Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "İklim değişikliğinin geri döndürülemez sonuçlarının önüne geçilebilmesi için acilen küresel düzeyde önlemlerin alınması ve işbirliği yapılması gerekmektedir" dedi.
Güllüce, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Sekreteryası ve EİT Çevre, Bilim ve Teknoloji Enstitüsü iş birliğinde Karabük Kültür Merkezi'nde düzenlenen Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı'nın kapanışında konuştu.
Bakan Güllüce, doğudan batıya uzanan tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan EİT bölgesinin asırlar boyunca çeşitli medeniyetlerin beşiği, dünden bugüne köklü siyasi, sosyoekonomik ve kültürel bağların oluştuğu bir coğrafya, tarihsel olarak bir arada yaşama, kültürlerarası geçiş ve işbirliği geleneğinin yerleşik hale geldiği bir yer olduğunu söyledi.
Bu tarihsel birlikteliğin iyi günde olduğu kadar kötü günde de bir arada olmayı zorunlu kıldığını, karşılaşılan sorunlarla birlikte mücadele etmeyi gerektirdiğini anlatan Güllüce, "Bu sorunların başında da bugünün ve geleceğin nesillerini tehdit eden iklim değişikliği gelmektedir. İklim değişikliği ile yerel ölçekte mücadele, en az küresel ölçekte mücadele kadar önemlidir" diye konuştu.
"İşbirliği yapılması gerekmektedir"
Küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin giderek daha çok bedel ödenmesine yol açtığından bahseden Güllüce, "İklim değişikliğinin geri döndürülemez sonuçlarının önüne geçilebilmesi için acilen küresel düzeyde önlemlerin alınması ve işbirliği yapılması gerekmektedir. Dünyanın dört bir yanında afetlerin artması, bütün ülkelerin bu konuyu öncelikli olarak gündemlerinde tutmalarını ve azami çaba göstermelerini zorunlu hale getirmiştir" dedi.
"En önemli unsurlarından biri finansmandır"
"Ülkelerin üzerinde mutabakat sağlaması gerekli olan uluslararası iklim değişikliği müzakerelerinde oldukça yoğun bir döneme girilmiştir" diyen Güllüce, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak uluslararası iklim değişikliği müzakerelerinde temel istikametimiz, küresel iklim değişikliği ile mücadelede sanayi devriminden itibaren tarihsel sorumluluğa sahip gelişmiş ülkelerin liderlik rolü üstlenmesi ve iklim değişikliğinin sebebi olmayan ancak sonuçlarından en çok etkilenecek ülkelerin de haklarının korunmasıdır. Bu anlamda, yeni anlaşmanın en önemli unsurlarından biri finansmandır."
"Ulusal katkılar büyük önem taşımaktadır"
Gelişmiş ülkelerin azaltım ve uyum alanlarında, gelişmekte olan ülkelere finansman sağlamalarının büyük önem arz ettiğini belirten Güllüce, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Elbette yeni anlaşma dinamik bir yapıya sahip olmalıdır. Dünyamızın hızla gelişen ve değişen koşullarını dikkate almalıdır. Esneklik de yeni anlaşmanın temel bir yapıtaşıdır. Her ülke, kendi imkanları ölçüsünde azami katkıda bulunmalıdır ancak bu katkıyı belirleme esnek bir anlaşma ile ülkelerin kendi inisiyatiflerine bırakılmalıdır. Bu çerçevede, taraf ülkelerin bu yıl içinde sunacağı ulusal katkılar büyük önem taşımaktadır."
Güllüce, bu katkıların toplamının, iklim değişikliği ile mücadele kararlılıklarının göstergesi olacağını, azaltım ve uyum faaliyetlerinde temel teşkil edeceğini ve dünyanın geleceğini garanti altına alacağını kaydetti.
Paris İklim Değişikliği Konferansı'na büyük önem
Küresel sorunlara tarih boyunca hiçbir zaman sessiz kalmayan Türkiye'nin bu kritik süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu ifade eden Güllüce, şunları aktardı:
"Türkiye, bu yılın sonunda Paris'te gerçekleştirilecek iklim değişikliği konferansına büyük önem vermektedir. Müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanması için elinden gelen katkıyı yapacaktır. Bu anlamda, ülkemiz ulusal katkılarını sunmaya yönelik çalışmalarını 2014 yılında başlatmıştır. Bu çalışmaları, 2015 yılının ilk yarısında tamamlamayı hedeflemekteyiz. Bununla birlikte, çevre duyarlılığını tarihinin her döneminde en güzel biçimde gösteren ülkemiz, iklim değişikliği ile mücadele ve çevrenin korunması kapsamında yoğun çalışmalar yürütmektedir."
"Ülke genelinde büyük bir kentsel dönüşüm faaliyeti başlattık"
Türkiye olarak son 10 yılda, ortalama yüzde 5'lik bir büyüme oranı yakaladıklarını söyleyen Güllüce, şunları kaydetti:
"Aynı dönemde karbon yoğunluğumuzu yüzde 6 azaltarak iklim dostu bir büyüme süreci yaşadık. İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planımızı 2011 yılında uygulamaya koyduk. Türkiye genelinde atık yönetimi, iklim dostu teknoloji ve enerji kaynaklarının kullanımı, hava, su ve toprak kalitesinin iyileştirilmesi yönünde önemli gelişmeler kaydettik. Ayrıca, ülke genelinde büyük bir kentsel dönüşüm faaliyeti başlattık. Bu yenilenme sonucunda sadece binalarda enerji kullanımında yaklaşık yüzde 40 oranında tasarruf sağlanacaktır."
Safranbolu Deklarasyonu
Türkiye'de son yıllarda ulaştırmadan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına büyük katkı sağlayan programların yürütüldüğünü ve yatırımların yapıldığını belirten Güllüce, bunların en önemlilerinin Asya kıtası ile Avrupa kıtasını raylı sistemle birbirine bağlayan ve İstanbul Boğazı'nın altından geçen MARMARAY, hızlı ve konvansiyonel tren hatları, yeşil liman ve yeşil havalimanı uygulamaları ile şehir içi ulaşımda toplu taşımanın yaygınlaştırılması ve raylı sistemlerinin inşası olduğunu anlattı.
Safranbolu İklim Değişikliği Deklarasyonu'nun önemli bir adım olduğuna işaret eden Güllüce, hazırlanan Safranbolu Deklarasyonu'nu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin kabulüne sundu.
"Hayırlara vesile olmasını diliyorum"
Deklarasyonun kabul edilmesinin ardından ev sahipliği yapan Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy'da da teşekkür ederek konuşmasına devam eden Güllüce, "Hepimize hayırlı olsun. Bu deklarasyon, iklim değişikliği ile mücadele kararlılığımızın ve yeni iklim anlaşmasına katkı sağlama isteğimizin belgesidir. Türkiye olarak, iklim değişikliği ile mücadelede sahip olduğumuz tecrübeleri, sizlerle paylaşmaya her zaman hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu önemli birlikteliğin sağlanmasında emeği geçen herkese tekrar tekrar şükranlarımı sunuyor, konferansımızın dünyamızın geleceği için hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
Konuşmanın ardından Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Sekreteri Dr. Renate CHRIST, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilmek üzere hediyesini Bakan Güllüce'ye takdim etti.
Bakan Güllüce ise konferansa katılan, Makedonya Cumhuriyeti Çevre ve Fiziksel Planlama Bakanı Nurhan Izaırı, KKTC Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, Kosova Çevre ve Mekansal Planlama Bakanı Ferid Agani, Azerbaycan Cumhuriyeti Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Novruz Gulıyev, Türkmenistan Cumhuriyeti Doğa Koruma Bakan Yardımcısı Geldi Chıchayev, D-8 Genel Sekreteri Seyed Ali Mohammad Mousavi, EİT Çevre Bilim ve Teknoloji Enstitüsü Başkanı Dr. Asghar Mohammadi Fazel, EİT Sekreteryası Enerji, Mineraller ve Çevre Direktörü Orkhan Zeynalov, AB Türkiye Delagasyonu Müsteşarı François Begeot, Türkiye Su Vakfı Başkanı Zekai Şen, BM İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi Sekreteryası Strateji Diretörü Halldör Thorgeırsson, Fas Krallığı Ortaklık, İletişim ve İş Birliği Genel Müdürü Mohamed Benyahıa, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy ve diğer katılımcılara paket takdim etti.
Konferans, katılımcılarla çekilen aile fotoğrafının ardından son buldu.
Son Dakika › Güncel › Uluslararası Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?