MHP Grup Toplantısı...(2) - Son Dakika
Politika

MHP Grup Toplantısı...(2)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Başbakanlık yakınında meydana gelen patlamayla ilgili, "Kanlı eller hükümete bombayla mesaj vermekte, dayatmalarının, ihanet tekliflerinin kabul edilmesini ve dikkate alınmasını istemektedir" dedi.

06.03.2012 13:43

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Başbakanlık yakınında meydana gelen patlamayla ilgili, "Kanlı eller hükümete bombayla mesaj vermekte, dayatmalarının, ihanet tekliflerinin kabul edilmesini ve dikkate alınmasını istemektedir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli'nin grup konuşması öncesi '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla salonda bulunan kadınlara, Devlet Bahçeli adına hazırlanan özel kutulardaki güller dağıtıldı. Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un ise yoğun katılım nedeniyle ayakta kalan bir kadın partiliye yer vermesi dikkatlerden kaçmadı.

Pozantı M Tipi Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde meydana geldiği iddia edilen olaylarla ilgili açıklamalarda bulunan Bahçeli, "Sözü edilen cezaevinde bulunan bir grup çocuğun tacize, tecavüze ve şiddete maruz kalması hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği, göz ardı edemeyeceği ahlak faciası olarak AK Parti yönetiminin alnına kazınmıştır" diye konuştu.

Pozantı Cezaevi'nde bulunan çocukların Ankara'ya nakil edilecek olmasını da değerlendiren Bahçeli, "Pozantı'daki pisliğin, işlenen insanlık dramının; müfettiş soruşturmasıyla ve 200 çocuğun Ankara Sincan Çocuk Kapalı Cezaevi'ne nakledilmesiyle temizlenmesi ihtimal dahilinde değildir. Peki, cinsel nitelikli suç ve saldırılar, bu kez de Sincan Cezaevi'nde vuku bulursa, AK Parti hükümeti ne yapacak ve burada bulunanları nereye sevk edecektir? Zira buna benzer adli ve hukuki yaptırımlara, daha önceki

hadiselerde de müracaat edilmiş, ancak başarılı bir sonuç elde edilememiştir" diye sordu.

"TEMENNİ EDERİZ Kİ Adıyaman'DAKİ EV İŞARETLEMELERİ BİR ÇOCUK İŞİ OLSUN"

Konuşmasının bir bölümünde Adıyaman'da özellikle Alevi vatandaşların oturduğu bir mahallede kapılara işaret konulması konusuna da değinen Bahçeli, "Mezhep çekişmesinin fitilini ateşlemeye, bizi kümelere dağıtmaya; zihnen, fikren ve kalben ayırmaya ve bölmeye çalışanlara şüphesiz tahammülümüz yoktur ve hiçbir şart altında da olmayacaktır" dedi.

"Adıyaman'da Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimizin evlerine işaret konulmasının altındaki ve arkasındaki sır perdesinin titizlikle aralanmasını acilen bekliyoruz" diyen Bahçeli, "İçişleri Bakanı'nın, ev işaretlenmesinin çocuk işi olduğunu, siyasi bir anlam taşımadığını belirtmesi de bizi fazla tatmin etmemiş ve acabalarımızı bertaraf edememiştir" değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, şunları kaydetti:

"AK Partili bu bakana göre, evlere konulan işaretler, ancak çocukların yapabileceği yüksekliktedir ve üç Alevi olmayan vatandaşımızın evi de işaretlenmiştir. Ancak bu sığ ve basit izahat ve tevil gayreti bizim açımızdan doyurucu ve teskin edici değildir. İşaretlemeler çocukça bir iş olsa bile, yine de konunun üzerine gidilmeli, varsa arkasındaki azmettirici unsurlar, kavga bekleyen mihraklar ortaya çıkarılmalı ve katiyen hafife alınmamalıdır. Kaldı ki, geçmişte çocukları saldırılarında maşa ve suç

vasıtası olarak gören kalpleri mühürlenmiş lekeli zihniyetlerle ilgili bilgi ve tecrübemiz bir hayli fazladır. Eline tutuşturulan suç aletleriyle sokakları, caddeleri savaş alanına çeviren, polisi taşlayan çocukların arkalarında kimlerin durduğu ve nasıl yönlendirildikleri herkesin malumudur. Bunun yanı sıra, yaşlarının küçük olmasını fırsat bilen ebeveynleri tarafından namus cinayetlerinde tetik çeken el olarak çocukların nasıl kullanıldıkları da üzücü yanlarıyla hafızalarımızdadır. Öyle istismar ve

vicdansızlıklarla karşılaşılmıştır ki, küçücük çocukların; eline molotofkokteyli verilmesi, başörtüsü takılarak güvenlik güçlerine taş atmalarının sağlanması ve kadın kıyafetleri giydirilerek bölücü emellere alet edilmeleri adeta sıradanlaşmıştır. Temenni ederiz ki Adıyaman'daki ev işaretlemeleri bir çocuk işi olsun ve yalnızca oyundan ibaret kalsın. Ancak hiçbir şeyi tesadüflerin sürprizlerine, ihtimallerin seyrine bırakmamak, 'tespit yapayım derken, testiyi kırmamak' çok ama çok önemlidir. Konunun; bütün

yönleriyle aydınlatılması, üzerine gidilmesi, sisli ve muamma taraflarının vuzuha erdirilmesi ve tüm ayrıntılarının dikkate alınması kaçınılmaz bir sorumluluk olarak ortadadır."

Diyarbakır'DA BULUNAN KEMİKLER

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır İçkale'de yapılan kazılarla ilgili olarak da Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Bahçeli, Diyarbakır'da bulunan kemiklerin yaklaşık 100 yıllık olmasından dolayı ve birçoğunun da hayvan kemiği olmasından dolayı 'Başbakan Erdoğan özür dileyecek midir?' diye sorarken, "Yoksa başka faili meçhul kazı işine girerek; elinde kürek, sırtında kazma, arkasında iftiracı ve yaygaracı yandaşlarıyla birlikte, her karışında şehit olan vatan topraklarını kazmaya devam edecek midir?"

diye konuştu.

Bahçeli, Diyarbakır'daki kazılarla ilgili olarak şunları kaydetti:

"Sayın Başbakan kemikler çıktı, kafatasları bulundu, seni tebrik ediyoruz. Ama bu kemikler senin umduğun, düşündüğün, propaganda malzemesi yaptığın ve beklediğin kemikler değildir. Bütün bunlara rağmen, izleyen süreçte sen kemiğin derdinde ol, biz doğruların ve gerçeklerin peşinde olalım. Sen inanç tacirliği yaptığın gibi kemik tüccarlığına da soyun, biz ise milletimizin birliğini ve kardeşliğini savunmay a olmayacaktır" dedi.

ı sürdürelim. ve sen kemik bulmaya çok meraklıysan, çok değil, Afyonkarahisar'ın Kocatepe'sine kadar toprağı kaz ve altında sere serpe yatan kahramanları gör ve haklarını teslim et. Bunların faillerini merak ediyorsan tavsiyemiz uzağa bakmaman; sağına, soluna ve kol kola girdiğin emperyalistlerin yüzlerine odaklanmandır. İşte o zaman Müslüman Türk milletinin kanını döken; sömürgecilikten ve yamyamlıktan sabıka giymişleri böylelikle fark edebilmen mümkün olacaktır. Aklından bir an olsun çıkarma ki, sen

Türk milletini toprak altı etmeden, bu büyük millet; zihniyetini ve hükümetini gün gelecek inşallah sandık altı yapacaktır."

Ankara'DAKİ PATLAMA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün sabah saatlerinde Başbakanlık Merkez Bina'ya yakın bir noktada patlatılan ses bombasını da değindi. Geçen hafta İstanbul Sütlüce'de polis minibüsüne yapılan saldırının ardından şimdi de Başbakanlığın hemen yanı başında, Yargıtay binasının ise önünde bomba patlatıldığına dikkat çeken Bahçeli, "Bu gelişmelerden, şehirlerimizin terörist saldırıların hedefine tam olarak yerleştiği anlaşılmaktadır. Başbakan Erdoğan İmralı canisiyle müzakere edip, Kandil'e haberleşme

hatları inşa ederken eşkıya şehirlerimizi bombalarla doldurmuştur" şeklinde konuştu.

"Kanlı eller, hükümete bombayla mesaj vermekte, dayatmalarının, ihanet tekliflerinin kabul edilmesini ve dikkate alınmasını istemektedir" diyen Bahçeli, "Ve daha da acısı, her an her yerde hunhar saldırılarını yapabileceklerini; gerekirse yürütmeyle yargı binaları arasını bile tuzaklamaktan çekinmeyeceklerini kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Bundan sonra sivil ve masum insanımızın birinci dereceden ve direkt terör tehdidinin yörüngesine girdiği görülmektedir" dedi.

"Devletin güvenlik birimleri, PKK'lı katillerin şehirlere taşıdıkları bombaları bilmelerine rağmen; hükümetin bu konuda kılını bile kıpırdatmaması ve deyim yerindeyse saldırılara göz yumması affedilecek bir durum değildir" diyen Bahçeli, şunları söyledi:

"Altını kalın olarak çizmek isterim ki, şehirlerimize bombaların yerleştirildiği Oslo'da kurulan ihanet masasında, MİT'in emekli olmuş bir müsteşar yardımcısı tarafından açıklanmıştır. Parti olarak, her defasında AK Parti zihniyetinden bununla ilgili bir izah beklemişsek de, aradığımız ve aziz milletimizin güvenliğini çok yakından ilgilendiren makul bir cevabı hala alabilmiş değiliz. Bu vesileyle Başbakan Erdoğan'a tekrar sormak istiyorum. Vereceği cevabı aziz milletimiz duymak istemektedir; can ve mal

emniyeti için bunu çok acil görmektedir. MİT eski müsteşar yardımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice öldürmeye ayarlı bombalar hangi şehirlerimizdedir? Bu konuda bir tedbir alınmış, failler yakalanmış mıdır? Sayın Başbakan buna cevap vermelisin. Sorumuzu sümenaltı, hasır altı yapmaktan kesinlikle uzak durmalısın."

Bahçeli, Diyarbakır'da kendilerine 'Dicele-Fırat Diyalog Grubu' adını veren bir grubun yaptığı konferansı da eleştirdi. Konferans salonuna Türk bayrağı asılmadığını belirten Bahçeli, bunun yerine sözde peşmerge paçavrası asıldığını kaydetti. "Ne ilginçtir ki bu namertliklerin hepsi AK Parti'nin iktidar, Recep Tayyip Erdoay a olmayacaktır" dedi.

ğan'ın da Başbakanlığı sırasında gerçekleşmektedir" diyen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, eğer biraz milli gururu ve irfanı varsa, bu sefil bölücü bataklığını kurutmak amacıyla aldığı millet yetkisinin gereğini yerine getirmelidir" diye konuştu.

TL'NİN YENİ SİMGESİ

Geçen hafta Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı bir programla tanıtılan TL'nin yeni simgesini de değerlendiren Bahçeli, "Paramızın başına ucube bir remiz iliştirilmiştir" dedi.

"Açıklıkla söylemeliyim ki, yeni para simgemizin hiçbir estetik yanı, hızlı algılanabilir ve göze hoş gelen bir tarafı ve kolayca benimsenecek bir içeriği yoktur" diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Milli kimliğimizle, kültürümüzle, bizi biz yapan değerlerle bu remizin uzaktan yakından bir bağı bulunmamaktadır. Hepsinden önemlisi paranın gücü ve itibarı simgelerle değil, güçlü ve üreten ekonomik yapıyla birebir bağlantılıdır. Şayet Türk Lirası'yla dünyanın her köşesinde alış veriş yapılıyorsa, rezerv ve

değer saklama aracı olarak görülüyorsa, bu takdirde mesele yoktur ve paramız hak ettiği yere gelmiş olacaktır" değerlendirmesini yaptı.

Yeni simge için, 'hangi yandaş mahzeninde projelendirildiği, bunun karşılığında nelerin vaat edildiği, bu işten kimlerin menfaat elde ettiği soruları da belirsizliğini korumuştur' diyen Bahçeli, yeni simgeyle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Bulunan para simgesi maliyet ve yeni masraf kapıları demektir. Tedavüldeki paraların çekilmesinin getireceği yeni sorunlar demektir. Konyalının, Giresunlunun, Sinoplunun, Manisalının, Şırnaklının ve Mersinlinin kaybetmesi anlamına gelmektedir. AK Parti yandaşlarının ise kazanması ve bunun üzerinden banka hesaplarını daha da kabartmaları mümkün olacaktır. Simge olarak tayin edilen çıpa yolsuzluğa demir atmak, usulsüzlüğe kılıf hazırlamak ve AK Parti'ye yeni gemi almaktır. Üstü örtülemeyecek kadar açık

bir gerçektir ki, paranın başına simge getirmek, milletimizin başına çorap geçirmekten farksızdır. Fakat bunun da hesabı bir gün sorulacak, simgenin ışığıyla gözleri kamaşanlar, millet iradesinin ateşiyle ayılacaklardır." - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika MHP Grup Toplantısı...(2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement