Diyarbakır Ak Partili Çelik: Derin Devletin 90?lı Yıllarda Silah Zoruyla Yaptığını Şimdi PKK Yapıyor - Son Dakika
Güncel

Diyarbakır Ak Partili Çelik: Derin Devletin 90?lı Yıllarda Silah Zoruyla Yaptığını Şimdi PKK Yapıyor

Diyarbakır Ak Partili Çelik: Derin Devletin 90?lı Yıllarda Silah Zoruyla Yaptığını Şimdi PKK Yapıyor

Ak Parti Genel Başkanı Başdanışmanı Hüseyin Çelik, bölgede yaşanan olayları değerlendirirken, "HDP'nin sorumsuz yaklaşımlarına rağmen, 6-7 Ekim'de sokaklarda sergilenen maalesef bu barbarlığa rağmen biz çözüm sürecinin devam etmesi için elimizden gelen ne varsa bunu yapmaya devam edeceğiz.

10.11.2014 17:00

Ak Parti Genel Başkanı Başdanışmanı Hüseyin Çelik, bölgede yaşanan olayları değerlendirirken, "HDP'nin sorumsuz yaklaşımlarına rağmen, 6-7 Ekim'de sokaklarda sergilenen maalesef bu barbarlığa rağmen biz çözüm sürecinin devam etmesi için elimizden gelen ne varsa bunu yapmaya devam edeceğiz. Bunu bozan taraf Ak Parti olmayacak. Bunu sabote eden taraf asla Ak Parti olmayacak" dedi. Çelik, "İnsanları silahla tehdit etmeyin. 90'lı yıllarda derin devletin silah zoruyla yaptığını şimdi PKK yapıyor" dedi.

AK Parti Genel Başkanı Başdanışmanı Hüseyin Çelik, Diyarbakır'da partinin il başkanlığını ziyaret ederek, basın açıklaması yaptı. Diyarbakır'ın Türkiye'nin en önemli merkezlerinden birisi olduğunu ifade eden Çelik, ancak Diyarbakır'ın sancılar yaşadığını belirterek, hükümetin ve partisinin bölgeyle ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. Diyarbakır'da 12 kişinin öldüğü 6-8 Ekim olaylarına değinen Çelik, şöyle dedi:

'Şu Kobani olayları bahane edilerek yaşanan Vandalizmi tüm Diyarbakır görüyor. Ben Vanlıyım tüm Vanlı bunu gördü. Efendim biz insanlara sokağa çıkın demokratik tepkinizi gösterin dedik. Şiddet eylemeleri gerçekleştirin demedik. Kırın, dökün demedik. Herkesin şunu bilmesi ve gözardı etmemesi gerekiyor. Eğer siz baraj kapaklarını kontrolsüz bir şekilde açarsanız su niye tahribat yapıyor diye şikayet etme hakkınız olmaz. Bu şikayeti yaparsanız bu kendi ahmaklığınızı tescil ettirme anlamına gelir. Siz kitleleri sokağa dökeceksiniz. Onları teşvik edeceksiniz. ve onları tahrik edeceksiniz ondan sonrada biz onların yaptıklarından sorumlu değiliz diyemezsiniz. Eğer arabanızın balataları sağlam değil ise, fren yapınız sağlam değil ise gaza basmak felaket getirir. Topluma, kitlelere gaz vereceksiniz ondan sonra önlerine gelen bankaları tahrip edecekler, esnafın, sanayicinin, tüccarın dükkanını iş yerini tahrip edecekler. Mahsum insanların kanına girecekler. Günahsız insanlara zarar verecekler. ve biz bunun sorumlusu değiliz diyeceksiniz. Her sözünüzün başında barış, demokrasi, kardeşlik diyeceksiniz. Bunlar lafla olmaz ki. Türkçe'mizde güzel bir atasözü var. Bal bal demekle ağız tatlanmaz, balı yiyip yedirmeden bal olmaz. Lafla bal olmaz. Lafla tatlılık olmaz. Demokrasi diyeceksiniz, sizin gibi düşünmeyene hayat hakkı tanımayacaksınız. Sizin gibi düşünemeyen, inanmayan, sizin siyasi dünyanızı ve atmosferinizi paylaşmayan Kürt'e hayata hakkı tanımayacaksınız. Ondan sonrada demokraside söz edeceksiniz. Demokrasi sadece kendimiz için bazı haklar istemek değildir. Demokrasi farklıklara tahammül etmektir. Farklıkların hayat hakkını, mal güvencesini, inançlarını ve düşüncelerini garanti altına alabilmektir. Esas işin özü budur."

Çözüm sürecinde kiminle görüşülmek isteniliyorsa onla görüşülsün dediklerini belirten Çelik, şunları söyledi:

'Çözüm süreci var diyeceksin, yol keseceksin kimlik kontrolü yapacaksın. Çözüm süreci var diyeceksin vatandaştan vergilendirme adı altında gidip esnaftan, tüccardan haraç toplayacaksın. Şantiye basacaksın, iş makinalarını yakacaksın. Orada kalkınma mücadelesi içinde olan müteahiti çalıştırmayacaksın. İstediğin adamı kaçırıp dağa götüreceksin, şantaj malzemesi yapacaksın. Peki bu nasıl çözüm süreci olacak. Onun için Ak Parti başından beri şunu söylüyor. Biz elimizi uzatırken dedik ki sıkılmış yumrukla el sıkışılmaz. Biz elimizi uzatıyoruz. Bu memlekete göz yaşının dinmesi, kanın akmaması, ananlarının göz yaşının gerçekten dinmesi için biz elimizi uzatıyoruz. PKK ile devletin istihbarat örgütleri görüşülecekse, İmralı'yla görüşülecekse onunla da görüşülsün. Kiminle görüşülecekse görüşülsün. Yeter ki bu fitneyi, ızdırabı memleketimizden söküp atalım."

"GEMİ BATTIĞI ZAMAN MÜRETTEBAT BİRLİKTE YOLCULARDA BATAR"

Kobani'de IŞİD saldırılarından kaçanlara kuçaklarını açtıklarını anlatan Çelik, "Şimdi sen Kobani'deki durumu göz önünde bulundurarak kendi memleketini cehennemeye çevirme hakkı nerade buluyorsun sen. Gemi battığı zaman mürettebat birlikte yolcularda batar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin 780 bin karelik sınırları bizim batan gemimizdir. Kürt'ün de evidir, Türk'ün'de evidir. Antalya'da Diyarbakırlılarındır. Diyarbakır'da Antalyalılarındır. Fethiye'de HDP'nin tabelası indirildi. Ben parti sözcü sıfatıyla en şiddetli tepkiyi gösterdim. Türkiye'deki her siyasi parti bu memleketin 81 vilayetinde 900 ilçesinde 780 bin kilometre karesinde istediği şekilde siyaset yapabilmelidir. HDP gidip Fethiye'de, Yozgat'ta çok rahatlıkla siyaset yapabilmelidir. MHP'de Diyarbakır'da siyaset yapabilmelidir. MHP'nin fikriyatına buradakiler illede katılmak zorunda değildir. Oy vermezsiniz. Fethiyeli de onun hareketlerine katılmak istemez ama onun var olma hakkına mani olmamalıdır. Barış o zaman gelir Türkiye'ye. Şimdi sen burada diğer siyasi partilere hayat hakkı tanımayacaksın. PKK'lılar bizim partililerimizi teker teker çekerek oradan vazgeç diyorlar. Oradan vazgeç yetmez bize katıl diyorlar. Böyle siyaset olur mu?. Demokratik siyaset bu mudur? Çoğulculuk bu mudur? İnsanların hakkına, fikriyatına, varoluşuna saygı duymak bu mudur? Eğer gerçekten barış, kardeşlik istiyorsak, Türkiye'de farklılıklara tahammül edilen, farklılıkların saygı gördüğü bir iklim zemin istiyorsak önce kendimizden başlayacağız. Yağlı ballı konuşursunuz. Kimsenin Musa gibi konuşup, firavun gibi icraat yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Maalesef Diyarbakır bu meselelerle özdeşleştiği hale geldiği için özellikle buradan vatandaşlarımıza bu mesajları vermek istedim" dedi.

"BOZAN TARAF AK PARTİ OLMAYACAK"

Ak Parti'nin her türlü ırkçılığı, mezhepçiliği, bölgeciliği başından beri ayaklar altına aldığını söyleyen Çelik, şöyle dedi:

"Bundan sonrada almaya devam edecek. Biz kim kötü niyetlerini, habis emellerini ortaya koyarsa koysun biz insanımız sevmeye, kucaklaşmaya ve barış için çabalamaya, sevgi ve hoşgörü ikliminin oluşması için devam edeceğiz. Önümüzde bir seçim var. Biz her gittiğimiz yerde hep şunu söyledik. Barış içinde yarış olsun dedik. İnsanları silahla tehdit etmeyin 90'lı yıllarda derin devletin silah zoruyla yaptığını şimdi PKK yapıyor. Eskiden biliyorsunuz gözaltında kaybolmalar vardı. Faili meçhul cinayetler vardı. 90'lı yıllarda DEP, HADEP, DEHAP gibi aynı kökten gelen partiler vardı. Bu partilerin mensupları, yöneticileri o partinin mensubu olduğunu söyleyemezdi. Niye? Özellikle derin devlet yapılanlarından bize zarar gelir. Şimdi Ak Partilileri, Ak Parti'nin oluşturduğu demokratik ortamı, oluşturduğu hukuk zeminini kullanarak bazı insanlar Ak Partililere hayat hakkı tanımıyorlar. Özellikle bu meseleyi herkes düşünsün ve şapkasını önüne alsın biz ne yapıyoruz desin bence. Bu muhasebe yapılmazsa biz doğru bir zeminde bu işleri götüremeyiz. Diyarbakır halkı seçimini HDP'den yana kullanıyorsa biz ona şapka çıkarırız saygı duyarız. Büyükşehir belediye kanunu çıktığı zaman arkadaşlarımız büyükşehir belediye kanunu çıkarsa Mardin'de, Van'da, Diyarbakır'da şöyle olur. Halkın tercihi buysa kimsenin buna söyleyecek sözü yok. Bu büyükşehir kanunu HDP falan çıkarmadı. Ak Parti çıkardı. Kendi aleyhine olsa bile demokrasiye olan inancımızın gereğidir. Ama demokrasi sopayla beraber yürümez. Bütün arızalara rağmen, yapılan yanlışlara rağmen, HDP'nin sorumsuz yaklaşımlarına rağmen, 6-7 Ekim'de sokaklarda sergilenen maalesef bu barbarlığa rağmen biz çözüm sürecinin devam etmesi için elimizden gelen ne varsa bunu yapmaya devam edeceğiz. Bunu bozan taraf Ak Parti olmayacak. Bunu sabote eden taraf asla Ak Parti olmayacak" dedi.

Gazetecilerin HDP milletvekillerinin İmralı başvurusu sorusu üzerine Çelik, "İlgili olan bakan arkadaşlarımız açıkladı. HDP ve HDP'li milletvekilleri parlamenter sorumluluğu çerçevesinde hareket ettikleri sürece onlar bizim arkadaşlarımızdır. Aynı parlamento çatısı içerisinde yasama ve denetim faaliyeti yaptığımız arkadaşlarımızdır. Bu meselede de, çözüm süreci meselesinde, Kürt meselesinde de o insanlar bu meseleleri paylaştığımız, bu meselede onları muhatap olduğumuz insanlar olmaya devam edecekler. Ama sokakları şiddete teşvik eden bir yapı, tavır söz konusu olursa bu hükümet tarafından bugün olduğu gibi yeniden değerlendirmeye tabii tutulacaktır. Onlar müracaat ederler ilgili arkadaşlarımız gerekli değerlendirmeyi yapar sonucu hep birlikte görürüz" dedi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Diyarbakır Ak Partili Çelik: Derin Devletin 90?lı Yıllarda Silah Zoruyla Yaptığını Şimdi PKK Yapıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement