Meclis ile Kültür ve Turizm Bakanlığının 2021 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulu'nda

HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, " Sayıştay'ın denetim yetkisinin genişletilmesini, HDP olarak her zaman savunuyoruz." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Meclis, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumların 2021 Yılı Bütçeleri üzerinde HDP milletvekilleri söz aldı.

Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, şu anda "egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olmadığını" ileri sürdü. Demokratik parlamenter sistemin, güçlendirilmesi gerekirken tam tarsine zayıflatıldığını iddia eden Toğrul, "Son anayasa değişikliği ile TBMM kendi yetkilerini kısıtlamıştır. Güçler birliğine evrilmiş Meclis, halkın güvenini kaybetmiştir. TBMM, en temel hakkı yasama hakkını kullanamıyor. Meclis sarayın bir noteri gibi çalışıyor. Yürütme çok ciddi hak ihlalleri ve yolsuzluklarla karşı karşıyadır. Meclis işlevsel olarak en zayıf dönemini yaşıyor. Bu bütçe ne sosyal devlet, ne kalkınma, ne de halkın bütçesidir. Bu doğrudan sarayın bütçesidir." dedi.

Mardin Milletvekili Ebru Günay da 2021 yılı bütçe teklifini salgın şartları altında tartıştıklarını söyledi.

İktidarın, yaşanan krizlere aldırış etmediğini, bu bütçenin de halka hitap etmediğini öne süren Günay, şunları kaydetti:

"İşsizlik oranları giderek yükselmektedir. Bütün kentlerde var olan işsizlik giderek derinleşmektedir. Ülkeyi lüks, israf ve yolsuzlukla maalesef ki boğdunuz. 2021 yılı, emekçiler, emekliler, kadınlar, gençler, çiftçiler, esnaf, işsizler için çok zorlu bir yıl olacak. Pandemiyle artan işsizlik ve yoksulluğa karşı vatandaşlarımızı ekonomik güvenceye alacak bir bütçe yapmalıyız. 2021 yılı bütçe tercihlerini değiştirerek tüm vatandaşların temel ihtiyaçlarını güvence altına alan, gelir adaletsizliğini ve bölgesel eşitsizliği azaltan, doğayı koruyan, halk sağlığını önceleyen, cinsiyet eşitlikçi, barıştan ve emekten yana bir bütçe yapabiliriz. Halkın bütçesini öneriyoruz ve halkın bütçesini de savunmaya devam edeceğiz."

Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da 2021 yılı bütçesinin vicdansız ve adaletsiz olduğunu, Plan ve Bütçe Komisyonunda, bir virgülünü dahi değiştiremediklerini iddia etti.

Türkiye'de denge ve denetleme rejiminin çöktüğünü, adaletin kantarını bozanların, zamanı geldiğinde aynı kantarda tartıldığını ifade eden Paylan, RTÜK'ün uygulamalarını eleştirerek, "RTÜK Başkanı ne diyor, 'Cumhurbaşkanının söylediği benim için emirdir.' Denge ve denetleyici kurumun geldiği hale bakın. RTÜK sarayın sopası haline gelmiştir. En büyük reform RTÜK'ün kapatılmasıdır. RTÜK bir sansür kurumudur. Bu kurumu kapatmalıyız." dedi.

"Bizdeki Varlık Fonu gelecek kuşaklara borç bırakıyor"

Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki de Sayıştay'ın en önemli özelliğinin, bağımsızlığı olduğunu, Sayıştay'ın bağımsızlık kapasitesine inandıklarını söyledi.

Sayıştay'ın uluslararası saygınlığına karşı görevini bağımsız şekilde yürüttüğüne emin olmadığını belirten Tiryaki,"Sayıştay'ın denetim yetkisinin genişletilmesini HDP olarak her zaman savunuyoruz. İktidar, SGK'yı Sayıştay denetiminden çıkarmak için bir kapı aralıyor. Türkiye Varlık Fonu Şayıştay denetimi dışına çıkarılıyor. Tüm dünyada varlık fonu, zenginliği gelecek kuşaklara aktarmak için kuruluyor. Bizdeki Varlık Fonu gelecek kuşaklara borç bırakıyor. Varlık Fonunun gelirleri azalmış, borçları büyümüş." dedi.

Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de 2021 yılının Hünkar Hacı Bektaş ve Yunus Emre yılı ilan edileceğini belirtti.

Kültür ve Turizm Bakanlığının bununla ilgili bir programının olup olmadığını soran Bülbül, "Yoksa bunu bir lise müsameresi gibi mi geçiştireceksiniz? Alevi inancı neden hala yasaklıdır? 145 yıldır borcunuz vardır. 145 yıldır Alevi inancından vergi alıp başka toplumlara dağıtıyorsunuz. Bu hırsızlıktır, bu ayıptır, bu günahtır. Dergahlarımızdan müze adı altında kestiğiniz biletlerden aldığınız paraları ne yaptınız? Bunları niye Alevi toplumuna hizmet olarak vermiyorsunuz? Şu 'etle tırnağı', şu 'Alevilerle Kürtler Türkiye'nin çimentosudur' laflarını çöpe atın. Biz mozaik de değiliz, çimento da değiliz. Biz Kürtler ve Aleviler olarak bütün Türkiye halklarıyla kan ve canız." ifadelerini kullandı.

Bülbül ayrıca Tunceli'de son dönemde artan tarikat yapılanması olduğunu iddia ederek, "Sevgili Dersimliler, bunları kampüsün içinden çıkamayacak hale getirin. Yoksa sizden davacı olurum." ifadelerini kullandı.

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Kemal Bülbül'ün konuşmasına tepki gösterdi.

"Kimden ne alacağınız var?" diyen Levent Bülbül, "Eşit bir şekilde bu memlekette aynı hukuk düzeni içinde aynı haklara sahip insanlar olarak yaşıyoruz. 140 senelik alacakmış... Tunceli'de kurulan bir yapıya 'kapıdan dışarı çıkartmayın' diyecek kadar faşizan bir yaklaşıma sahip birisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve Türk milletini inkar etmektedir. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktur." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş da Bülbül'ün ifadelerini eleştirerek, 2021 yılı bütçesinin Türk milletinin bütçesi olduğunu, yapılan eleştirilerin 18 yıldır benzerlik taşıdığını söyledi.

Varlık Fonu ile alakalı iddiaların doğru olmadığını anlatan Muş, Kemal Bülbül'ün konuşmasının ise baştan sona bölücülük içerdiğini dile getirdi.

Bülbül'ün konuşmasında nefret, kin, ecdat düşmanlığının olduğunu vurgulayan Muş, "Anlatılmaya çalışılan 'biz' kim, 'siz' kimsiniz? Bizi parçalamanıza müsaade etmeyeceğiz. Sizin burada kullandığınız dil Alevi kardeşlerimizi dışlayan bir dildir. Siz bu zihniyetle hiçbir zaman Alevi kardeşlerimizi temsil edemezsiniz." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da tüm terör örgütlerinin istediği şeyin, devletin hukuk dışına çıkması olduğunu söyledi.

Devletin hukukun dışına çıktığında, güvenin yerini kaosun alacağının altını çizen Altay, şöyle devam etti:

"Herkes hukuk normları içinde kalsın. Demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu defalarca söyledik. Çoğunluk partisinin de buna alışması lazım. Sokak, demokrasinin mabedidir, sokaklardan korkmayın. Alevilere yönelik ayrımcılık, bir politika olarak hep vardı maalesef. 'Cami çok güzel', 'cemevi de çok güzel' diyebilmemiz lazım. Ayrıca RTÜK benim için demokrasimize sirayet etmiş habis bir urdur. Demokrasimizi kurtarmak için derhal RTÜK'ün demokrasi normlarına çekilmesi bir zarurettir."