AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazi Meclis, milletin göz bebeğidir, istiklalimizin teminatıdır. Aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri de milletimizin göz bebeğidir, peygamber ocağıdır, o da vatan savunmasının en büyük dayanağıdır. Ancak şu ayrımı asla unutmamalıyız, Türk Silahlı Kuvvetleri, Kurtuluş Savaşı'nda, Cumhuriyet'in kuruluşunda ve sonrasında olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinin emri altındadır." dedi.
Yıldırım, partisinin Afyonkarahisar'da düzenlenen "Millet Yenilmez, Türkiye Bölünmez" temalı 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.
AK Parti'nin millete hizmet davasında gönül ve emek veren ancak bugün toplantıda olmayanlara şükranlarını sunan Yıldırım, partiye hizmet edip ebediyete intikal edenlere de Allah'tan rahmet diledi. Yıldırım, toplantıyı 15 Temmuz darbe girişiminin gölgesinde, şehitler ve gazilerin hüznü yanında şanlı direnişin yol göstericiliğinde gerçekleştirdiklerini söyledi. 15 Temmuz'da ve ülkenin bölünmez bütünlüğü için sınır boylarında hayatını seve seve vatan için veren bütün şehitleri rahmetle anan Yıldırım, şehitler için salondakileri Fatiha okumaya davet etti.
Darbe girişiminde 241 kahramanın vatan, millet, bayrak ve istiklal için şehadete yürüdüğünü ifade eden Yıldırım, bütün şehitlerin isimlerini toplantıda zikretmek istediğini ama bunun mümkün olmadığını söyledi.
15 Temmuz şehitlerinden Halil Kantarcı'nın çocuk yaşta 28 Şubat zindanlarına düştüğünü, idamla yargılandığını ve her fırsatta şehadeti arzuladığını ailesine söylediğini anımsatan Yıldırım, Kantracı'nın darbe girişimi esnasında hiç tereddüt göstermeden 3 küçük çocuğunu öperek köprüye çıktığını, sosyal medyadaki son mesajının milli iradenin muhteşem sembolü ezan-ı Muhammedi olduğunu aktardı. Başbakan Yıldırım, Kantarcı adına uyarlanan "Kahpe uzaktan atar meydanda Halilim yatar. Sanma yiğitler biter aslan be Halil Kantarcı. Kapkara saçlarına, kan düşmüş uçlarına. Bedirden dostlarına seslen be Halil Kantarcı" mısralarını okurken duygulandı.
Şehit Erkan Yiğit'i rahmetle yad eden ikiz kardeşi Volkan Yiğit ve tüm ailesine selamlarını gönderen Yıldırım, şehit Yiğit'in şehadetinden dakikalar önce "Ölmek var, dönmek yok' diyerek yola çıktığını dile getirdi. Yiğit'ten geriye kalan "Varsın zulüm bütün dünyayı sarsın, varsın sevinçler başka bahara kalsın, madem ki ölüm bir kere gelecek o da neden Reis için olmasın" dizelerini okuyan Yıldırım, Ankara Hukuk Fakültesinden diplomasını bir şehit olarak alan Yasin Naci'ye de rahmet diledi.
Darbe girişimi esnasında oğluna telefon edip "Oğlum harekete geçin" talimatı veren Güneydoğu gazisi Ayhan Avcı'ya selam ve saygılarını sunan Yıldırım, Avcı'nın oğlu Mustafa'yı da rahmetle yad etti.
Yıldırım, 15 Temmuz şehitleri İlhan Varank, Mustafa Cambaz, Albay Sait Ertürk, Astsubaylar Ömer Halisdemir, Bülent Aydın, polisler Zeynep Sağır, Selda Güngör, Kübra Doğanay, Demet Sezen, Cennet Yiğit, Gülşah Güler ve ismini sayamadığı ancak kalbinde taşıdığı kahramanları minnet ve hürmetle selamladı.
Başbakan Yıldırım, terörle mücadele ederken şehit olan kahramanları da unutmadıklarını, onları bu şehadetten ayrı tutmadıklarını belirterek, Yüzbaşı Özgür Çelik, Uzman Çavuş Murat Özer, polisler İlhan Güleç, Hüseyin Cengiz, Yaşar Polat, korucu Hasan Gündüz ve diğer tüm şehitlerin mekanlarının cennet olmasını diledi.
Bir ismi özellikle anmak istediğini vurgulayan Yıldırım, "O isim Erol Olçok. Zira ilk kez istişare ve değerlendirme toplantımızı, şehit Olçok olmadan gerçekleştiriyoruz. Bundan önceki 24 toplantının tamamında, hazırlığında, toplantı sırasında bizimle beraberdi. Onun ve gencecik oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un isimlerini hiç ama hiç unutmayacağız. Rabbim onları da cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin." diye konuştu.
"Hepimiz, gücümüz ve imkanımız nispetinde bu vatan için mücadele ettik"
Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi, milletvekilleri, genel merkez yöneticileri ile kadın ve gençlik kollarının üyelerinin gerek Meclis'te gerek meydanlarda gerekse yollarda, Türkiye'yi kahramanca savunduğuna işaret etti.
Ankara'nın Kazan ilçesinin adının "Kahraman Kazan" olarak değiştirilmesi ve 15 Temmuz'un "Demokrasi ve Özgürlük Günü" olarak kutlanması ve tatil olması yönündeki kanun teklifinin, komisyonda kabul edildiğini hatırlatan Yıldırım, teklifin önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulunda yasalaşacağını bildirdi.
Böylece Kazan ilçesinin isminin, "Kahraman Kazan" olarak değişeceğine işaret eden Yıldırım, 15 Temmuz'un da tatil olacağını ve her yıl şehitlerin ve gazilerin yad edileceğini söyledi.
"Kazan ilçesine böyle bir unvanın, böyle bir payenin verilmesi asla diğer ilçelerimizi unuttuğumuz anlamına gelmesin." diyen Yıldırım, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere her ilçenin, her ilin o gece yiğitçe, kahramanca bir direniş gösterdiğini hatırlattı.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kazan, darbenin merkez üssü olması ve yapılan acı katliam nedeniyle sembol oldu ancak hiçbir ilçemiz diğerinden daha az fedakar değildir. Hiçbir şehidimiz, hiçbir şehit ailemiz, 15 Temmuz olsun, terörle mücadele olsun, diğer şehitlerimiz olsun, birbirinden asla daha az değerli değildir. Gazilerimiz de aynı şekilde. Milletvekillerimiz, parti yöneticilerimiz, teşkilat mensuplarımız aynı şekilde. Hepimiz, gücümüz ve imkanımız nispetinde bu vatan için mücadele ettik. Mücadele etmeye devam ediyoruz. Rabbim içimizden bazılarını şehadetle bazılarını gazilikle onurlandırdı. Onlara minnet ve hürmet duygularımızı hiç kaybetmeyeceğiz. Şehit ve gazilerimizin aydınlattığı yolda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz."
"TBMM'ye silah doğrultan Türk askeri değildir"
Toplantıyı gerçekleştirdikleri Afyonkarahisar'ın önemine dikkati çeken Yıldırım, "Bu güzel şehir, milli mücadelenin sembol şehridir. İstiklal mücadelemizin, zafer yürüyüşümüzün taç giydiği şehirdir. Bağımsızlığa, Cumhuriyet'e Afyon'dan yürüdük. Afyon aynı zamanda AK Parti için de çok önemli bir şehirdir. Millete hizmet yolunda çıktığımız AK Parti hareketi Afyon'dan başladı. AK Parti kadroları millete hizmet aşkıyla 2001 yılında bu güzel şehirden yola çıktı. AK Parti kadrolarıyla Afyonumuzun ilelebet sürecek ve hiç bitmeyecek bir gönül bağı vardır. Şimdi önümüzdeki hafta, 29 Ekim'de milletçe, büyük bir coşkuyla Cumhuriyetimizin 93. yıl dönümünü kutlayacağız." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Afyonkarahisar'da verilen kurtuluş mücadelesinin, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in kuruluş yolunu açtığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"1921'de düşman kuvvetleri Afyon'u da geçerek, Polatlı'ya kadar gelmişlerdi. Polatlı'dan atılan topların sesleri Ankara'dan duyulur hale gelmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi işte o top seslerinin altında hiç korkmadan, hiç çekinmeden, geri adım atmadan görevini yapmıştı. Gazi Mustafa Kemal, ordunun başına bizzat geçerek, Sakarya'da düşmanı durdurmuş, ordumuz düşmanın Afyon'a, oradan da İzmir'e çekilmesini sağlamıştı. Burada özellikle şu hususu vurgulamak isterim; Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazi Meclis, milletin göz bebeğidir, istiklalimizin teminatıdır. Aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri de milletimizin göz bebeğidir, peygamber ocağıdır, o da vatan savunmasının en büyük dayanağıdır. Ancak şu ayrımı asla unutmamalıyız, Türk Silahlı Kuvvetleri, Kurtuluş Savaşı'nda, Cumhuriyet'in kuruluşunda ve sonrasında olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinin emri altındadır. Eğer bir kişi, bir zümre, bir grup, Türkiye Büyük Millet Meclisine el uzatıyorsa, silah doğrultuyorsa o asker Türk askeri değildir. Neden? Çünkü silahını emir alacağı yere doğrultmuştur, silahını Cumhuriyet'e karşı doğrulmuştur. Silahını Gazi Mustafa Kemal'in mirasına, onun hatırasına doğrultmuştur. Mehmetçik millete silah çekmez, millete silah çeken Mehmetçik değildir, asker kılığı içerisinde teröristlerdir. Bunlarla askerlerimizi asla birbirine karıştırmamalıyız."
Mehmetçiğin yerinin, "1921'de Polatlı'dan Ankara'yı tehdit eden düşmana karşı olan nokta" olduğunu belirten Yıldırım, "Bunu sadece 15 Temmuz darbecileri için söylemiyorum. 93 yıl içinde Gazi Meclis iradesine, milli iradeye göz diken herkes, bu aziz milletin değil milletin düşmanlarının yanında olmuştur. Ne demek milletin meclisine silah doğrultmak, bomba atmak? Siz kimsiniz, bu yetkiyi nereden, kimden aldınız? Türkiye Büyük Millet Meclisine, cumhurun başkanına, onun hükümetine, milletin vekillerine kim el uzatırsa cevabını Sakarya'daki gibi, 15 Temmuz'daki gibi alacaktır, almıştır." şeklinde konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?