İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadının İnsan Haklarındaki Gelişmeler

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle'ye Türkiye'de kadınların politikada yeterli düzeyde temsil edilmediğini belirterek, "Tüm partiler, uygun pozisyonları için yeterli sayıda kadın aday göstermelidir ki, bu konuda istenilen yerlere varılabilsin" dedi.

Stefan Füle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından Avrupa Konseyi, AB Komisyonu ve UN Women ortaklığında düzenlenen İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadının İnsan Haklarındaki Gelişmeler konferansının açılışında konuştu.

Füle, 31 Ekim'de Türkiye İlerleme Raporu'nu yayınladıklarını hatırlatarak, Türkiye ile AB arasında 22. faslın açılmasının olumlu bir hava yarattığını ve olumlu sonuçları olacağına inandığını belirtti.

Demokratikleşme paketini olumlu karşıladıklarını dile getiren Füle, büyük önem arz eden kadınların haklarının tüm vatandaşlar için önemli olduğunu belirtti.

"Hiç bir kuş, tek bir kanatla uçamaz" diyen Füle, üyelerinin yarısı karar verme mekanizmalarına katılmayan toplumların ilerleme sağlayamayacağını vurguladı.

Füle, Türkiye'nin, İstanbul Sözleşmesi'ni ilk onaylayan ülkelerden birisi olduğunu hatırlatarak, AB'nin, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği konularına önem verdiğini aktardı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e çalışmalarından ötürü teşekkür eden Füle, Türkiye'de, kadın hakları konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun çalışmalarını yakından izlediklerini ve bu çalışmaları desteklediklerini anlattı. Füle, "Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki mücadelesinde yalnız değildir" diye konuştu.

AB'nin "Okulu bırakanların sayısı, onda 1'den az olmalıdır", "Toplumsal cinsiyet anlamında tam eşitlik" gibi hedeflerini Türkiye'nin de benimsemesini tavsiye ettiklerini kaydeden Füle, "Türkiye'nin, bu konuda siyasi anlamda daha fazla aktif olmasını istiyoruz. Bu somut anlamda ayrımcılığın ortadan kaldırılması, toplumsal cinsiyet konularının ana politikalara dahil edilmesi anlamına geliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği üzere, demokratikleşme paketinin bir parçası olarak bu konu işin içine katılmıştır" ifadelerini kullandı.

"Haydi Kızlar Okula kampanyaları desteklenmeli"

Türkiye'nin sürdürülebilir şekilde kadınların politik arenada temsiliyetinin artırılmasını gerektiğini kaydeden Füle, "Avrupa ile karşılaştırdığımızda Türkiye'de kadınların siyasi anlamda temsiliyeti, hem yerel hem ulusal ve uluslararası düzeylerde altta kalmaktadır" dedi.

Stefan Füle, Türkiye'nin, kadınların temsiliyetini teşvik etmesi gerektiğini ifade ederek, "Tüm partiler, uygun pozisyonları için yeterli sayıda kadın aday göstermelidir ki, bu konuda istenilen yerlere varılabilsin" diye konuştu.

"Haydi Kızlar Okula" şeklindeki kampanyaların desteklenmesi gerektiğini aktaran Füle, Türkiye'de okulu bırakan kız çocuğu oranın da Avrupa'dan bir hayli yüksek olduğunu dile getirdi.

Füle, Türkiye'de özellikle kadınların istihdama katılımı konusunu teşvik ettiklerini dile getirerek, özellikle kırsal kesimde, sosyal güvenceden yoksun kadın istihdamının önüne geçilmesi için çalışması yapılması gerektiğini söyledi.

AB Komisyonu'nun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle, şöyle konuştu:

"Şunun farkındayız ki, kadın haklarında ilerleme aynı zamanda zihniyetin değişmesiyle ilintilidir. Aynı zamanda da toplumsal cinsiyete karşı algılardaki değişiklikle mümkün olabilecektir. Tabii ki bunlar tek bir günde olmaz. Ne Türkiye'de ne de başka bir ülkede tek bir gecede olmaz. Daha fazla çalışma yapılması, daha fazla çaba harcanması gerekmektedir. Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliğinin uygulandığı ve AB standartlarına uygun hale getirildiği konusunda gerektiği kadar bir kanıt sunmuştur ama bununla beraber sosyal, ekonomik ve siyasi gerçekleri gözönünde bulundurarak, zihniyeti de değiştirmek durumundadır. Saygıdeğer Fatma Şahin, sizin taahhüdünüzü takdir ediyoruz, AB ne zaman isterseniz yanınızda olacak. Türkiye'ye bu yolda devam ederken gereken desteği vereceğiz."

Diğer konuşmacılar

UN Women Avrupa ve Orta Asya Atanış Bölgesel Dikektörü Ingibjorg Solrun Gisladottir, kadına şiddetin önlenmesi konusunda eğitimin büyük önem taşıdığını, özellikle genç erkeklerin bu konuda eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Tüm ülkelerde benzer sorunların yaşandığını belirten Gisladottir, bazı ülkelerde yasal eksikler nedeniyle şiddeti uygulayanların yeterli ölçüde cezalandırılmadığını ifade etti.

Avrupa Parlamentosu üyesi Emine Bozkurt, 10 senedir parlamento üyesi olduğunu ancak yeniden bu göreve talip olmayacağını söyledi.

Türkiye'de kadın hakları konusunda raportör olarak görev yaptığını aktaran Bozkurt, çalışmalarına destek veren Füle ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e teşekkür etti. Kadın meselesinden kopmasının mümkün olmayacağını dile getiren Bozkurt, bu konuda başka görevlerde çalışmayı istediğini ifade etti. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda yapılan yasal düzenlemeleri olumlu olduğunu aktaran Bozkurt, sivil toplum kuruluşlarının da yasa çalışmalarına önemli olduğunu söyledi.

Avrupa Konseyi Adalet ve İnsan Onuru Direktörü Marja Ruotanen de Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasında önemli bir çaba gösterdiğini belirterek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e teşekkür etti. - İstanbul