Dha Yurt Bülteni- 16 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni- 16

KONYA'DA EVİN TABANI GÖÇTÜ: 3 YARALIKONYA'da tek katli müstakil evin salonunun tabanı, belirlenemeyen nedenle bodrum katına göçtü.

14.10.2017 21:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

KONYA'DA EVİN TABANI GÖÇTÜ: 3 YARALI

KONYA'da  tek katli müstakil evin salonunun tabanı, belirlenemeyen nedenle bodrum katına göçtü. O sırada salonda yemek yiyen ve tabandaki beton blokla birlikte bodrum kata düşen 3 kişi hafif yaralandı. 3 kadın mahsur kaldıkları yerden AFAD ekipleri tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Olay, saat 17.00 sıralarında merkez Meram İlçesi Selim Sultan Mahallesi Altıpınar Sokak'taki Cesur Göçer'e ait tek katlı müstakil bir evde meydana geldi. Aile fertlerinden 38 yaşındaki Rabia Cesur, 42 yaşındaki Selver Cesur ve 65 yaşındaki Esma Göçer, evin girişinde bulunan salon bölümünde sofrada yemek yedikleri sırada, salonun tabanı bir anda belirlenemeyen nedenle bodrum kata göçtü. Tabandaki beton blokla birlikte bodrum kata düşen 3 kadın yaralandı. Gürültü ve kadınların çığlıklarını duyan komşuları, eve koşup yardım çağırdı. Olay yerine gelen AFAD ekipleri, göçme sonucu düştükleri yerde mahsur kalan ve hafif yaralanan 3 kadını bulundukları yerden kurtardı. 3 kişi ambulanslarla Meram Eğitim ve Uygulama Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan 3 kişinin durumunun iyi olduğu belirtildi.

Ekipler, evin tabanın çökme nedenini araştırıyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Göçükten ve AFAD ekiplerinden detay

Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA/ DHA)

=========================================

Çocuk yaşta aşırı antibiyotik kullanmak obezite sebebi

HACETTEPE Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Serhat Ünal, ABD'de yapılan çalışmalarda, çocukluk döneminde çok antibiyotik kullanan kişilerde bağırsakta yaşayan mikropların dengesinin bozulması nedeniyle obez olma ihtimalinin ortaya çıktığını söyledi.

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) tarafından düzenlenen 19'uncu Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Antalya'nın Belek bölgesindeki Sueno Deluxe Hotel&Kongre Merkezi'nde başladı. Bilimsel kongreye 3 bin 270 uzman katıldı. Kongrede, iç hastalıkları kliniklerindeki önemli ve ilgi çeken konuların yanı sıra, olgular eşliğinde sık karşılaşılan sorunlar ve kronik hastalıklara yaklaşım ile birlikte tıptaki yeni gelişmeler ele alınıyor. Son gelişmelere ilişkin konferanslar, iç hastalıklarında kanıt-hastalık ilişkisi oturumları, klinik ve laboratuvarlardaki güncel konuları içeren sempozyumlar programın ana başlıklarını oluşturuyor. Kongrede, konularında Türkiye'de söz sahibi 38 oturum başkanı ve 72 konuşmacı sunum yapacak.

TÜRK ADIYLA ANILAN TEK HASTALIK 'BEHÇET'

Kongrenin basın toplantısında konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Sedat Kiraz, Türk adı ile anılan literatürdeki tek hastalık olan 'Behçet' hakkında bilgi verdi. Behçet hastalığının tekrar eden ağız yaraları, cinsel bölgede ağızdakine benzer yaralar ve görme kaybına kadar gidebilen gözün ön bölümünde ihtihaplanma şeklinde görüldüğüne değinen Prof.Dr. Kiraz, "Ayrıca, eklemlerde kızarıklık, şişlik, vücut içinde yoğun olarak iltihaplanmış sivilceler şeklinde görülen bir hastalıktır. Özünde bir damar iltihabı. Damar tutumu sonrasında kalp, böbrek, akciğer ve beyinde değişik bulgularla karşımıza çıkan bir hastalıktır" dedi.

ANNE ÖLÜMLERİ

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği yönetim kurulu üyesi Dr. Selma Karaahmetoğlu ise anne ölümlerinin dünyanın en büyük sorunu olduğunu belirterek, Türkiye'de de anne ölümlerini azaltmak zorunda olduklarını vurguladı. Dr. Karaahmetoğlu, "Türkiye'de anne ölümleri yaklaşık yüzde 14 civarında. Bu ölümlerin önüne geçmek için tüm önlemleri almak zorundayız. Gebelerde aneminin engellenmesi, kansızlığın düzeltilmesi ve aşılama çalışmalarının doğru yapılarak gelişebilecek enfeksiyonların engellenmesi ölüm sayısını azaltacaktır" diye konuştu.

DİYABETTEKİ ARTIŞ

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Tufan Tükek, diyabet hastalığındaki artışa dikkati çekti. Prof.Dr. Tükek bu artışa, yaşam tarzı değişikliklerinin istendiği ölçüde gelişmemesinin yanı sıra, endüstriyel gelişim, sanayileşme, kentsel yaşamın artması, spor alanlarının azalması, gıdaya ulaşımın kolaylaşması, günlük ihtiyaçtan fazla gıda ve enerjinin alınması, özellikle çocukluk çağında hareket alanlarının çok az olması, çocukların evde hapsedilmesi ve okul yaşamındaki hareketin azalmasının neden olduğunu söyledi.

Diyabet tedavisinde ilaç sıkıntısının da çekildiğine vurgu yapan Prof.Dr. Tükek, "Yeni çıkan ilaçlarda, başta insülinlerin yazılmasında bir sorun var. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. 2010 yılında yüzde 10 ile başlayan diyabetli hasta oranı, tüm toplumda şu an yüzde 14 civarında. 7- 8 milyon diyabetli var. Bu giderek artıyor. 4 yıl sonra bu oranın 2 katına çıkmasını bekliyoruz" dedi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kerim Güler, demir eksikliğinin Türkiye'de ve dünyada çok sık görülen bir kansızlık şekli olduğunu hatırlatarak, nedenlerine dikkati çekti.

ÇOCUK YAŞTA AŞIRI ANTİBİYOTİK KULLANIMI OBEZİTE NEDENİ

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Serhat Ünal da antibiyotiklerin yan etkilerine değinerek, bilinen en önemli yan etkinin ishal olduğunu söyledi. Son zamanlarda bağırsaklarda yaşayan mikrop ailesinin fonksiyonlarının daha iyi anlaşılması ile başka etkilerin de ortaya çıktığına işaret eden Prof. Dr. Serhat Ünal, "ABD'de yapılan çalışmalarda, çocukluk yaşında çok antibiyotik kullanan kişilerde bağırsakta yaşayan mikropların dengesinin bozulması sonucu obez olma ihtimalinin ortaya çıktığı anlaşıldı. Çok net çalışmalar var. Antibiyotik kullanım miktarlarını gösteren haritalarla, şişmanlığı gösteren haritalar üstü üste konulduğu zaman bölgeler tam olarak birbirinin üstüne çıkıyor. Bu bir teori gibi tabi. Ama bir ilişki olduğu da aşağı yukarı kesin. Çok dikkat etmemiz lazım" dedi. Prof.Dr. Ünal, Türkiye'de 65 yaş üstü herkesin grip aşısı olması gerektiğini ekledi. Kongre yarın yapılacak oturumlarla sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Basın toplantısından detay

Prof.Dr. Tufan Tükek konuşması

Prof.Dr. Serhat Ünal konuşması

Kaset Durumu: Link hazırlanıyor

KJ: Haber- Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

===================================

Erbakan: Kurtuluş, Türkiye'nin öncülüğünde İslam birliğinin kurulmasından geçer

ERBAKAN Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, babası Necmettin Erbakan'ın siyasi yasaklı olmasına neden olan konuşmayı Bingöl'de yaptığını belirterek, "Kurtuluş, Türkiye'nin öncülüğünde 2 milyarlık İslam aleminin bir araya toplanmasından geçer. ya bunu gerçekleştireceğiz, ya da Büyük İsrail'e vilayet olacağız. Başka seçenek yoktur" dedi.

Erbakan Vakfı'nın Bingöl Şubesi'nin açılışına katılmak üzere Bingöl'e gelen vakfın Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, burada yaptığı konuşmada, Necmettin Erbakan'ın siyasi yasaklı olmasına neden olan konuşmasını Bingöl'de yaptığını hatırlattı. Dr. Erbakan, "Bingöl ilinin başka bir önemi var. Milli görüş davası hareketi bakımından önemi var. Merhum Erbakan hocamız, siyasi yasaklı hale gelmesine neden olan tarihi konuşmasını Bingöl'de yapmıştı. Yaptığı konuşmanın neticesinde bölge halkının, buradaki Kürt kardeşlerimizin hakkını savunmak üzere yaptığı konuşma neticesinde siyasi yasaklı hale gelmişti. O nedenle Bingöl'ün ayrıca bir önemi vardır" dedi.

Dr. Fatih Erbakan, açılışın ardından Bingöl Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, 'Ümmet Kardeşliği' konulu konferansa katıldı. Konferansta konuşan Dr. Erbakan, ABD Başkanı Trump'u, 'Siyonizmin kovboyu' olarak niteleyerek şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızı'n Amerika ziyaretinde Siyonizmin kovboyu olan Trump, bizim Cumhurbaşkanımız'ın kulağına eğilip diyor ki, 'iyi ki geldiniz sayın Erdoğan. Sizinle birlikte yapacağımız çok iyi işler var' diyor. Türkiye'de bir kısım medya bundan gurur duydu. 'Koskoca Amerikan Başkanı Trump, Cumhurbaşkanımıza bir şeyler söyledi, bu ne şeref' diye ağızları kulaklarına vardı. Trump'un dediği, 'birlikte yapacağımız işler var' lafı ne manaya geliyor, biliyor musunuz? Büyük İsrail hedefine ulaşılması. Büyük İsrail hedefine ulaşılması için başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin kullanılması, alet edilmesi. Arkasından Trump gitti, Ramazan ayında Suudi Arabistan'a gezi yaptı. Orada yüz milyar dolarlık silah satışı anlaşmasını imzaladılar. Suudlularla beraber kılıç dansı yaptı. O yüz milyar dolarlık silah anlaşmasını neden yaptı biliyor musunuz? Suudlu Müslümanlar, kendilerini daha iyi korusunlar, dışardan gelecek tehlikelere karşı güçlü bir orduları olsun, buradaki Müslümanlar güçlensin diye silah satışı yaptı. Neden yapıyor? İsrail planının uygulanması için."

'KÜRTLER, İSLAM KARDEŞLİĞİ BİLİNCİYLE HAREKET ETTİLER'

Kürtlerin bölgede İslam Kardeşliği bilinciyle hareket ettiğini söyleyen Dr. Erbakan, "Kürt kardeşlerimiz, asırlardır ümmet kardeşliği, İslam kardeşliği bilinciyle hareket ettiler. Türklerle, Araplarla siyonizme karşı mücadele ettiler, şehit düştüler. Bugün de, dış güçlerin, dünya siyonizminin bölme, parçalama ve yutma anlayışına karşı çözüm arayışımız, bin senelik tarihimizde olduğu gibi 'ümmet kardeşliği' anlayışıyla olacaktır. Ümmet kardeşliğinden, İslam birliğinden bin senelik tarihimize dönmekten başka kurtuluşumuz yoktur. Büyük İsrail'e köle olmak yerine, İslam birliğini kurarak lider ve güçlü bir ülke olmamız artık kaçınılmazdır. Her zamanki gibi söylüyoruz; AB'nin, Amerika'nın, İsrail'in peşine katılıp, uydu ve köle olmak mı daha şerefli, yoksa Selahattin Eyyubi'nin, Sultan Abdulhamit Han'ın, Erbakan Hocamızın yolundan gidip İslam Birliği'ni kurmak mı daha şerefli? Kurtuluş, Türkiye'nin öncülüğünde, 2 milyarlık İslam aleminin bir araya toplanmasından geçer. ya bunu gerçekleştireceğiz, ya da Büyük İsrail'e vilayet olacağız. Başka seçenek yoktur" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------

-Erbakan'ın vakıflarının il temsilciliğinin açılışını yapması,

-Erbakan Vakfı İl Temsilciliği'nde konuşması,

-Bingöl Üniversitesi Konferans Salonu'ndan detaylar

-Erbakan'ın 'Ümmet Kardeşliği' Konferansında Konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,

=================================

Kamyona çarpan tankerin sürücüsü yaralandı

TEM Otoyolu'nun Bolu Dağı Tüneli çıkışında kamyona çarpan tankerin sürücüsü yaralandı.

Kaza, saat 19.30 sıralarında TEM Bolu Dağı Tüneli çıkışında meydana geldi. İstanbul yönüne giden 56 yaşındaki Faruk Özaltun yönetimindeki 33 E 0340 plakalı tanker, aynı yöne giden 38 yaşındaki Yahya Erkul yönetimindeki 06 EU 8151 plakalı kamyona arkadan çarptı. Yaralanan tanker sürücüsü Faruk Özaltun, araç içerisinde sıkıştı. Olay yerine gelen sağlık ve karayolları ekiplerinin yardımıyla sıkıştığı yerden çıkarılan Özaltun, ambulansla Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Kaza nedeniyle yolda tek şeritten sağlanan trafik akışı, araçların kaldırılmasının ardından yeniden normale döndü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Kaza yerinden görüntü

Şoförün şoför mahallinden çıkarılırken görüntüsü

-Sağlık ekiplerinin müdahalesi

-Detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

===================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni- 16 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement