Erdoğan: "Meğer yüzleri dost, özleri düşmanmış" -

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ah kardeşlerim ah. Her tezgah var burada. Sinsice davrandılar, farklı göründüler. Meğer yüzleri dost, özleri düşmanmış" dedi.

Erdoğan, partisince Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Kalktı bu Pensilvanya, sevgili Peygamberimizi istismar etti. O kadar ileri gitti ki Miraç'tan Peygamber efendimizi indirip kamyonete bindirdiler. Yaptılar mı bunu? Bu senaryoların bütün onayları oradan geliyor. Ondan sonra çark etti o da" ifadesini kullandı.

"Bitmedi, merhum Savaş Ay ile bir söyleşi yaptı, 'Hayatımda bir oy kullandım' dedi. 'Fakat şimdi Hazreti Cebrail gelse, bir parti kursa ona bile oy vermem' dedi" değerlendirmesini yapan Erdoğan, "Bizde meleklere iman vardır. Meleklerin görev alanları bellidir. Hazreti Cebrail'in işi gücü yok da parti mi kuracak?" dedi.

"Teşbihte hata olmaz" sözünü anımsatan Erdoğan, "Bu ne demektir biliyor musunuz? Teşbih hata kabul etmez demektir. Yani benzetmeyi yaptığın zaman elmayı armuda benzetmeyeceksin, elma elmaya benzer, böyle yorum yapacaksın. Armudu armutla, aynı şekilde benzeteceksin. Ama bunlar dağıttı, kayış attılar kayış, ne yaptıklarının farkında değil" değerlendirmesinde bulundu.

-"Haşhaşi diyorsak biz bunu boşuna demiyoruz"

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hayatı CHP zulmüyle geçmiş, dirisine ve ölüsüne zulmedilmiş, CHP'ye oy vermeyi reddetmiş Bediüzzaman Said-i Nursi'yi de istismar ettiler. Şimdi de Kur'an-ı istismar ediyorlar. 'AK Parti'ye oy vermeyeceğim, CHP'ye oy vereceğim' diye yakınlarına Kur'an-a el bastırıyorlarmış. Hatta daha ileri gidip, anne babayı reddetme, evliliği bozma gibi tehditler savuruyorlarmış. Bunlar işe yaramazsa kaset tehdidiyle, görüntü tehdidiyle, hatta ölmüş insanlara verdikleri kanı haram etme tehdidiyle insanlık dışı yöntemlere başvuruyorlar. Herkesin gönlü rahat olsun, bu yeminlerin hiçbirinin geçerliliği yoktur, herkes gönlünü ferah etsin. Haşhaşi diyorsak biz bunu boşuna demiyoruz. Karşımızda saf insanları, temiz kalpli kardeşlerimizi, ihlaslı, temiz kalpli kardeşlerimizi yıllardır istismar eden bir yapı var. Ben Pensilvanya'ya gönül veren o samimi tabandaki kardeşlerimi tenzih ediyorum ama onlara da çağrıda bulunuyorum, 'Gelin bu oyunu bozun.'

Zekat dediler topladılar, sadaka dediler topladılar, himmet dediler topladılar. İşte bugün gazetelerde Samsunlu bir hemşehrinizin röportajını gördüm, mülakatını gördüm. Ne diyor? 'Yıllarca ben bunlara para verdim, okullar yaptım ama makbuz istedim. Makbuz isteyince işlerine gelmedi. Makbuzsuz benden para istediler, makbuzsuz. Vermeyince de beni içeri attılar.' Şimdi bunu neyle izah edeceksiniz, hadi bakalım. Pensilvenya bunu neyle izah edeceksin? 14 ay bu işadamını içeri attınız. Sizin bu ilk değil ki, her işadamına aynı şeyi yaptınız."

-"Eteğinizde ne varsa onu dökün. Dökmezseniz namertsiniz, dökün"

"Şantajcı bunlar şantajcı. Bunlar Cumhurbaşkanını dinler, Başbakanı dinler, Genelkurmay Başkanını dinler, bakanları dinler, utanmadan sıkılmadan, montaj dublaj, ondan sonra onu yayınlar" ifadesini kullanan Erdoğan, "Ne yayınlarsanız yayınlayın. Eteğinizde ne varsa onu dökün. Dökmezseniz namertsiniz, dökün. Bizim abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphemiz yok" diye konuştu.

Erdoğan, "Ne diyor? 'Bir tek ceketim var' diyor. Bu nasıl ceket? Ceketin içine bakıyorsunuz CHP orada, MHP orada, BDP orada. Ceketin içinde emniyet var, yargı var, çeteler var, ananaslar var, milyarlarca dolarlar var, holdingler, şirketler hepsi orada. Uganda'daki rafineri de orada. Bu tek ceketin içine bunlar nasıl sığdı? Bu petrol kuyuları buraya nasıl sığdı. Ah kardeşlerim ah. Her tezgah var burada. Sinsice davrandılar, farklı göründüler, meğer yüzleri dost, özleri düşmanmış" değerlendirmesinde bulundu.

-"Cennetten bahçe de vermişlerdir"

Meydandaki bir vatandaşın seslenmesi üzerine "Kaç para verdin?" diye soran Erdoğan, "Hacı amcayı da düşünebiliyor musunuz, 50 bin lirasını almışlar, STV'ye ortak etmişler, öyle mi? 50 bin lira mı? Kartta burada. Ne insanları aldattılar. Allahü alem, cennetten bahçe de vermişlerdir. Bunlarda çünkü her numara var, işte kart burada" diye konuştu.

Erdoğan, "Tabii bu ihanet onların yanına kar kalmayacak. Şu 30 Mart'ta şöyle çok güçlü bir şekilde sandıkları patlatalım. Çok çalışacaksın, 5 gün. Unutmayın, 30 Mart gecesi sadece belediye başkanının ismini duymayacağız, bizim için artık bu seçim yerel seçim olmanın ötesine geçti, bir genel seçim oldu. Bu seçim Türkiye'nin istikbalinin belirleneceği bir seçim olmuştur" dedi.

Bugün Samsun'da 51'inci şehir mitingini yaptıklarını dile getiren Erdoğan, İstanbul'da 4 ilçede, dün de Ankara'nın 2 ilçesinde mitingleri olduğunu söyledi. Tüm Türkiye'nin akın akın meydanlara koştuğunu anlatan Erdoğan, bugün Samsun'da olduğu gibi gittikleri her şehirde tarihi kalabalıklar, rekor sayıda kalabalıklar toplandığını belirtti.

Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli, bu montaj nasıl, bu montaj nasıl? Böyle bir montaj da sen yap, bir fotoshop da sen yap. Taşıma diyorlar. Kendilerini avutuyorlar" diye konuştu.

Pazar günü İstanbul'da tarihi bir miting yaptıklarını ve 2 milyonu aştıklarını bildiren Erdoğan, "Bu millet boşuna gelmiyor, bir sevda var bu millette, bu millette bir aşk var. Samsun'da bu sevdayı görüyorum, Samsun'da bu aşkı görüyorum. İnanıyorum ki pazar günü siz sandıklara bu aşkınızı, bu sevdanızı yansıtacaksınız. Hak inşallah şerleri hayra tebdil ediyor. Bu şer ittifakından Türkiye'nin birliği doğuyor, kardeşliği güçleniyor" dedi.

Erdoğan, 30 Mart'tan sonra, istiklal mücadelesinin zafer akşamından sonra yeni Türkiye'yi, güçlü, istikrarlı, huzurlu, ileri demokrasi yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye'yi birlikte inşa edeceklerini bildirdi.

-"Yatırımlarda Samsun'u hiç bir zaman geri bırakmadık"

Samsun'un gönüllerinde her zaman ayrı yeri olduğunu, yatırımlarda Samsun'u hiç bir zaman geri bırakmadıklarını, üzerinde ısrarla durduklarını dile getiren Erdoğan, Gençlik ve Spor bakanlarını, gençlik ve sporun şehri Samsun'dan seçtiklerini söyledi.

Türkiye'nin gençlik ve spor politikalarını Samsun'un evladı bakanlara emanet ettiklerini belirten Erdoğan, "Bakanlarımız da kendi şehirlerinin eksiklerini, ihtiyaçlarını yakından takip ediyorlar. Son olarak Samsun'a 33 bin 919 seyirci kapasiteli bir stadyum yapıyoruz. Maliyeti 107 trilyon. İnşallah önümüzdeki yıl sonuna kadar tamamlayacağız" dedi.

Samsun merkez ve ilçelerine gençlik merkezleri ve bir çok farklı branşta spor tesisleri kazandırdıklarını, mevcut spor tesislerini onardıklarını ifade eden Erdoğan, 8 bin 500 kapasiteli Yaşar Doğu Spor Salonu'nu kente kazandırdıklarını, olimpik yüzme havuzunun inşaatını da en kısa sürede tamamlayacaklarını bildirdi.

Samsun'a kamu özel ortaklığıyla 5 uzmanlık dalında, 5 hastaneden oluşan toplam bin 150 yatak kapasiteli bir şehir hastanesi yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"516 trilyona mal olan aynı hastanemizle ilgili çalışmalarımız süratle devam ediyor. Aynı yöntemle 300 yataklı Gazi Devlet Hastanesini de şehrimize kazandırıyoruz. Samsun- Sivas demir yolunu elektrikli sinyalli modern hale getirmeye karar verdik. Talimatı verdim, yatırım programına alınıyor. 1 katrilyon 200 trilyona mal olacak bu hattın maliyetinin yarısını Avrupa Birliği fonlarından karşılıyoruz. Gelemen'e modern bir lojistik merkezi yaptık. Demiryollarımızın sahildeki tesislerini Gelemen'e taşıdık. Sahildeki bölgeyi de tüm Samsunluların kullanımı için düzenlemek üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza devrettik. Böylece Samsun şehir merkezinde yaşayan kardeşlerimizi sahille buluşturduk. Türkiye-Rusya arasında Karadeniz üzerinden Samsun-Kavkaz limanları arasında tren feri koridoru oluşturduk. Bu hatla Anadolu içlerinden gelen yük trenlerini Samsun Limanı üzerinden Rusya'ya gemiye bindirerek taşıyoruz. Şu anda Samsun demir yollarında yürüttüğümüz projelerin tutarı 1 katrilyon 200 trilyon."