Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2022 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika
Politika

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2022 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2022 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, "Türkiye'de bazı muhalefet grupları 'bu hükümet tökezlese de biz de bundan istifade etsek' diye kenarda bekliyor.

03.11.2021 15:12  Güncelleme: 18:16

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, " Türkiye'de bazı muhalefet grupları 'bu hükümet tökezlese de biz de bundan istifade etsek' diye kenarda bekliyor. Ama boşuna bekliyorsunuz." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2022 yılı bütçesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.

CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarından itibaren Büyük Önder Atatürk'ün ve genç Cumhuriyet'in liyakatli ve idealist kadrolarının, bilimsel ve ekonomik dönüşümü gerçekleştirdiğini, büyük bir sanayi ve teknoloji dönüşümünün mümkün olduğunu söyledi.

Özellikle KOBİ'lerin, devrimin gerektirdiği dijital ve teknolojik dönüşümü gerçekleştirme ödevleriyle karşı karşıya kaldıklarını belirten Açıkel, ancak KOBİ'lerin 970 milyar lirayı bulan ve 56 milyar lirası zamanında ödenmediği için takibe takılan ezici borç yükünü yönetebilme savaşında yalnız bırakıldığını ileri sürdü.

Fethi Açıkel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"KOBİ'lerimiz sanayi için doğal gaz faturalarına yüzde 46-48 oranlarında zam yapıldığı bu konjonktürde, istihdam kapasitesini, karlılığını ve rekabet gücünü muhafaza etme mücadelesi vermektedir. KOBİ'lerimiz, artan üretim maliyetleri, çığ gibi biriken borçlar, nitelikli ara eleman açığı ve teknolojik dönüşüm için gerekli teşviklerin yetersizliği yüzünden dijitalleşememektedir. Aksine vasıfsız, kayıtsız ve düşük ücretli çalıştırılan süreksiz göçmen iş gücü istihdamı yüzünden merdiven altılaşmakta, Suriyelileşmekte ve Afganlaşmaktadır. Maalesef Türkiye, bir yandan beyin göçü veren, diğer taraftan Orta Doğu ve Orta Asya kökenli, gariban, vasıfsız iş gücü istihdam eden bir merdiven altı KOBİ ekosistemine doğru evrilmeye başlamıştır. KOBİ'lerimiz ve organize sanayilerimiz, maalesef, Endüstri 4.0'a göre değil, göçmen emeği sömürüsüne dayalı olan göçmen 1.0'a göre yeniden yapılanmaktadır."

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise teknolojik üretimde Türkiye'nin ciddi şekilde beyin göçü verdiğini, ülkenin yüksek teknolojili ürünler bakımından "nal toplayan" bir ülke konumunda olduğunu savundu.

Türkiye'de yurttaşların alım gücünün düşük olması nedeniyle şirketlerin yatırım yapmak istemediğini iddia eden Paylan, "Yatırımcı burada yatırım yaptığında ürettiği ürünün en az yarısını içeri satmak ister. İçeride alım gücü yoksa yatırım da olmaz. İç piyasayı bu kadar hor gören, bu kadar yok sayan bir sanayi politikası olamaz. Ne var ne yok satalım diye bakıyorsunuz. Buna dair bir denge politikası olamaz." diye konuştu.

"Bu ortamda hangi sanayici nasıl yatırım yapacak"

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da Türkiye'nin üretim kapasitesinde bir artışın olmadığını, üretimde dışa bağımlılığın çok yüksek seviyede olduğunu dile getirdi.

Yaşanan ekonomik ortamda, sanayide doğal gaz fiyatlarına yüzde 48 oranında zam yapılmasının, olumsuzluğu tetiklediğini vurgulayan Usta, "Bu ortamda hangi sanayici nasıl yatırım yapacak? Bunlar oturup konuşulmuş meseleler olsaydı daha makul rakamlarla bu meseleler çözülebilirdi. Koordinasyonun olmadığı bir ortamda ekonomi de olmaz." değerlendirmesinde bulundu.

Usta, gelişmiş ekonomilere bakıldığında imalat sanayisinin, milli gelir içerisindeki payının yüzde 30-35'lerde olduğunu, bunu başaramayan ekonomilerin sanayilerinin, gelişmeyi hiçbir şekilde tamamlayamadığının görüldüğünü anımsattı.

Türkiye'de imalat sanayisinin, milli gelir içerisindeki payının bir kez yüzde 25'e değdiğini, sonrasında baş aşağı gittiğini savunan Usta, "Bu oranı mutlak suretle yüzde 30'un üzerine taşımamız lazım. Bu durum da yatırımla gerçekleşiyor. Buralara kaynak aktarılması, ekonominin kaynaklarının buralara gitmesi lazım. Bu kadar belirsizliğin olduğu bir ortamda insanlar niye üretsin? Tasarruflarımız yatırım yapmaya yetmiyor. Hukukun bozulduğu, demokrasinin olmadığı bir Türkiye'de yatırım da gerçekleşmiyor." ifadesini kullandı.

"Milletimizin gururu yerli ve milli otomobil TOGG yollara çıkmak üzeredir"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise yerel kaynakları harekete geçiren, nitelikli iş gücü istihdam eden, dijital çağa uyum sağlayan ve sonuç olarak uluslararası rekabet gücüne sahip bir sanayi oluşturulmasının Türkiye'nin lider ülke olma hedefine ulaşması bakımından önemli olduğunu belirtti.

Milli teknoloji hamlesinin çıktılarının alındığını, başta savunma sanayisi olmak üzere otomotiv, makine, enerji, yazılım, ilaç ve tıbbi malzeme gibi birçok alanda yerli ve milli üretimin artığını vurgulayan Kalaycı, "Teknoparklarda, kuluçka merkezlerinde, AR-GE ve tasarım merkezlerinde ve teknoloji geliştirme bölgelerinde çok önemli ve başarılı çalışmalar yapılmaktadır. Milletimizin gururu yerli ve milli otomobil TOGG yollara çıkmak üzeredir. TEKNOFEST dünya çapında ses getiren bir markamız olma yolunda ilerlemektedir. Milli Uzay Programı'nın başlatılması milletimizi heyecanlandıran bir gelişme olmuştur." sözlerini sarf etti.

Kalaycı, tüm dünyada ham madde temininde yaşanan zorluklara, girdi fiyatlarındaki anormal artışlara rağmen Türkiye'nin yatırım, üretim, istihdam ve ihracatta yüksek bir performans sergilediğine dikkati çekti.

Zorlu bir dönemde ekonomiye katkı sağlayan girişimci, sanayici ve ihracatçıları kutladıklarının altını çizen Kalaycı, "Son yıllarda inovasyon konusunda yapılan çalışmalar ve destekler sonuçlarını vermeye başlamıştır." görüşünü paylaştı.

"Türkiye, potansiyeli çok yüksek olan bir ülke"

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın sunumunun muhalefet milletvekillerinin ağzını açık bıraktığını söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının faaliyetlerinden gurur duyduğunu aktaran Öztürk, "2020 yılından itibaren dünyanın zor günler geçirdiği bir dönemde ülkemizin bu salgından etkilenmemesi mümkün değildi. Başta Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi, bakanlarımızın çalışkanlığı ve Türk insanının gayreti sayesinde en az hasarla bu salgın dönemini atlattık." dedi.

Türkiye'nin, kalkınmasına hızla devam ettiğini belirten Öztürk, 2020 yılında tüm dünyanın yüzde 3.1 küçüldüğü bir dönemde, Türkiye'nin yüzde 1.8 gibi bir büyüme ile bu dönemi atlattığını kaydetti.

Bu senenin ikinci çeyreğinde yüzde 21.7 gibi bir büyümenin takdire şayan olduğunu, tüm dünyanın bu durumu hayretle ve kıskançlıkla izlediğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:

"Türkiye'de bazı muhalefet grupları 'bu hükümet tökezlese de biz de bundan istifade etsek' diye kenarda bekliyor. 'Komşunun evi yansa da yumurtamı pişirsem' diye bekliyorlar. Ama boşuna bekliyorsunuz. Sizler bizimle yarışacaksanız, üretimde, çalışmada, gayrette yarışın. Global firmaların Türkiye'ye gelmemesi için elinizden gelen, gelmeyen tüm gayretleri gösteriyorsunuz ama buna rağmen Türkiye'ye geliyorlar. Türkiye, potansiyeli çok yüksek olan bir ülke. Türk sanayisi, ekim ayı sonu itibarıyla 215 milyar dolar ihracata ulaşmıştır. Bunlar, olağanüstü bir dönemde büyük bir başarıdır. Bunları görmezlikten gelmeyin."

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2022 bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement