Türkiye Ziraat Odaları Birliği 26. Olağan Genel Kurulu - Son Dakika
Güncel

Türkiye Ziraat Odaları Birliği 26. Olağan Genel Kurulu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Doğal olmayan hiçbir şeyin Türkiye'ye tohum şeklinde ya da DNA'sı, GDO'su bozulmuş şekilde girmesine izin vermeyeceğiz.

09.05.2015 15:30

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Doğal olmayan hiçbir şeyin Türkiye'ye tohum şeklinde ya da DNA'sı, GDO'su bozulmuş şekilde girmesine izin vermeyeceğiz. Bütün çiftçilerimize görüntüsü güzel ama lezzeti kaybolmuş o sanal üretimden uzak durmaları tavsiyesinde bulunuyorum. Kim, GDO üzerinden görüntüde böyle görkemli ama özde insan sağlığını tehdit eden üretime yönelirse, bunu engelleyeceğiz" dedi.

Davutoğlu, Ziraat Odaları Birliği 26. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, kırsal kalkınma projelerine değinerek, geçmişte tarım konusuna kırsal kalkınma mantığı ile bakılmadığını, Türkiye'nin ilk kez kırsal kalkınma yaklaşımı ile iktidarları döneminde tanıştığını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, 2006 yılında başlatılan kırsal kalkınma hamleleri ile Türkiye'de tarımı, yatırımı, kaliteli üretimi, sanayi ile entegrasyonu, üniversite ve tarım sektörü arasındaki ilişkiyi baştan aşağıya yeniden planladıklarını bildirdi.

IPARD ve AB işbirliği içinde, bu çerçevede toplam 1,1 milyar avroluk kırsal kalkınma desteğini çiftçilere sağladıklarını anlatan Davutoğlu, "Kırsal kalkınmaya sağladığımız kaynaklarla et, süt, su ürünleri, bitkisel ürün işleme, soğuk hava deposu, seracılık, arıcılık, yerel ürünler ve birçok alanda en az yüzde 50 hibe veriyoruz" dedi.

Davutoğlu, ulusal bütçeli kırsal kalkınma destekleri ve IPARD çerçevesinde 2006-2014 döneminde, 81 ilde, tarıma dayalı toplam 13 bin 350 yeni sanayi tesisi için 7,5 milyar lira destek verdiklerini, bu tesislerden 12 bin 500'ünün başarılı bir şekilde üretime geçerek, 78 bin kişiye istihdam alanı oluşturulduğunu aktardı.

Bu tesisler için şimdiye kadar yapılan yatırımın yüzde 50'sine denk gelen 3,7 milyar lirasını hibe olarak kendilerinin ödediğini belirten Davutoğlu, "5 milyar dolardı ihracat 1998'de. 4 milyar dolara düştü biz geldiğimizde. Bizim dönemde 18,8 milyar dolara çıktı" diye konuştu.

Ekonomiye yaptıkları katkı dolayısıyla bütün çiftçilerin alınlarından öptüğünü ifade eden Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin ihraç ettiği tarım ürünü sayısının bin 793'e yükseldiğini söyledi.

Birçok kalkınma ajansı kurduklarını ve bunların, bölgelerindeki üretimlerle ilgilendiklerini ve tarım planlamalarını yaptığını vurgulayan Davutoğlu, 2007 yılından bu yana 262 bin yeni makine ekipmanına 1 milyar lira hibe ödediklerini, makine ekipman yenilenmesine de yüzde 50 hibe verdiklerini kaydetti.

Damla ve yağmurlama sulama yatırımlarını desteklediklerini, sulanan alanlarla ilgili olağanüstü bir hamle gerçekleştirdiklerini açıklayan Davutoğlu, "Toplam sulanabilir alan Türkiye'de 85 milyon dönüm. 45 milyon dönümdü biz iktidara geldiğimizde sulanabilir alan, şimdi 61 milyon dönüm. Bu sene sulanabilir alanların genişlemesiyle 2 milyon dönüm alanı daha sulanabilir hale getireceğiz" dedi.

Cazibe sulama, damla ve yağmurlama sulama oranlarını yükselttiklerini, 25 öncelikli dönüşüm programı içinde tarımda su kullanımının etkinleştirilmesinin de bulunduğunu belirten Davutoğlu, başta Konya Ovası olmak üzere ciddi bir şekilde yer altı suyu itibarıyla sıkıntılar yaşandığını, onun için Göksu'yu, Mavi Tünel ile Konya Ovası'na indirdiklerini anlattı.

-"O aziz suyu en güzel şekilde kullanalım"

Suyun azlığı ya da çokluğu kadar su yönetiminin de önemine işaret eden Davutoğlu, "İşte biz damlama, yağmurlama, cazibe sulama sistemleriyle toprağımızı bereketlendireceğiz, sulamayı artıracağız. Bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Ziraat Odaları ve ziraatçilerimiz, sulama tekniği uygulamak konusunda ne destek istiyorlarsa, 'Bu hibe az' diyorlarsa daha fazla hibe verelim. Ama yeter ki suyumuzu, o aziz suyu en güzel şekilde kullanalım" diye konuştu.

Bütün kainatın özündeki dört unsurun hava, toprak, su ve ateş olduğunu, toprağın, hava, su ve güneşle optimum ölçüde buluşmadığı takdirde orada verimin sağlanamayacağını anlatan Davutoğlu, "İşte bunun için biz havayla, suyla, toprakla, ateşle barışık, güneşle bu anlamda barışık bir tarım stratejisini hayata geçiriyoruz" dedi.

Tarımın katma değerinin artırılması için teknoloji kullanımının önemine de değinen Başbakan Davutoğlu, "Bir taraftan geleneksel, kadim tarım kültürünü sürdüreceğiz. Tarım kültürü derken, tarım ahlakını sürdüreceğiz. Toprağa saygı, suya saygı, güneşe saygı, havaya saygı ahlakını içeren tarım ahlakını... Ama bir taraftan da teknolojimizi geliştireceğiz" ifadesini kullandı.

Tarım alanında, dünya çapında etki yapacak bazı adımlar attıklarını, bunlardan birinin, dünyada da ilk olan ve 2014 yılında kurulan Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemi olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, bu sayede tarım sektöründeki bütün istatistiklerin ve anlık değişimlerin doğrudan takip edildiğini kaydetti.

Bu yıl ise dünyada yine bir ilk olma niteliği taşıyan Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi hakkında bilgi veren Davutoğlu, 32,5 milyon tarım parselinin her birine yerleştirilen alıcılarla merkezden elde edilen bilgilerin çiftçilere iletildiğini, bu sistemin tamamıyla Türk ziraat mühendislerinin ve emekçileri tarafından üretildiğini, tarımla ilgili 42 farklı veriyi aynı anda takip edebilecek kapasite sağlandığını açıkladı.

Davutoğlu, TAR-GEL Projesi ile de 10 bin ziraat mühendisinin, alanda çiftçilere danışmanlık hizmeti verdiğini,  2009 yılında da Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli'ni oluşturduklarını hatırlattı.

-"Tohum ihraç eden bir ülke konumuna geldik"

Bitkisel üretimi daha da millileştirmek ve katma değeri artırmak için de birçok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Davutoğlu, "Yerli tohumculuğu ve fidancılığı ilk kez biz destekledik. Bugüne kadar yaklaşık 1 milyar Türk Lirası destek yerli tohuma verdik" dedi.

Başbakan Davutoğlu ziraatçilere seslenerek, "Geleceğimizin teminat yerli tohumdur. Bize ait hiçbir tohumu kaybetmemeliyiz. Yerli tohumu geliştirme konusunda da yoğun bir çaba içinde olmalıyız. Nitekim tohumluk üretimimizi 145 bin tondan 776 bin tona çıkardık. Türkiye'yi tohum ihraç eden bir ülke konumuna getirdik" diye konuştu.

Eskiden tohumun ithal edildiğini anımsatan Davutoğlu, Ankara'daki dünyanın üçüncü büyük Tohum Gen Bankası'nın ziyaret edilmesini istedi.

Anadolu'daki bütün tohumların tek tek toplanarak yer altındaki depolarda uygun şartlarda korunduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"O depolara geçen ziyaretimde girdim. 2035 yılına kadar, her bir tohumun farklı dayanma süreleri var, hepsini teminat aldık. Çatalhöyük'ten bu yana binlerce yıldır Anadolu'da üretilen tohumlar şuanda geleceğe dönük olarak koruma teminatı altındadır. Bu da bizim toprağımıza, geleneğimize, kadim kültürümüze gösterdiğimiz saygının doğal bir sonucudur."

-"İnsan sağlığını tehdit eden üretimi engelleyeceğiz"

Tarımda konvansiyonel tarım alanları dışına çıkıldığını, çevreye duyarlı üretimi ve organik tarımın da desteklenerek bu alanın 90 bin hektardan 796 bin hektara yükseltildiğini açıklayan Davutoğlu, "Doğal olmayan hiçbir şeyin Türkiye'ye tohum şeklinde ya da DNA'sı, GDO'su bozulmuş şekilde girmesine izin vermeyeceğiz. Bütün çiftçilerimize görüntüsü güzel ama lezzeti kaybolmuş o sanal üretimden uzak durmaları tavsiyesinde bulunuyorum. Kim, GDO üzerinden görüntüde böyle görkemli ama özde insan sağlığını tehdit eden üretime yönelirse bunu engelleyeceğiz. Biz bu topraklarda çok köklü bir tohum geleneğine ve imkanlara sahibiz, onu geliştireceğiz" dedi.

Dünyanın ılıman kuşağının en büyük yumrulu bitkiler bahçesini 2014 yılı sonunda Yalova'da,  Ankara'da ise Biyoteknoloji Merkezi'nin açıldığını belirten Davutoğlu, burada tarımsal teknolojinin gelişimi ve biyolojik teknoloji ile tarım teknolojisinin sentezinin en iyi şekilde yapıldığını kaydetti.

Türkiye'nin uluslararası standartlarda ilk Milli Botanik Bahçesi'ni de Ankara'da açacaklarının müjdesini veren Başbakan Davutoğlu, dünya çapında bir organizasyonla 2016 Antalya Botanik Expo'suna ev sahipliği yapacaklarını ifade ederek,  bütün çiftçileri bu etkinliğe davet etti.

-"Bu liderlik koltuğunu kimseye kaptırmayacağız"

Başbakan Davutoğlu, "Gördüğünüz gibi toprağa saygı, suya saygı, güneşe saygı, havaya saygı üzerinden hem toprağımızı bereketlendirmek için toplulaştırma ve bölünmeyi engelleyici tedbirler aldık. Ürünlerimizi ve çiftçilerimizi her alanda destekledik. Kırsal programlarla, kırsal zeminde geniş kapsamlı açılımlar ve mikro ölçekli projelere destek verdik, teknolojide bir devrim gerçekleştirdik" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük tarım üreticisi durumuna getirildiğine işaret eden Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu liderlik koltuğunu kimseye kaptırmaya da niyetimiz yok. Çünkü hem çok iyi planlama yapan bir hükümet var ama önemlisi de elleri bereketli çiftçilerimiz var. Allah o çiftçilerden razı olsun. Şimdi onlara teşekkür ediyorum. Bütün Avrupa şuanda bu anlamda bizi arkadan takip ediyor. Almanya, İtalya, İspanya bizden öndeydi, şimdi gerideler. Bu liderliği hiç bırakmaya niyetimiz yok. Dünyada da en büyük altıncı üretici durumundayız. Bunu da daha ileri noktalara getireceğiz. Bakın, bu çok önemlidir. Dünyanın coğrafi büyüklük bakımından altıncı büyük ülkesi değiliz, belki ilk yirmiye zor gireriz. Ama tarım üretiminde dünyanın altıncı büyük ülkesi olma durumuna geliyoruz. İşte toprağın verimli kullanımı burada açık bir şekilde kendini gösteriyor."

2023 yılında tarımsal milli geliri 150 milyar dolar düzeyine çıkarmayı, sertifikalı tohumluk üretimi de 1 milyon tona ulaştırmayı hedeflediklerini anlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz, bu hedeflere ulaşma konusunda hiçbir tereddüt taşımıyoruz. Ne yaptığımızı biliyoruz, nereden nereye geldiğimizi biliyoruz. Tarımın, hayvancılığın nasıl hayati bir sektör olduğunu biliyoruz. Ama en önemlisi de sağlam bir planlamayı Ankara'da yaparken, alanda çiftçilerimizle hiçbir zaman irtibatımızı koparmıyoruz."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Türkiye Ziraat Odaları Birliği 26. Olağan Genel Kurulu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement