Dha Yurt Bülteni-3

1)LİSENİN KALORİFER KAZANI PATLADI: 1 ÖLÜ, 6 YARALI

ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin kalorifer kazanında meydana gelen patlamada hizmetli Selahattin Köse öldü, okul müdürü, 1 hizmetli ve 4 öğrenci yaralandı. Patlama, saat 08.00 sıralarında 4 katlı okul binasının yanında bulunan tek katlı kalorifer dairesinde meydana geldi. Sabah öğrenciler henüz okula gelmeden önce kalorifer kazanı yakıldı. Bir süre sonra öğrencilerin okula gelmeye başladığı sırada kazan, büyük bir gürültüyle patladı. Patlama ile birlikte binanın duvarı yıkıldı. Okulda görevli hizmetli Selahattin Köse, duvarın altında kaldı. AFAD ve itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla duvarın altından çıkarılan Köse'nin öldüğü belirlendi. Patlama nedeniyle okulun bahçesinde bulunan okul müdürü, 1 hizmetli ve 4 öğrenci de hafif yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Çaycuma Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Patlama nedeniyle okulun bahçesindeki servis minibüsünün camları kırıldı, bazı araçlar hasar gördü. Patlama nedeniyle okul bugün 1 gün süreyle tatil edildi.

Çacuma Kaymakamı Serkan Keçeli, yaralıların hastanedeki tedavileri ardından taburcu edildiğini, olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığını söyledi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Yeliz ALAGÖZ/ÇAYCUMA (Zonguldak),

==========================================================

2)TERASTA CİNAYET; 'EŞİMİN AŞIĞINI ÖLDÜRDÜM' DİYEREK İHBARDA BULUNDU

ANTALYA'da, 40 yaşındaki Yılmaz B., eşi Rukiye B.'nin kendisini aldattığını iddia ettiği kuafor 28 yaşındaki Ramazan Acar'ı, tek bıçak darbesiyle öldürdü. Olaydan sonra polisi arayan Yılmaz B., "Eşimin aşığını terasta öldürdüm" diyerek ihbarda bulundu. Kepez İlçesi Altınova Mahallesi'ndeki olay, saat 00.30 sıralarında 3 katlı binanın teras katında meydana geldi. Bir karot (beton delme) firmasında çalışan Yılmaz B., gece yarısı eve geldiğinde dairesinden çıkan Ramazan Acar'la karşılaştı. Yılmaz B.'nin yanında taşıdığı bıçağı çıkarması üzerine Ramazan Acar terasa kaçarken, Rukiye B. ise kendisini eve kilitledi. Elinde bıçakla terasa çıkan Yılmaz B., kısa süre boğuştuğu Ramazan Acar'ı belinden tek bıçak darbesiyle öldürdü.

POLİSİ ARAYIP OLAYI BİLDİRDİ

Ardından dairesine inen Yılmaz B., kapıyı açamayınca 155 Polis İmdat hattını arayarak, "Eşimin aşığını terasta öldürdüm" diyerek ihbarda bulundu. Bir süre kapının önünde bekleyen Yılmaz B., ardından olay yerinden kaçtı. Eşinin gitmesinin ardından daireden çıkan Rukiye B., terasta Ramazan Acar'ın kan içindeki cesediyle karşılaştı. Kısa süre sonra olay yerine gelen polis ekipleri, Rukiye B.'nin ifadesine başvurdu. Polis ve sağlık ekiplerinin incelemesinden sonra Ramazan Acar'ın cesedi Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

Polis ekipleri yaklaşık yarım saat sonra Yılmaz B.'yi Kepez İlçesi Baraj Mahallesi'nde yakaladı. Şüphelinin olayda kullandığı bıçak da ele geçirildi. Yılmaz B. ve eşi Rukiye B., sorguları yapılmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne götürüldü.

Ramazan Acar'ın, ilçede kuaförlük yaptığı, Rukiye B.'nin de müşterisi olduğu iddia edildi.

Görüntü Dökümü

---------------

Cesedin torbaya konulması

Cesedin taşınması

Cenaze aracına konulması

Bina dış plan

Polis araçlarında görüntü

Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

=====================================================

3)SİLAHLI SALDIRI ŞÜPHELİSİ: ÖLDÜRME KASTIM YOKTU

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde geçen mart ayında 2 kişinin yaralandığı silahlı saldırıyla ilgili tutuklu yargılanan Halis Ergen, "Ateş ettiğimde aramızda 3-5 metre vardı, öldürme kastım yoktu. Sonrasında olay yerinden uzaklaştım" dedi

Manavgat Sorgun Bulvarı'nda, 07 LSC 60 plakalı otomobilinden inen Hasan Aksoy, Hasan Erdoğan ve Nuri Erdoğan, kendilerini 07 HSM 68 plakalı otomobille takip eden Halis Ergen'in silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda Hasan Aksoy, Nuri Erdoğan yaralandı. Olay yerinden kaçan Halis Ergen, Sorgun ormanında saldırıda kullandığı tabancayla birlikte yakalandı. Polis merkezinde işlemleri tamamlanan Halis Ergen tutuklandı.

Hakkında iki kez 'olası kastla öldürmeye teşebbüs' suçundan dava açılan Halis Ergen hakim karşısına çıktı. Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade veren Halis Ergen, elektrikçi olduğunu belirterek, Hasan Aksoy, Hasan Erdoğan ve Nuri Erdoğan'ı meslektaşı olduğu için tanıdığını, olayda adı geçen E.K. ve U.G.'yi ise tanımadığını söyledi. Nuri Erdoğan'la aralarında alacak borç anlaşmazlığı olduğunu, olay gecesi iş konuşmak amacıyla bir arkadaşıyla yemeğe gittiğini ve restoranda müştekilerle tartıştıklarını ve sonrasında ayrıldıklarını anlattı.

"ÖLDÜRME KASTIM YOKTU"

Hasan Erdoğan'ı aradığını, bulundukları yeri öğrenerek yanlarına gittiğini aktaran Halis Ergen, müştekilerin orada alkol aldıklarını ve kendisinin de alkol istediğini ama vermediklerini söyledi. Bu sırada Hasan Erdoğan'la tartıştıklarını ve Hasan Erdoğan'ın birkaç defa, Nuri Erdoğan'ın da bir defa kendisine vurduğunu öne sürdü. Nuri Erdoğan'ın tabancasını çektiğini, namluya mermi sürmeye çalıştığını ama tutukluk yaptığı için süremediğini anlatan Halis Ergen, arbede sırasında yere düştüğünü ve ardından aracına gittiğini kaydetti. Arbedenin olduğu yerden ayrıldıktan sonra yeniden restorana gittiğini belirten Halis Ergen, "Bu sırada Nuri Erdoğan ve Hasan Aksoy'un da aynı yere geldiklerini ve araçtan indiklerini gördüm. Nuri Erdoğan'da silah olduğunu biliyordum. İşin çığırından çıkacağını düşünerek yere doğru iki el ateş ettim ardından araçla beni takip etmesinler diye onların aracına 2-3 el ateş ettim. Ateş ettiğimde aramızda 3-5 metre vardı, öldürme kastım yoktu. Sonrasında olay yerinden uzaklaştım" dedi. Olaydan dolayı pişman olduğunu söyleyen Halis Ergen, tahliyesini ve beraatını talep etti.

Olayda kasığından yaralı olarak kurtulan Hasan Aksoy, Halis Ergen ile aralarında husumet bulunmadığını ve olay nedeniyle şikayetçi olmadığını söyledi. Nuri Erdoğan, saldırıda sol baldırından yaralandığını ve olayla ilgili masrafları olduğunu, Hasan Erdoğan da masraflarının ve maddi zararının olduğunu belirterek sanıktan şikayetçi oldu.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Halis Ergen'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Manavgat adliyesinden görüntü

Hasan Aksoy'un olay yerinden görüntüsü (Arşiv)

Sağlık ekiplerinin gelmesi ve Hasan Aksoy'u hastaneye götürmesi (Arşiv)

Otomobilde kurşun izleri (Arşiv)

Halis Ergen'in fotoğrafı

36 MB/// 01.09"

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

=====================================================

4)SURİYE'Lİ PERVİN KUCAĞINDA 1 YAŞINDAKİ KIZI İLE OKUMA-YAZMA KURSUNA GİDİYOR

SURİYE'deki iç savaştan kaçarak Diyarbakır'ın Silvan ilçesine gelen ve 2 yıl önce evlenen Suriye'li Pervin Baran, şimdi kucağında 1 yaşındaki kızı Elif ile Halk Eğitim Merkezinin açtığğı okuma-yazma kursuna giderek okuma yazma öğreniyor. Suriye'li Pervin Baran, "Burada açılan kursta okuma-yazma öğreniyorum. Buradaki öğretmen çok iyidir. Bizlere çok iyi ders anlatıyor. Burada zaman iyi geçiyor. Türkçe'yi kısa zamanda öğrendim"dedi. Halk Eğitim Merkezi Müdürü Şükrü Güzel ise, "Pervin hanım müthiş bir çaba, azimle katılım sağlıyor. O kadar azimlik ki, çocuğunu da yanında getiriyor. Bizim bununla ilgilide bir çalışmamız var, kendi bünyemizde bir ana sınıfını oluşturmak. Kurslarımıza katılım sağlayan çocuklu annelerin çocuklarına biz bakacağız. yeter ki, kursa katılım sağlansınlar okuma, yazmayı geliştirelim"diye konuştu.

Ülkesi Suriye'de yaşanan iç savaştan kaçarak ailesi ile Diyarbakır'ın Silvan ilçesine gelen Suriye'li Pervin Baran, 2 yıl önce Ramazan Baran ile evlendi. Bir yıl önce bir kız çocuğu doğuran ve Kürtçe ile Arapça bilen  Baran, Türkçe okuma yazma öğrenmek için Silvan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce açılan kurslara gitti. Halk Eğitim Merkezinde, "Hayat boyu öğrenme projesi" kapsamında açılan ve ilçede yaşayan kadınlar yoğun ilgi gösterdiği kursa Suriye'li Pervin Baran da kucağında bir yaşındaki kızı Elif ile katılarak okuma yazma öğrenmeye çalışıyor.

Türkiye'ye 7 yıl önce gelen ve son 3 yıldır Silvan'da yaşayan 2 yıllık evli 1 çocuk annesi Suriyeli Pervin Baran, Türkçeyi bu kurs sayesinde öğreneceğini belirterek, "Ben, okuma yazma öğrenmek için Halk Eğitim Merkezi'nin açmış olduğu kursa geldim.  Burada açılan kursta okuma-yazma öğreniyorum. Buradaki öğretmen, bizlere çok iyi ders anlatıyor. Burada zaman iyi geçiyor. Kızım küçük olduğu için onu evde bırakmak yerine onunla kursa geliyorum. Okuma yazma kursuna çocuğumla gelmek bana hiç zor gelmiyor" dedi.

Halk Eğitim merkezi Müdürü Şükrü Güzel ise, okuma yazma bilmeyen herkesin bu kursa katılması gerektiğini belirterek, "Suriye uyruklu vatandaşımız kursumuza geliyor. Müthiş bir çaba, azimle katılım sağlıyor. O kadar azimlik ki, çocuğunu da yanında getiriyor. Bizim bununla ilgili de bir çalışmamız var, kendi bünyemizde bir ana sınıfını oluşturmak. Kurslarımıza katılım sağlayan çocuklu annelerin çocuklarına biz bakacağız. Yeter ki, kursa katılım sağlansınlar okuma, yazmayı geliştirelim. Herkesin okuma yazma bilmesi gerekiyor. Kadınlar bizim için çok önemlidir. Okuma yazma öğrenmeleri için aileleri, eşleri mutlaka izin vermelidir. Burada sıcak bir aile ortamı var, gönül rahatlığıyla gönderebilirler. Çocuklar sıkıntı oluyorsa zaten bununla ilgili çalışmamız devam ediyor. Bünyemizde bir anasınıfı, kreş şeklinde kurarak, bu çocuklara biz kendimiz bakacağız"dedi.

Halk Eğitim Merkezi sınıf öğretmeni Murat Görücü de, Kursumuza gelenler arasında bulunan Suriyeli Pervin Baran'ın kursa genellikle çocuğuyla birlikte geldiğini ifade ederek, "Suriyeli kadının seviyesi de, durumu da diğer kadınlara göre çok iyi. Kursumuzun birinci aşaması bittiğinde, okuma-yazmayı çözmüş olacaktır. Kursumuzun birinci aşaması120 saat, ikinci kademede ise, 150 saatlik bir eğitim veriyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------------

-Kurs'tan görüntüler

-Okuma-yazma öğrenen Suriyeli Pervin Baran'dan görüntüler

-Pervin Baran'ın heceleri okuması

-Kurs Öğretmenin heceleri öğretmesi

-Kurs Öğretmeni Murat Görücü röp

-Kursiyer Suriyeli Pervin Baran ile röp

-Halk Eğitim Merkezi Müdürü Şükrü Güzel ile röp

-Kursiyer Pervin Baran'ın kucağında çocuğuyla evine gitmesi

Haber-Kamera: İhsan YILMAZ/SİLVAN, (Diyarbakır), -

========================================================

5)KRAVAT BAĞLAMA ŞAMPİYONU KENDİ REKORUNU EGALE ETTİ

YURT dışında birçok ülkede katıldığı yarışmalarda 2 saniyede bağladığı kravatla birincilikler elde eden Sebahatin Kara, geliştirdiği teknikle rekorunu egale ederek 1 saniye 25 salisede kravat bağlıyor. Elleri arkada da aynı performansı göstererek kısa sürede kravat bağlayan Kara, daha önce başvurup netice alamadığı Guinnes Rekorlar Kitabı'na da yeniden başvurmaya hazırlanıyor. Edirne'de tekstil işiyle uğraşan ve yurt dışında birçok ülkede katıldığı kravat bağlama yarışmalarında şampiyon olan Giresunlu Sebahattin Kara, Trabzon'un Akçaabat İlçesindeki Sera Gölü'nde ziyaretlerde bulundu. Ziyaret sırasında göl çevresinde yer alan bir restorana ait garsonların kravatını bağlayan Kara, kravat bağlamasındaki hızlılığı nedeniyle görenleri şaşkına çevirdi.

ELLER ARKADA KRAVAT BAĞLIYOR

Kendine özgü geliştirdiği teknikle daha önce 2 saniyede bağladığı kravatla dünya şampiyonluğunu elde eden Kara, kendini geliştirerek bu süreyi 1 saniye 25 saliseye indirdi. Daha önce Brezilya'nın ünlü Rio Karnavalı'na ve Türkiye'de bazı televizyon kanallarındaki yetenek yarışma programlarına da katılan Kara, 2 saniyenin altında bağladığı kravatlarının yanı sıra şimdi ise elleri arkada da kravat bağlayabiliyor.

HIZINA KİMSE YETİŞEMİYOR

Kravat bağlamadaki hızı nedeniyle dikkat çeken Kara, hızına kimsenin yetişemediğini söyledi. Kravat bağlamada kendisini bir film setinde keşfettiğini anlatan Kara "Bu benim kravat bağlama stilim. Dünyada bir ilk olduğum için kendimle gurur duyuyorum. Kendimi bir film setinde keşfettim. Sette milletvekili rolünde oynayanlar için 60-65 tane kravatın bağlanması lazımdı. 'Kravat bağlamayı bilen var mı?' dediler. O güne kadar pekte kravat bağlamayı bilmiyordum. O sırada biri ayağına koyduğu kravatı 1 saatte bağlamaya çalışıyor. Bende elimle bağlayıp bağlayıp atıyordum kenara. Ben bile farkında değildim. Bir baktım ki herkes ağzı açık bana bakıyor. Sonra bende bir baktım ki bayağı hızlıymışım. Şimdi de kimse hızıma yetişemiyor" dedi.

BOĞULMA RİSKİ YOK

Bağladığı kravatlarda boğulma riski olmadığını da dile getiren Kara "Kendimi bu konuda geliştirdim. 2 saniyede kravat bağlayarak dünya birincisi oldum. Şimdi 2 saniyenin altına düştüm. 1 saniyenin de altına düşmek için çalışıyorum. Onu da ilerleyen zamanda gösteririm inşallah. Bağladığım kravatlarda boğulma riski yoktur. Olası bir kavga anı, ya da arabada kaza anında bir yere sıkıştığında kravat kendiliğinden çözülür. Bağladığım bu kravat nereden çekilirse çekilsin çekenin elinde kalır" diye konuştu.

YENİDEN GUİNNES'E HAZIRLANIYOR

Amerika, Fransa, Japonya ve Almanya gibi ülkelerde düzenlenen yarışmalarda 2 saniyede bağlayabildiği kravatla birincilik elde eden Kara, daha önce başvurduğu ancak bir netice alamadığı Guinnes Rekorlar Kitabı'na yeni bir başvuruda da bulunacağını, bunun için de çalışmalarını sürdüğünü sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Kara'nın kravat bağlaması

Garsonların ve izleyenlerin bakışları

Kara'nın konuşması

Detaylar

HABER KAMERA: FATİH TURAN/DHA

================================================

6)ÇALINAN OTOMOBİLLER, EMNİYETTE SERGİDE

ADANA polisi daha önce yakaladığı 2 otomobil hırsızının dosyalarını kapatmayıp soruşturmayı devam ettirince farklı kentlerden çalınan 9 otomobili buldu, 7 kişiyi gözaltına aldı.

Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Oto Hırsızlığı Amirliği polisleri, cezaevinde bulunan 2 otomobil hırsızının geriye dönük vekalet kayıtlarını incelemeye aldı. Şüphelilerin iş birliği yaptıkları kişilerle çaldıkları otomobillerin bazılarının yerlerini belirleyen polis, 4 kentte 9 adrese operasyon yaptı. Çalınıp, şase ve motor blok numarası değiştirilerek satılan 9 otomobili bulan polis, Adana'ya getirdi. Olayla ilgili 7 kişi gözaltına alındı.

Emniyet Müdürlüğü önünde oto galerisini andıran sergi açan Hırsızlık Büro Amirliği görevlileri, araçları gerçek sahiplerine teslim etmeye başladı.

2 Nisan 2016'da İstanbul Avcılar'daki evlerinin önünden otomobilleri çalınan 54 yaşındaki İhsan Altıntaş ve eşi 50 yaşındaki Elif Altıntaş, araçlarını almak için Adana'ya geldi. Otomobillerine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan çift, "Karı-koca çalıştık, yıllarca para biriktirerek aldığımız otomobilimiz çalındı. Polisler otomobiliniz bulunduğu dediğinde inanmadık. Bize Adana'ya gelmemiz söylendiğinde, dolandırıcılar arıyor sandık. Şu an çok mutluyuz aracımızı alıp evimize gideceğiz" dedi. Alıntaş çifti daha sonra otomobillerine binerek gazetecilere poz verdi. İşyerinin önünden çalınan otomobiline 5 ay sonra kavuşan Yusuf Balcı ise polislere teşekkür ederek, "Allah hepinizden razı olsun, alın terimizi bulup bize teslim ettiniz" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Emniyet binası ve otomobillerden görüntü

Otomobillerden detay görüntü

Otomobillerin sahipleri ile röp.

Otomobillerinin yanında görüntüleri

Otomobillerine binmeleri

Otomobillerden genel ve detay görüntüler

SÜRE: 02'25"    BOYUT: 148 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,