CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Onların Bütün Arzusu O Fezlekelerin İçeriğini Seçimlere Kadar Halk... - Son Dakika
Güncel

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Onların Bütün Arzusu O Fezlekelerin İçeriğini Seçimlere Kadar Halk...

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Onların Bütün Arzusu O Fezlekelerin İçeriğini Seçimlere Kadar Halk...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'in olağanüstü toplanarak fezlekeleri görüşmek üzere toplandığının fakat fezlekelerin üst yazısının detaylarının okunmamasını ve genel görüşme açılamamasını eleştirerek, "Şimdi sanıyorlar ki fezlekeler orada okunmayınca halk bunları öğrenmeyecek.

20.03.2014 00:22

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'in olağanüstü toplanarak fezlekeleri görüşmek üzere toplandığının fakat fezlekelerin üst yazısının detaylarının okunmamasını ve genel görüşme açılamamasını eleştirerek, "Şimdi sanıyorlar ki fezlekeler orada okunmayınca halk bunları öğrenmeyecek. Onların bütün arzusu o fezlekelerin içeriğini seçimlere kadar halk öğrenmesin. Şimdi merak ediyorum; parlamentonun görevi yolsuzlukları örtmek midir? Yoksa yolsuzluklarla mücadele etmek midir?" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Samanyolu Haber'de yayımlanan Seçim Gündem programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yolsuzluklarla ilgili fezlekelerin milletvekillerine açılmasını istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Maalesef bunu başaramadık" değerlendirmesinde bulundu.

Bugünkü Ankara ziyareti hakkında değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Ankara'da bir değişikliği ihtiyaç olduğunu söyledi.

-"BUGÜN NİYE MECLİS'E GELMEDİLER?"-

Meclis'in olağanüstü toplanarak fezlekeleri görüşmek üzere toplandığının fakat fezlekelerin üst yazısının detaylarının okunmamasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Şimdi sanıyorlar ki fezlekeler orada okunmayınca halk bunları öğrenmeyecek. Onların bütün arzusu o fezlekelerin içeriğini seçimlere kadar halk öğrenmesin. Şimdi merak ediyorum; parlamentonun görevi yolsuzlukları örtmek midir? Yoksa yolsuzluklarla mücadele etmek midir? Biz bu parlamentoya ne diyoruz? Gazi Meclis'i diyoruz" dedi.

Gazi Meclis'i diye adlandırdıkları parlamentoda yolsuzluk yapanların oturmasını içlerine sindiremediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Kul hakkını yiyenin Meclis'te ne işi var. Bunlardan milletvekili mi olur. Bunların olmaması lazım. Biz bunun için mücadele ediyoruz ama AKP kapatmaya çalışıyor. "Millet duymasın' diye. Türkiye'de ne olup bittiğini artık herkes biliyor. Teknoloji ile artık biliyorsunuz. Fazla sürede sürmüyor. 5-10 saniyede dünyanın herhangi bir yerinde haberi anında bakıyorsunuz. O zaman yapılması gereken ne? Olayı örtmek değil, olayı açıklamaktır. Efendim "bakanlar soruşturma komisyonu kurulmasını izin vermişler, dilekçe verilmişler.' E niye bugün niye Meclis'e gelmediler? Gelselerdi kürsüye çıksalardı, fezlekeleri açın. Milletvekilleri öğrensin, milletvekilleri okusun. "Bizim anlımız ak. Mücadeleyse mücadele vereceğiz. Hakkımızı arayacağız. Biz böyle bir töhmetin altında kalmak istemiyoruz' deselerdi. Ama demediler. Sadece dilekçe vermişler, tabi verip vermediklerini de bilmiyoruz" diye konuştu.

-"HALK GERÇEKLERİ ÖĞRENMESİN DİYE"-

Kendilerinin fezlekelerin ardından 4 eski bakanla ilgili araştırma komisyonu kurulup kurulmaması için oy kullanırken fezlekelerin içeriğini görmeleri gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Belki benim aklım yatmaz. "Böyle fezleke mi olur' deyip ben ret oyu vereceğim. Veya "bunlar önemli şeyler, dolayısıyla soruşturma komisyonu kurulması lazım. Benim de evet' demem lazım. Bunu yaptılar mı? Niye, seçimler geliyor, halk gerçekleri öğrenmesin diye, halk gerçekleri bilmesin diye. Yolsuzluklarını üstünü biz zaman içinde unutturur, kapatırız diye. Bu düşünce içindeler. Ama size sözüm, bu yolsuzlukların üzerini kapattırmayacağız. Yazık bu memlekete" diye konuştu.

Siyasetçinin zenginleşmesiyle halkın fakirleşeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ben siyasette nasıl zenginleşeceğim? Ya ihaleye fesat karıştıracağım, ya rüşvet alacağım, ya birini dolandıracağım, ya iş takipçiliği yapıp para alacağım. Başka nasıl zenginleşilir?" diye sordu.

Hakkında fezleke hazırlanan bakanların siyasete girmeden önce mali durumlarının iyi olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, ortaya atılan ses kayıtları ile ilgili hiçbir çekincesi olmadığını söyledi. Ortaya atılan ses kayıtları ile ilgili tespitlerin büyük çoğunluğunun mahkeme tarafından yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakanlık tarafından yalanlanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını şu ifadelerle değerlendirdi:

"Biz MYK'yı olağanüstü topladık. Çok önemli bir şey, biz başbakanın oğluna telefon edip "paraları sıfırla' demesi hiç alışık olduğumuz bir şey değil. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde rastlamadığımız bir şey. Akşam Başbakanlık iki satırlık bir açıklama yaptı, "bunlar doğru değildir montajdır' diye. Suçlanan Başbakanlık değil Başbakandır, niye o açıklama yapmadı o akşam. Yapamadı. Çünkü o gece uğraşıyordu, "delilleri nasıl yok ederim' diye."

-"DOĞRU DEĞİLSE NEDEN TUTUKLANMASINA İZİN VERDİN"-

"İlker Başbuğ ve Aziz Yıldırım'ın tutuklanması ile Oda TV soruşturmasının bizzat Başbakan Erdoğan tarafından istendiği" yönündeki iddiaları değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Doğrudur. Niye doğrudur diyeceksiniz? Gazetelere telefon açıp, yazarları attıran bu değil miydi? Bu. Televizyonlara telefon edip "şu programları kaldırın, Yaşar Nuri Öztürk'ün programı nedir? Niye onu çıkardınız' diye kızan o değil miydi? İlker Başbuğ'u da almıştır "tutuklayın bunu demiştir. Demiyor muydu "ben bu davaların savcısıyım' diye ben söylemiyordum ki. Tutuklama isteğinde kim bulunur, savcı. O da zaten kendisi söylüyordu. Sonra kamuoyunun tepkisi üzerine timsah gözyaşları dökmeye başladı. Efendim "İlker Başbuğ'un tutuklanması doğru değildir.' Peki doğru değilse neden tutuklanmasına izin verdin? Neden hemen hemen bir yasa çıkarmadın? Anayasa Mahkemesi'nde yargılanmasını sağlamadın? Yapabilir miydi, yapabilirdi. Çünkü tutuklanmasını o istiyordu da ondan. Şimdi gerçekler ortaya çıktı. Kim bilir daha bizim bilmediğimiz neler çıkacak" ifadelerini kullandı.

-"O MÜFETTİŞLER BANA GELSİN"-

Bazı okullara müfettişlerin giderek ve "Başbakan Erdoğan kötüleniyor mu, siyaset yapılıyor mu" diye soruşturma yürütmelerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "O müfettişler bana gelsin. Ben kötülüyorum. Küçük çocuklardan ne istiyorlar. Adı hırsıza çıkmış bir adamdan başbakan olmaz. Adı hırsıza çıkmış bir adamdan başbakan olmaz. Adı hırsıza çıkmış birine övgüler düzülmez" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın kendisinin ısrar etmesine rağmen mal varlığını açıklamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi ne yapıyorlar, küçük çocuklara müfettiş göndermişler, "Erdoğan kötüleniyor mu?' Bu söylenecek laf mı Allah aşkına? Küçücük çocuklar ders görüyorlar orada, öğrenim görüyorlar. Amaç ne sahte delillerle bir şeyler yapmak. Daha önceki davalarda buna benzer şeyler yapmışlardı. Aynı şeyleri yapmak istiyor" ifadelerini kullandı.

-"BU EGEMEN BAĞIŞ'I NE YAPACAKSIN?"-

Zaman zaman vatandaşın aklına, "Acaba bu hükümet gitti, CHP gelirse istikrar bozulur mu?" sorusunun geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Niye bozulsun?" diye sordu. Başbakan Erdoğan'ın kendisi için yönelttiği "genel müdür" ve "memleket yönetmekten anlamaz" eleştirilerini "çocukça" bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu eleştirileri ciddiye almadığını kaydetti.

Kendisinin devlete 27,5 yıl hizmet ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "O nerede çalıştı, bir sucuk fabrikasında muhasebeciydi. Var mı sucuk fabrikası hayır batırdı" dedi. Devletin önemli kurumlarında kritik görevler üstlendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse benim "şu yolsuzluk yapmıştır' dememiştir" ifadesini kullandı.

Kendilerinin temel kurallarından birinin dinin siyasete alet edilmemesi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Çünkü din Allah'la kul arasındaki manevi bir duygudur. Hiçbir siyasetçinin oraya girmesini doğru bulmayız, herkesin dinine saygı duyarız, herkesin kimliğine saygı gösteririz. İnancı ne olursa olsun, mesebi ne olursa olsun bu ülkede yaşıyorsa yurttaşlar arasında ayrım yapmayız. Bu bizim temel kuralımızdır" diye konuştu.

AB eski Bakanı Egemen Bağış'ın olduğu iddia edilen ve dün akşam bazı internet sitelerinde yayımlanan ses kayıtları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Kuran'ı Kerim'le alay edilen. Maalesef üzülerek söylüyorum Bakara Suresi ile "makara' olarak adlandırılıyor. "Ben her Cuma Google'dan bulurum bir ayet, onu sallarım' diyor. Kim söylüyor bunu Egemen Bağış. Allah aşkına ben merak ediyorum. CHP'nin bir ilçe başkanı bunu söyleseydi. Şimdi Türkiye'de yer yerinden oynamıştı, Erdoğan meydan meydan gezmişti. "Bunlar din düşmanıdır' demişti. Şimdi ben Başbakan'a soruyorum; bu Egemen Bağış'ı ne yapacaksın? Hem rüşvetten yargılanacak, hem de dini nasıl kullandıklarını hep beraber görüyoruz. İnsanın hayatında en temiz alandır iman. İmanla yalan bir arada olmaz, Peygamberimizin söylediğine göre. O zaman bunları nereye koyacağız?" dedi.

-"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI DERİN BİR YARA ALDI"-

AK Parti'nin 3 dönem kuralını kaldıracağı iddialarının anımsatılması ve Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Belki 3 dönem kuralını değiştirebilirler, onun sinyallerini verdiler. Bu ne demektir; "Ben cumhurbaşkanı olmaktan umudumu kestim' zaten olamaz. Şaibeli bir adamdan cumhurbaşkanı olur mu? Aklanmamış bir adamdan cumhurbaşkanı olur mu?" dedi.

Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan için de Meclis'te araştırma komisyonu kurulması için dilekçe vereceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, bir ülkenin Başbakanının aklanmadan yoluna devam edemeyeceğini aktardı.

Cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül'ün iyi bir performans çizmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Gül'ün onayladığı bazı kanunlar nedeniyle TBMM'de ettiği yemine uymadığını söyledi. HSYK kanunun Anayasa aykırı olmasına rağmen onayladığı için Gül'ün prestij kaybettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı makamı derin bir yara aldı. Doğru bir şey yapmadı. Ben başba birinin cumhurbaşkanı olmasını isterim. Herkesi kucaklayan, partizan kimliği öne çıkmamış, parti kimliği çok öne çıkmamış. Bütün yurttaşları seven sayan bir kişinin cumhurbaşkanı olsun isterim. Parti kimliğiyle birinin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması iktidar-cumhurbaşkanlığı arasında farklı bir süreci oluşturuyor. Bir güvensizlik ortamı yaratıyor" ifadelerini kullandı.

-"ERDOĞAN ORDUYU SURİYE'YE SOKMAK İSTEYEBİLİR"-

Erdoğan'ın Türkiye'nin yurt dışındaki tek toprak parçası olan Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi'nin güvenliği ile ilgili olarak "Seçimlerden önce orduyu Suriye'ye sokmak isteyebilir" iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, "Genelkurmay Başkanına seslenmek isterim Türkiye'yi maceraya sokmayın. Hele hele şaibeli bir başbakan varken. Hele hele bu ülkenin Genelkurmay Başkanını terörist orak içeriye atmış bir kişi varken. Oraya herhangi bir saldırı yok. Ama bir provokasyon olabilir. Erdoğan orduyu oraya sokmak isteyebilir. Herkesin çok dikkatli olması lazım. Türkiye'nin maceraya ihtiyacı yoktur. Ortadoğu bataklığına Türkiye'nin girmeye hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur" diye konuştu. Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili bazı duyumlarının olduğunu belirtti.

-"İKTİDARDAN GİTMEMEK İÇİN CİNAYET DAHİL HER ŞEYİ YAPAR"-

CHP, MHP, BDP ile cemaatin ortak hareket ettiğine yönelik Başbakan Erdoğan'ın iddialarının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Aklına ne geliyorsa konuşuyor. Ne söylediğini de bilmiyor. Promptera yazıyorlar, prompterdan okuyor. Ne olduğunu da bilmiyor. Yani "CHP, MHP, BDP, cemaat hep beraber olmuşuz hükümete karşıyız.' Nerde biz bir araya geldik ki zaten? Tam tersine MHP ile rakip partiyiz. Belediye başkanlarının olduğu yerde biz de aday çıkarmışız. BDP, HDP bir siyasi parti biz saygı duyarız. Hiçbir zaman siz bu partiyi niye kurdunuz diye de bir eleştirimiz olmadı. Tam tersine onlara da söyledik, "Erdoğan'ın provokasyonlarına dikkat edin' diye. Çünkü bu iktidardan gitmemek için her şeyi yapar. Cinayet dahil. Çünkü gittiği zaman başına ne geleceğini çok iyi biliyor. Her şeyi göze alan birisi. O nedenle iftira, yalan dolan, her şey var bunda" dedi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Onların Bütün Arzusu O Fezlekelerin İçeriğini Seçimlere Kadar Halk... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement