TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, Mısır'da askeri darbeyle görevden uzaklaştırılan Muhammed Mursi'ye ve Mısır halkının demokratik tercihine, gereken saygının gösterilmesini beklediklerini söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Lübnan'da BM Geçici Barış Gücü (UNIFIL) kapsamında görev yapan Türk askerinin görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşmelerinde, Mısır'daki gelişmeler tartışıldı.
MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik dış politikasını eleştirdi.
Mısır'daki gelişmelere değinen Türkeş, hükümetin, ilk Tahrir olaylarında Hüsnü Mübarek'in görevden uzaklaştırılmasının ardından Tantavi yönetimindeki cuntayla anlaşmalar yaparken, bugün ihtilal yönetimine karşı açıklamalarının çelişki olduğunu söyledi. Türkeş, "Mübarek'in atadığı Tantavi, yönetime el koyunca kabul edilir oluyor da Mursi'nin atadığı Sisi, tam da 21'inci yüzyıla uygun, yanına muhalefeti, dini liderleri ve Batı'da kabul göreceğine emin olduğu şahsiyetleri alarak yönetime el koyduğunda bunun neyini beğenmediniz?" diye sordu.
MHP'nin, Mısır'daki demokrasi dışı uygulamaları hoş görmediğinin altını çizen Türkeş, AK Parti'nin belirsiz, makro stratejiye oturtulmamış dış politika izlediğini öne sürdü.
Türkiye'nin Suriye, İsrail ve Filistin politikalarının da tutarsız olduğunu savunan Türkeş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mayıs ayında açıkladığı, Gazze ziyaretinin hala gerçekleşmemesinin açıklanması gerektiğini söyledi.
Türkeş, TSK'nın unsurlarının çeşitli devletlerin üzerinde siyasi veya kültürel tasarruflarının olduğu Lübnan'da, Birleşmiş Milletler Barış Gücü şemsiyesi altında var olmasının gerekliliğine inandıklarını dile getirerek, tezkereye olumlu baktıklarını belirtti.
-"Tahrir'dekiler dışarıda sayılamaz"
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise TSK'nın yurt dışındaki görevlerde görevlendirilmesine gerek olmadığını, Türkiye'nin Deniz Görev Gücüne katkısının sınırlı olması dolayısıyla anlamlı bir askeri varlıktan söz edilemeyeceğini ifade etti.
Bu tür görevlerin bölgesel rekabeti kızıştırdığını, halklar arasında düşmanlıkları çoğalttığını öne süren Kürkçü, "Burada barış sözü, aslında gerçekleştirilen eylemle taban tabana zıt bir karakter taşımaktadır" dedi.
Kürkçü, Türkiye'nin Mısır'daki darbeyi kınadığını, ancak darbeyi destekleyen Suudi Arabistan, Katar ve ABD'ye tepki göstermediğini anlattı.
Mısır'da halkın Mursi'ye karşı ayağa kalktığını belirten Kürkçü, "Mısır'daki milyonlarca halkı, Tahrir'in özgürlükçü insanlarını 'Darbeciler havai fişekler atıyor' diye alaya alamazsınız. Nasıl biz Mursi'nin etrafında toplanan İhvan Hareketi'nin gerisindeki yoksulları, Adeviye Meydanı'nda toplanan on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca insanı Mısır'ın dışında sayamazsak Tahrir'de toplananları da kimse dışında sayamaz" diye konuştu.
"Sandık siyasetin namusudur" demenin kolay olduğunu, halkın yanında durmanın önemli olduğunu dile getiren Kürkçü, "Siz bu itirazları, Türkiye'de olduğu gibi, hemen öyle 'çapulcu' deyip bir kenara itemezsiniz" dedi.
Kürkçü'nün bu sözlerine AK Parti sıralarından tepkiler geldi.
Mısır'da iktidarın siyaset dışı yollardan el değiştirmesine karşı olduklarını, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun kınama bildirisine de imza attıklarını anımsatan Kürkçü, meydanlardaki halkın darbeci ilan edilemeyeceğini söyledi.
-"Darbelere hoş nazarla bakmak mümkün değil"
CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk ise TSK'nın BM meşruiyetine haiz operasyonlara katılmasını, hem Türkiye'nin görünürlüğünü artırmak hem dünya ve bölge barışına hizmet etmek açısından yararlı gördüklerini belirtti.
Lübnan'ın, Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle münhasır ekonomik bölge anlaşması yaptığını anlatan Korutürk, hükümetin Türkiye'nin doğu Akdenizde'ki menfaatlerini koruyacak adım atmadığını öne sürdü.
Bölgesel güç iddiasında olmasına rağmen Ortadoğu'da hiçbir şeyin Türkiye'ye sorulmadığını savunan Korutürk, politikaların ve ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
"Darbelere hoş nazarla bakmak mümkün değil" diyen Korutürk, Türkiye'de bu dönemin kapandığını ve bölgesinde bu anlamda örnek olabileceğini ifade etti. Korutürk, "Türkiye din ile demokrasiyi bağdaştırmıştır ama dinle demokrasiyi birbiriyle bağdaştıran yapışkan laikliktir. Laiklik olmasa, esnekliği olmayan din ile büyük esneklik isteyen demokrasinin biraraya gelme imkanı yoktur" diye konuştu.
-"Sandık demokrasinin namusu"
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır ise Türkiye'nin 2006'da başlayan İsrail-Lübnan Savaşı'na son verilmesi ve ateşkes sağlanması için yoğun gayret gösterdiğini, UNIFIL'e katkısının da bu çabanın neticesi olduğunu söyledi.
Lübnan'daki gelişmelerin, Suriye sorununun bölgesel barış ve güvenlik açısından oluşturduğu tehditle doğrudan ilişkili olduğunun altını çizen Bozkır, Suriye rejiminin Lübnan'a zarar verecek tehlikeli adımlar atmaya yöneldiğine dikkati çekti. Bozkır, Lübnan'ın kendisini Suriye krizinden uzak tutmaya özen gösteren politikasını desteklediklerini kaydetti.
Mısır'daki gelişmeleri kaygıyla izlediklerini belirten Bozkır, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle görevden uzaklaştırılması ve anayasanın askıya almasının endişe verici olduğunu söyledi.
Mursi'nin görevden uzaklaştırılması ve gözaltına alınmasının hiçbir demokratik ülke tarafından kabul edilemeyeceğini vurgulayan Bozkır, "Sandık, demokrasinin namusudur" dedi. Mısır'daki askeri darbeyi kınayan Bozkır, Mursi'ye ve Mısır halkının demokratik tercihlerine gereken saygının gösterilmesini beklediklerini ifade etti.
Bozkır, Mısır'da yönetime el koyan askeri konseyi ve tüm tarafları sağ duyuyla hareket etmeye, hukukun ve demokrasinin üstünlüğü ilkesine saygı duymaya ve en kısa zamanda tüm partilerin yer alacağı serbest ve adil bir seçim düzenlemeye davet etti. -
Son Dakika › Politika › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?