Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

(geniş haber)1- GAZETECİ OĞUZ GÜVEN'E 3 YlL 1 AY HAPİS...Haber: Özden ATİK - Ümit TÜRK / İstanbul, DHACumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven toplam 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

21.11.2017 14:11
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(geniş haber)

1- GAZETECİ OĞUZ GÜVEN'E 3 YlL 1 AY HAPİS...

Haber: Özden ATİK - Ümit TÜRK  / İstanbul, DHA

Cumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven toplam 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme,  Güven'i "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak"  suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırırken; "PKK/KCK terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri ve açıklamaları yayınlamak" suçundan ise 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırdı.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3. celseye, tutuksuz yargılanan gazeteci Oğuz Güven ve avukatı Tora Pekin katıldı. Duruşmayı, Güven'in kızı Demet Güven, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Sibel Güneş ve CHP Milletvekili Barış Yarkadaş ile karikatürist Musa Kart da izledi. Duruşmada savcı Orhan Uzun, mütalaasını tekrarladı.

"TÜM SUÇUM SEHVEN YAZILAN BİR KELİMEDİR"

Sanık Oğuz Güven savunmasında "Ortada hukuksal bir suç olmamasına rağmen bu kadar uzun mütalaa verilmiştir. Şehit savcı beyin ölümü üzerine internet üzerinde yazılan tüm yazılar benim suçum gibi yorumlanmaktadır" diyerek iddia makamının lehine delilleri görmezlikten gelerek cezalandırılmasını istediğini belirtti. Güven, "Tüm suçum sehven yazılan bir kelimedir. Bu kelime de yayınlandıktan 52 saniye sonra silinmiştir. Niyet okuyarak bir suç isnadı olmayacağı anlaşıldığında, tarafıma bir de PKK suçlaması yöneltilmiştir. İnternet sitesinde yayınlamak zorunda olduğum haberlerden de suç isnadı yapılmaya çalışılmaktadır. Bizim gazeteci olarak görevimiz haber yapmak ve paylaşmaktır. Bu haberler nedeniyle hakkımda daha önce hiçbir dava açılmamıştır. Gazeteci susarsa halkın sesi kısılır. Demokrasi susar. düşünce özgürlüğü için vermiş olduğum çabalarımın suç olarak algılanmamasını istiyor, beraatimi talep ediyorum" diye konuştu. Güven son sözünde de "Beraatimi istiyorum" dedi. Güven'in avukatı Tora Pekin de "Bu davanın açılması dahi ifade özgürlüğünü ihlal etmiştir. Müvekkilimin beraatini talep ederim" dedi.

İKİ SUÇTAN CEZA

Mahkeme heyeti, sanık Oğuz Güven'i "PKK/KCK terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri ve açıklamaları yayınlamak" suçunun sabit görüldüğünden 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanık Güven'in "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak"  suçundan da 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın suçu işledikten sonra yargılama süreci içerisinde pişmanlık göstermediği, kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığından cezayı ertelemedi veya hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.  Oğuz Güven, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper'in trafik kazasında ölümüne ilişkin Cumhuriyet Gazetesi'nin resmi twitter hesabındaki paylaşım ve  PKK/KCK terör örgütüne ilişkin paylaşılan  haberler nedeniyle yargılanıyordu.

Görüntü Dökümü: (ARŞİV)

-------------------------

-Oğuz Güven'in cezaevinden tahliyesi

21.11.2017 - 11.35 - Haber Kodu : 171121047

====================================

(geniş haber)

2- OĞUZ GÜVEN'DEN DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Haber-Kamera: Özden ATİK - Ümit TÜRK/ İstanbul DHA

Cumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven, 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Güven, duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yaptı.

Adliye önünde konuşan Oğuz Güven, "Kararın kendisi zaten Türkiye'deki durumu anlatıyor. Ben bunu komik olarak nitelendiriyorum. Tutuklandığımda da gülmüştüm bu karara. Burada bir kez daha acı acı gülümsemek zorunda kalıyorum. Eksik kelimeyle atılan 52 saniyelik tweetten dolayı ceza üstüne ceza yağdırdılar. FETÖ propagandasından tutukladılar üstüne de PKK'yı eklediler. Aradılar taradılar, dışarıdan iki buçuk yıl önceki tweetleri buldular. Bu karar, Türkiye'de hukukun biçildiğinin göstergesi bir karar olmuştur benim için. Üstüne söyleyecek fazla bir söz yoktur" dedi.

"BU KARARLAR TÜRKİYE'Yİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMAYAN ÜLKE KATEGORİSİNDE TUTMAYA DEVAM EDİYOR"

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Güneş de, "Oğuz Güven TGC Yönetim Kurulu Üyesi'dir. 150 gazeteci şuan içeride tutuklu. Basın özgürlüğü iktidarın beğendiği ve sevdiği şeyleri söyleme özgürlüğü değil. Burada bir başlık nedeniyle arkadaşımız hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararlar Tükiye'yi basın özgürlüğü olmayan ülke kategorisinde tutmaya devam ediyor. Gazetecilerin mesleklerini yapmalarına izin verilmesini istiyoruz" ifadesinde bulundu.

"SANİYE TUTTUM... MAHKEME BAŞKANI KARARI 52 SANİYEDE OKUDU"

CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da, neredeyse her Salı günü bir gazetecinin yargılanmasına ve ceza almasına tanık olduğunu dile getirerek "Oğuz Güven'in yönettiği internet sitesi merhum başsavcının hayatını kaybettiği bir tweet attı. Bu tweet ekranda sadece 52 saniye kaldı. Daha sonra bizzat editörler tarafından silindi. Basın tarihine 52 saniyelik dava olarak geçen bu dava ne yazık ki, trajikomik bir biçimde sonuçlandı. 28. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı içeride kararı açıklarken ben kronometremi açtım. Hakim tam 52 saniyede bu kararı okudu. Aslında 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 52 saniyede adalet yerle bir edildi" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Oğuz Güven'in konuşması

-Sibel Güneş'in konuşması

-Barış Yarkadaş'ın konuşması

-Adliye önünde detay görüntüler

21.11.2017 - 12.09 - Haber Kodu : 171121055

====================================

3- (EK GÖRÜNTÜYLE GENİŞ HABER) İSTANBUL'DA REKOR SAHTE İÇKİ OPERASYONU

Haber: Sinan BİLGİLİ- Kamera: Alper KORKMAZ/ İstanbul DHA

İstanbul genelindeki sahte içkiden zehirlenme ihbarları üzerine harekete geçen polis çalışma başlattı. Yapılan incelemede zehirlenen kişilerin sahte içkileri Fatih'teki bazı büfelerden alındığı belirlendi. Şüphelileri belirleyen polis dün operasyon yaptı. 20 adrese eş zamanlı baskınlarda 5 kişi gözaltına alındı. Operasyonda 10 ton metil alkol ile 120 bin sahte içki ele geçirildi. 5 kişinin emniyette sorguları sürüyor. Ele geçirilen miktarın bir seferde en fazla sayıda yakalanan miktar olduğu belirtildi.

Operasyonda ele geçirilen metil alkolün insan sağlığına oldukça zararlı olduğu; az bir miktarının körlüğe, yüksek miktarda kullanımının ise ölüme kadar götürdüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Ele geçirilenlerin görüntüsü

21.11.2017 - 12.44 - Haber Kodu : 171121059

21.11.2017 - 13.47 - Haber Kodu : 171121075

====================================

(ÖZEL)

4FATİH'TE "İNSAN KAÇAKÇISI" DEHŞETİ KAMERADA

Yunanistan'a götürme vaadiyle kandırılan 2 Iraklı, paralarını geri isteyince bıçaklı saldırıya uğradı. Dehşet dolu anlar olayın yaşandığı kafenin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL  İSTANBUL DHA

Yunanistan'a götürmeleri için anlaştığı kişilerinin sözlerinde durmamaları üzerine paralarını geri isteyen Iraklı 2 kişi, bıçaklı saldırıya uğradı. Yaşanan dehşet dolu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Edinilen bilgiye göre; Yunanistan'a gitmek için Irak'tan Türkiye'ye gelen Fehet Menset ile Alla Wady Mehdy Almır Taha,  insan kaçakçılarıyla irtibata geçti. Fatih'te kendileri gibi Iraklı olan umut tacirleri  ile buluşan biri öğrenci  2 Iraklı, Yunanistan'a gitmek için bu kişilerle anlaştı. Paralarını veren Iraklılar,  gidecekleri günü beklemeye başladı.  Anlaştıkları zamanda Yunanistan'a gidemeyen 2 genç, kaçakçılarla tekrar irtibata geçerek konuşmak istedi.

BULUŞMA NOKTASINDA KAVGA ÇIKTI

Fatih'te bir restoranda buluşmak için anlaşıldı. Restorana gelen insan kaçakçıları ile konuşan 2 Iraklı, kendilerini oyalamamalarını ve bir an önce Yunanistan'a gitmek istediklerini söyledi. Iraklı gençlerle,  insan kaçakçıları arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Adının Muhammet olduğu öğrenilen insan kaçakçısı yanında getirdiği bıçakla Iraklılara saldırdı. Art arda vücuduna bıçak darbesi alan Iraklı öğrenci Fehet Menset ağır yaralanırken, gazeteci Alla Wady Mehdy Almır Taha ise darp edildi. İnsan kaçakçıları ise olay yerinden kaçtı. Aldığı bıçak darbesi ile ağır yaralanan Fehet Menset ve darp edilen arkadaşı hastaneye kaldırıldı. Fehet Menset'in hayati tehlikesi devam ediyor.

OLAY GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI

Yaşanan kavga ise restoranın güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde Iraklı iki genç ile insan kaçakçılarının bir masada oturması tartışmaları görülüyor. Tartışmanın büyümesi  üzerine adının Muhammet olduğu öğrenilen insan kaçakçısı üzerindeki bıçakla Fehet Menset'i art arda bıçakladı. Aldığı bıçak darbeleri ile  ağır yaralanan Menset olduğu yere yığılırken, saldırganlar olay yerinden kaçtı. Polis saldırganlardan birini yakalarken, Fehet Menset'i bıçaklayan Muhammet isimli kişiyi bulmak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

--------------

GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜSÜ

-Iralı gençlerle kaçakçıların restoranda buluşması

-Konuşmanın tartışmaya dönüşmesi

-Yaşanan kavga

-Muhammet isimli kaçakçının Iraklı genci art arda bıçaklaması

-Kaçakçıların olay yerinden kaçması

21.11.2017 - 13.33 - Haber Kodu : 171121069

=====================================

5- 500 LİRALIK SAAT SATIN ALDI, 2 BİN LİRALIK SAATİ ÇALDI

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/ İstanbul DHA

Bakırköy'de bir saat mağazasına gelen kadın, 500 lira değerinde saat satın aldı, önceden incelediği 2 bin TL'lik saati de çantasına attı. O anlar iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, Zeytinlik Mahallesi'ndeki pasajda bulunan bir saat satış mağazasında meydana geldi. İş yerine gelen bir kadın, önce vitrindeki saatleri inceledi. Çalışanlardan beğendiği saatleri isteyen kadın, saatleri tek tek koluna takarak denedi.

Mağazada bulunanların bir anlık dalgınlığından faydalanan kadın koluna denemek için taktığı saatlerden birini hızla çıkarıp çantasına attı. Kadın daha sonra başka saatleri de denedi. 500 TL değerindeki bir saati beğenerek satın alan kadın, alışverişin ardından iş yerinden ayrıldı. O anlar iş yerinin güvenlik kamera kayıtları tarafından saniye saniye kaydedildi.

"SAATİN DEĞERİ 2 BİN LİRA"

Kadın hakkında şikayette bulunan mağaza sahibi Ersan Gürdal, çalınan saatin değerinin 2 bin TL olduğunu söyledi. Gürdal, "Şık giyimli bir kadındı. Hiç düşünmedik böyle bir şey yapacağını. Durumu fark ettiğimizde kamera kayıtlarını inceleme gereği duyduk. Kayıtlara baktığımızda kadının 2 bin TL'lik saatini çantasına attığını gördük" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

GÜVENLİK KAMERASI

///////////////////////////////////////

-Kadının iş yerine girişi

-Kadının vitrindeki saatleri incelemesi, koluna takarak denemesi

-Kolundaki saati hızla çıkarıp çantasına atması (02.36)

-Satın aldığı saatin ücretini ödemesi

-Detaylar

AKTÜEL GÖRÜNTÜ

///////////////////////////////////

-İş yeri sahibi Ersan Gürdal ile röportaj

-Olayın meydana geldiği dükkandan görüntü

21.11.2017 - 13.00 - Haber Kodu : 171121062

=====================================

6- İTÜ'DE İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLER İÇİN EYLEM

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN/ İstanbul DHA

Eğitim-Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi tarafından, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen ve 3 ay süreyle uzaklaştırma kararı verilen akademisyenlere destek eylemi düzenlendi.

İTÜ önüne gelen grup "Kanun Hükmünde Karaca'ya Teslim Olmayacağız" yazılı pankartı açtıktan sonra sık sık slogan attı. Sendika üyesi gruba bazı öğrenciler de destek verdi. Grup adına yapılan basın açıklamasını ihraç edilen akademisyenlerden Eğitim-Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi Yürütme Kurulu Üyesi Arzu Acar yaptı.

Acar, "İTÜ yönetimi tarafından 667 sayılı KHK kapsamında 2016 yılının Aralık ayında açılan ve sekiz üyemizin de dahil edildiği bir soruşturma sonucunda İTÜ idari personeli ve aynı zamanda sendikamız şube yürütme kurulu üyeleri Arzu Acar ve Cihan Koca ile bir önceki yürütme kurulu üyemiz ve iş yeri temsilcimiz Ekin Demirkan hakkında kamu görevinden çıkarma, akademisyen üyelerimiz Hüseyin Mercan ve İlke Kızmaz için ise 3 ay süreyle açığa alma kararı verilmiştir. Aynı soruşturmaya dahil edilen üyelerimiz ve Mimarlık Fakültesi temsilcimiz Sel Yoldaş Akar ve üyemiz Şükran Çavdar geçtiğimiz aylarda çıkarılan bir KHK ile ihraç edilmiştir. İnanıyoruz ki OHAL koşullarında da olsa üyelerimiz uğramış olduğu hukuksuzluk en yakın zamanda mahkeme kararı ile tescil edilecek ve görevlerine döneceklerdir" dedi.

Üniversitenin güvenlik görevlilerinin kamerayla eylem yapan kalabalığın görüntüsünü çekmesi de dikkat çekti.

Grup açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Pankartın görüntüsü

-Slogan atan grup üyeleri

-Dövizlerden detaylar

-Basın açıklamasının okunması

-Grubun dağılması

-Eylemcileri görüntüleyen güvenlik görevlisi

-Genel ve detaylar

21.11.2017 - 13.59 - Haber Kodu : 171121082

=====================================

7- (Ölen karı-kocanın fotoğraflarıyla) KAZA YAPAN SERVİS MİNİBÜSÜ KALDIRIMDAKİ KARI KOCAYI EZDİ: 2 ÖLÜ

Kazanın ardından yaşananlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN/ İstanbul DHA

Ataşehir'de kazaya karışan servis minibüsünün kaldırıma çıkarak ezdiği karı koca hayatını kaybetti. Çiftin yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi.

Kaza, saat 07.00'de Yeni Çamlıca Mahallesi Kargı Sokak ile Aykut Sokak kesişiminde meydana geldi. 06 GVG98 plakalı otomobile hızlı seyrettiği iddia edilen 34 NJ 994 plakalı servis minibüsü çarptı.

KALDIRIMDA YÜRÜYORLARDI

Çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan işçi servisi kaldırımdaki karı kocayı ezdi. Minibüs bir ağaca çarptıktan sonra durabildi. Kazayı görenler durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri Gülseren Ünal'ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi; durumu ağır olan Saffet Ünal ise hastaneye kaldırıldı. Saffet Ünal da hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kazadan hemen sonra yaşananlar bir amatör kamera tarafından kaydedildi.

HASTANEYE GİDİYORLARDI

Acı haberi alan çiftin yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Karı kocanın 3 çocukları olduğu ve hastaneye gittikleri öğrenildi. Polisin incelemesinin ardından Gülseren Ünal'ın cansız bedeni Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Gözaltına alınan araç sürücüleri de Salih Sevgican Polis Merkezi'ne götürüldü. Polisin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

EK GÖRÜNTÜ

/////////////////////////

-Ölen karı-kocanın fotoğrafları

GEÇİLEN GÖRÜNTÜ

/////////////////////////////////////

-Cenazenin yerdeki görüntüsü

-Yakınlarının olay yerine gelmesi

-Cenazeye bakmaları

-Sinir krizi geçirmesi

-Cenazenin kaldırılması

-Kaza yapan araçların görüntüsü

-Devrilen geri dönüşüm kutusu

-Vatandaşlarla röp.

-Araçların kaldırılması

-Genel ve detay görüntüler

21.11.2017 - 09.36 - Haber Kodu : 171121020

21.11.2017 - 09.43 - Haber Kodu : 171121021

21.11.2017 - 13.58 - Haber Kodu : 171121081

=====================================

8- FETÖ TUTUKLUSU SANIK "FETULLAH" OLAN İSMİNİ DEĞİŞTİRDİ

FETÖ'nün YTÜ'deki yapılanması davasında; 35 sanığın 221 bin 504 kez "Bylock"a erişim sağladığı kaydedildi.

Davanın tutuklu sanıklarından Fetullah Karabiber'in de ismini mahkeme kararıyla "Fatih" olarak değiştirdiği belirlendi.

Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ)'nde açığa alınan, aralarında profesörlerin de bulunduğu 13'ü tutuklu 20'si firari 83 sanığın yargılandığı davaya ulaşan raporda;  35 sanığın örgütün kriptolu haberleşme programı olan Bylock'a toplamda 221 bin 504 kez erişim sağladığı belirtildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, 13'ü tutuklu 14'ü tutuksuz 27 sanık hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Taner Akıncı, örgütün kriptolu mesajlaşma programı olan Bylock'u kullanan ve sanıkların söz konusu programa kaç kez eriştiklerine dair BTK'dan gelen evrakın dava dosyasına ulaştığını belirtti.

221 BİN 500 KEZ ERİŞİM SAĞLANDI

Başkan Akıncı tarafından okunan rapora göre, 35 sanığın toplamda 221 bin 504 kez Bylock'a eriştiklerinin tespit edildiğini belirtti.

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti verdiği ara kararında, tutuklu sanıklar açısından mağduriyet oluşmamasını dikkate alarak, aralarında firari ve tutuksuz sanıkların da bulunduğu 60 kişi hakkındaki dosyanın bu davadan ayrılmasına karar verdi. Bylock görüşme içeriklerinin gelecek celseye kadar temini hususunda gerekli işlemlerin yapılmasına karar veren heyet, 13 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

TUTUKLU SANIK "FETULLAH" İSMİNİ "FATİH" OLARAK DEĞİŞTİRDİ

Öte yandan, bu davanın tutuklu sanıklarından "Uyanış" filminin yönetmeni Ali Avcı'nın evinde 13 Temmuz 2017'de yakalanan Yrd.Doç.Dr. Fetullah Karabiber'in adını mahkeme kararıyla adını "Fatih" olarak değiştirdiği öğrenildi. İddianamede Fetullah olarak geçen ismin mahkeme tutanaklarına "Fatih" olarak geçtiği görüldü.

15'ER YILA KADAR HAPİSLERİ TALEP EDİLİYOR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tüm sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement