İçişleri Bakanı Soylu: (2) - Son Dakika
Politika

İçişleri Bakanı Soylu: (2)

İçişleri Bakanı Soylu: (2)

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir itirazım var. Üzüldüğümü ve incindiğimi ifade etmek istiyorum.

02.09.2017 15:11

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir itirazım var. Üzüldüğümü ve incindiğimi ifade etmek istiyorum. İncindiğim nokta şurası; maalesef Türkiye'de temel insan hak ve hürriyetleri konusunda özellikle terör örgütlerinin sesi bizden çok daha fazla çıkıyor. Ben bu konuda bazen çok yalnız kaldığımızı da düşünüyorum." dedi.

Soylu, Trabzon Büyükşehir Belediyesinde düzenlenen bayramlaşma programının ardından yaptığı açıklamada, "Yıllardan beri bizim nesil, bizim neslin bir üstü, onun bir üstü, çekmediğimiz kalmadı. Darbe, ekonomik kriz, anarşi, terör yani şunu hep beraber masanın üzerine koyarak düşünelim, bizden sonraki nesillerimizin bunu tekrar çekmesini istiyorsak aynı usulle devam edelim. Etnik köken, mezhep ayrıştırması, sert ideolojik kavgalara, bütün bunlara devam edelim ama bunun bize bir faydası yok." diye konuştu.

Türkiye'nin kendi kendine yetebilecek bir ülke olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Bunu başka rakamlarla anlatmaya da gerek yok. Yüksekova Kaymakamımız 9 ayda yaptıklarını anlattı. Altyapının yüzde 60'ı tamamlandı bu kolay bir iş değil, kanalizasyon, içme suyu… Hakkari yıllardır susuz. Vali Yardımcımız Cüneyt Bey geldiği gün 'Hakkari'ye suyu getireceğim' dedi şu anda yüzde 65'ine getirdi. Çok yakın bir zamanda yüzde 35'ini daha tamamlayacak. İlk kez karışın üzerindeki asfaltla, çocuk parklarıyla, spor salonları ve spor sahalarıyla karşılaşan bir yerden bahsediyoruz. Bu şu demek, demek ki bizim kendi kendimize yetebileceğimiz bir kaynağımız söz konusu ve bu kaynağı iyi kullanmak durumundayız, en önemli meselelerden bir tanesi budur."

Soylu, terörle mücadelenin en üst düzeyde devam ettiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"İki gün önce yaklaşık 9 terörist etkisiz hale getirilmişti, dün Tunceli'de 5 terörist, aynı yerde yine üç terörist daha yani 8 terörist etkisiz hale getirildi. Arkadaşlarımız bayram-tatil demeden çalışıyor. Hatta bir şey daha yaptık, bu dönem jandarmada tayin dönemidir, görevini alan hiç mehil müddeti kullanmadan ertesi gün görevine başladı. Çünkü terörle mücadelede bunu erteleyebilmek, 'Durun biz bu mehil müddetimizi kullanalım, biraz tatil yapalım, oradan oraya geçelim.' diye bir anlayış söz konusu değildir. Büyük bir fedakarlıkla oradaki arkadaşlarımız görevlerini yapmaktadırlar. Bizi sevindiren şudur; moralleri en üst düzeydedir. Bu konuda vatandaşın da moralleri en üst düzeyde. Bu, oradaki bütün caddelerden, sokaklardan terör örgütünün 40 yıldır oluşturduğu kalıntıların tamamen silindiği anlamına gelmez. Kimse kimseyi de yanıltmasın. Bizim yapmamız gereken çok iş var. Özellikle güvenlik kuvvetlerimizin dışında yapılması gereken çok işler var. Bunda herkesin görev ve sorumluluğu var."

"Bizim Anadolu" Projesi

Eğitim konusunda yaşanan sıkıntılara değinen Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Örneğin dün Aktütün'de bahsettiler, burada biz taşımalı öğretim yapabiliyoruz ama Güneydoğu'da taşımalı öğretim yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız? Bunun tartışılması lazım. Baba orada bir şey söylüyor, diyor ki 'Ben kızımı 10-20 kilometre öteye göndermem'. Güvenlik açısından göndermiyor ama 'Okul burada olsa ben kızımı okuturum.' diyor. Bazen şablonları memleketin her tarafına koymalı mıyız, koymamalı mıyız bunu tartışmak gerekir. Biz orada özellikle kız çocuklarımızın okumasını, çocuklarımızın tamamen okumasını, onların hedefleriyle buluşmasını sağlayabilecek anlayıştayız."

Soylu, Trabzon'da bu konuda büyük bir duyarlılığın söz konusu olduğunu belirterek, "Trabzon ile Güneydoğu arasında çok güzel bir gönül bağı kuruldu. Sadece sivil toplum örgütleri üzerinden oluşan gelişmeler değil, burada Kur'an kursu hocalarımız da dahil Doğu ve Güneydoğu ile ilişkilerini en üst düzeyde kurarak götürüyorlar. Biz burada bazı Kur'an kurslarımızı ziyaret ettiğimizde Güneydoğu'dan çok çocuğumuzu görüyoruz ve ailelerle öyle güzel ilişkiler kurmuşlar ki… Bu muhabbeti her alanda takip etmeliyiz ve esas itibariyle devam ettirmeliyiz." dedi.

"Sevindirici bir şey daha var, eskiden çocukların eline taş verirlerdi taş attırırlardı, şimdi böyle bir tablo söz konusu değil." ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:

"Bunu daha iyi bir şekilde hep beraber iyi bir noktaya getirmek zorundayız. Şimdi 81 vilayetimizde 'Bizim Anadolu' diye bir proje başlattık. Valilerimizin koordinasyonunda yürüyecek. İlk etapta lise ve altı 50 bin çocuğumuzu kendi vilayetlerine getirecekler, 4-5 gün buraların güzelliklerini gösterecekler, misafir edecekler, ondan sonra bu projenin ikinci aşamasını gerçekleştireceğiz. Buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Özellikle dün Hakkari'de vali beyle beraber havadan ufak bir tur atık 'Şuraya tenis kortu, şuraya basketbol sahası, şuraya spor salonu gerçekleştirilecek'. Bunu orada yıllardır, 'Güneydoğu'ya yatırım gelmiyor.' diyen ama aslında çok yatırım gelen, terör örgütünün böyle bir propagandayı, propaganda diliyle sürekli olarak kullanmaya çalıştığı anlayıştan başka bir noktaya taşıyacağız."

"Bir tane insan hakları savunucusu bu konuya ses çıkartmıyor"

"Bir itirazım var." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üzüldüğümü ve incindiğimi ifade etmek istiyorum. İncindiğim nokta şurası; maalesef Türkiye'de temel insan hak ve hürriyetleri konusunda özellikle terör örgütlerinin sesi bizden çok daha fazla çıkıyor. Ben bu konuda bazen çok yalnız kaldığımızı da düşünüyorum. İmece yapan yani yapılan yolun arklarını açabilmek için ki burada da yapılır bu iş, üç işçi orada çalışırken demek ki terör örgütü mensupları oradan bir yerden bir yere intikal etmeye çalışırken bunları görüyorlar, silahsız adamları orada infaz ediyorlar. Bir tane insan hakları savunucusu bu konuya ses çıkartmıyor; Necmettin öğretmenden tutun Aybüke kızımıza kadar, buradaki Eren kardeşimize kadar… Ben kimlerin bazı olaylarda ses çıkarttıklarını, kimlerin de sessizliğe yattığını hem sosyal medya üzerinden hem de diğer iletişim kanalları üzerinden takip ettiğim için çok rahat bir şekilde fotoğrafı görebiliyorum."

Soylu, bu konuda oyuna gelmemek gerektiğini vurgulayarak, "Geçen günlerde Hakkari'de Altunsu diye bir yer var. Altunsu ve İncesu, terör örgütünün yıllardan beri üs kullanmak kullanmak istediği yerdir, biz bunu biliyoruz. Aynı Mardin'deki yerler gibi, aynen şimdi bayramdan sonra operasyon yapacağımız başka bir yer gibi yani onlar çeşitli alanlara konuşlanırlar, oradaki masum vatandaşın üzerinden tehditle beraber bir lojistik imkanı sağlamaya çalışırlar. Bizim görevimiz bunu bertaraf edebilmektir. Orada eksiğimiz varsa biz o eksiğimizi yerine getiriyoruz zaten." diye konuştu.

Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Biliniz ki terörle mücadele konusunda demokrasi ve hukuk kurallarından bugüne kadar hiç ayrılmadık. Havadan insansız hava araçlarıyla beraber çok terörist görüyoruz. Kısıtlarımız vardır, biz bu kısıtların dışında kesinlikle hamle ortaya koymayız yani özellikle terörist olarak nitelendirmediğimiz veya vatandaşı bir şekilde teröristle yan yana gördüğümüz hiçbir noktada bir müdahale bugüne kadar ortaya koymadık. Teröristle vatandaşı ayırarak, esas terörizmle mücadalemizi ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu konuda güvenlik kuvvetlerimiz çok dikkatli davranmaktadırlar."

Trabzon'da, İzmir'de, Antalya'da olduğu gibi Güneydoğu'da yapılan işlerde birtakım mesleki hatalar, eksiklikler söz konusu olabildiğini aktaran Soylu, "Bunlarla ilgili tedbirler alıyoruz, gerekli adımları da hemen atıyoruz ama buradan hemen etnik bir kökencilik çıkartıp bunu bir insan hakları malzemesi haline getirmek bizi incitmektedir, bu yanlıştır. Burada bugüne kadar esas itibariyle terör örgütünün istismar edememesinin temel sebebi, güvenlik kuvvetlerimizin özellikle bu dönem içerisinde buna yüzde yüz riayet etme konusundaki duyarlılıklarıdır. Bu açıdan hem terör örgütleriyle ciddi bir mücadele yapıyoruz hem de vatandaşımızı bu konuda rahatlatıcı adımlar atıyoruz. Bunu önümüzdeki günlerde çok daha anlamlı yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, "Biz terörle mücadele ederken, 'Ben PYD'ye destek veriyorum' diyen bizim müttefiklerimiz çok net. Bu sabah gelen istihbaratlarda hoş işler yok." ifadesini kullanarak, şunları kaydetti:

"Yine müttefiklerimiz vasıtasıyla, özellikle uzaktan atılan Türkiye'nin içerisine sızdırılmaya çalışılan bu dönemde ele geçirip kamuoyuyla paylaştığımız füzeler meselesi esas itibariyle bizim müttefiklerimiz konusunda onlara soracağımız, onlarında kendilerini sorgulayacağı hadiselerdir. Amerika, PYD'ye 'Ben destek veriyorum' diyerek esas itibariyle Türkiye içerisindeki PKK'ya silah, mühimmat desteğini bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek ama Türkiye'ye geliyor. Yakaladıklarımızın bir çoğunda orada kullanılan bu menşeler söz konusudur peşinde olduklarımızın, istihbarat edindiklerimizin. Biz müttefiklerimizle ilgili sorumluluğunu yerine getiren bir milletiz, devletiz ve bugüne kadar bu konuda Türkiye özellikle müttefiklerine karşı ikircikli bir davranış içerisinde olmamıştır, olamaz ve olmayacaktır da ama müttefiklerimizin bize karşı ikircikli bir davranış içerisinde olmaları, başka bir gündemle hareket etmeleri elbetteki bizleri de bu konuda kendi adımıza daha yüksek tedbir almamızı gerektirecektir. Bu bizim en doğal hakkımızdır. Onun için daha dikkatli olacağımız bir döneme gidiyoruz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika İçişleri Bakanı Soylu: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement