Dha İstanbul Bülteni - 3

DOĞAN HEPER SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI (1)

Haber: Enver ALAS - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Tedavi gördüğü hastanede geçen cuma günü 80 yaşında hayatını kaybeden Türk basınının duayen isimlerinden Milliyet Gazetesi eski genel yayın yönetmeni ve yazarı Doğan Heper, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı. Heper 'in cenaze namaza Levent Afet Yolal Cami'nde öğle namazının ardından kılındı. Heper Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Cenazeden görüntüler

Cenaze namazının kılınması

Detaylar

==================

KAZADAN SANİYELER ÖNCE METROBÜSÜN GÜVENLİK KAMERASINA YANSIYAN GÖRÜNTÜLERİ

Haber: Ramazan EĞRİ/ İstanbul DHA

Kadıköy Söğütlüçeşme'de istasyonda yolcu alarak kalkan metrobüs ile istasyona giren iki metrobüs aynı şeritte çarpıştığı kazanın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde metrobüs yolunda ilerleyen bir metrobüs görülüyor. Ardından çevrede bulunanların metrobüs yoluna koştuğu güvenlik kamerasına yansıyor.

Diğer bir güvenlik kamerasında ise kazandan saniyeler önce metrobüsün perone doğru ilerlemesi kameralara yansıyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

(Güvenlik kamerası)

Metrobüs yolundan görüntüler

Koşuşturanların görüntüsü

Metrobüsün görüntüsü

==================

METROBÜS ŞOFÖRÜ HAYATINI KAYBETTİ

Ramazan EĞRİ - Erhan TEKTEN, İstanbulDHA

Süğütlüçeşme'de 2 metrobüsün kafa kafaya çarpıştığı kazada ağır yaralanan metrobüs sürücüsü Ali Gözderesi hayatını kaybetti.

==================

-METROBÜS SÜRÜCÜSÜNÜN CENAZESİ ADLİ TIP KURUMU'NDA

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/ İstanbul DHA

Kadıköy Söğütlüçeşme'de dün  metrobüs durağında meydana gelen kazada hayatını kaybeden metrobüs sürücüsü Ali Gözderesi'nin cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi.

Gözderesi'nin cenazesi saat 14.30 sıralarında Yenibosnada'ki Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Cenaze işlemlerini Gözderesi'nin yakınlarının yanı sıra mesai arkadaşları da takip etti. Ali Gözderesi'nin cenazesinin, otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından cenaze namazı için Yenibosna'daki Akşemsettin Camii'ne, ardından defnedilmek üzere memleketi Nevşehir'e gönderileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Ali Gözderesi'nin fotoğrafı

-Cenaze aracının kuruma girmesinden görüntü

-Cenaze yakınları ve Gözderesi'nin çalışma arkadaşlarından görüntü

-Adli Tıp Kurumu'ndan detay görüntüler

==================

DUAYEN GAZETECİ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANIYOR

Duayen Gazeteci Doğan Heper, muhabirlikten sayfa sekreterliğine, yazı işleri müdürlüğünden genel yayın yönetmenliğine ve sonunda da  yazar olarak tam 53 yıl görev yaptığı Milliyet Gazetesi'nden göz yaşları arasında uğurlandı.

Haber: Enver Alas - Kamera: Güven Usta, İstanbulDHA

Tedavi gördüğü hastanede geçen cuma günü 80 yaşında hayatını kaybeden Türk basınının duayen isimlerinden Milliyet Gazetesi eski genel yayın yönetmeni ve yazarı Doğan Heper, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlanıyor.

İLK TÖREN MİLLİYET GAZETESİ'NDE

Usta gazeteci için ilk tören, 53 yıl çalıştığı Milliyet Gazetesi'nde yapıldı. Gazetenin Şişli'deki binasında düzenlenen törene başta Heper ailesi olmak üzere, Milliyet çalışanları ve meslektaşları katıldı.

Törende Doğan Heper'in eşi İffet Heper, kızları Başak Heper Kızıldemir ile Demet Heper, damadı Kanat Kızıldemir ve torunu Efe Kızıldemir de hazır bulundu. Heper ailesi ve Milliyet çalışanları Türk bayrağına sarılı tabutun başında gözyaşı döktü.

"BIRAKTIĞI EN ÖNEMLİ MİRAS BUDUR"

Törende konuşan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, Heper'in 53 yıl boyunca hayatının en önemli noktasının Milliyet olduğunu  belirterek, "Hepimizin ağabeyi, ustası olarak aramızdan ayrılıyor" diye konuştu.

Belovacıklı, "Milliyet'i milliyet yapan ilkelere sahip çıkmak onu geliştirmek, varlığını sürdürmek onun için birinci öncelikti. Geride bıraktığı en önemli miras budur. Bu mirası genç arkadaşlara bırakarak onu yolcu ediyoruz. Mekanı cennet olsun hepimizin başı sağolsun" dedi.

HELALLİK ALINDI

Mete Belovacıklı'nın konuşmasının ardından Doğan Heper için helallik alındı, dua edildi. Heper'in cenazesi, karanfillerle gazeteden uğurlandı.

ZİNCİRLİKUYU MEZARLIĞI'NA DEFNEDİLECEK

Doğan Heper, Levent Afet Yolal Camii'nde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek.

YALÇIN BAYER : ÇOK SAYGIN GAZETECİLİK YAPTI

Törene katılan Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Doğan Heper'in çok saygın gazetecilik yaptığını söyledi. Bayer, "Bana göre yönetici anlamında son yılların en önemli gazetecilerinden biriydi. Milliyet'in Abdi İpekçi ekolünü bugüne kadar getiren en önemli yöneticilerinden biridir. Böyle önemli bir gazeteci, Babıali tarihine iz bırakan yaşayanlardan şu anda 10 kişiden biridir" şeklinde konuştu.

ALTAN ÖYMEN: BÜTÜN HAYATINI GAZETECİLİĞE ADADI

Gazeteci-yazar Altan Öymen, bütün hayatını gazeteciliğe adadığını belirttiği  Doğan Heper'in çok önemli bir gazeteci olduğunu ifade etti. Öymen, "Gazeteci gibi yaşamak, ona ait, onun özelliklerindendi. Genel yayın müdürü olduğu zaman sabahtan itibaren gazetenin başındaydı. Aktif gazetecilikten ayrılıp yazar olarak devam ettikten sonra yine aktifmiş gibi aynı şeyleri yapardı. Hayatı gazetecilikle geçti. Ailesine ve tüm Türk basınına ve Milliyet okurlarına başsağlığı dilerim" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

--------------------

Milliyet gazetesi binası

-Cenaze aracının gelişi

-Türk bayrağına sarılı tabutun indirilmesi

-Bina önünde tören

-Eşi ve kızlarının gözyaşı dökmesi

-Törene katılan Milliyet çalışanları

-Gazeteci meslektaşları

-Mete Belovacıklı'nın tabutun başında konuşması

-Helallik alınması ve dua edilmesi

-Yalçın Bayer ile röp

-Altan Öymen ile röp

-Genel ve detaylar

=================

PİLOT UÇAN BALONLARI GÖRÜNCE, " BİRER BİRER BALONLAR GEÇİYOR. O YÜZDEN BEKLİYORUZ PİST ÜZERİNDE

Haber-Kamera: Murat ÇAKIR/ İstanbul DHA

Çocuklar tarafından gökyüzüne bırakılan uçan balonlar İstanbul Atatürk Havalimanı pistinin üzerine kadar geldi. Kalkış için pist başında bekleyen THY uçağını pilotu balonları görünce Atatürk Havalimanı Kontrol Kulesi'nde görevli hava trafik kontrolörüne "Pist üzerinde en az 7-8 tanesi bir araya bağlı uçan balonlar geçiyor. O yüzden pist üzerinde bekliyoruz" diyerek durumu rapor etti.

Daha önce de yaşanan ve hava trafiğini etkileyen bu tür durumlarda uçakların iniş ve kalkış yaptığı güzergahlarda uçurulan uçurtmalar ve balonları gören  pilotlar, uçuş güvenliğini tehlikeye yol açmaması için kuleyi bilgilendiriyor. Kule görevlileri de polisle temasa geçerek  uçuş güzergahlarında balon ve uçurtma uçurulmasına engel oluyorlar..

Cumartesi  günü Florya çevresinden çocuklar tarafından gökyüzüne bırakıldığı öğrenilen uçan balonlar Atatürk Havalimanı pist üzerine kadar geldi. Saat 15: 37'de dış hat uçuşu yapacak olan kalkış için pist başında bekleyen THY uçağının pilotu Florya- Sefaköy yönündeki pist üzerinde uçan balonları görmesi ve kuleyi uyarması ses kayıtlarına yansıdı. Pilot, hava trafik kontrolörüne "Şu an tam pistin üzerinde uçan balonlar geçiyor böyle en az 7- 8 tane bir araya bağlı efendim. Birer birer balonlar geçiyor. O yüzden bekliyoruz pist üzerinde " anonsunu yaptı.

Görüntü Dökümü: (ARŞİV)

-Atatürk havalimanı ve uçaklar

-Kokpitte pilotlar

-İnişe geçen bir uçak

=================

BATMAN'A GİDEN THY UÇAĞINA KUŞ ÇARPTI

Faik KAPTAN - Murat ÇAKIR/ İstanbul DHA

Türk Hava Yolları'nın (THY) İstanbul'dan Batman'a giden uçağı alkışından bir süre sonra kuş çarpınca geri dönmek zorunda kaldı.  Yolcular başka bir uçakla 3 saatlik bir gecikmeyle Batman'a gitti.

THY'nin TK-2682 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi uçağı bugün sabah saat 06.00'da Atatürk Havalimanı'ndan Batman'a gitmek üzere havalandı. THY uçağı, kalkışından bir kısa süre sonra kuş sürüsüne girdi. Kuşların uçağa çarpması üzerine pilot uçuş kulesine  " Kuş çarpması nedeniyle geri dönüyoruzö bilgisini verdi.

Kalkışında yarım saat sonra geri dönen THY uçağına 5 martının  çarptığı belirlendi. Uçak bakım hangarına alınırken yolcular başka bir uçakla 3 saatlik gecikmeyle Batman'a gönderildi.

==================

FETÖ/PDY ADLİ TIP YAPILANMASI DAVASI

Yüksel KOÇ/ İstanbul, DHA

FETÖ/ PDY'nin İstanbul Adli Tıp yapılanmasına yönelik 37'si tutuklu, 3'ü firari, 52 sanığın, "Silahlı terör örgütüne üye olmakö  suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya başlandı.

Adli Tıp Kurumu'nda raportör olarak çalışan tutuksuz sanık Muhammed Nabi Kantarcı, "Adli Tıp Kurumu'nda kimler FETÖ'cü sorusu üzerine, "Net bir şekilde şunu söyleyebilirim. Islak imza ekibinin sağında solunda kim varsa onlardan olduğunu düşünüyorum. Zaten yapı, kendisini gizleyen bir yapı. Devlet sırrı niteliğinde şeyler var, bunları burada kesinlikle söyleyememö dedi.

DAVANIN İLK DURUŞMASI

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıkların 37'si katıldı. Tutuksuz yargılanan sanıklardan da 9'u duruşma salonunda hazır bulundu.  Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, avukatı bulunmayan sanıklar Esat Şahin, Ahmet Selçuk Gürler, Nurettin Ömür, Mine Ömür, Mehmet Burak Dalbudak, Bünyamin Başpınar için müdafi atanması amacıyla baroya müzakere yazılmasına karar verdi. İddianame hemen hemen herkese gönderildiği için okunmasına gerek olmadığını söyleyen Başkan Dağ, duruşmanın SEGBİS sistemi ile kayda alınacağını ifade etti.

Duruşmada tutuksuz yargılanan İstanbul Adli Tıp Kurumu el yazısı uzmanı Hasan Bayram, 2010 yılında Adli Tıp'ta memur olarak işe başladığını, daha sonra kurumun yaptığı sınavı kazanarak fizikçi olduğunu söyledi.

'HIRSIZ 1 DOLARI ÇALMAMIŞ, UNUTMUŞ'

Bayram, "Evimde bulunan 1 dolarlar çok eski tarihli. Çocukluğumdan kalma para biriktirme alışkanlığım vardı. Üniversite yıllarımda da bu parayı 60-70 dolar seviyesine getirdim, hırsız girdi, çoğunu almış, iki tane 1 doları bırakmış. O dolarlar onlar. Şüphelendiğim kişi de aynı okuldan arkadaşımdı" dedi.

Kendisinin Dursun Çiçek hadisesinden sonra Adli Tıp'ta çalışmaya başladığını söyleyen Bayram, "Dursun Çiçek hadisesi bittikten sonra ben oraya geldim. Hiçbir şekilde müdahilliğim olmadı. İmza yetkisi aldıktan sonra da kamuoyuna mal olmuş hiçbir dosyaya imza atmadım. Bank Asya'da bir hesap açmış olduğumu dahi ilk başta hatırlamadım. Sonradan hatırladım, ablama borç verdiğim param vardı, onu alınca Bank Asya'ya yatırdım. Parayı yatırdığım zaman da para yatırılmasına ilişkin bir talimattan kesinlikle haberim yoktuö iddiasında bulundu.

Açığa alınmasının saçma bir durum olduğunu söyleyen Bayram, "Kurum başkanımız açığa alındığında bir açıklama yapıyor, benim 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün propagandasını yaptığımı söylüyor. Savcı sorduğunda da bilmediğini söylemiş. İnsanların hayatlarıyla oynamak bu kadar kolay olmamalıö dedi.

Tutuksuz sanık Muhammet Nabi Kantarcı, 2007 yılında Adli Tıp Kurumu'na girdiğini, daha sonra Van'a gönderildiğini belirterek, Dursun Çiçek ve Ergenekon ile ilgili işler bittikten sonra  kurumdaki uzman kadronun Ergenekoncu oldukları gerekçesiyle tasfiye edildiğini savundu. Kurumda uzman kadronun azalması üzerine Van'dan İstanbul'a geri getirtildiğini söyleyen Kantarcı, "Fizik İhtisas Dairesi'nde raportör olarak çalışttım. Sonra da uzman oldum. 17-25 Aralık'tan 5 gün sonra 2. İhtisas Kurulu'na sürgün edildim. Burası sürgün yeri, buraya gelen dosyalar en zor, en kapsamlı dosyalardır. Burada olmamın nedeni iki tanıktır. Beni ihbar eden kişinin de FETÖ'cü olduğunu düşünüyorumö dedi.

Kantarcı, "Islak imzada kumpas davasında yargılanan Fizik İhtisas Dairesi Başkanı Eyüp Kandemir'in odasına, 17-25 Aralık'tan sonra gelmeyen yoktuö dedi.Kantarcı'nın Adli Tıp Kurumu eski Başkanı Haluk İnce'nin baldızını işe aldığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, "Bizim memleket biliyorsunuz akrabaya iş vermeyi sever. Nepotizm biliyorsunuz bu memleketin hastalıklarından birisidir" dedi.

KANTARCI: ISLAK İMZACILAR ONLARDAN

Kantarcı, Başkan Dağ'ın, "Adli Tıp Kurumu'nda kimler FETÖ'cü sorusu üzerine de, "Net bir şekilde şunu söyleyebilirim. Islak imza ekibinin sağında solunda kim varsa onlardan olduğunu düşünüyorum. Zaten yapı kendisini gizleyen bir yapı. Devlet sırrı niteliğinde şeyler var, bunları burada kesinlikle söyleyememö dedi. Kantarcı, Bank Asya'da hesabının bulunmasına ilişkin soruyu da, "Ben milliyetçi bir insanım. Bütün medya Bank Asya'yı batırmak istendiğini yazıyordu. Bankaya karşı bir linç girişiminin olduğu söyleniyordu, ben de yatırdım. Yüklü dediğiniz miktar 10 bin TL'dir. O zaman zaten terörle ilgisi yoktu. Şimdi pişmanımö diye yanıtladı. Duruşma, tutuksuz sanıkların sorgusu ile devam ediyor.