Cumhurbaşkanı Gül: "Türkiye'nin Gelişmeleri Uzaktan İzleme Lüksü Yoktur" - Son Dakika
Politika

Cumhurbaşkanı Gül: "Türkiye'nin Gelişmeleri Uzaktan İzleme Lüksü Yoktur"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bölgesindeki gelişmeleri uzaktan izleme lüksü olmadığını belirterek, "Türkiye için diplomatik aktivizm ve askeri hazırlık bir seçenek değil, zorunluluktur" dedi.

05.04.2012 17:43

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bölgesindeki gelişmeleri uzaktan izleme lüksü olmadığını belirterek, "Türkiye için diplomatik aktivizm ve askeri hazırlık bir seçenek değil, zorunluluktur" dedi. Gül, yurtta sulhu sağlamanın en etkili yolunun, ülkenin her açıdan birinci sınıf bir demokrasi haline dönüştürmekten geçtiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, Harp Akademileri Komutanlığı'nda konferansa katıldı. Maslak'taki Harp Akademileri Komutanlığı'na gelen Gül'ü, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Arslan Güner karşıladı. Düzenlenen konferansta konuşan Gül, milletleri aziz, devletleri ise güçlü kılanın, şüphesiz onların köklü kurum ve gelenekleri olduğunu belirterek, "23 asırlık mazisi olan Silahlı Kuvvetlerimiz de milletimizin gözbebeği kurumlarımızdan biridir. Bu anlayışla, yaklaşık 2 yıl

aradan sonra Silahlı Kuvvetlerimizin değerli kurmay subaylarını yetiştiren Harp Akademilerimizde tekrar sizlere hitap etmekten büyük mutluluk duyuyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum" diye konuştu.

Aradan geçen dönem zarfında, dünyada pek çok tarihi gelişmeye şahit olunduğunu anlatan Gül, uluslararası sistemin, siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan yeniden şekillenmesine yol açacak bir sürece tanıklık edildiğini vurguladı. Gül, "Taşların yerinden oynadığı; kıtalar ve ülkeler arasındaki güç dengelerinin değiştiği; tarihin akışının hızlandığı bir süreçten geçiyoruz. Böyle dönemler ciddi risklerin olduğu kadar, muazzam fırsatların da doğduğu dönemlerdir" şeklinde konuştu.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da cereyan etmekte olan halk hareketlerine değinen Gül, bölgede yaşanan bu dönüşümün önümüzdeki onyıllara damgasını vuracağının aşikar olduğunu söyledi. Gül, "Kapsamı ve muhtemel etkileri dikkate alındığında, modern tarihin üçüncü demokrasi dalgası olarak addedilebilecek tarihi bir dönüşüm yaşanmaktadır" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, küreselleşme gerçekten tarihin akışını hızlandırdığını belirterek, "Toplumların siyasi, ekonomik, sosyolojik ve kültürel kimyalarını değiştirmiştir. Hiçbir rejimin halkını demir perdelerin arkasından yönetme lüksü kalmamıştır. Bu nedenle, Ortadoğu'daki hareketlerin ardında illa bir ideolojik saik ve yabancı parmağı aramak biraz zorlama bir tahlil olacaktır. Esasen bu hareketlerin baskın bir ideolojiden ve belirgin bir dış manipülasyondan uzak olması ümit verici bir durumdur" diye

konuştu.

"TÜRKİYE'NİN GELİŞMELERİ UZAKTAN İZLEME LÜKSÜ YOKTUR"

Türkiye'nin yakın çevresinde gerek bölgesel, gerek küresel güvenlik ve istikrarı ilgilendiren büyük risk ve tehditlerin de mevcut olduğunu anlatan Gül, şunları söyledi:

"Komşumuz Suriye'de akan kan devam etmekte; Irak'ta mezhepsel temelde siyasi istikrarsızlık yaşanmakta; İran'ın nükleer programı çerçevesinde odaklanan gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşme ihtimali bulunmaktadır. Yakın komşularımızda cereyan eden bu istikrarsızlık ortamı, bölgesel ve küresel güç mücadelelerin provasının yapıldığı yeni bir 'Soğuk Savaş sahnesi'ne dönüştürülmek istenmektedir. Bölgedeki gerilimin sıcak çatışmalara veya iç savaşa sebep olması durumunda, yeni bir belirsizlik ve kaos

ortamının doğması yüksek bir ihtimaldir. Bu şartlar altında, Türkiye'nin gelişmeleri uzaktan izleme lüksü yoktur. Bir yandan her türlü olumsuz senaryoya karşı hazırlanırken, diğer yandan böylesine bir felaketin önüne geçmek için diplomasinin tüm imkanlarından azami ölçüde yararlanmak mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla, Türkiye için diplomatik aktivizm ve askeri hazırlık bir seçenek değil, zorunluluktur. Yakın bölgemizde cereyan eden bu tehdit ve risklerin güvenlik stratejilerimiz bakımından yeni

yansımaları olması kaçınılmazdır. Bu nedenle, gelişmeleri sınırlarımızın ilerisinde yönlendirebilecek strateji ve yeteneklere sahip olmamız şarttır.

Gül, aynı şekilde, bölgede demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında ilk aşamada gönüllülük esasına bağlı olacak bir "bölgesel insan hakları mekanizması"na da ihtiyaç olduğunu söyledi. Ortadoğu'da büyük bir demografik gücün artık demokrasiyle buluştuğunu belirten Abdullah Gül, "Bölgede demokrasi er ya da geç hakim olacaktır. Tarih, defaatle göstermiştir ki, gerçek, adil ve kalıcı bir barış, iktidar elitleriyle değil, ancak halklar arasında tesis edilebilir. Demokratik bir yönetim, kendi

halkı tarafından adaletsiz, haysiyetsiz ve aşağılayıcı olarak algılanan hiçbir dış politikayı uygulayamaz. Ayrıca, bölgedeki demografik trendler de İsrail'in aleyhine çalışmaktadır. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve onurlu bir Filistin devletinin kuruluşuna imkan tanımadığı takdirde İsrail, önümüzdeki 50 yıl içinde tam anlamıyla bir Apartheid rejimine dönüşecektir. Bu nedenle, İsrail'in stratejik bir bakış açısıyla, adil bir barışa ulaşmak için çaba göstermesi kendi çıkarınadır" dedi.

"YURTTA SULHU SAĞLAMANIN EN ETKİLİ YOLU, ÜLKEMİZİ BİRİNCİ SINIF DEMOKRASİ HALİNE DÖNÜŞTÜRMEKTEN GEÇER"

Gül, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünü hatırlatarak, şunları söyledi:

"Uzun yıllar biraz slogan havasıyla serdettiğimiz bu söz, aslında hem güvenlik politikamıza, hem de dış politikamıza rehberlik eden bir ifadedir. Yurtta sulhu sağlamanın en etkili yolu, ülkemizi her açıdan birinci sınıf bir demokrasi haline dönüştürmekten geçer. Demokrasiyi tüm kurum, teamül ve evrensel kriterleriyle benimsediğimiz vakit ülkemizde gerçek barış ve huzuru yakalayabiliriz. Bu bağlamda, gelişmiş bir demokrasinin sadece seçimler sonrasında çoğunluğun iradesinTdn bir ideolojiden ve belirgin

bir dış manipülasyondan in icraata yansıması olmadığını belirtmek isterim. Gelişmiş bir demokrasi, anayasal düzen içinde tüm kurum ve kuruluşlar bakımından fren ve denge sistemlerinin hakim olduğu, hukukun üstünlüğü ilkesi zemininde temel hak ve özgürlüklerin herkes için kıskançlıkla korunduğu, adaletin gecikmeden tecelli ettiği bir düzendir. Bu bağlamda, ifade, basın ve örgütlenme özgürlüğü ile farklılıklara hoşgörüyle yaklaşmaya özellikle dikkat çekmek istiyorum".

"Millet olarak, milli birlik ve bütünlüğümüz ile demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin temel nitelikleri konusunda tam bir mutabakat içinde olduğumuzdan hiç şüphem yoktur" diyen Gül, suni ve abartılı korkulara kapılmadan, sorunların üzerine cesaretle gidilmesi ve çözümlerin ertelenmemesi gerektiğini vurguladı. Gül, "Milletimizin bekasını ilgilendiren her sorunu, çağdaş dünyanın gerçeklerine uygun olarak, demokrasi ve ortak değerlerimiz temelinde çözmek basiretini

göstermeliyiz. Unutmayalım ki, bu tür korkular, kısır siyasi kavgalar ve basiretsiz politikalar dolayısıyla 1970li ve 1990lı yılları heba ettik. Bu yıllar ülkemizin irtifa kaybettiği, gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafenin her bakımdan açıldığı bir dönemdir" diye konuştu.

"TERÖRLE MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA DEVAM EDECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörle mücadelede, taleplerini şiddete başvurmadan, demokratik sistem içinde dile getiren vatandaşları, teröre destek veren, teröre bulaşan kesimlerden ayırmanın çok önemli olduğunu ifade ederek, "Bununla birlikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açış konuşmamda ifade ettiğim gibi, devletimizin şefkat ve hukuk çerçevesinde, suçsuzlara zarar vermeden mücadele etme özenini, bir zafiyet olarak algılayanlar tarihi bir yanılgı içindedirler. Bölücü terör örgütü ve destekçileri bu

yanılgıdan dönmedikleri müddetçe, terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Netice olarak, güvenlik güçlerimizin bugüne kadar canları pahasına ortaya koyduğu mücadele, bize terör sorununu demokrasiyi genişleterek ve toplumsal uzlaşıyı güçlendirerek çözme imkanını verecektir" şeklinde konuştu.

Küresel ve bölgesel düzeyde ortaya çıkan bunca risk ve tehdide rağmen, Silahlı Kuvvetler'in bu tehditlere karşı koyabilecek imkan ve kabiliyetlere sahip olduğundan hiç şüphesi olmadığını anlatan Gül, "Askeri bakımdan, NATO'nun ikinci en büyük ordusuna sahibiz. Özellikle son dönemde savunma sanayii alanında yaptığımız büyük hamlelerle, Silahlı Kuvvetlerimizi çağın gerektirdiği modern yazılım ve fiziki donanıma kavuşturmak yönünde ilerlediğimizi görüyorum" dedi. - İSTANBUL

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Cumhurbaşkanı Gül: 'Türkiye'nin Gelişmeleri Uzaktan İzleme Lüksü Yoktur' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement