Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim - Son Dakika
Magazin

Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim

Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim

Siyaset bilimi profesörü ve gazeteci kimliğinin yanı sıra yemek ve mutfak kültürü araştırmacısı unvanıyla da tanıyoruz Prof. Dr. Artun Ünsal'ı... Bizans'tan Osmanlı'ya İstanbul mutfağının serüvenini de yazdı, Türkiye'deki peynir, zeytin, zeytinyağı, yoğurt ve ekmeğin hikayesini de...

12.07.2020 07:41  Güncelleme: 15:56
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Siyaset bilimi profesörü ve gazeteci kimliğinin yanı sıra yemek ve mutfak kültürü araştırmacısı unvanıyla da tanıyoruz Prof. Dr. Artun Ünsal'ı... Bizans'tan Osmanlı'ya İstanbul mutfağının serüvenini de yazdı, Türkiye'deki peynir, zeytin, zeytinyağı, yoğurt ve ekmeğin hikayesini de... Yemek kültürü üzerine seminerler verdi, lokanta eleştirileri kaleme aldı. Anayasa Mahkemesi'nden Türkiye İşçi Partisi'ne, bozuk kentleşmeden kan davalarına ülkedeki pek çok sosyolojik olayı incelemiş biri olarak lokanta eleştirileri yazmasını garipseyenler olduğunu, "Bu kadar okudun ettin, neden yemek yazıyorsun, yemeğin ne önemi var" gibi sorularla karşılaştığını anlatıyor Ünsal.

"Halbuki yemek hiç önemsiz bir şey değil" diyor ve konunun son 20-30 yıldır sosyolog ve antropologların daha fazla çalıştığı bir alan olduğunu, yemeğin de siyasal bir olgu olduğunun geç de olsa fark edildiğini anlatıyor.

Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim

800 sayfalık 'İktidarların Sofrası' (Everest Yayınları) Ünsal'ın bu konuda on yıldır yaptığı hummalı bir araştırmanın ürünü. Antik Yunan medeniyetlerinden Roma uygarlığına, Orta Asya Türkleri ve Moğollardan Osmanlı devletine yemeğe dair geliştirilen sosyokültürel ve politik stratejileri inceleyen Ünsal'la kitabını konuştuk.

Toya gitmemek isyan

"Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla... Ye kürküm ye..." atasözlerini hatırlatıyor ve devam ediyor Ünsal: "Bugün toplumumuzda herkesin bildiği bu sözler, yemeğin kuşatıcı etkisini ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda iktidarın paylaşımını, iktidarın sofrasına oturanların sadece yemek yemediğini, aynı zamanda iktidarın nimetlerini de paylaştığını ifade ediyor. Yemek ve siyaset ilişkisi üzerine çalışmaya, bu konuda yazdığım bir makaleyle başladım. Yemek sadece yemek değil, siyasal meşruiyeti onaylayıcı vasıfları var. Hakan ziyafetlerini düşünelim. Bu ziyafetlere katılanlar hakana 'Sen bizim büyüğümüzsün, velinimetimizsin' demiş oluyor. Örneğin Mete Han döneminde kabile reislerinin katıldığı 'Hun toyları'nda (kamusal ziyafet) hakanın çağrısına icabet etmek ona sadakatin ifadesiyken toya gitmemek isyan işareti sayılıyordu. İktidarın sunduğu yemeği reddetmek, iktidarın meşruiyetinin sorgulanışı anlamına geliyor.

Osmanlı'da yeniçerilerin kazan kaldırması buna bir örnektir. Bu şekilde padişaha memnun olmadıklarını göstermiş oluyorlar; yemek, yemek olmaktan çıkıyor, kendi dışında bir siyasal olgu ve simgesellik kazanıyor. Günümüz sosyal yardımlarının arkasında da iktidar veya muhalefet partilerinin kendi isimlerini ortaya koyup halkla bağ kurma ve taraftar kazanma çabasını sezmemek mümkün değil. Çünkü böylelikle taraftarınız çok oluyor ve gücünüzü yeniden üretiyorsunuz."

Kubilay'ın masası

"Yemek sadece yemek değildir" önermesinin altını çiziyor Ünsal ve anlatıyor: "Aile içindeki bir yemek olayında bile aile otoritesi kendini gösteriyor ama bizi ilgilendiren kamusal alandaki siyaset. Fransız gastronom Brillat-Savarin'in 'Bana ne yediğini söyle, kim olduğunu söyleyeyim' aforizmasını 'Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim' şeklinde söyleyebiliriz.

Batı Hun İmparatoru Attila'nın sofra düzeninde, konuğun iktidar sahibine göre hangi uzaklıkta oturduğu ve payına düşen et parçası, o konuğun toplumsal konumunu özetliyor, Moğol-Çin İmparatoru Kubilay'ın masası yüksek bir platformdaki tahtının önüne konuluyordu ve oğullarının başı ancak imparatorun ayakları hizasına geliyordu.

Osmanlı'da, Selçuklu'da, Batı'da, Araplarda 'tuzak ziyafetler' de veriliyor. Örneğin Abbasiler, üstünlük sağladıkları Emevilere 'Barış yemeği yiyelim' diyor ve Abbasilerin ziyafetine giden Emevilerin hepsi öldürülüyor. Hayatta kalanların biri kaçıp İspanya'daki Emevi Endülüs Krallığı'nı kuruyor."

Sultan Abdülmecit'in 1856'da Fransız Mareşal Pélissier onuruna; Abdülaziz'in 1869'da Fransa İmparatoriçesi Eugénie'nin onuruna ya da Abdülhamit'in 1888'de II. Wilhelm ve eşinin onuruna verdiği resmi ziyafetlerde yemeklere trüf mantarı da katılıyordu. Yabancı konuklarının kendi ülkelerinde varlıklı ailelerin yiyebildiği, sosyal prestiji çok yüksek olan bu mantardan ikram ederek sultanlar hem konuklarına verdiği önemi kanıtlıyor hem de Osmanlı mutfağının uluslararası arenada saygınlığını pekiştirme amacını açığa vuruyordu.

Şam tatlısı, müttefik ordular pilavı...

Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim

"7 Mart 1910'da Büyük Britanya Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Gore Assheton Curzon-Howe'un onuruna verilen ziyafetin menüsünde bar à l'amiral (Amiral usulü levrek), salade anglaise (İngiliz salatası), pilaf à la lemai hürriet (lema-ı hürriyet pilavı) gibi yemekler vardı. Bu yemeğin, 1908'de ilan edilen II. Meşrutiyet'in 'lema'sına yani parıltısına yol açtığı özgürlük ortamına dikkat çekiyordu.

10 Kasım 1915'te Suriye ve Filistin Heyet-i İlmiyesi tarafından bakanlara verilen ziyafetin mönüsünde 'cihat böreği', 'Suriye pilavı', 'Şam tatlısı' vardı. 20 Mayıs 1918'de Sultan Reşat'ın Avusturya- Macaristan İmparatoru Karl ve eşi İmparatoriçe Zita'nın onuruna, Dolmabahçe Sarayı'nda verdiği ziyafetin menüsünde çorba, yemek ve tatlılar 'kraliçe usulü', 'Macar usulü', 'Viyana usulü' gibi isimlerle yazılmıştı. 20 Mayıs 1918'deki ziyafette 'müttefik

ordular pilavı' da menüde yer alıyordu."

Diplomatik yemekler Lale Devri'yle başladı

Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim

"Osmanlı'da Lale Devri (1718-1730), Batılılaşmanın ilk dönemiydi. O zamanlar artık Avrupa'nın en güçlü devleti değil, tam tersi İngiltere, Fransa ve Rusya tepesinde akbaba gibi bekliyor. İşte o zaman ilk defa diplomatik yemekler verilmeye başlanıyor. Öncekiler diplomatik ziyafet değildi ve büyükelçiler sadrazamla, önlerine ne konarsa onu yiyordu. Lale Devri'yle birlikte 'Biz de sizin gibiyiz' mesajı vermek için Fransız usulü yemekler servis edilmeye başlandı. Osmanlı'nın son 10 yılında verilen saray ziyafetlerinin menülerinde, yabancı konukların ülkelerine göndermeler olduğunu görürüz."

Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim
Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim

Kaynak: Hürriyet

Son Dakika Magazin Kiminle aynı masada, nereye oturduğunuzu ve ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Engelsiz Yaşam Vakfı'nın Yeni Başkanı Av. Edip Önder Oldu
    19:10 Engelsiz Yaşam Vakfı'nın Yeni Başkanı Av. Edip Önder Oldu

    Engelsiz Yaşam Vakfı'nın kurucu başkanı Atilla Kaplakarslan'dan görevi devralan Av. Edip Önder, yeni yönetim kuruluyla birlikte engelli bireylerin engellerini aşmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Vakfın yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor: Av. Edip Önder, Tayyar Işıksaçan, Şeniz Ulusoy, Emrah Yedekçi, Nezih Ertuğrul Erdem, Hakim Seval Karataş, Fatih Dalma, Mustafa İsmet Mercan.

  • Nuri Alço, Beyin Kanaması Geçirdiği Hastaneden Taburcu Oluyor
    19:09 Nuri Alço, Beyin Kanaması Geçirdiği Hastaneden Taburcu Oluyor

    Ünlü oyuncu Nuri Alço, Eskişehir'deki evinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Yapılan muayenede beyin kanaması geçirdiği tespit edilen Alço, tedavisine yoğun bakımda başlandı. Eşi Burcu Alço, yapılan son açıklamada oyuncunun yarın taburcu olacağını duyurdu.

  • Gülcan Köseoğlu'nun Konseri Büyük Beğeni Topladı
    17:12 Gülcan Köseoğlu'nun Konseri Büyük Beğeni Topladı

    Umay Kadın Sesleri Korosu ve ZibziArt orkestrasıyla birlikte sahne alan Gülcan Köseoğlu, unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Konser, zengin repertuarı ve renkli sahne performansıyla izleyicileri büyüledi. İş, sanat ve sosyal yaşam dünyasından birçok seçkin ismin katıldığı etkinlik, işitme engelli çocuklara destek olma adına önemli bir adım olarak kaydedildi.

  • Uraz Kaygılaroğlu, tepki çeken pozları için özür diledi
    17:11 Uraz Kaygılaroğlu, tepki çeken pozları için özür diledi

    Fotoğraf sanatçısı sevgilisi Sayna Soleimanpour'un ilk sergisi için kesik kadın başı figürüyle verdiği pozlar nedeniyle tepki çeken Uraz Kaygılaroğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı özür metniyle durumu açıkladı. Kaygılaroğlu, amacının sevgilisinin sanat çalışmasına destek vermek olduğunu belirterek, rahatsızlık uyandırdığı için özür dilediğini ifade etti.

  • Tayfun Duygulu, Kerim Tekin'in doğum gününde duygusal paylaşım yaptı
    17:11 Tayfun Duygulu, Kerim Tekin'in doğum gününde duygusal paylaşım yaptı

    Şarkıcı Tayfun Duygulu, Kerim Tekin ile birlikte yazdığı 'Kar Beyazdır' şarkısının sözlerini hatırlatarak, duygusal bir paylaşım yaptı. Duygulu, geçmişte çektikleri bir fotoğrafı paylaşarak, Kerim Tekin'i özlediğini dile getirdi.

  • Kara Ağaç Destanı 8. bölümde neler olacak?
    17:10 Kara Ağaç Destanı 8. bölümde neler olacak?

    Ömer, Merdo'yu kurtarmak için çabalarına rağmen başarısız olur ve Merdo'nun erkene alınan idamı herkesi yıkar. Ömer, Latif Bey'e karşı savaş açar. Sultan, Ömer'in en büyük destekçisi olarak geçmişin karanlık sırlarını ortaya döker ve Latif Bey'e meydan okur. Celal Ağa, oğlunun isminin yazılı olduğu beşiği görünce sırrı çözmek için Asiye ve Naile'ye saldırır. Ayten için konaktaki karmaşa bir fırsattır. Asiye ile Raziye'nin çocuklarını ayırma planında beklenmedik bir gelişme yaşanır. Sultan'ın başına gelen olay her şeyi altüst eder ve Ömer hayati bir kararın eşiğinde sıkışıp kalır.

  • Metin Akpınar'ın kızının annesinin film görüntüsü ortaya çıktı
    17:09 Metin Akpınar'ın kızının annesinin film görüntüsü ortaya çıktı

    Duayen oyuncu Metin Akpınar'ın evlilik dışı dünyaya gelen ikiz kızlarından biri olan Duygu Nebioğlu'nun annesi Suphiye Orancı'nın, İbrahim Tatlıses, Seda Sayan ve Şehnaz Dilan gibi oyuncuların yer aldığı 'Yorgun Perihan Savaş'lı, 'Yalan' ve Hülya Avşar'lı 'Aşıksın' filmlerinde rol aldığı ortaya çıktı. İbrahim Tatlıses'in ise Orancı'yı hatırlamadığı belirtildi.

  • Prens William, eşi kanser olduğunu açıkladıktan sonra ilk kez görev başında görüntülendi
    14:49 Prens William, eşi kanser olduğunu açıkladıktan sonra ilk kez görev başında görüntülendi

    Prens William, eşi Kate Middleton'ın kansere yakalandığını açıklamasının ardından ilk kez görev başında görüntülendi. Çevre ve topluluklarla çalışan kuruluşları ziyaret eden William'ın keyfinin yerinde olduğu da dikkatlerden kaçmadı.

  • Uğur Dündar'a babalık davası açan Dilara Gülatan: DNA raporuna itiraz edeceğiz
    14:09 Uğur Dündar'a babalık davası açan Dilara Gülatan: DNA raporuna itiraz edeceğiz

    Uğur Dündar'a babalık davası açan ve DNA raporunda kızı olmadığı ortaya çıkan Dilara Gülatan, Müge Anlı'nın canlı yayına bağlanarak hukuk mücadelesini bırakmayacağını ve rapora itiraz edeceklerini söyledi.


Advertisement