BBP Genel Başkanı Destici: "Şu bilinmelidir ki 'idam cezası' her tutuklunun infaz edilmesi türünden bir ceza değildir. İdam cezası uygulamalarında ceza hukuku sistemi hatalı uygulamaları bertaraf edebilmek için çok aşamalı bir kontrol mekanizması oluşturmaktadır"
"(ABD yaptırım kararı) Bu yaptırım kararı sadece onlara yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletine yönelik yaptırım kararıdır. Benim izlenimin bu krizin kısa süre içinde çözüleceği yönündedir"
"Hangi bedel ödenecekse ödenir, bağımsızlığımızdan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti onurundan taviz verilemez"
ANKARA - Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, "Şu bilinmelidir ki 'idam cezası' her tutuklunun infaz edilmesi türünden bir ceza değildir. İdam cezası uygulamalarında ceza hukuku sistemi hatalı uygulamaları bertaraf edebilmek için çok aşamalı bir kontrol mekanizması oluşturmaktadır. Bir suçluya idam cezası verilebilmesi için çok somut ve şüphe götürmeyecek kanıtlara ihtiyaç duyulur" dedi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, idam cezasının yeniden hukuk sisteminde yer alması talebinin kamu vicdanı taleplerinden ve temsil ettiği insanların duygularına tercüman olduğunu belirterek, "Sözlerim, kişisel değerlendirmelerimi ve kanaatlerimi aşan sorumluluk duyguları ile atılmış bir adımdır. Gittiğimiz her yerde milletimizin bize yönelik taleplerinin başında idam cezası gelmektedir. Bizim buna duyarsız kalmamız elbette mümkün değildir. Üstelik idam cezasına ilişkin söylediklerimiz, acımasızca bir intikam alma duygusunu da kapsamamaktadır. Şu bilinmelidir ki 'idam cezası' her tutuklunun infaz edilmesi türünden bir ceza değildir. İdam cezası uygulamalarında ceza hukuku sistemi hatalı uygulamaları bertaraf edebilmek için çok aşamalı bir kontrol mekanizması oluşturmaktadır. Bir suçluya idam cezası verilebilmesi için çok somut ve şüphe götürmeyecek kanıtlara ihtiyaç duyulur. Üstelik çok vahşice de olsa her suç idam cezası ile cezalandırılmaz" dedi.
Destici şöyle konuştu:
"Oysa idam cezasının alternatifi olarak düşünülen 'ağırlaştırılmış müebbet' ve 'kastastrasyon (hadım bırakma)' daha mı insani cezalardır? Suçluyu ölene kadar 5 metrekarelik bir odaya tıkmak ya da hadım etmek daha mı insanidir? Üstelik bu cezaların da geri dönüşü yoktur. Unutulmamalıdır ki bizim idam cezası ile ilgili teklifimiz somut biçimde sübut etmiş 'küçük yaşta çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı kaçırarak tecavüz edip öldüren cani sapıklar ile bizzat kurşunu sıkıp, bombayı patlatıp güvenlik güçlerimizi, masum insanlarımızı, kundaktaki bebeklerimizi katleden katil teröristleri' kapsamaktadır. Elbette bir terör eylemi ile onlarca, belki de yüzlerce masum insanı ve güvenlik görevlisini katleden teröriste karşı devlet ya da hukukun vurdumduymaz davranması kabul edilemez. Hele kendini savunmaktan aciz masum bir çocuğa yönelik gerçekleştirilen acımasızca eylemler adi suçlar gibi görülemez. Burada hemen ilave edeyim, bizde tek başına idam cezasının amacının hukuki açıdan 'adaleti sağlamak' olmadığı iddialarını önemsiyoruz. Ancak bizim öncelikli amacımız adaletin yerine gelmesi yanında kamu vicdanını rahatlatmak ve kurbanların yakınlarında devlete ve adalete duyulan güveni tesis etmektir."
Destici, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Destici, Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde idam konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna, "Bizim gündemimizde idam cezası yoktu. Gündemimizde iki konu ön plana çıktı. Birinci Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'ye karşı rahip Brunson üzerinden iki değerli bakanımıza yönelik almış olduğu yaptırım kararı ve buna Türkiye'nin mütekabiliyet esasları çerçevesinde cevabı, bir de Menbiç konusu. Biz sonuna kadar hükümetin yanındayız. Bu yaptırım kararı sadece onlara yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletine yönelik yaptırım kararıdır. Benim izlenimin bu krizin kısa süre içinde çözüleceği yönündedir" yanıtını verdi.
Destici, Batılı ülkeler ve ABD'nin terörün finansmanına göz yumduklarını söyleyerek, "Bunun için bile uluslararası hukukun önünde hesap vermeleri gerekiyor. Bunun yanında ağır silahlar dahil pek çok silah ve mühimmat verdikleri çok açık. Türkiye Fırat'ın doğusunda PKK/PYD/ YPG varlığına müsaade edemez ve etmemelidir. Türkiye, ABD ile şu andaki yaşana süreçte sonuna kadar haklıdır. Hangi bedel ödenecekse ödenir, bağımsızlığımızdan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti onurundan taviz verilemez" diye konuştu.
Hayati Yazıcı'nın idam ile ilgili sözlerine yönelik olarak Destici, "Beni kişilerin talepleri veya görüşleri ilgilendirmiyor. Beni milletimin talep ve görüşleri ilgilendiriyor. Yeni sistem bizi buraya taşıdı. Bizden şunu mu talep ediyorlar? Milletin isteklerine kulaklarımızı tıkayalım ve bunları Meclise taşımayalım, bunu mu istiyorlar? Biz millet adına siyaset yapıyoruz. Bazı partilerimiz rakamlara çok boğulduğu için onun sözcüleri de rakamlar üzerinden cevap veriyorlar. Ben Büyük Birlik Partisi'nin başkanı olarak milletin iradesini Meclise getirdim. Kabul edilip edilmemesi milletvekillerinin takdiridir. Bende biliyorum anayasa teklifi kaç imzayla verilir, kaç sayıyla anayasa değişikliği yapılır" ifadelerini kullandı.
Destici, Abdullah Öcalan'a yönelik soruya, "Öcalan'ın hala terör örgütü ile ilintisi devam ediyor mu? Ediyor. Hala terör örgütünün lideri mi? Lideri. Hala talimat veriyor mu? Veriyor. Dolayısıyla bunlar somut delillerle ispat edildiğinde bu eylemlerin talimatçısı olarak yargılanır ve idam cezası gelirse idam edilir" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Politika › BBP Genel Başkanı Destici: 'Şu Bilinmelidir Ki 'İdam Cezası' Her Tutuklunun İnfaz Edilmesi Türünden... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?