Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu andaki Olağanüstü Hal'in en önemli özelliği nedir? Terör örgütlerini defetmek, onları inlerinden bulup çıkarıp gömmektir. Çünkü benim Güneydoğu'daki, Doğu'daki, ülkemdeki halkım huzura ulaşmadıkça, biz devlet başkanı olarak sorumluluğumuzu yerine getirmiş olamayız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "39. Muhtarlar Toplantısı"nda Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Batman, Denizli, Gümüşhane, Kocaeli, Kütahya, Mardin, Muğla, Nevşehir, Rize, Tokat ve Tunceli'den gelen muhtarlarla bir araya geldi.
Erdoğan'ın konuşması öncesinde FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında yaşananlara ilişkin bir sinevizyon gösterisi yapıldı.
Konuşmasında en son ramazan ayında iftar vesilesiyle muhtarlarla bir araya geldiğini anımsatan Erdoğan, 2015 yılı Ocak ayından beri sürdürdükleri bu güzel buluşmaları, Türkiye'deki tüm muhtarlarla kucaklaşana kadar devam ettireceklerini bildirdi.
Devletin en üst mercisi olan Cumhurbaşkanı ile en yaygın ve sayıca en çok temsilcisi olan muhtarların tarihte ilk defa bu şekilde yüz yüze geldiğini belirten Erdoğan, "Milletimizle birlikte çıktığımız büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa yolunda muhtarları ihmal etmemiz mümkün değildir. Bu buluşmaların başlamasıyla, muhtarlarımızın hem mahallelerindeki hem de kurumlar nezdindeki itibarlarının zaten olması gereken seviyeye çıktığının haberlerini de memnuniyetle alıyorum." diye konuştu.
Erdoğan, daha önceki dönemlerde Türkiye'de birilerinin ısrarla muhtarları küçümsemeye çalıştığına işaret ederek, şunları söyledi:
"1998 yılında siyasi yasaklı durumuna düştüğüm zaman kendi akıllarınca beni tahkir etmek için 'muhtar bile olamaz' manşeti atmışlardı. Halbuki biz biliyoruz ki bu tür yaklaşım içinde olanların hiçbiri de oturdukları mahallenin muhtarlığına aday olsalar seçilemezler. Çünkü milletimiz bunlara güvenip, mahallesini teslim etmez. Bunlara 5 koyun ver, kaybedip gelirler. Milletin huzuruna çıkıp destek istemek, oy almak, sandıktan başarıyla çıkmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Bunun için muhtarlıktan başlayarak, milletimizin teveccühünü kazanarak sorumluluk üstlenen herkes benim nezdimde muteberdir, kıymetlidir. Seçimle göreve gelenlerden bazılarıyla anlaşamıyor olabiliriz, farklı düşünceler, yaklaşımlar içinde olabiliriz. Milletimize bunları anlatıp, meseleyi kendi zaviyemizden izah ederiz. Ama milletin teveccühüyle göreve gelmişse, bu emanete ihanet etmediği sürece biz, kendisine saygı duyarız."
-"Muhtarların tamamına ulaşana kadar..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhtarlarımız arasında da bizim düşünce ve gönül dünyamızın dışında fikir ve meşrep sahibi arkadaşlarımız olabilir. Kendileriyle bire bir karşılaşırsak oturur, konuşur, tartışır müzakeremizi de yaparız. Biz, terör örgütleriyle arasına mesafe koymuş olması şartıyla, hiçbir muhtar kardeşimizi özel olarak dışlayamayız. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kapısı tüm muhtarlarımıza açıktır, bunu böyle bilmenizi isterim." dedi.
Bu anlayışla muhtarların tamamına ulaşana kadar bu buluşmaları sürdüreceklerini anlatan Erdoğan, yeni yapılan binada aynı anda 2 bin kişiye hitap etme ve ikram imkanının olacağını, o zaman çok daha seri bir şekilde bu toplantıların yapılacağını kaydetti.
Mevcut mekanda 400-450 kişiyle bir arada olabildiklerini belirten Erdoğan, "Ondan dolayı biraz ağır gidiyor ama böyle de olsa hamdolsun bu adımı attık." diye konuştu.
Erdoğan, 14 Ağustos'ta AK Parti'nin 16. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Türkiye'nin 15 yılının özetinin özeti sayılabilecek bir muhasebesini yaptıklarını anımsatarak, yaşananları art arda sıraladıklarında ne büyük imtihanlardan geçilerek bu günlere gelindiğinin çok daha iyi göründüğünü ifade etti.
"Birçok oyunları bozmak zorunda kaldık"
"Gerçekten de Türkiye'nin son 16 yılı hiçbirimiz için kolay geçmedi. Bir yandan ülkemizi çok büyük hizmetlerle tanıştırırken, diğer yandan da bugüne kadar rastlanmadık engelleri aşmak, birçok oyunları bozmak zorunda kaldık. Allah'a hamdolsun bunları da başardık." diyen Erdoğan, ilk sınavı 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde verdiklerini belirtti. Erdoğan, AK Parti iktidar olduğunda kendisinin siyasi yasaklı bulunduğunu ve TBMM'de yer alamadığını anımsatarak, ilk sınavı bu "garip durumu" aşarken verdiklerini kaydetti.
Erdoğan, 2003'te bu yanlışı düzeltip Meclis'teki ve hükümetteki yerini alırken, 1 Mart Tezkeresi, Süleymaniye'deki askerlere yönelik saldırı ve hükümet çalışmalarını engellemeye yönelik sinsi oyunlar sebebiyle olukça zorlu bir dönem geçirdiklerini hatırlatarak, 2004'te hukuk reformları çerçevesinde Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdıklarını aktardı.
İktidarlarının ilk ayında Olağanüstü Hal'i (OHAL) kaldırdıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Olağanüstü Hal'i kaldırdık da değişen bir şey oldu mu? Maalesef bölge, terörle çok daha farklı bir şekilde tanışma noktasında oldu. Artık şu andaki Olağanüstü Hal'in o zamanki Olağanüstü Hal ile bir alakası var mı? Hiç yok. Şu andaki Olağanüstü Hal'in en önemli özelliği nedir? Terör örgütlerini defetmek, onları inlerinden bulup çıkarıp gömmektir. Şimdi benim Güneydoğu'daki, Doğu'daki, ülkemdeki halkım huzura ulaşmadıkça biz, devlet başkanı olarak sorumluluğumuzu yerine getirmiş olamayız. 'Eğer bu köyden, mahalleden bizim dışımızda herhangi bir partiye bir tane oy çıkarsa, bilesin ki öldürülürsün.' Bu tehdit altında benim muhtarım olduğu sürece ben sorumluluğumu yerine getirmiş olamam. Eğer benim muhtarlarım kaçırılıyor, işkence ediliyor ve kaçırıldıktan sonra da bazı muhtarlarımız öldürülüyorsa biz, görevimizi yerine getirmiş olamayız. Onun için de el ele, omuz omuza vereceğiz ve Olağanüstü Hal ile bölgeyi huzura, mutluluğa erdirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?