Ohal Kararı TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Politika

Ohal Kararı TBMM Genel Kurulu'nda

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Bizim amacımız, bu OHAL düzenlemesiyle, gizli, sinsi, organize, bu ülkenin geleceği için büyük tehdit oluşturan bir yapıya karşı, paralel devlet yapılanmasına karşı etkili, kapsamlı sonuçlar alıcı çalışmaları gerçekleştirmektir.

21.07.2016 18:27

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Bizim amacımız, bu OHAL düzenlemesiyle, gizli, sinsi, organize, bu ülkenin geleceği için büyük tehdit oluşturan bir yapıya karşı, paralel devlet yapılanmasına karşı etkili, kapsamlı sonuçlar alıcı çalışmaları gerçekleştirmektir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, 3 ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşmelerinde AK Parti Grubu adına, Grup Başkanvekili Bostancı söz aldı.

TBMM'ye "Gazi Meclis" denildiğini anımsatan Bostancı, "15 Temmuz gecesi aradan geçen bunca yıl içerisinde Gazi Meclise 'gazi' adını veren, ruhu dimdik ayakta tutan bu Meclisin bugünkü temsilcilerini, hepsini saygıyla selamlıyorum." diye konuştu.

Tarihi bir zamandan geçildiğini, bu gibi durumlardan olanların ne kadar derin, ne kadar travmatik, ne kadar dönüştürücü olduğu fark edilmeyebileceğini belirten Bostancı, "Bugünden, daha üzerinden 5-6 gün geçmişken toplumun bütün kesimlerinde, yaşananların tarihi bir dönem olduğuna ilişkin yüksek bir bilinç, soğukkanlı bir muhakeme ve kararlı bir duruş mevcut. Bu, ülkenin geleceği bakımından son derece önemli ve sevindirici." ifadesini kullandı.

Bostancı, OHAL tezkeresine ilişkin konuşmacıların soğukkanlı bir akıl, rasyonel bir muhakeme, polemikten uzak, dikkatli bir dil, eleştirilerde dikkatli bir üslup kullandıklarına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Esasen, Mecliste belki her zaman olması gereken dil ama tarihi dönemler öyledir. Akılcı siyasetler, o tarihi anları, orada yaşananları muhakeme ederler, geçmişte düşünürler, gelecek adına buradan da yeni sonuçlar çıkartırlar. Eminim, hepimiz bu yaşananlardan, Türkiye'nin geleceği adına, siyaset adına, siyaset dili adına, bu medeni müzakere ortamı adına sonuçlar çıkaracağız.

'OHAL gerekli değil.' diyen sayın HDP konuşmacısı, sayın CHP konuşmacısı bunun gerekçelerini anlatırken özgürlüklere, halkın birtakım hassasiyetlerine vurgu yaptılar. Emin olun, bizim için onlar da kesinlikle, bunları ifade eden arkadaşlar kadar önemlidir. Biz de özgürlükleri, bu toplumun güvenliğini, hak ve hürriyetleri son derece önemsiyoruz. Eleştiriler dile getirilirken, darbe yapanlar, topluma bu travmayı yaşatanlar, bunların arka planında yer alanlara ilişkin her türlü soruşturma, kovuşturma, kararlılık yine bu konuşmalarda dile getirildi bu da mühim, bu son derece önemli."

Bostancı, AK Parti'nin 14 yıllık iktidarı boyunca "olağanüstü hal gereklidir" tarzında toplumsal düzeyde tartışmalar yapılırken bile olağanüstü hale yaklaşmadığını, 19 Temmuz 1987 yılında uygulanmaya başlanan olağanüstü hale 30 Kasım 2002 tarihinde AK Parti hükümetinin son verdiğine değindi.

Bostancı, "14 yıl sonra olağanüstü hal tezkeresiyle karşınızdayız. 14 yıl boyunca bazen bunun gerekli olduğuna ilişkin kanaatler serdedilse bile bunu yapmamış bir irade, Meclisin eğer bugün OHAL tezkeresiyle karşısındaysa tabii burada bir es verip düşünmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Darbe teşebbüsünün tüm topluma bir travma yaşattığını belirten Bostancı, "Hepimizin yaşadığı, Silahlı Kuvvetlere ait tankın, topun bu millete tevcih edildiğiydi. Bu bir travmadır. Sonraki saatlerde anlaşıldı askeriyenin önemce bir kısmının buna karşı olduğu ve nihayet tavır aldığı, ama yaşanan travmadır." dedi.

Bütün darbelerin zayıfların işi olduğunu, asla kuvvetli olanların olmadığına dikkati çeken Bostancı, şu görüşlere yer verdi:

"Bütün darbeleri yapanlar halkın karşısında zayıftır. Bunlar ayrıca zayıf, bunlar ayrıca korkak, bunlar ayrıca topluma karşı tedhiş, provokasyon, baskı, yıldırma tekniklerini kullanarak böyle bir toplumsal psikoloji üzerinden halkı teslim alma planı yapan, zayıflığını bunlarla telafi etmeye çalışan bir çete. Halkımız sokaklara çıktı, buna direndi. Bir millet ilk defa bütünüyle kendi demokratik iradesine el koymaya kalkışan bir çeteye karşı, bir despot anlayışına karşı direnmiştir.

Bu, Türkiye'de yaşanan, dünya halk hareketleri tarihi içerisinde, bu özelliğiyle, muhakkak ayrı bir yere konulmuştur. Bundan sonra da akademik olarak, politik olarak muhakkak incelenecektir. Millet, kendi iradesine el koymak isteyen despot bir harekete defol demiştir, elinin tersiyle onu kovalamıştır. Ne elindeki tanktan korkmuştur ne uçaktan korkmuştur. Çünkü, uçağa binen inecektir, o tankın içine giren çıkacaktır, o zırhlı araçla halkın üzerine yürüyen muhakkak kafasını oradan çıkaracaktır. Milletimiz, onların inmesini, çıkmasını da beklemedi, o çelikten, o muhkem, o darbecilerin kendi planlarını gerçekleştirmek için halka tedhiş ve korku yaratmaya dönük silahlarına, çıplak elleriyle direndi. Meydanlardaki o insanları buradan bir kez daha saygıyla selamlıyorum, çıplak elleriyle o tanklara karşı direnenleri."

Naci Bostancı, tankların, zırhlı araçların üzerine yürüyenlerin, millet olmanın karineleri olduğunu vurgulayarak, "O, Özel Kuvvetlerdeki Ömer'i, o ismini hala bilmediğim, kendini tankın önüne atan kişiyi, o İstanbul Boğazında silahların üzerine yürüyen rahmetli Erol Olçak ve oğlunu bir kez daha bütün şehitlerimiz gibi rahmetle anıyorum. Onlar, kanlarıyla bu ülkenin millet olma halini yazmışlar, millet iradesini ve demokrasiyi yükseltmişlerdir." diye konuştu.

Darbecileri asla hafife almadıklarını, darbecilerin çok iyi planlama yaptıklarını ve ilk hedeflerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ardından emniyet güçleri, Meclis olduğunu belirten Bostancı, darbe gecesi kendisini arayanların "Tayyip Bey nerede, çıksın ve millete seslensin." dediğini anlattı.

Millet iradesinin yükseltmesi için bir işaret fişeği gerektiğini, o işaret fişeğinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ateşlendiğine dikkati çeken Bostancı, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade çok önemlidir. O milleti meydanlarda tankların karşısına kendi iradesini savunmak için çıkartmak, sivil direnişi ateşlemek için Millet Meclisinin kıymetli vekillerinin ortaya koyduğu irade çok önemlidir. Bütün partilerin, sayın genel başkanların ortaya koyduğu irade çok önemlidir. Sayın Kılıçdaroğlu açıklama yapmıştır, Sayın Bahçeli açıklama yapmıştır, Halkların Demokratik Partisi darbeye karşı açıklama yapmıştır. Bütün bunlar şunu gösterdi darbecilere; 'Sizin tabanınız yok." ifadesini kullandı.

Darbecilerin başarılı olmaları halinde bile yerlerinde 3 günden, 5 günden fazla oturamayacaklarını belirten Bostancı, "Bu ülke, darbecileri iğrenç bir pislik gibi kusardı. Bunu bütün darbeciler bilsin. Bundan sonra da hevesliler varsa onların da kulaklarına küpe olsun. Bu ülke darbecilere geçit vermez, vermedi, vermeyecek." dedi.

Bostancı, darbeye karşı direnen vatandaşların meydanlarda buluştuğunu ve meydanların hiçbir partiye ait olmadığına değinerek, "Demokrasiyi yücelten bu milletin her tür rengi bu meydanlarda sesini yükseltmelidir. Bu meydanlarda 'Ölürüm Türkiyem' de çalınmalıdır, 'Onuncu Yıl Marşı' da 'Sev Kardeşim' de çalınmalıdır. Bu meydanlarda 'Dombra' da çalınmalıdır. Meydanlarda da birlikte olduk, bundan sonra da olmaya devam edelim." diye konuştu.

CHP'nin 24 Temmuz tarihinde meydanlarda olacağını hatırlatarak, bu kararlarından dolayı kutlayan Bostancı, başta İstanbul'daki vatandaşlar olmak üzere tüm vatandaşlara 24 Temmuz'da meydanlarda olma çağrısı yaptı.

Milletin, 15 Temmuz'da darbecilerine karşı tarihin kritik bir anında, tarih ırmağını demokrasi tarafına akıttığını anlatan Bostancı, "İnşallah, bundan sonra da bu millet ortak değerler için, demokrasi için kendi iradesine el koymaya kalkan maceraperestlere karşı dayanışması doğrultusunda gereken her türlü tutumu kararlılıkla gösterecektir. Bizim amacımız, bu OHAL düzenlemesiyle, gizli, sinsi, organize, bu ülkenin geleceği için büyük tehdit oluşturan bir yapıya karşı, paralel devlet yapılanmasına karşı etkili, kapsamlı sonuçlar alıcı çalışmaları gerçekleştirmektir. Bunu yaparken teenniyle davranmak, hukuka uymak, vatandaşların hak ve hukuklarına halel gelmemesine azami dikkati göstermek hepimizin boynunun borcudur." ifadesini kullandı.

Darbecilere mücadelede hakka, hukuka, insan haklarına saygılı olmaya devam edeceklerini vurgulayan Bostancı, "Ümit ederim, OHAL tezkeresi Meclis tarafından onaylanır. Ülkemiz için büyük bir tehdit olan bu çeteye karşı o kararlı ve cesur mücadele teknik desteklerle birlikte devam eder." diye konuştu.

Bostancı'nın konuşmasının ardından söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Bostancı'nın "30 Kasım 2002'de ilk işimiz olağanüstü hali kaldırmak oldu." ifadesini kullandığını belirterek, 57. Hükümet döneminde OHAL uygulamasının 30 Kasım 2002'de kaldırılması kararı alındığını anımsattı.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de 15 Temmuz darbe girişimine karşı Meclisin çok net tutumlar ortaya koyduğunu belirterek, "HDP olarak en başından beri bu darbe sürecinin tamamen ortadan kalkması için, böylesi bir riskin bertaraf edilmesi için sarılmamız gereken en temel değerlerin demokrasi, hukuk devleti, toplumsal barış ve insan hakları olduğunu ifade ettik. Bugün de aynı önerimizi bir kez daha altını çizerek yinelemek istiyorum." dedi.

Baluken, OHAL uygulamasının temel hak ve özgürlükleri askıya alan, Meclisi bir yönüyle işlevsizleştiren, anayasal denetimin ortadan kalktığı bir sistem olduğunu öne sürerek, "Yapılan bu düzenleme darbe zemininden çıkışı değil, antidemokratik uygulamalarla mevcut ortamı daha fazla bulanıklaştırmaya hizmet edebilir." ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman da Baluken'in sözleri üzerine, "Anayasada, yürütme bölümünde olağanüstü hal, bir anayasal kurum olarak vardır." diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Ohal Kararı TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement