İslam Düşünürü Afgani'nin Ölüm Yıldönümü - Son Dakika
Güncel

İslam Düşünürü Afgani'nin Ölüm Yıldönümü

Yaşarken ve ölümünden sonra faaliyetleriyle ve eserleriyle İslam dünyasındaki bir çok din adamı ve entellektüeli etkileyen düşünür ve aktivist Cemaleddin Afgani 118'inci ölüm yıldönümünde İran'da anılıyor.

09.03.2015 15:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yaşarken ve ölümünden sonra faaliyetleriyle ve eserleriyle İslam dünyasındaki bir çok din adamı ve entellektüeli etkileyen düşünür ve aktivist Cemaleddin Afgani 118'inci ölüm yıldönümünde İran'da anılıyor.

İran'daki önemli aydınlar arasında anılan Dr. İhsan Şeriati, Afgani'nin İslam düşüncesinde gelenekçilik ve modernizmin dışında üçüncü bir yol olan "Yenilenme"yi Müslümanlara önerdiğini söyledi.

Günümüzde İslam dünyasının yaşadığı sorunların Afgani'nin döneminde yaşananlardan çok farklı olmadığını belirten Şeriati, "Afgani'nin yaşadığı dönemde Müslümanlar her ne kadar Batı emperyalizminin başlarına açtığı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalsalar da kendi içlerindeki İslami anlayıştaki taassup ve gelenekçilik bugün olduğu gibi o gün de zafiyet olarak karşılarına çıkıyordu" dedi.

-Düşüncede yenilenmeye ihtiyaç var

15'inci ve 16'ıncı yüzyılda Avrupa'nın dini düşünce yöntemlerini reformize ettiği gibi İslam dünyasının da böyle bir düşünce değişimine olan ihtiyacın Afgani'nin gündeme getirdiğini bu süreci Mısır'da Ezher Şeyhi Muhammed Abduh ve İran'da Ali Şeriati gibi şahsiyetlerin ilerletmeye çalıştıklarını ifade eden Şeriati, "Ali Şeriati'nin ifade ettiği gibi İslami anlayışımızı tepeden tırnağa gözden geçirmeli, pratiğin önderlik ettiği bir İslami düşünce ekolüne sahip olmalıyız" şeklinde konuştu. Şeriati yenilenme çabasının Batılı kavramlarla değil İslami literatürde geçen "Islah" ve "Tecdid" kavramlarıyla ifade edildiğini sözlerine ekledi.

Aynı zamanda İranlı düşünür Ali Şeriati'nin oğlu olan Felsefe Doktoru İhsan Şeriati sözlerine şöyle devam etti:

"İran, Afganistan, Afrika'nın kuzeyi, bazı Avrupa ülkeleri ve Osmanlı devlet yönetiminin ıslah edilmesini savunan Afgani, bu ülkelerin siyasi yöneticilerine yönelik çabalar sarfediyordu. Bu durum onun siyasi iftiralar, desise ve hilelerle mücadele etmesini de gerektiriyordu. Bu da onun dini anlayıştaki taassup ve gericilikle mücadelesini gerçekleştirmesini olumsuz yönde etkiliyordu. Abduh'un Kuzey Afrika ülkelerinde alimlerle yaptığı dini anlayışı ıslah çalışmaları daha verimli idi. Daha sonraları Afgani'nin açtığı yolda yürüyen Muhammed İkbal ve Ali Şeriati'nin gayretleri onun yeni İslam düşüncesi akımının sistematik bir dünya görüşüne dönüşmesine sebep oldu. Yeni İslamcılığı özetleyecek olursak, Müslümanlar içerisinde bulundukları sorunları, sömürüyü ve ezilmelerini ancak dini anlayışlarındaki yenilenmeyle aşabileceklerdi. Afgani bunu öğretti"

"O dönemde İslam ülkeleri yöneticilerinin Batının sanayi, teknoloji, ekonomi, bilim ve sosyal alandaki ilerlemesinden habersiz olduklarını, bunun da İslam medeniyetinin Avrupa'dan geride kalmasına neden olduğunu" dile getiren Şeriati, "Son 4 asırda Batı, bilim metodolojisindeki yenilenmeyle modern bilimi gerçekleştirdi. Müslümanların da düşünce dünyasında yenilenmeye ihtiyaçları var" dedi.

Şeriati, "İslam birliği ve ?Müslümanlar arasındaki vahdeti esas alan ve Afgani'den Ali Şeriati'ye uzanan "Yeni İslamcılık"  düşüncesi Müslümanların bugün içerisinde bulunduğu sömürü ve kültür emperyalizminden kurtulmaları için bir çıkış yolu olabilir. Böylece felsefe ve teknik bilimlerde gerekli adımları atarak bilim alanındaki açıklarını süratle kapatırlar" değerlendirmesinde bulundu.

-Afgani kimdir?

İran'ın Esadabad kentinde 1838'de doğan Seyyid Cemaleddin Afgani, Batı sömürgeciliğine karşı İslam dünyasının farklı bölgelerinde giriştiği faaliyetleriyle tanındı. Çıkarttığı Urvet'ul Vuska dergisinde İngiltere yönetiminin sömürgeci politikalarını eleştirmesi sebebiyle sömürge yönetimlerince hakkında arama kararı çıkartılan Afgani, Afganistan, İran, Sudan ve Mısır'daki din adamı entelektüel, siyasetçi ve bürokratlarla iletişime geçerek sömürge karşıtı siyasal hareketlerin örgütlenmesine katkı sağladı.

Modernizmin Batı'ya teslimiyetçiliği teşvik ettiğini, gelenekçiliğin ise Batı karşısında yetersiz ve içi boşaltılmış bir din anlayışını korumaya çalıştığını savunan Afgani, Osmanlı Padişahı 2'nci Abdülhamid'e danışmanlık da yaptı. Sultan'a Osmanlı devletinin tekrar güçlenmesi için bir çok proje sundu.

Konuşma, makale ve eserlerinde İslam dünyasının Batı'ya karşı tekrar birleşmesi gerektiğini vurgulayan Afgani, Müslümanların dini anlayışlarını Kur'an ve Sünnet'e dönerek yenilemesini (Tecdid), dini düşüncenin hurafelerden ayıklanmasını (Islah), içtihat kapısını tekrar açarak güncel sorunlar karşısında yeni çözümler bulunmasını savundu.

9 Mart 1897'de İstanbul'da vefat eden Cemaleddin Afgani'nin oluşturduğu Islah ve Tecdid (Islah ve Yenilenme) ekolünün düşünsel etkileri Fas'ta Alal el-Fasi, Cezayir'de Bin Badis ve Malik bin Nebi, Tunus'ta Tahir bin Aşur, Libya'da Senusi hareketi, Mısır'da Muhammed Abduh ve Hasan el-Benna, Türkiye'de Mehmet Akif Ersoy, İran'da Ali Şeriati, Pakistan'da Muhammed İkbal gibi bir çok düşünür ve harekete fikir öncülüğü yaptı.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İslam Düşünürü Afgani'nin Ölüm Yıldönümü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement