Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer malum siyasi partiye yönelik bu tür eylemler yapılırsa soru işaretini koyun. Bu kadar açık konuşuyorum.

30.10.2015 22:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer malum siyasi partiye yönelik bu tür eylemler yapılırsa soru işaretini koyun. Bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü o malum kampanyayı yürüten kişinin verdiği akıl da buydu" dedi.

Erdoğan, ATV ve A Haber canlı yayınında yaptığı açıklamada, Çankaya'da ilk yıl düzenlenen Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının alelacele olduğunu, bu yıl için hazırlıkların yapıldığını anlattı.

Cumhurun başkanıyla buluştuğu bir yer için gereğinin yapılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, 30 Ağustos'ta Silahlı Kuvvetleri, güvenlik güçlerini ön planda tutarak kutlamaları devam ettirdiklerini ancak bazı değişiklikler yapıldığını söyledi.

Erdoğan, 6-7 dakikalık bir film gösterisi yapıldığını, savunma sanayisini gösterdiklerini dile getirerek, şehitlere ithaf edilmek üzere Kur'an-ı Kerim tilavetiyle açılışının gerçekleştiğini kaydetti.

Hint Okyanusu'na varıncaya kadar bağlantılar yapıldığını, terörle mücadele yapan askerlerle bağlantı kurulduğunu anlatan Erdoğan, "Çok çok farklıydı. Temennim odur ki önümüzdeki yıl 30 Ağustos'ta bunu daha da zenginleştirerek, 29 Ekim kutlamalarını yine aynı şekilde daha da değiştirerek, daha geliştirerek... Hava soğuk olunca içeri alalım dedik. İki tane aynı tek binada iki ayrı yerimiz olacak. İki bin kişi falan alabilecek şekilde planladık" dedi.

Eksiklikleri külliye içerisinde telafi edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Büyük devlet olma bilincindeyseniz bunu yapacaksınız. Bir gün önce 81 vilayetten bini aşkın vatandaşımızı davet ettik. Muhtarlarla zaten her ay 4-5 kez bir araya geliyoruz. Hedefimiz inşallah 50 bin muhtarın tamamıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde buluşacağız. 13 buluşma yaptık. Her buluşmada ortalama 400 muhtar geliyor. Hepsiyle beraber yemeğimizi yiyoruz, tek tek tokalaşıyorum. Ondan sonra hediyemizi veriyoruz. Onlar da bize hediyeler getiriyorlar. Gayet güzel bir zenginlik oluşuyor" diye konuştu.

Erdoğan, sadece bini aşkın vatandaşın yanında son 1-2 ay içerisinde hafızalarda kalan olaylarla ilgili kişilerin de davet edildiğini belirtti.

Beytüşşebap'taki hemşirenin de davet edildiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"400 teröristin saldırdığı Beytüşşebap'ta, yanında ambulansın şoförü şehit oluyor, şah damarından fışkıran kan onun üzerine geliyor, kendisi yaralandığını zannediyor. Yanından, sağından solundan mermiler geçiyor. 22 yaşında, 3 yıl Beytüşşebap'ta görev yapıyor. Nedir onun oradaki ihaneti, herhangi bir şeyi? Size hizmete gelmiş. İnsaf edin. Kime hizmet ediyor. Benim Beytüşşebap'ta yaşayan Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma kızımız hizmete gelmiş. O hastaneye gelen hastaların her şeyiyle A'dan Z'ye onlar ilgileniyor. 'Bu ambulansın şoförünü şehit eden bu hainlere, bu alçaklara, bu canilere nasıl oluyor da benim Kürt kardeşim oy verir' diye kendi kendime soruyorum. Tüm ülkemdeki sadece Kürt kardeşlerime değil tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Böyle bir tablo var işte ortada. Bunu görmemiz lazım. Kaldı ki bu kızımız da Muş'lu, O da Kürt."

Seçim güvenliği

Erdoğan, Hükümet'in seçim güvenliğine ilişkin A'dan Z'ye her türlü tedbiri aldığını belirtti. Silahlı Kuvvetler'in ciddi manada kuvvet kaydırması yaptığını aktaran Erdoğan, "Jandarma ha keza öyle, polisimiz öyle... Tabii içimizde ihanet şebekeleri yok mu? Var. O ayrı mesele. Bu kadar açık konuşuyorum" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Selami Altınok ile bir görüşme yaptığını ve Altınok'un kendisine, terör eylemi hazırlığı içinde olan bir grubu yakaladıkları bilgisini verdiğini ifade eden Erdoğan, "Bakın, şimdiden söylüyorum, eğer malum siyasi partiye yönelik bu tür eylemler yapılırsa soru işaretini koyun. Bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü o malum kampanyayı yürüten kişinin verdiği akıl da buydu. Yani, icabında kendi içinizde bu tür eylemleri yapacaksınız" dedi.

"Bu çok önemli bir uyarı. Seçim öncesi HDP, ben adını vereyim, benzeri bir saldırı gelirse soru işaretleri uyansın, diyorsunuz" şeklinde araya girilmesi üzerine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"O Benenson denilen kampanyayı yürüten ekip, -isim veriyorum şimdi- ve bunlar bu aklı verdiler. Bunların çünkü bize bilgileri de geldi. Çünkü biz bunları faş edelim ki onlar da kendilerine çekidüzen versinler. Burada çok açık, ben Kürt kardeşlerime sesleniyorum, 'Oyuna sahip çık'. Çünkü bizim için bu oy, namustur, şereftir. Öleceksek 1 kere ölelim ama buna sahip çıkalım. Buna sahip çıkalım ki bu tür insanların eline kalmasın. İşte 6-7 Ekim'de biliyorsunuz, sokağa kim çağırdı benim Kürt kardeşlerimi? Demirtaş çağırdı. 50'yi aşkın Kürt kardeşim öldü mü? Ölen kim? Kürt. Öldüren kim? O da Kürt. Yani Yasin Börü, 15 yaşında bir yavrumuz. Et dağıtıyordu. Bunu kalkıp da orada 5. kattan, 3. kattan neyse atmak suretiyle hem atıyorlar, ondan sonra da ölüp ölmediğine bakıp arabayla üstünden geçmeye çalışıyorlar. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Bu gerçeği bir defa görmemiz lazım. Bunların düzeltilebilmesi için de çok kararlı bir adımı atmamız gerekiyor. Onun için pazar günü çok önemli. Adeta bu, bu ülkede yani özgürlük mücadelesinin kimler tarafından verildiğini göstermesi bakımından çok önemli."

"Oyumuzu nereye vereceğimizi çok iyi düşünmemiz lazım"

"Kırılma noktası ifadesi kullanmıştınız" şeklindeki ifadesinin hatırlatılması üzerine ise Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kırılma noktasını şundan dolayı söylüyorum. Allah göstermesin, bunların buradaki herhangi bir yani güç devşirmeleri geleceğe yönelik bölgedeki sıkıntıları daha da artırır, bölgeye huzur getirmez. Bir örnek vereyim: Mesela bunların belediyelerinin olduğu yerler var. Belediyelerin olduğu yerlerde hizmete bakın. Medyasınız, araştırın, bakın. Bir yerel hizmet burada veriliyor mu, verilmiyor mu? Verilmediğini göreceksiniz. Vermezler. Bu hendekler açılıyor değil mi? Bir belediye iş makinesiyle bu hendekleri açar mı? Hendek ne için açılır? Kanalizasyon için açılır. Hendek ne için açılır, orada kalkıp da içme suyu yapacaksan onun için açılır. Bunlar zaten büyükşehirlere içme suyu getirme gibi bir dertleri yok. Mesela Van'a, Başbakanım, ben içme suyu getirdim. Çünkü Van Belediyesi oraya içme suyu getirmiyordu. Bakın Hakkari'ye, ilçe belediyelerine, Cizre'ye bakın, Silopi'ye bakın, bütün bu belediyenin iş makinelerini bu işler için kullandılar. Benim o bölgedeki Kürt kardeşim kalkıyor buna karşı sessiz kalıyor. Zaten bir kısmı da oraları terk ediyor. Hendekleri iş makineleriyle açıyor mu? Ondan sonra tabii icabında güvenlik kuvvetleri onlara el koyuyor. Bunlar kalkıyor bu sefer o hendekleri kapatmak için ihale açıyorlar. İhale açmak suretiyle oradan gelen parayı da yine kime veriyor? O malum yapıya veriyor. Çünkü onlar müşterek çalışıyorlar. Bu tabii böyle gitmez. Onun için de 1 Kasım aynı zamanda istikrarın oylanmasıdır. Eğer istikrar istiyorsak, güven istiyorsak, oyumuzu nereye vereceğimizi çok iyi düşünmemiz lazım."

"İç savaşla milleti ürkütmek istiyorlar"

Gazeteci Melih Altınok'un, "Muhalefetten şunu duyuyoruz, 'Eğer istenilen sonuç çıkmazsa iç savaş çıkar, çatışma ortamı gelir, kan gövdeyi götürür. Bunu gazeteciler, siyasetçiler kullanıyor" şeklindeki ifadesi üzerine Erdoğan, şöyle dedi:

"Melih bey, bunu hangi siyasetçinin kullandığı önemli. Nerede iç savaş geliyor? Bununla bu milleti ürkütmek istiyorlar. Ne iç savaşı? Eğer buna cesaret eden varsa, ortaya çıkar ama gereken cevabı da alır. Biz ta ne zamandan beri bir şey söyledik, biz kefenimizi giyerek yola çıktık. Ben tüm güvenlik güçlerime bu konuda inanıyorum. Silahlı Kuvvetlerime inanıyorum. Bunlar böyle bir yola mı tevessül edecekler. Bedelini çok ağır öderler. Biz, bu ülkeyi, atalarımızdan devralırken bu atalarımız o Çanakkale'deki kurtuluş mücadelesini veren atalarımızdır ama oraya gelen Kürt kardeşlerim de bunlar gibi düşünenler değildi. Onlar, gerçek manada Selahaddin Eyyubi'nin torunlarıydı ama bunların Selahaddin Eyyubi'yle de yakından uzaktan alakası yok. Bunlar zaten vatan, millet, inanç, din, böyle bir şey de bunlarda yok. Son zamanlarda bakıyorsunuz böyle 'cici çocuk' anlamına malum medya da desteklemek suretiyle bunlara programlar yaptırıyorlar. Bazen saz veriyorlar, bazen caz veriyorlar, bu tür şeylerle ortaya bir şeyler koymak istiyorlar. Gerçekçi olacağız. 50 tane vatandaş orada öldürülüyor, faili ortada, hala birileri diyor ki nereden kaynaklandı bu? Nereden kaynaklandığı belli. Bizim mücadelemiz, çok açık net söylüyorum, benim Kürt kardeşimle değil ki? Bizim mücadelemiz terörle, teröristle. Kalkıyor oradan 'Kürt insanı öldürüldü' diyor. Bir defa dürüst ol. Sizde zaten dürüstlük semtinize uğramış değil de. Kandil'den kalkıp da ahkam kesme. Oradan kalkıyorsun 'Erdoğan bu işin failidir, bilmem nesidir?' Onun vatandaşım kararını verir, sen kimsin? Haddini bil. Siz silahınızla, her şeyinizle beraber durmadan katliam peşindesiniz. Yaptığınız iş bu. Katliam yapacak canlı bombalar üretiyorsunuz. Yaptığınız iş bu. İşte bakın bugün gene bu akşam, Suriye tarafına kaçarken yakalananlar var, canlı bomba. Üzerlerinde 7 kilo TNT. Bunlarla beraber yakalandılar."

Bu konuyu yakından takip ettiğini aktaran Erdoğan, "Ben bir defa şunu tekrar şu seçim öncesinde açıkça, net söylüyorum. Benim Kürt vatandaşımla, Kürt kardeşimle teröristi bir defa yan yana getirmeyin. Terörist başka bir şey, bunlar haindir, alçaktır ihanet içindedir, bu vatanı parçalamak isteyen şebekelerdir, örgütlerdir ama benim Kürt kardeşlerim ayrıdır. Dolayısıyla bunların tabii tek besin kaynağı var, kandır, kaostur. Bunları da gayet iyi bilmemiz lazım. Buna göre de adımımızı inşallah, demokratik bir zeminde, demokratik ortamda atmamız lazım" ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement