İstanbul'da Kut'ül Amare Zaferi'nin 105. yılı dolayısıyla söyleşi gerçekleştirildi - Son Dakika
Güncel

İstanbul'da Kut'ül Amare Zaferi'nin 105. yılı dolayısıyla söyleşi gerçekleştirildi

İstanbul\'da Kut\'ül Amare Zaferi\'nin 105. yılı dolayısıyla söyleşi gerçekleştirildi

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Kut'ül Amare Zaferi'nin 105. yılı dolayısıyla düzenlenen söyleşi, kurumun sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı.

29.04.2021 20:53  Güncelleme: 21:46

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Kut'ül Amare Zaferi'nin 105. yılı dolayısıyla düzenlenen söyleşi, kurumun sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı.

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat ve Müze Kütüphanesinde, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz'ın yönettiği programa, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Vahdettin Engin ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Budak konuk oldu.

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Yılmaz, bu zaferin farklı alanlarda konuşulmasının büyük bir önem taşıdığının altını çizerek, "Biz, Kut'ül Amare Zaferi'ni üç ana bölümde ele alacağız bu programda. Birinci bölümde İngilizlerin Hint Okyanusu'ndan çıkıp Basra Körfezi'nden Kut'ül Amare'ye kadar gelen süreci konuşacağız. Sonra Kut'ül Amare günlerini ardından da teslim ve sonuçlarını, etkilerini konuşacağız." dedi.

İlk bölüm hakkında konuşan Zekeriya Kurşun, bu şanlı zaferi kutladığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu programda akademik bir tahlil yapmak yerine meselenin özünü aktarmak niyetindeyiz ama şu cümleyle başlamak istiyorum. Kut 'ül Amare genellikle 1916 yılının nisan ayıyla ilişkilendirilerek çok hızlı bir şekilde süre olarak beş ay gibi bir kuşatmadan sonra tamamlanmış ya da biraz daha genişletenler bir yıllık süre içerisinde Çanakkale ile o süre içerisinde geçen süreçle izah ederler. Birazcık daha genişletenler de 1. Dünya Savaşı yıllarının nihayetinde Türk milletine bahşettiği önemli zaferlerden biri olarak ifade ederler. ya da İngilizler açısından İngilizlerin en büyük hezimeti olarak nitelendirirler. Bunun 3-4 yıllık veya birkaç aylık bir tanımlamayla anlaşılması mümkün değil. İngilizler Kut'ül Amare'ye 316 yılda, Bağdat'a da 317 yılda gelmişlerdir. Dolayısıyla biz Kut'ül Amare'den bahsettiğimizde aslında birkaç asırlık bir süreci anlatmamız gerekiyor. Yani sadece sonuçları üzerinden Kut'ül Amare'yi okursak tarihin oluş şeklini, gidişatını ve gelecekte bize hazırladığını anlamaktan mahrum kalırız."

Prof. Dr. Mustafa Budak da Kut'ül Amare günlerini stratejik boyutlarıyla anlattı.

İngilizlerin bu bölgeye hem ekonomik hem askeri hem de siyasi açıdan gördükleri bir potansiyeli değerlendirmek için geldiklerini aktaran Budak, şunları kaydetti:

"20. yüzyılın başlarında o bölge petrolüyle de dikkat çeken bir bölge haline geldi. Dolayısıyla İngiliz siyasetinin bir ayağı o bölgede Hindistan yolunun güvenliğini sağlamak diğer taraftan da yeni enerji kaynağı olan petrol alanlarını kontrol etmek, arkasında devam eden süreç içerisinde o petrolün dünya pazarlarına naklini temin edecek olan ulaşım güzergahlarını kontrol etmektir. İngiliz stratejisinin en önemli iki boyutundan birisi budur. Bu boyut günümüzdeki Irak ve Suriye'de devam eden mücadelenin de bir tekrarından ibarettir. O dönemdeki mücadele hangi hedefler ve amaçlar içerisinde yapılmışsa, günümüzde de sanki tarihin tekerrürünü biz izliyoruz. Bunu bilmek lazım bölge açısından."

Budak, Kut'ül Amare harekatının hedefinin Bağdat'ı ele geçirmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Burada Kasım 1915'te gerçekleşen Selman-ı Pak Muharebesi, Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlanıyor ve bunun üzerine İngilizler Kut'a çekiliyorlar. Bunun üzerine Aralık 1915'te bizim bildiğimiz Kut Kuşatma kuvvetleri gelip orayı kuşatıyor. O sırada Osmanlı 13. ve 18. Kolordular birleştirilerek 6. ordu teşekkül ettiriliyor. Bu tarihten sonra biz hep Halil Paşa'nın komuta ettiği Osmanlı kuvvetlerinin Kut Kuşatması'nı görüyoruz. Yaklaşık 5 aya yakın bir kuşatma cereyan ediyor. O sırada lojistiği de kesildiği için İngilizlerin bir destek alma imkanı kalmıyor. Fotoğraflardan görüyoruz bir deri bir kemik kalmış askerler var. 1100 tane atı keserek İngilizler askerlere yediriyorlar. İster istemez teslimden başka bir çare de kalmıyor."

Vahdettin Engin ise Kut'ül Amare'nin çok büyük bir zafer olduğunu ve bunun önemsenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Özellikle de Çanakkale, 1. Dünya Savaşı'nın, belki de bir yılda bitme ihtimali olan veya en azından müttefik ülkeler öyle düşünüyorlardı, 4 yıl uzamasına yol açtı. Benzer şekilde aslında Kut'ül Amare de o savaşın uzamasına yol açtı ve bunun bizim açımızdan önemi şu: Daha hemen savaşın başında mağlup olsak ve onlar çok daha güçlü olarak birçok bölgeyi işgal edecekler ve dolayısıyla geri çıkarmak onları artık çok daha zor olacaktı." ifadelerini kullandı.

"105. Yılında Kut'ül Amare Zaferi" söyleşisinin tamamı İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün Youtube kanalından izlenebilir.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İstanbul'da Kut'ül Amare Zaferi'nin 105. yılı dolayısıyla söyleşi gerçekleştirildi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement