Başbakan Yardımcısı Arınç: - "Siyasette kadına ihtiyaç var. Kadının zarif elinin değdiği işlerde bereket olur. Allah kadınlara estetik, direnme gücü vermiş. Bütün bunlar bir taraftan samimiyet, bir taraftan ihlas ve çalışma azmiyle bir araya geldiğinde onlar nereye elini atmışlarsa mutlaka başarılı olmuşlardır"- " (Milletvekili adaylarının belirlenmesi) Kota koymak, adeta ticari bir sınırlama gibi geliyor. Bunu CHP yapabilir, içine de sindirebilir. Biz bunu kota koymadan, ilan etmeden yapmalıyız çünkü kadınlarımız değerlidir. Onlara ticari bir meta gözüyle bakmak bizim işimize gelmez"- "Bir erkeğin, annesinin, eşinin, kız kardeşinin de bir kadın olduğunu unutmaması gerekiyor. Eşim, annem, çocuğum, torunum olan bir kadına nasıl bir fiske vurabilirim, nasıl onun gözyaşının akmasını isteyebilirim, nasıl onun üzüntü çekmesini kabul edebilirim? Bunlar, insani hususlardır ama insani hasletten yoksun olan vahşi yaratıklar, caniler, gaddar insanlar, bu acıları bize yaşatabiliyor" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Siyasette kadına ihtiyaç var. Kadının zarif elinin değdiği işlerde bereket olur. Allah kadınlara estetik, direnme gücü vermiş. Bütün bunlar bir taraftan samimiyet, bir taraftan ihlas ve çalışma azmiyle bir araya geldiğinde onlar nereye elini atmışlarsa mutlaka başarılı olmuşlardır" dedi.Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İl Kadın Kolları Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, partisi kurulduğundan bu yana Bursa'da hep başarılı sonuçlar aldıklarını söyledi.Milletvekili seçimlerine ilk kez 15 aylık bir partiyken katıldıklarını hatırlatan Arınç, şöyle devam etti: "2002, 2007, 2011, her zaman onun üzerinde milletvekili çıkardık. 2004, 2009 ve 2014 mahalli seçimlerinde pek çok belediye kazandık. Üç referanduma gittik, 2007 ve 2010'da. İkisinde de 'evet'leri kazandık. En son referandumumuz, Türkiye'de ilk defa yapılan cumhurbaşkanlığı seçimiydi. Onda da yüzde 55 oy oranıyla Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı yaptık. Bütün bu başarılar, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla AK Parti teşkilatlarımızın büyük bir başarısıdır. Bütün bu başarıların içerisinde inanın en yüksek pay, kadın kollarımızın cefakar, fedakar, feragatli insanlarına aittir. Kadın kollarımız, yorulmak nedir bilmediler, çalıştılar, ev ev dolaştılar, kar, yağmur demediler. Eşimden biliyorum, eşim de bütün siyasi hayatım boyunca bu büyük, zahmetli işlerin hep içinde oldu. Siz olmasaydınız eksik kalırdık, yarım kalırdık, iyi ki varsınız."- "Onlar olmasa toplum eksik kalır"Arınç, siyasete kadınların elinin değmesini istediğini anlattı.Toplumun yarısının kadınlardan oluştuğunu dile getiren Arınç, "Onlar olmasa toplum eksik kalır. Siyaset denen zor işte de kadınların mutlaka bulunması lazım. Onlar nasıl evde de çalışma hayatında da fabrikada da başarılı oluyorsa siyasette de başarılı olacak çünkü Allah, kadınların yapısına, hamuruna, varlığına çok güzel nimetler bahşetmiştir" ifadesini kullandı.Arınç, kadınlara verilen şefkat ve sevginin erkeklerde daha az bulunduğunu hatta bazılarında hiç olmadığını belirtti.Erkeklerin yaptıklarına bakıldığında bir kısmının kalbinin kaskatı olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu: "Onlarda ne şefkat, ne sevgi, ne hürmet var ama Allah, kadına vermiş. Bütün mahlukatta dişisine sevgi, şefkat gibi güzellikler, zarafet vermiş. Siyasette kadına ihtiyaç var. Kadının zarif elinin değdiği işlerde bereket olur. Allah kadınlara estetik, direnme gücü vermiş. Bütün bunlar bir taraftan samimiyet, bir taraftan ihlas ve çalışma azmiyle bir araya geldiğinde onlar nereye elini atmışlarsa mutlaka başarılı olmuşlardır. Kadının sosyal hayatta bulunmasını yadırgarlardı. 'Ne işi var, elinin hamuruyla bu işlere neden karışacakmış. Otursun evinde çocuğuna baksın, beyine hizmet etsin. Ev işleri zaten zordur, onlarla boğuşsun.' Böyle bir zihniyeti 80'li yıllarda yıktık. Kadın sokağa çıktı, bunu müspet anlamda söylüyorum, varlığını hissettirdi, elini uzattı, çocukları kucakladı. O zaman güçlendiğimizi hissettik. Onlar ne zaman ki toplumsal hayatta varlıklarını hissettirdiler, onların sayesinde biz var olduk. 1987'den 7 yıl sonra birinci parti olduk. 1995'te Refah Partisi, 6,5 milyon oy aldı. Sonra Fazilet Partisi ile devam etti. O zaman çok az başarabildiğimiz işleri, AK Parti'de zirveye çıkarttık. Artık AK Parti'nin gerçek sahipleri kadınlarımızdı." - "Vahşet, kadın-erkek fark etmiyor"Kadın milletvekilleri için kota koymadıklarını bilgisini veren Arınç, "Kota koymak, adeta ticari bir sınırlama gibi geliyor. Bunu CHP yapabilir, içine de sindirebilir. Biz bunu kota koymadan, ilan etmeden yapmalıyız çünkü kadınlarımız değerlidir. Onlara ticari bir meta gözüyle bakmak bizim işimize gelmez" değerlendirmesinde bulundu.Arınç, son yıllarda, sadece Özgecan Aslan ile sınırlı olmayan acı olaylar yaşandığını dile getirdi.Kadına karşı şiddetin devam ettiğini, bunların kimi zaman cinayetlere, işkencelere vardığını anlatan Arınç, şunları kaydetti: "Bir erkeğin, annesinin, eşinin, kız kardeşinin de bir kadın olduğunu unutmaması gerekiyor. Eşim, annem, çocuğum, torunum olan bir kadına nasıl bir fiske vurabilirim, nasıl onun gözyaşının akmasını isteyebilirim, nasıl onun üzüntü çekmesini kabul edebilirim? Bunlar, insani hususlardır ama insani hasletten yoksun olan vahşi yaratıklar, caniler, gaddar insanlar, bu acıları bize yaşatabiliyor. O yüzden Özgecan ve onun gibi hanım kardeşlerimiz, kızlarımız, evlatlarımız bu acılar sonucu hayatını kaybetmişse onlara Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerinin acılarını paylaşıyorum. Tüm kadınların bu acı karşısında sabrının artmasını diliyorum. Bu cinayetlerin son bulmasını istiyorum. Böylesine canavar hisle işlenmiş cinayetler, sadece kadınlara karşı da değil. Mesela 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır'da, Şırnak'ta, Yüksekova'da, başka bir yerde ölümler oldu. Mesela Özgecan'ın uğradığı vahşete, Diyarbakır'da Yasin Börü maalesef maruz kaldı. Üçüncü kattan atıldı, üzerinden arabayla geçildi, başı taşla ezildi. Çok şükür bu cinayeti işleyen 27 alçak şu anda tutuklu bulunuyor ve haklarında dava da açıldı. Yine unutmayın, Yasin Börü cinayetini işleyen o erkek kılıklı canilere 'öldürün' talimatını veren de bir kadındı. İşin acılığı bu noktadadır. Vahşet, kadın-erkek fark etmiyor. Bütün mesele, bu cinayeti işleyebilecek bir ortamı, düşünceyi nasıl bulabiliyorlar, ona hayret ediyorum." Bir çocuktan bir vahşi katil çıkaranın ne olduğunu sorgulamak gerektiğini vurgulayan Arınç, nerede hata yapıldığını, bu cinayetlerin işlenmemesi için ne gibi önlemler alınması konuları üzerine ciddi bir şekilde kafa yorduklarını bildirdi.- "Muhsin Başkan'ın annesi, hepimizin annesidir"Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, kendisine uyuşturucuyla mücadele görevi verdiğini, bununla ilgili 8 bakanlığın ortak bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuklarımız neredeyse 11-12 yaşından sonra uyuşturucuyla tanışmayla başladı. Sigara yaşı 8-9, alkol 12-13'lere kadar indi. En büyük köprüleri, barajları yapıyor, milli geliri artırıyor, enflasyonu düşürüyorum. Bunların hepsi çok güzel, maddi refah ile ilgili konular ama bu ülkede gençlik, nasıl kötü yollara gidebilir, kadın cinayetleri nasıl artabilir, bunları da düşünmem lazım. Başbakanımız bize talimat verdi. Ben de 8 bakanlığımızın koordinasyonunu yaptım. Şuramızı topladık, acil eylem planımızı ortaya koyduk ve hamdolsun kasımın başından bu yana üç aylık çalışmayı gözden geçirdik ki çok iyi sonuçlar alıyoruz. Demek ki uyuşturucuyla mücadeleye karşı aldığımız tedbirler gibi kadına yönelik şiddetler konusunda da psikolojik, pedagojik açıdan bakanlıklarımıza düşen görevler bakımından yeni bazı şeyler yapmamız lazım."Arınç, Bursa'da bir bayram günü partisinin bayramlaşma töreni sırasında kadınlar ve erkeklerle ilgili yaptığı açıklamaların bazı kesimlerce farklı yorumlandığını dile getirdi.Söz konusu açıklamalarını hatırlatan Arınç, "O gün asıl erkeklere dönerek, 'İffetli olacaksınız, eşinize, ailenize bağlı kalacaksınız. Bu sokak ortasında kadına şiddet göstermek, erlik değil, hainliktir, vicdansızlıktır. Bunu yapanlara fırsat vermeyeceksiniz' demiştim. O tarafını görmezden geldiler. Tehlikenin ne kadar yakın boyutlara ulaştığını görmek bakımından söyledim. El bile kaldıramayız, kötü söz bile söyleyemeyiz. Hükümet olarak tedbirlerimizi alıyoruz, alacağız ama toplum olarak her birimizin bu konuda duyarlı olması lazım" ifadesini kullandı.Başbakan Yardımcısı Arınç, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun annesi Fidan Yazıcıoğlu'nun vefat ettiğini ve cenazesinin defnedildiğini anımsattı.Fidan Yazıcıoğlu'na Allah'tan rahmet dileyen Arınç, "Oğlunun vefatından, 2009'un mart ayından sonra bugüne kadar ne büyük bir acıyla yaşadığını biliyorum. Mamak zindanlarında evlatlarına yapılan işkenceleri ne kadar büyük bir sabır ve tahammülle karşıladığını biliyorum. Muhsin Başkan'ın annesi, hepimizin annesidir" diye konuştu.Daha sonra tek listeyle gidilen seçimde, AK Parti Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı görevine Nihal Gökten getirildi. .
Son Dakika › Politika › Arınç: 'Muhsin Başkan'ın Annesi, Hepimizin Annesidir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?