlıyoruz"- "Bizim için aile çok temel bir şey. Bireysel olarak bunu ben de önemsiyorum. Bizim övünerek söylediğimiz 'Türk aile yapısı' dediğimiz şeyi, tekrar inşa etmek, toplumu tekrar inşa etmek için adımlar atmak istiyoruz"- "Şiddeti sadece kadına indirgemiyoruz. Kadına, çocuğa, yaşlılara, engellilere, hayvanlara, çevreye yönelik şiddeti, toplumsal şiddet olarak görüyoruz. Şiddetle mücadele çok ayaklı bir mücadeledir" MERVE YILDIZALP - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, aile bazında eğitim, sağlık, istihdam, gelir gibi alanları içeren sosyal risk haritası çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, "Türkiye çapında yapılacak bir çalışma. Türkiye'nin sosyal haritasının çıkartılıp dezavantajlı, avantajlı kısımları görülüp, standart bir reçeteyle değil, nerede problem varsa o bölgeye ait lokal problemlere lokal çözümler üreterek çözüm odaklı yol haritası çıkarmayı amaçlıyoruz" dedi.Ramazanoğlu, bakanlık politikaları, kadına şiddete karşı mücadele, Türk aile yapısının korunması gibi çeşitli konularda, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.64. Hükümet Programında yer alan bakanlığın hedeflerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Ramazanoğlu, annelere verilen "doğum hediyesi" uygulamasına değindi.İnsan kaynağının çok önemli olduğuna, genç ve dinamik nüfusun sürdürülebilmesi için çocuk sayısının belli oranlarda tutulması gerektiğine dikkati çeken Ramazanoğlu, ailelere destek ve kadınlara hediye için başlatılan "doğum hediyesi" uygulamasının çok fazla kabul gördüğünü söyledi.Ramazanoğlu, hükümet programında da yer aldığını anımsattığı bu uygulamanın, gelecekte daha olumlu anlamda revize edilerek devamının getirilebileceği temennisinde bulundu.- "Her bölgenin kendine ait sorun haritası var"Hükümet programındaki hedeflerden birinin de aile bazında eğitim, sağlık, istihdam, gelir gibi alanları içeren "sosyal risk haritası" çıkarılması olduğunu belirten Ramazanoğlu, sosyal, aile problemleriyle ilgili çözümler üretebilmek için alan çalışması gerektiğine işaret ederek, konuyla ilgili pilot çalışmalar yapıldığını söyledi.Bu çalışmaların yaygınlaştırılacağını dile getiren Ramazanoğlu, "Türkiye çapında yapılacak bir çalışma. Türkiye'nin sosyal risk haritasının çıkartılıp dezavantajlı, avantajlı kısımları görülüp, standart bir reçeteyle değil nerede problem varsa o bölgeye ait lokal problemlere lokal çözümler üreterek çözüm odaklı yol haritası çıkarmayı amaçlıyoruz" dedi.Ramazanoğlu, "Yıllardır, Türk toplumunda sağlam bir aile yapısı var diyoruz. Ama kendimize biraz daha yakından baktığımızda bu sağlam aile yapımızın içerisinde ciddi problemlerin olduğunu görüyoruz. Batı illerinde yüksek oranlarda boşanmalar var. Halbuki batıda işsizlik oranları çok düşük, ekonomi daha iyi. Sonuç odaklı bölgesel taramalarımızı oralarda yapacağız. Her bölgenin kendine ait sorun haritası var. Bunları çıkarmak istiyoruz" diye konuştu.- "Şiddet toplumsal bir sorun"Bakanlık görevinde öncelikli konularının olacağını dile getiren Ramazanoğlu, "Bizim için aile çok temel bir şey. Bireysel olarak bunu ben de önemsiyorum. Bizim övünerek söylediğimiz Türk aile yapısı dediğimiz şeyi, tekrar inşa etmek, toplumu tekrar inşa etmek için adımlar atmak istiyoruz. Benim ilk olarak kafamdan, gönlümden, içimden geçen şeyler bunlar" dedi. AK Parti iktidarlarının bütün icraatlarının devamlılık arz ettiğini kaydeden Ramazanoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevini yürüten her bakan döneminde hizmetlerin bir adım daha ilerlediğini belirtti.Bakanlık görevini devraldıktan sonra katıldığı ilk programının kadına şiddete karşı mücadeleye ilişkin olduğunu hatırlatan Ramazanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Kadın, çocuk, yaşlılar, ailede daha korunması gereken bir alan. Şiddet öğrenilen bir olgu, aile içerisinde öğreniliyor, sonra sokak ve okul. Şiddet gören bir çocuk aynı zamanda şiddet gösterecek potansiyel bir kişi oluyor. O bağlamda sadece olaya, kadına şiddet olarak bakmak istemiyorum. Tabii ki kadına karşı şiddeti çok önemsiyoruz, önlemek adına kanun ve tüzük anlamında yasal düzenlemeler var. Toplumsal farkındalık oluşturma yönünde yaptığımız toplantılar, sosyal faaliyetler var. Bunun yanı sıra şiddet toplumsal bir sorun. Şiddeti sadece kadına da indirgemiyoruz. Kadına, çocuğa, yaşlılara, engellilere, hayvanlara, çevreye yönelik şiddeti toplumsal şiddet olarak görüyoruz."Ramazanoğlu, şiddetle mücadelenin çok ayaklı bir mücadele olduğunu ifade ederek, "Sadece 'Bakanlık bunu halletsin' diyebileceğimiz bir alan değil. Bakanlık bu işin hükümet tarafıdır. Ama öteki tarafta sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, sanat, medya, aile şiddetle mücadelede zihinsel dönüşümü sağlayacak ciddi paydaşlar. Şiddeti böyle tanımlıyoruz. Sadece kadına şiddete dar pencereden baktığımızda mücadelede de başarılı olamıyoruz çünkü diğer şiddet alanları devam ederken kadına şiddeti nasıl önleyeceksiniz?" dedi.- "Şiddetin dinde hiçbir yeri yok"Kadına yönelik şiddete karşı yürütülen proje kapsamında, er ve erbaşlara, emniyet mensuplarına, sağlık çalışanlarına, üst düzey yöneticilere ve din adamlarına eğitimler verildiğini söyleyen Ramazanoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığıyla yapılan ortak çalışma sonucu şiddete karşı hutbeler okunacağını da söyledi. Ramazanoğlu, "Şiddet bütün rahmani dinlerin de özellikle İslam, özellikle Müslümanlığın sıfır tolerans ile yaklaştığı bir alan. Şiddetin dinde hiçbir yeri yok" dedi.Türkiye'de, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaların başında gelen kadın konukevlerinin artırılmasına yönelik çabalarının olduğunu da aktaran Ramazanoğlu, "Ailenin Korunması ve Kadına karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"a ilişkin etki analizi çalışmasının tamamlandığını, elde edilen sonuçlarla daha doğru bir yol haritası ve çalışma programı çıkacağını kaydetti.- "Her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz"AK Parti iktidara geldiğinde dezavantajlı grupların durumunun "vahim" olduğunu anlatan Ramazanoğlu, "Ev için bir yüktü özürlüler. Biz bunu utanç vesilesi olmaktan, standart bir insani hayat seviyesine getirdik. Her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Evde bakım ücreti veriyoruz, aileye ekonomik destekte bulunuyoruz" dedi.Özürlülerin hayata daha fazla katılması ve hayatlarını kendi başlarına idame ettirilebilir hale gelmesi için eğitimler verilmesi için de çalışmalar yapacaklarını aktaran Ramazanoğlu, engelli bireye sahip olan ailelerin hayatlarının çok zor olduğunu, engelli bireylerin gündüz ve yatılı bakımı için çalışmaların bulunduğunu da ifade etti.- "Hem kız hem de erkek çocukların okullaşma süreci uzadı"AK Parti iktidara geldiğinde, özellikle kadınların okuma yazma seviyesinin erkeklerin gerisinde olduğunu belirten Ramazanoğlu, bu kapsamda da çok önemli kampanyalar yapıldığını söyledi. Ramazanoğlu, "Kız çocuklarını heveslendirdik, anneler de okuma yazma bilmiyor. Analı, kızlı okula gidiyorum kampanyaları başladı. Kampanyaların yürütücüsü olan Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi çok destek verdi, ön açıcı oldu" dedi.Kampanyalar kapsamında çocuğunu okula gönderen anneler adına açılan hesaplara para yatırıldığını anımsatan Ramazanoğlu, annelerin aldıkları maaşlarla öz güvenlerinin arttığını vurguladı.Çocukların okullaşma sürecinin de bu sayede uzadığını dile getiren Ramazanoğlu, "Biz iktidara geldiğimizde belli kesimlerin okullaşma süreci iki yıldı. Bir çocuk iki yıl okula devam ediyor. Kız çocuklar ev içi işlerde çalıştırılıyor, erkek çocuklar da aileye ekonomik katkıda bulunsun diye çalıştırılıyordu. Anneler 'çocuğumu okula yollayayım bana bir gelir olsun' dedi. Şartlı destek, güzel sonuçlar aldığımız bir süreçti. Hem kız hem de erkek çocukların okullaşma süreci uzadı" diye konuştu.Ramazanoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Kız çocuklarının okullaşma sürecini uzattığımız, belli bir seviyeye getirdiğimiz zaman, çocuk gelinler sorunu da kendiliğinden ortadan kalkmış olacak. Kız çocuklarını okula yollamamız lazım. Okullaşma sürecini sonuna kadar götürecek şekilde 12 yılda tamamlamaları lazım. Onu da yeterli görmüyoruz. Diyoruz ki, '12 yılı bitirdikten sonra kızlar, erkekler üniversitede okuyun.' Bunun için de gençlere müjdelerimiz var. Kredileri 400 liraya çıkardık. Üniversite hayatını cazip hale getirici teşviklerimiz var."
Son Dakika › Güncel › Türkiye'nin 'Sosyal Risk Haritası' Çıkartılacak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?