Başbakan Erdoğan Şanlıurfa'da

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da katıldığı referandum mitinginde "Darbeye karşı tankların önünde ben dururum" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu, "Bugüne kadar 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da neredeydin? Bu Anayasa değişikliğinin önünde tank olanlar, hiçbir şeyin önünde duramazlar. Siz olsa olsa bunlara ancak selam durursunuz" diyerek eleştirdi. Referandumda 'Evet' oyu vereceğini açıklayan ülkücülere tepki gösteren MHP Lideri Bahçeli'yi, " Mamak Cezaevi'nde Bahçeli o çileleri çekmedi ki" diye eleştiren Erdoğan, sandığa gitmemenin çözümden kaçmak olduğunu belirterek boykot kararı alan BDP'ye de, "Sandığa gitmemek hayır demektir, hayır diyenlere destek vermektir" sözleriyle tepki gösterdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum mitingine katılmak üzere gecikmeli olarak saat 17.30 sıralarında Şanlıurfa'ya geldi. Havaalanında, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve milletvekilleri tarafından karşılanan Başbakan Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte miting alanına hareket etti. Saat 18.05'te mitingin yapıldığı Topçu Meydanı'na ulaşan Başbakan Erdoğan, platforma çıkarak kendisini bekleyen yaklaşık 20 bin kişiye hitap etti.

İlk olarak Ankara'dan geç geldiği için kendisini bekleyen kalabalıktan özür dileyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin büyük hedeflere koştuğunu belirterek, "Biz büyük düşünüyoruz. Hedefimiz Türkiye'yi büyütmek, ekonomiyi büyütmek, ülkemizin itibarını yüceltmek" dedi.

Türkiye'nin 81 vilayetinde var olduklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'yi kardeşlik, adalet, dayanışmayla büyüttüklerini ve aynı şekil büyütüp, 21'inci yüzyılı Türkiye'nin yüzyılı yapmak için canla başla çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

EVET İLE TÜRKİYE'NİN UFKU AÇILACAK

12 Eylül'de Türkiye'nin tarihi bir karar vereceğini ve Anayasa değişikliğine evet denilmesi ile Türkiye'nin ufkunun açılacağını belirten Erdoğan, "Türkiye'yi daha fazla aydınlığa kavuşturacak sizsiniz. Merhum Menderes 'Yeter söz milletindir' diyordu. Ben de diyorum ki ilaveten 'Yeter karar milletindir.' Artık sözde sizin, karar da sizin. Mühür sizde; bir tarafta darbe Anayasası var, bir tarafta milletin Anayasası yani sizin anayasanız var. Darbecilere hayır diyenler belli. İşte burası Ama darbecilere evet diyenlerde belli; kim onlar CHP, MHP, BDP, Türkiye Komünist Partisi, İşçi Partisi, YARSAV, bir takım medya ve çeteler. Bunlar kolay kolay bir araya gelmezdi, şimdi bir araya geldiler" dedi.

OKUMA YAZMA BİLMEYENLER BİLE BUNU SÖYLEMEZ

Anayasa Mahkemesi'nin yeni yapılanması hakkında da açıklama yapan Başbakan Erdoğan, muhalefetin kendi mahkemesini oluşturuyor şeklindeki eleştirisinin de doğru olmadığını belirterek, "Anayasa Mahkemesi'nin 11 asil, 4 yedek üyesi var. Şimdi yedek üyeler de asil oluyor ve sayı 15'e çıkıyor. İki de ilave ile sayı 17 olacak. Muhalefet diyor ki; 'İktidar kendi anayasa mahkemesini oluşturuyor' ayıptır alıp, ayıptır. Okuma yazma bilmeyen bile bunu söylemez. Her ülkede meclisler, hükümetler, cumhurbaşkanları veya varsa kralları Anayasa Mahkemesi'ne atama yapar. Türkiye'de böyle bir şey var mı yok. Barolar bize 3 isim önerecek ve biz bu isimlerden tercih yapacağız. Aynı şekil Sayıştay'a ilave 2 üyelik için 6 isim teklif edilecek ondan da 2 üye tercih edeceğiz. Dolaylı olarak meclise verilen yetki bu" diye konuştu.

EVET ANANIZIN AK SÜTÜ GİBİ BEYAZ

Referandumda halk oylamasına sunulacak değişikliklerin AK Parti veya Tayyip Erdoğan projesi olmadığını, milletin projesi olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "12 Eylül akşamı hep birlikte Türkiye olarak sevineceğiz. Buraya evet diyenlerin içinde SP var, BBP var, birçok bağımsız ülkücüler var, Kürt aydınlar, sendikalar var. Bu mücadeleyi birlikte veriyoruz. Eğer evet derseniz siyasetçiler değil Türkiye kazanacak, gençler kazanacak. Ben kazanmayacağım, partim kazanmayacak siz kazanacaksınız. O gün mührü herhangi bir partinin amblemi üzerine vurmayacaksınız. Orda iki yer var, bir evet var bir hayır var. Evet beyaz, ananızın ak sütü gibi bembeyaz. Ona vuracaksınız mührü" diye konuştu.

13 EYLÜL'DEN SONRA SEÇİMİ KONUŞURUZ

Referandumun halk oylaması olduğunu ve güven oylaması gibi algılanmaması gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "12 Eylül akşamı evet çıkacak ve biz AK Parti olarak şu kadar oy aldık demeyeceğiz. Asla böyle bir şey çıkarmayacağız. Çünkü bu bir güven oylaması değil. Halk oylaması başka bir şey, seçim başka bir şey. 13'ünden itibaren seçimi konuşuruz her şeyi konuşuruz. Fakat hayır derseniz kim kazanacak vesayetçi anlayış, ülkenin ufkunu karatmak isteyenler, çeteler kazanacak. Faili meçhullerin üzerini örtmek isteyenler, milletin değerlerini hiçe sayanlar, inancıyla dalga geçenler kazanacak" dedi.

KILIÇDAROĞLU GİTSİN TASARIMCILIK YAPSIN

CHP'li belediye başkanının astırdığı rahibe afişlerini de eleştiren Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu hedef aldığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gördünüz CHP'nin belediye başkanı ilçesinde billboardlara ne asmış? Başörtülü kardeşimi rahibe gibi giyinmeye evet diye vermiş. Bir tarafta başörtü meselesini ben hallederim diyeceksin, obur taraftan kalkıp başörtülü bacımı rahibeye benzeteceksin. CHP'nin evveliyatı da böyle. Bakın biz mecliste yasa çıkardık eğitim özgürlüğü; inanç özgürlüğü için. 411 oyla meclisten geçti ne yaptı CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Onun altındaki imzalarda CHP'nin şimdiki genel başkanının imzası da vardı. Şimdi çıkmış ben hallederim diyor, utan utan, dürüst ol dürüst ol. Senin geçmişinde bu belge var. Samimiysen, dürüstsen hemen pazartesi günü meclis başkanlığına gel birlikte gidelim. Birlikte verelim önergeyi, dürüst samimiysen. Ama kalkıpta bu başörtüsü; boyundan mı, boyun altından mı, şöyle mi böyle mi olacak diyorsun. Örtü mü ısmarlıyorsun. Sen üniversitede okuyan kızlarımız için streç mi pantolon mu, şalvar mı, askılı mı askısız mı giyinsin böyle bir şey söylüyor musun. Peki orda böyle bir şey yok, başörtülü giyinmek isteyen kardeşime niçin böyle bir tasarımcılık yapıyorsun. O zaman mesleği değiş, tasarımcı ol gitsin. Bu kadar basit dürüst değiller."

TANKLAR ÖNÜNDE DEĞİL ANCAK SELAM DURURLAR

"Darbeye karşı tankların önünde dururum" diyen Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeye devam eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz tek parti zihniyetinden, dayatmalardan, baskılardan çok çektik. Bu millet iradesine ipotek konulmasından çok çekti. CHP'nin tek parti zihniyeti bu millete çok ağır bedeller ödetti. Bu milleti inim inim inlettiler. Şimdi ortaya yeni ilkesizlikler koyuyorlar, ama millet yutmaz. CHP gel-gitlerin partisidir. CHP şu anda tarihinin en tutarsız dönemini yaşıyor. 27 Mayıs'a bunlar çanak tuttular. Darbe döneminin nöbetçi hükümeti oldular. 12 Eylül'ü istismar ettiler ama 12 Eylül'de hesaplaşamadılar. 28 Şubat'a bunlar alkış tuttular. 27 Nisan'da 'İmzamızı atarız' diyenler yine bunlardı. Şimdi çıkmış tankların önünde ben dururum diyor. Bugüne kadar nerdeydin. 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da neredeydin. Bu Anayasa değişikliğinin önünde tank olanlar, hiçbir şeyin önünde duramazlar. Siz olsa olsa bunlara ancak selam durursunuz selam. Siz özgürlüklerin önüne bu ülkede mayın döşediniz. İnanç özgürlüğünün önüne mayın döşediniz. Düşünce özgürlüğünün önüne mayın döşediniz. Biz sizin geçmişinizi biliriz. Taa, İnönü'nün genel başkanlığı döneminde gazeteleri toplattığınızı da biliriz."

SANDIĞA GİTMEMEK HAYIR DEMEKTİR

CHP'nin ardından bu kez BDP ve MHP'yi eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz siyasetin yollarındaki mayınları kararlı şekilde temizlemeye devam ediyoruz. Sandığa gitmemek siyaset değildir. Sandığa gitmemek çözümden kaçmaktır. Sandığa gitmemek demokrasidir kaçmaktır. Sandığa gitmemek hayır demektir, hayır diyenlere destek vermektir. Hakkari'de bir imam katlediliyor sesleri çıkmıyor, suspus oluyorlar. Özgürce vicdanlarının sesine kulak verip evet diyenler baskı altına alınmak isteniyor. Sandığa kim gitmiş kim gitmemiş sayacağız diyorlar. Bunlar demokrat olamaz, bunlar demokratik sisteme inanan insanlar olamaz. Obur tarafta MHP'ye bakıyorsun, genel başkanı ülkücüler için 'Bunlar uşak' diyor. Niye 'Hayır' demiyorlar. Mamak cezaevinde Bahçeli o çileleri çekmedi ki onlar çekti. Nasıl hayır desinler. Allah'ın verdiği canı Allah'tan başka kimse alamaz. Hür irade ile oyunu kullanan kimse engellememeli. Biz hükümet olarak tüm tedbirleri alıyoruz ve alacağız. Sizin iradenize ipotek koyanlara karşı biz üzerimize düşeni yapacağız. Burada tarihi sorumluluk var ve bunun gereğini yerine getireceğinize inanıyorum. Hak ve özgürlük pazarlık meselesi değildir."

Şanlıurfa'ya övgüler yağdırdığı konuşmasında, hükümet olarak Türkiye'ye ve Şanlıurfa'ya yaptıkları hizmetleri rakamlar vererek anlatan Başbakan Erdoğan, son bölümde ise referandumda 'Evet' oyu kullanacağını açıklayan SP'li Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim Ayhan ile bir süre önce MHP'den istifa eden Uğurlu Beldesi'nin bağımsız belediye başkanı Mehmet Çalışkan'ı kutladı.

Yaklaşık 40 dakika kaldığı platformda konuşmasını iftara 10 dakika kala tamamlayan Başbakan Erdoğan, daha sonra havaalanına hareket etti.

MİTİNGDEN NOTLAR

- Şanlıurfa mitingine Erdoğan ile katılan Bakan ve milletvekillerinin isminin anons edilmedi.

- Başbakan Erdoğan, en son 7 Mart'ta geldiği Şanlıurfa'da yine Topçu meydanında 15 bin kişiye hitap etmişti. Erdoğan, konuşması sırasında 'Padişahım çok yaşa' yazılı pankarta tepki göstermişti.

- Miting alanında referandumu destekleyen çok sayıda pankart asıldı. Pankartlar arasında, 12 ayrı dilde Evet anlamına gelen kelimelerin bulunduğu '12 Eylül'de 12 Dilde Evet' ve 'Şanlıurfa Referandumda 'HE' diyor' yazılı pankartlar dikkat çekti.

- Daha önce saat 16.30'da başlayacağı açıklanan miting, Başbakan Erdoğan'ın kente geç gelişi nedeniyle saat 1.5 saat gecikmeli olarak saat 18.00'de başladı. Erken saatlerde mitinge gelen birçok kişi; Erdoğan'ın gecikmesi, sıcak hava ve iftar saatinin yaklaşması nedeniyle konuşma başlamadan alandan ayrıldığı görüldü.

- Hava sıcaklığının 40 derece olduğu kentte, mitinge katılanlar dağıtılan şapkaları takarak ve üzerlerine gül suyu püskürtülerek serinletilmeye çalışıldı.

- Miting öncesi kente gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, öğle saatlerinde Başbakan Erdoğan'ın konuşacağı Topçu Meydanı'nda güvenlik tedbirlerini inceledi.

ŞANLIURFA- DHA