Dha yurt bülteni - 5 - Son Dakika
Güncel

Dha yurt bülteni - 5

Dha yurt bülteni - 5

5Akçakale'de helikopter, Telabyad'da iş makinesi hareketliliğiSuriye'nin kuzeyine kurulması planlanan güvenli bölgenin tesisi için Müşterek Harekat Merkezi'nin oluşturulduğu Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde helikopter, sınırın diğer yakasındaki terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki Telabyad'da ise...

16.09.2019 11:18
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş
5

Akçakale'de helikopter, Telabyad'da iş makinesi hareketliliği

Suriye'nin kuzeyine kurulması planlanan güvenli bölgenin tesisi için Müşterek Harekat Merkezi'nin oluşturulduğu Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde helikopter, sınırın diğer yakasındaki terör örgütü PKK/ YPG kontrolündeki Telabyad'da ise iş makinesi hareketliliği yaşandı.
Fırat'ın doğusunda kalan terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki bölgelerin sınır güvenliğini tehdit etmesi nedeniyle Türkiye'nin harekat sinyali vermesinin ardından Türkiye ve ABD tarafından Suriye'nin kuzeyinde teröristlerce işgal edilen alanlara güvenli bölge kurulması kararlaştırıldı. İki ülkenin vardığı mutabakat sonrası 12 Ağustos'ta Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde Müşterek Harekat Merkezi kuruldu. Suriye'nin kuzeyindeki hava sahasının Türkiye'ye ait insansız hava araçlarına açılmasının ardından aynı bölgede Türkiye ile ABD'ye ait helikopterler ile 4 kez ortak devriye yapıldı. Terör örgütü unsurlarının hareketliliği ile tahkimatlarının havadan gözlemlendiği helikopter devriyesinin ardından 8 Eyül günü karadan da iki ülke zırhlı araçları ile ortak devriye gerçekleştirildi.
Havadan ve karadan devriyelerin yapıldığı Fırat'ın doğusunda teröristlerin silahları ile belirlenecek güvenli bölge dışına çıkması beklenirken, bu sabah Akçakale'nin karşısındaki Telabyad'da iş makinesi hareketliliği gözlendi. Türkiye sınırına yakın noktalarda silahlı teröristler oluşturdukları mevzilerde nöbet tutmayı sürdürürken, iş makinelerinin ise kentin iç kesimlerinde çalışma yaptığı görüldü. Telabyad'da iş makinesi hareketliliği yaşanırken, aynı saatlerde Akçakale semalarında ise Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait 2 helikopter görüldü. Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığı bahçesindeki piste inen Skorsky tipi 2 helikoptere bakım ve yakıt takviyesi yapıldı. Helikopterlerin bugün yapılabilecek yeni bir hava devriyesine katılabileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ- Hadi KURT- Ömer ŞULUL/AÇAKALE (Şanlıurfa), -

========================

15 kişilik hırsızlık çetesi jandarmanın operasyonuyla çökertildi

Afyonkarahisar'ın Çay ilçesinde yapımı devam eden biyokütle enerji santralinden 10 kilometre uzunluğunda bakır kablo çaldığı belirlenen ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde hırsızlık olaylarına karıştığı tespit edilen 2'si kadın 15 kişilik çete jandarmanın operasyonuyla yakalandı.
Çay'da yapımı devam eden bir biyokütle enerji santralinde geçen cuma günü hırsızlık olduğu ihbarını alan Çay İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri çalışma başlattı. Olayda kullanılan aracın plakasını belirleyen jandarma ekipleri İl Jandarma Komutanlığı ve Çobanlar İlçe Jandarma Komutanlığı ile de irtibata geçti. Yapılan çalışma sonucu Bursa'da olduğu belirlenen söz konusu araç yakalanırken, içindeki şüpheliler gözaltına alındı.
Soruşturmayı derinleştiren jandarma ekipleri yakalanan şüphelilerin de dahil olduğu merkezi İstanbul'da bulunan bir hırsızlık çetesini çökertti. Şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda Türkiye'nin çeşitli illerinde 2'si kadın 15 şüpheli gözaltına alındı. Çay'a getirilen 15 şüpheli yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye sevk edildi. 10 araçlık konvoyla adliyeye getirilen şüphelilerin işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Şüphelilerin Çay'daki santralden 10 kilometre uzunluğunda bakır kablonun yanı sıra Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde hırsızlık olaylarına karıştığı tespit edildi.

Görüntü Dökümü
--------------
Şüphelilerin adliyeye getirilmesi
Jandarma araçları detay

Haber-Kamera: Muzaffer NAL/ÇAY (Afyonkarahisar),

=======================

5 antik kentin 5 antik bitkisi, koruma altına alınacak

Antalya'da bulunan ve her yıl milyonlarca turist ağırlayan 5 antik kent, 5 endemik bitkiye de yaşam alanı oluşturuyor. AB fonuyla desteklenen bir proje kapsamında 5 antik kentteki endemik bitkiler ve yine antik kentlerde bulunan arkeolojik kalıntılardaki kabartmalar koruma altına alınacak. Proje kapsamında Phaselis antik kentinde yetişen 'burçak', Perge'nin 'hava civası', Side'nin 'canavar otu', Aspendos'un 'orkidesi' ve Termessos'un 'çiğdemi', dünyada yayılış gösterdiği tek alanlar olan bu antik kentlerde koruma altına alınacak.
10 bin bitki türü bulunan Türkiye'de bunların yaklaşık üçte biri endemik bitki türü konumunda. Bu bitkilerin 800'ü Antalya'da varlığını sürdürürken, 250 bitki türünün ise dünyadaki 'tek' yayılış alanı burası. Antalya'nın endemik bitkilerinden 70-80 tür ise kritik olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında Avrupa Birliği (AB) fonuyla desteklenen Antalya Orkidelerini ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği'nin (ANTOK) yürüttüğü, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Antalya İl Müdürlüğü'nün iştirakçi olduğu 'Apollo'dan Athena'ya Antik Kentler Endemik Çiçekler' adlı proje, dünyada sadece Antalya'nın 5 antik kentinde yayılış gösteren 5 endemik bitkinin korunmasını amaçlıyor. Koordinatörlüğünü AÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, ANTOK Başkanı Doç. Dr. Gökhan Deniz'in yürüttüğü proje, 15 ay devam edecek.
Proje kapsamında antik kentlerdeki seçilen 5 bitkiyle birlikte diğer bitki türleri belirlenip kayıt altına alınıyor. Turistik ziyaretler ve bilinçsiz turizm faaliyetleri nedeniyle tehdit altındaki endemik türlerin korunmasına yönelik hazırlanan broşürler eko turizm rehberlerine iletilip, konuyla ilgili seminerler düzenleniyor. Proje kapsamında türlerin yayılışları sayısal harita üzerinde modellenirken, tehdit faktörlerine bağlı olarak antik kentler içerisinde en uygun yayılma ortamlarına tohum aktarımları yapılıyor. Antik kentlerde arkeolojik çalışmalar yapan arkeologlarla işbirliği içinde olunan proje kapsamında üniversite öğrencilerine yönelik eğitimler de yine bu antik kentlerde veriliyor. Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında proje ortağı olan Yunanistan ise Atina'daki 4 antik kentte aynı çalışmayı yapıyor. Her iki ülkenin araştırmacıları, projeleriyle ilgili birbirleriyle diyaloglarını sürdürüyor.
ANTİK KENTLERİN TARİHİNDEN ÇOK ÖNCE YAYILIŞ GÖSTERMİŞLER
Projenin konusu olan Antalya'nın 5 antik kentindeki 5 endemik bitkinin yayılış gösterdiği bu kentlerin tarihinin en az 2 bin yıllık olduğunu belirten Doç. Dr. Gökhan Deniz, buradan yola çıkarak bu bitki türlerinin de en az 2 bin yıldır bu alanlarda boy gösterdiğini söyledi. Doç. Dr. Deniz, arkeolojik kalıntılarda bazılarının kabartmalar şeklinde yer aldığı bu bitkilerin, Phaselis Antik Kenti'nde Lathyrus phaselitanus (Faselis burçağı), Perge Antik Kenti'nde Alkanna macrophylla (Perge hava civası), Side Antik Kenti'nde Orobanche sideana (Side canavar otu), Aspendos Antik Kenti'nde Himantoglossum montis-tauri (Toros orkidesi) ve Termessos Antik Kenti'nde de Colchicum baytopiorum (Baytop çiğdemi) olduğunu söyledi.
DÜNYADA SADECE ANTALYA'DA YAYILIŞ GÖSTEREN TÜRLER
Doç. Dr. Deniz, "Bu antik kentlerin yaklaşık 2 bin yıllık tarihi söz konusu olduğundan, buradaki bir endemik bitki antik kentlerden çok daha önce bu alanda yayılış göstermeye başlamıştır" dedi. Projenin 15 ay devam edeceğini ifade eden Doç. Dr. Deniz, geçen nisan ayında başladıkları çalışmalarda 5 antik kentin bulunduğu bölgelerde yayılış gösteren flora elemanları ve endemik türleri tespit aşamasında olduklarını belirtti. "Bir taraftan arkeolojik eserler üzerinde görselleştirme çalışmaları bir taraftan da onların diğer bitkilerle örtüşme çalışmalarımız sürüyor" diyen Doç. Dr. Deniz, Türkiye'de 10 bin bitki türü yetiştiğini söyledi. Bu türlerden yaklaşık 3 bin 500'ünün dünyada sadece Türkiye'de varlığını sürdürdüğünü aktaran Doç. Dr. Deniz, "Bu türlerden 800'ü de Antalya'da. Bu 800 türün 250'si ise dünyada sadece Antalya'da yetişiyor. İşte bunların içinde bizim projemize konu olan 5 bitki türü gibi 70- 80 tür ise kritik olarak yok olma tehlikesi altında" diye konuştu.
ZİYARETÇİ UNSURU VE TURİZM AKTİVİTELERİ TEHDİT FAKTÖRÜ
Antalya'nın antik kentlerinin endemik bitkilerinin korunmasına yönelik tedbirlerin başında öncelikle toplumun bilgilendirilmesinin geldiğini kaydeden Doç. Dr. Deniz, bazı bölgelerde tehdit faktörleri arasında ziyaretçi unsurunun ilk sırada yer aldığını söyledi. Side Antik Kenti'ni örnek veren Doç. Dr. Deniz, Side kumulları üzerinde dünyadaki tek yaşam alanı burası olan 'Canavar Otu'nun, yoğun ziyaretçi ve kontrol dışı turizm aktivitelerinden etkilendiğini ifade etti. Side'nin turistik bir bölge olması nedeniyle çok sayıda ziyaretçinin gelmesinin doğal olduğunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Deniz, Side kumullarında yetişen Canavar Otu'nun korunması için bazı alanlarda turistik aktivitelerin yapılmaması gerektiğini kaydetti. Arkeolojik alanlar gibi hassas koruma gerektiren alanlara yoğun ziyaretler, hızlı kentleşme ve bilinçsiz turizm faaliyetleri nedeniyle endemik bitki türlerinin tehdit altında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Deniz, bu bitkilerin doğal ortamlarının bozulmaması gerektiğine dikkat çekti.

Görüntü Dökümü
-----------
Çalışma ekibinin çektiği antik kent içinde bulunan bitkilerin görüntüsü
Ekibin çalışırken görüntüsü
Eğitim fakültesi dış plan görüntü
Doç. Dr. Gökhan Deniz'in ofisinde çalışırken görüntüsü
RÖP: Doç. Dr. Gökhan Deniz

278 MB -- 02.30// HD

Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

===================

'Kınalı' leylek, 5 ay sonra özgürlüğe kanat çırptı

Antalya'da, 5 ay önce yaralı halde bulunan, bakıcılarının  'Kınalı' adını verdiği leylek, tedavisi tamamlandıktan sonra doğal yaşamına bırakıldı.
650 dönümlük arazide, 127 türden 1500 hayvanın yer aldığı Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi ve Doğa Parkı'nda, doğada yaralanan ya da hastalanan hayvanlara da ev sahipliği yapılıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkililerince 5 ay önce yaralı bulunan leylek, hayvanat bahçesine teslim edildi. Burada doğal ortama hazırlanan leyleğin tedavisi ve rehabilitasyonu özenle yapıldı. 5 ay sonunda yürümesinde ve kanatlarında sorun kalmadığı tespit edilen leyleğin özgürlüğü için göç mevsimi beklendi. Gagasının çevresindeki kırmızılık nedeniyle bakıcıları tarafından 'Kınalı' adı verilen leylek, üzeri açık, çevresi tel örgüyle kapalı deve kuşu bölümüne salındı. Birkaç kez kanat çırpan daha sonra kısa süreli uçarak, dal üzerine konan leylek, ardından göç yoluna çıktı.
Leyleğin göç mevsimi olduğunu belirten veteriner Damla Atay, "Tedavisini yaptık uzun süre. Uçan arkadaşlarını görünce leyleğimiz de uçarak, göç etti. Şu anda herhangi kırığı ya da eziği yok" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Leyleklerden görüntü
-İşçiler leylekleri taşırken
-Röp: Veteriner Damla Atay

Haber- Kamera. Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)

====================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha yurt bülteni - 5 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement