Türkak'ın Uluslararası Tanınırlığının Devam Etmesi

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Üye olmadan bu kadar muazzam bir başarılar dizisini ortaya koyabiliyorsak, üye olunca ortalığın tozunu attıracağız diye herhalde tedirgin oluyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok, eninde sonunda Türkiye hak ettiği yere gelecektir, o kurumları da hizaya sokacaktır"

dedi.

Avrupa Akreditasyon Birliği'nin Türk Akreditasyon Kurumu'nun (TÜRKAK) uluslararası tanınırlığının devam etmesine yönelik aldığı kararı kutlayan TÜRKAK çalışanlarının davetine katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, TÜRKAK yöneticileri ve çalışanları ile bir araya geldi. TÜRKAK'ın yeni dönemi ile ilgili görüşlerini paylaşan Bakan Bağış, son 1 yıl içinde önemli bir sürecin gerçekleştirildiğini ifade ederek, TÜRKAK çalışanlarına teşekkür etti. Estonya'nın başkentinde 23-24 Nisan tarihlerinde alınan karar çerçevesinde TÜRKAK'ın üzerinde dolaşan karabulutların defedildiğini belirten Bakan Bağış, bu meselinin sadece TÜRKAK'ın değil, milli mesele olduğunu, Türkiye'nin ortak meselesi olduğunu, Türkiye'nin çok ciddi dış ticaret açığına yol açabilecek, Türkiye'ye çok zarar verebilecek bir tehlikenin bertaraf edildiğini söyledi. "Bu süreçte hummalı bir çalışma sergileyen çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu bir imece usulü ile el ele vererek milli bir davaya hep birlikte sahip çıkarak gerçekleştirilen bir süreç oldu" diyen Bakan Bağış, TÜRKAK'ın Türkiye'nin AB üyesi olmadan AB standartlarını yakalamış bir kurum olarak AB'nin bütün kurumları, üye ülkelerinin bulunduğu bir platformda kendisini tescil ettiğini söyledi.

"KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK, ENİNDE SONUNDA TÜRKİYE HAK ETTİĞİ YERE GELECEK"

Avrupa Bölgeler Komitesi Başkanlığı'na İstanbul İl Genel Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Dr. Hande Bozatlı'nın seçildiğini belirten Bakan Bağış, "Biz üye olmadan AB'nin en önemli kurumlarına başkan seçtirecek noktaya geldi. Avrupa Bölgeler Komitesi'nin 1985'ten bu yana ilk turda seçilen bir başkanı oldu, o da bir Türk aday. Azmedince ortaya farklılığı koyabiliyoruz. Belki de AB üyesi ülkeler bizim müzakere sürecine bu yüzden bu kadar engel çıkartıyorlar. Üye olmadan bu kadar muazzam bir başarılar dizisini ortaya koyabiliyorsak, üye olunca ortalığın tozunu attıracağız diye herhalde tedirgin oluyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok,

eninde sonunda Türkiye hak ettiği yere gelecektir, o kurumları da hizaya sokacaktır, düzeltecektir" diye konuştu.

TÜRKAK'ın kurum olarak saygınlığının herkes tarafından kabul edildiğini belirten Bakan Bağış, "Bugün Türkiye'nin akreditasyon kurumu Avrupa'nın akreditasyon kurumlarına denktir. Onlardan birçok güçlü yönleri de bulunmaktadır. Elde edilen bu başarı TÜRKAK'ın kurumsal başarısı değildir, Türkiye'nin ulusal bir başarısıdır. Bugün Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar çok farklı coğrafyada TÜRKAK ilham kaynağı haline gelmiştir. Akreditasyonun önemi Türkiye artık bölgesini öğretmeye başladı. Biz artık Türkiye olarak farklı bir noktadayız. Türkiye olarak bundan 10 yıl evvel 10 gün sonrasını öngöremeyen bir ülke iken, şimdi 2023, 2053, 2071 planlara yapan bir ülke haline geldik. Artık bizim geleceğimiz aydınlık" şeklinde konuştu.

"AB SÜRECİ BAŞARIYLA İLERLİYOR"

Türkiye'nin AB sürecini ve Kıbrıs ile ilgili yaşanan yeni süreçle ilgili konuşan Bakan Bağış, "AB sürecimizde TÜRKAK gibi önemli bir başarıya doğru ilerliyor. 3 yıl aradan sonra 26 Haziran'da bir fasıl açıyoruz. Bölgesel politikalar faslının açılışını Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz ile birlikte Brüksel'de gerçekleştireceğiz. Mali politikalar faslını açmak için girişimlerimiz sürüyor. Bir yandan Kıbrıs ile ilgili yeni bir takım süreçler söz konusu. BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi bir takım projeler ortaya koydu. Kıbrıs Rum Kesimi her zamanki maharetiyle hemen basına sızdırdı. TÜRKAK'ın sayesinde ülke olarak sadece mal üretmeyen, değer üreten bir konuma ülkemizi getirdik. Artık Türkiye'nin TÜRKAK tarafından akredite edilmiş ürünleri dünyada farklı bir saygınlıkla takip ediliyor. TÜRKAK'ın akreditasyonu her şeyden daha önemli hale geldi" ifadelerini kullandı.

"AVRUPA'NIN EN BÜYÜK ÜLKELERİ YILLARDIR VATANDAŞLARINA MAALESEF AT ETİNİ YEDİRMİŞLER"

Gıda konusunun AB'nin en önemsediği konu olduğunu, 120 bin sayfalık AB müktesebatının yüzde 60'ının gıda ve tarım ile alakalı olduğunu, her türlü kuralın son detayına kadar incelendiğini belirten Bakan Bağış, "Gördük ki, Avrupa'da yıllardır insanlara at etini sığır eti olarak yediriyorlarmış. Fransa, Hollanda, İngiltere, hepsi aynı sorunla karşı karşıya kaldıklarını gördüler. Demek ki, Avrupa'nın da TÜRKAK'a ihtiyacı var. Demek ki, akreditasyonda bizim standartlarımızı sorgulamaya teşebbüs edenlerin önce kendi standartlarına bir bakmaları lazım. AB bir diyetisyen gibidir, kurallarını uygularsanız sağlıklı hale gelirsiniz. Ama kendi kurallarını uygulayamayan ülkelerin sağlık sorunları yaşadığını, ekonomik krizler yaşadığını hep anlatıyorum, işte bu at eti meselesi en güzel örneğidir. Avrupa'nın en büyük ülkeleri yıllardır vatandaşlarına maalesef at etini yedirmişler. Etiketlerin üzerine yüzde 100 sığır eti diye yazmışlar ama at etini yedirmişler, bunu kendileri ortaya çıkarttılar. Romanya eti satarken Hollanda'ya da, Fransa'ya da at eti olarak satıyor. At eti olduğunu gizlemiyor, ama o ülkelerin firmaları at etini farklı bir şekilde işleme tabi tutup, sucuk salam gibi bir takım ürün haline getirip üzerine sığır eti yazıyorlar. Demek ki akreditasyonda sıkıntıları var. TÜRKAK olarak kendimizle ne kadar övünsek azdır, bizim ülkemizde çok şükür böyle bir kriz yaşanmadı. TÜRKAK'ın akredite ettiği hiçbir ürünün arkasında yanlış bir intiba çıkmadı. Halkımıza da bir çağrıda bulunmak istiyorum, TÜRKAK akreditasyonu olmayan ürünlerden uzak dursunlar. Firmalarımız TÜRKAK akreditasyonu almak için sıraya girsinler" dedi.

TÜRKAK'ın 153'ü uzman 198 kişilik bir kurum haline geldiğini belirten Bağış, yakında yeni uzman yardımcılarının göreve başlayacağını ifade etti. Bağış, Bakanlık olarak uyguladıkları 4 S prensibi olduğunu, bu 4 S prensibinin de sabır, sebat, sadakat ve sorumluluk olduğunu açıkladı. - ANKARA